DİN SAVAŞLARI İBLİSİN İŞİDİR. İblisi yenmek mümkündür. 18-Dinler arası sürtüşme ve ihtilafların hepsi iblisin tuzağıdır. Bu tuzağa düşülmemelidir. Bu gün yeryüzünde yaşanan semavi dinlerden, Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Museviler hepsi, kendi dinlerinin üstün olduğunu düşünüyor. Bir de uzak doğuda (Çin, Hindistan) yaklaşık iki milyar insan da, kendi dinlerin hak din olduğunu savunuyor. Diğer din mensuplarının kâfir oldukları sanılıyor. Birbirlerine üstünlük kurmak için mücadele ediyorlar. Bu yüzden insanlar Huzursuz ve mutsuz, güven içinde değiller. Bunun sebebi iblistir. Cennetten kovulmasına sebep olarak gördüğü âdemoğullarına düşmandır. Kıyamete kadar yaşamak üzere, Allah’tan izin almıştır. Herkesi kendisi ile beraber cehenneme götürmekte kararlıdır. Bu husus, Sad suresi-82-83. Ayetlerde şöyle anlatılmaktadır. (İblis): "Bundan sonra Senin izzetine (andolsun ki) onların hepsini mutlaka azdıracağım. Dedi. Onlardan Senin muhlis kulların hariç.” Demektedir. İblisin etkisinden kurtulmanın yolu muhlis (tertemiz) kul olmak. Olduğu anlaşılıyor. Şeytanın insana tesir etme yetkisi vardır. Fakat zorlama yetkisi yoktur. Bu konu, İbrahim suresi-22. Ayette anlatılmaktadır. “Şeytan, emir yerine getirildiği zaman şöyle dedi: “Muhakkak ki; Allah, size “hak olan vaadini” vaadetti. Ve ben de size vaadettim. Fakat ben, vaadimden döndüm. Ve ben, sizin üzerinizde bir güce (sultanlığa, yaptırım gücüne) sahip değilim. Sadece sizi davet ettim. Böylece siz, bana icabet ettiniz. Artık beni kınamayın! Kendinizi kınayın! Ve ben, sizin yardımcınız değilim. Siz de, benim yardımcım değilsiniz. Gerçekten ben, sizin beni ortak koşmanızı daha önce de inkâr ettim. Muhakkak ki; zalimlere acı azap vardır.” Ayeti ile İblis, suçu bize atıyor. Ancak, iblis gayretinde başarılıdır. Allahû Tealâ kıyametten bir kesit sunuyor. Sebe-20. Ayet. “Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü'minleri oluşturan bir fırka (Allah'a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular.” Bu mübarek ayete göre insanların çoğunluğu şeytana tabi oluyor. “Cehennemi insan ve cinlerin çoğu için hazırladık.”(Araf-179) Ayeti gerçek oluyor. Hâlbuki insanlar şeytanı alt edebilir. Araf-200. Ayette “Ve fakat şeytandan sana bir dürtü gelirse, hemen Allah'a sığın. Muhakkak ki O; işitendir, bilendir.” Buyurulmaktadır. Ayette geçen dürtü’nün Fussilet-36. Ayette, “vesvese” olduğu belirtiliyor. Bizi yönlendirmeye çalışması, kandırmasının böyle olduğu anlaşılıyor. Hz. Peygamberimiz ve onun şerefli sahabesinin yaptığı gibi, onu devre dışı bırakabiliriz. Bu husus için kur’ânı kerimde araştırma yapıyoruz. Karşımıza, Zümer-17.ayet çıkıyor. “Ve onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar). Çünkü Allah'a yöneldiler (Allah'a ulaşmayı dilediler). Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele!” Müteakip 18. Ayette de, “Onlar, sözü işitirler, böylece onun ahsen olanına tâbî olurlar. İşte onlar, Allah'ın hidayete erdirdikleridir. Ve işte onlar; onlar ulûl'elbabtır (daimî zikrin sahipleri).” Buyurulmaktadır. Demek ki, taguta kul olmaktan kaçınacağız. Yani, onun vesvesesine itaat etmeyeceğiz. Sonra da Allah’a yöneleceğiz. Ona ruhen ulaşmayı dileyeceğiz. Hepsi bu kadar. Bunu başarabilenlere müjdeler olduğu ifade ediliyor. Sonra (Antenlerimiz açıldığı için) Allah’ın emirlerini işitiyoruz. Sözün ahsen olanı, Allah’ın bir öğretmenine (Mürşide) tabi olmaktır. Bu tabiiyet emrini yerine getirdiğimizde, bizzat Allah bizi hidayete erdiriyor. Sonrası ise dünya ve ahiret saadetidir. Bu kadar kolay ve bu kadar basit kurtuluş reçetesi maalesef iblis tarafından kapatılmış. Çağımızda bu kolaylıklar artık bilinmiyor. Söylediğimizde de, âlimlerin kitaplarında böyle bir şey yok diyerek itiraz ediliyor. Hâlbuki yukarıda gördüğünüz gibi Allah’ın emridir. Allah’ın emirleri, âlimlerin kitapları ile test edilmeye kalkılıyor. Artık, bu karanlık devir kalkmak üzeredir. Kitle iletişim araçlarının zirveye ulaştığı çağımızda, insanların somut delil gösterilmeden kandırılmaları mümkün değildir. Hamd olsun hidayet çağında girdik. Allah’ın bu güzellikleri büyük kitleler tarafından öğrenilecektir. Hz. Âdemden günümüze sadece tek din gelmiştir. Bu din İslam-Teslim dinidir. Hz. İbrahim’in hanif dinidir. Hz. Peygamberimiz Hz. Musa ve Hz. İsa (Anne tarafından) Hz. İbrahim AS. soyundan dır. Hepsinin getirdikleri hanif-dinidir. Hz. Peygamberimiz de haniftir. (Rum-30. Ayet). O halde tüm insanlar birbirinin din kardeşidir. Bundan sonra insanların birikimleri savaş malzemelerine değil, insanların refah ve saadetleri için harcanacaktır. Böylece iblisin tahakkümü sona erecek, son saadet asrı “Sabigun-el âhirin” dönemi yaşanacaktır. Bu güzel günleri görüp yaşamak ümit ve temennisi ile konumuzu tamamlayalım. İns. lutfitumturk@hotmail.com Lütfi TÜMTÜRK
|