BİZ DE SAADET ASRINI YAŞAYABİLİRİZ. 13-Allah’a teslim olan sahabe efendilerimiz, saadet asrını meydana getirmişlerdir. Arapça (slm) Kökünden gelen İslam, teslim olmak manasının yanında, aynı zamanda sulh ve sükûn anlamındadır. Müslümanlar, her konuda Allah’a tevekkül ettikleri için karşılaştıkları olaylarda, Allah’ın bir hikmeti olduğu düşüncesi ile teslimiyet gösterirler. Bu sebeple karşılaştıkları hiçbir şey onların mutluluğunu bozamaz. Böylece hayatlarını sulh ve sükûn içinde geçirirler. Hz. Peygamberimiz ve onun mübarek sahabesi de İslamı eksiksiz yaşamışlardır. A.İmran-119. Ayette, “İşte siz (mü'minler) böylesiniz, siz onları seversiniz ve onlar sizi sevmezler ve siz kitabın tamamına îmân edersiniz…” Buyurulmaktadır. Kitabın tamamına iman etmek. İfadesinden, Allah ne emretmişse yerine getirmişler. Neyi yasaklamış ise ondan kaçındıklarını anlıyoruz. Bunun doğal sonucu olarak hepsi sonsuz bir saadet içinde yaşamışlar. Tüm asırlara örnek olmuşlar. Günümüzde maalesef birçok yakınlarımız, kardeşlerimiz İslam’ın beş şartını yerine getirdikleri için kurtuluşa ulaşacaklarına inanıyorlar. Tamam, İslam’ın beş şartı da farzdır. Bunları yaşamak da güzeldir. Fakat kur’ânı Kerimde Allah’ın başka emirleri de var. Hatta olmazsa olmaz emirleri var. Bunların en başında da Allah’a ulaşmayı dilemek gelir. Zira Yunus suresi-7-8. Ayetlerde kendisine ulaşmayı dilemeyenlerin cehenneme gidecekleri açıklanmaktadır. Yetmez, Kehf-105. Ayette, “İşte onlar, Rab'lerinin âyetlerini ve O'na mülâki olmayı (ölmeden evvel ruhun Allah'a ulaşmasını) inkâr ettiler. Böylece onların amelleri heba oldu (boşa gitti). Artık onlar için kıyâmet günü mizan tutmayız.” Buyurulmaktadır. Görüldüğü gibi ona mülaki olmayı inkâr edenlerin diğer amelleri de yok oluyor. O zaman diğer ibadetler de farz olmasına rağmen, insanı kurtarmaya yetmiyor. Sonucu çıkmaktadır. Bu sebeple Mübarek sahabe için siz “Kitabın tamamına iman edersiniz.” Deniliyor. Çağımızda insanlarımız, kutsal kitabımızdaki mesajlara değil, emaniye bilgilerle yazılan el yazması kitaplara inanıyorlar. “Kıl beşi, bitir işi.” Deyimleri ile iblisin tuzağına düşüyorlar. Allahû Tealâ, kur’ânı kerimi anlamadan okuyalım diye değil, içindeki mesajları yaşayalım diye indirmiştir. Bu sebeple rahmetli Mehmet Akif “İnmemiştir kur’ân bunu hakkıyla bilin. Ne mezarlıkta okumak ne de fal bakmak için, “ Mısrası ile anlatmak istediği husus, Kur’ânın ruhunun yaşanmasıdır. Rum Suresi-31. Ayete göre, Allah’a yönelip ona ulaşmayı dilemeyen takva sahibi olamaz. Takva sahibi olmayanlar da, mümin olamaz. Yunus-103. Ayette de,“..Müminleri kurtarmak üzerimize haktır.” Buyurulmaktadır. Mümin olmadan Allah’ın yardımı alınmaz. Allah kâfirlerin, yani, ona ulaşmayı kefreden, kapatan, inkâr edenlerin duasına icabet etmiyor. Onun için İslam’ın beş şartı yeterli olmuyor. Saadet asrını bu gün de yaşamak mümkündür. Sadece Allah’a ulaşmayı dilemek ile kendimizi kurtarabiliriz. Allah bizi çok ama çok seviyor basit bir dilek ile bizi cennetine almak istiyor. Hz. Peygamberimiz bir hadislerinde “Ameller niyete göredir.” Diyor. Biz ona ulaşmayı dilediğimizde, Allah ruhumuzu kendisine ulaştırıyor. Bizim yaptığımız sadece bir dilekten ibarettir. Bu talebimizi kalbimizde gören Allah bize yardım ediyor. Dünya mutluluğunu yaşamaya başlıyoruz. İslam’ın bu kolaylığını iblis kapatmış. Çünkü kendisi ile beraber tüm insanları da cehenneme sürüklemek istiyor. İblisin bu oyununu bozup hemen Allaha ulaşmayı dileyelim. İns.aro. 1 Mayıs 2011 lutfitumturk@hotmail.com Lütfi TÜMTÜRK
|