BAKARA-9

Anasayfa » BAKARA Suresi » BAKARA-9
share on facebook  tweet  share on google  print  

BAKARA-9

"BAKARA Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<2/BAKARA-9>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

يُخَادِعُونَ اللّهَ وَالَّذِينَ آمَنُوا وَمَا يَخْدَعُونَ إِلاَّ أَنفُسَهُم وَمَا يَشْعُرُونَ

Yuhâdiûnallâhe vellezîne âmenû, ve mâ yahdeûne illâ enfusehum ve mâ yeş’urûn(yeş’urûne).

(Zannederler ki) Allah’ı ve âmenû olanları aldatırlar. Ve onlar, kendilerinden başkasını aldatmazlar ve farkında da olmazlar. 
1. allâhe : Allah
2. yuhâdiûne : aldatırlar
3. ve : ve
4. ellezîne : o kimseler, onlar
5. âmenû : îmân ettiler
6. ve : ve
7. mâ yahdeûne : aldatmıyorlar
8. illâ : ancak, sadece
9. enfuse-hum : kendileri
10. ve : ve
11. mâ yeş'urûne : farkında olmazlar, farkına varmazlar

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Buradaki âmenû tabiri bütün Kur'ân-ı Kerim'i ihata eden bir tabir olarak karşımıza çıkar. Âmenû olmak, Allah'a ulaşmayı dilediğiniz noktada başlayan bir vasıftır. Allah'a ruhunu ölmeden Allah'a ulaştırmayı dileyen herkes âmenû olmuştur. Âmenû olmak burada bitmez. Mürşidinize ulaştığınız zaman 2. kademe âmenû olursunuz. Ruhunuzu Allah'a ulaştırdığınız zaman 3. kere âmenû olursunuz. Fizik vücudunuzu Allah'a teslim ettiğiniz zaman 4. kademe âmenû olursunuz. Nefsinizi de Allah'a teslim etiğiniz zaman âmenû olmanın beşinci kademesini elde edersiniz. İhlâsa ulaşarak 6., iradeyi teslim ederek 7. âmenû oluş gerçekleşir.

Yunus Suresinin 63. âyetinde Allah'a ulaşmayı dileyerek âmenû olanların ilk takvanın ve ilk âmenû kademesinin sahibi oldukları ifade buyrulmaktadır. Çünkü cehennemden kurtulmuş ve cennete ehil olmuşlardır.

10/YÛNUS-62: E lâ inne evlîyâ allâhi lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

Muhakkak ki Allah'ın evliyasına (dostlarına), korku yoktur. Onlar, mahzun olmazlar, öyle değil mi?

10/YÛNUS-63: Ellezîne âmenû ve kânû yettekûn(yettekûne).

Onlar, âmenûdurlar (ölmeden evvel Allah'a ulaşmayı dileyenlerdir) ve takva sahibi olmuşlardır.

10/YÛNUS-64: Lehumul buşrâ fîl hayâtid dunyâ ve fîl âhıreh(âhıreti), lâ tebdîle li kelimâtillâh(kelimâtillâhi), zâlike huvel fevzul azîm(azîmu).

Onlara, dünya hayatında ve ahirette müjdeler (mutluluklar) vardır. Allah'ın sözü değişmez. İşte O, fevz-ül azîmdir.


 

2/BAKARA-9

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : (Zannederler ki) Allah'ı ve âmenû olanları aldatırlar. Ve onlar, kendilerinden başkasını aldatmazlar ve farkında da olmazlar.
Diyanet İşleri : Bunlar Allah’ı ve mü’minleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir.
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah'ı ve inanları kandırırlar sanki. Halbuki haberleri yok, ancak kendilerini kandırırlar.
Adem Uğur : Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah'ı ve müminleri aldatırlar. Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir.
Ahmed Hulusi : (Lafta "'B' anlamı kapsamınca iman ettik" diyerek) hakikatleri olan Allâh'ı ve iman etmişleri aldatmaya çalışırlar; hâlbuki kendilerini aldatırlar da bunun şuurunda değiller!
Ahmet Tekin : Allah’ı ve iman edenleri aldatmaya çalışıyorlar. Halbuki yalnızca kendilerini ve birbirlerini aldatıyorlar. Bunun farkında değiller.
Ahmet Varol : Bunlar Allah'ı ve iman etmiş olanları aldatmaya çalışıyorlar. Oysa gerçekte yalnız kendilerini aldatıyorlar ama bunun bilincinde değillerdir.
Ali Bulaç : (Sözde) Allah'ı ve iman edenleri aldatırlar. Oysa onlar, yalnızca kendilerini aldatıyorlar ve şuurunda değiller.
Ali Fikri Yavuz : (Kanaatlarınca, kalblerinde olan küfrü örtmekle) Cenâb’ı Allah’ı ve müminleri (sahabeyi) aldatırlar. Bilmezler ki, ancak kendi nefislerini aldatırlar.
Bekir Sadak : Bunlar Allah'i ve inananlari aldatmaya calisirlar, oysa sadece kendilerini aldatirlar da farkinda degildirler.
Celal Yıldırım : (Zanlarınca) Allah'ı ve imân edenleri aldatırlar. Halbuki ancak kendilerini aldatırlar da farkında bile olmazlar.
Diyanet İşleri (eski) : Bunlar Allah'ı ve inananları aldatmaya çalışırlar, oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değildirler.
Diyanet Vakfi : Onlar (kendi akıllarınca) güya Allah'ı ve müminleri aldatırlar. Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir.
Edip Yüksel : ALLAH'ı ve müminleri aldatmak isterler. Halbuki kendi kendilerini aldatıyorlar. Farkında bile değiller.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allahı ve mü'minleri aldatmağa çalışırlar, halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varamazlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki sadece kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.
Fizilal-il Kuran : Bunlar Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatıyorlar, ama bunun farkında değildirler.
Gültekin Onan : Tanrı'yı ve inananları aldatmak isterler / aldatırlar. Halbuki kendi kendilerini (nefslerini) aldatıyorlar. Bilincinde (şuurunda) bile değiller.
Hasan Basri Çantay : Allâhı da, îmân edenleri de (gûyâ) aldatırlar. Halbuki onlar kendilerinden başkasını aldatmazlar da yine farkına varmazlar.
Hayrat Neşriyat : Allah’ı ve îmân edenleri aldatmaya çalışırlar. Hâlbuki sâdece kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.
İbni Kesir : Allah'ı da, iman edenleri de aldatmaya çalışırlar. Oysa kendilerinden başkasını aldatamazlar da, bunun farkında değiller.
Muhammed Esed : (Aslında) onlar, (böylece) Allah'ı ve iman etmiş olanları kandırmak isterler. Halbuki kendilerinden başka kimseyi kandıramazlar; ve bunu da fark etmezler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar Allah'ı ve imân etmiş zâtları aldatmak isterler. Halbuki onlar kendi nefislerinden başkasını aldatamazlar da bunun farkında olamazlar.
Ömer Öngüt : Bunlar güya Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Oysa onlar sadece kendilerini aldatırlar da bunun farkında değillerdir.
Şaban Piriş : Allah’ı ve inananları aldatmaya uğraşırlar, ama kendilerinden başkasını aldatamazlar da farkında olmazlar.
Suat Yıldırım : Akılları sıra Allah’ı ve iman edenleri aldatmayı kurarlar. Kendilerinden başkasını aldatamazlar da farkında değiller.
Süleyman Ateş : Allâh'ı ve mü'minleri aldatmağa çalışırlar, halbuki yalnız kendilerini aldatırlar da farkında olmazlar.
Tefhim-ul Kuran : (Sözde) Allah'ı ve iman edenleri aldatırlar. Oysa onlar, yalnızca kendilerini aldatmaktadırlar da şuurunda değildirler.
Ümit Şimşek : Güya Allah'ı ve inananları aldatmaktadırlar. Oysa kendilerini aldatırlar da farkına bile varmazlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ı ve inanmış olanları aldatma yoluna giderler. Gerçekte ise onlar öz benliklerinden başkasını aldatmıyorlar. Ne var ki, bunun farkında olamıyorlar.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207, 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 225, 226, 227, 228, 229, 230, 231, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 239, 240, 241, 242, 243, 244, 245, 246, 247, 248, 249, 250, 251, 252, 253, 254, 255, 256, 257, 258, 259, 260, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268, 269, 270, 271, 272, 273, 274, 275, 276, 277, 278, 279, 280, 281, 282, 283, 284, 285, 286

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
390.973