ÂLİ İMRÂN-180

Anasayfa » ÂLİ İMRÂN Suresi » ÂLİ İMRÂN-180
share on facebook  tweet  share on google  print  

ÂLİ İMRÂN-180

"ÂLİ İMRÂN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<3/ÂLİ İMRÂN-180>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَلاَ يَحْسَبَنَّ الَّذِينَ يَبْخَلُونَ بِمَا آتَاهُمُ اللّهُ مِن فَضْلِهِ هُوَ خَيْرًا لَّهُمْ بَلْ هُوَ شَرٌّ لَّهُمْ سَيُطَوَّقُونَ مَا بَخِلُواْ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَلِلّهِ مِيرَاثُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَاللّهُ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرٌ

Ve lâ yahsebennellezîne yebhalûne bi mâ âtâhumullâhu min fadlıhî huve hayran lehum, bel huve şerrun lehum se yutavvekûne mâ bahilû bihî yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), ve lillâhi mîrâsus semâvâti vel ard(ardı), vallâhu bi mâ ta’melûne habîr(habîrun).

 

1. ve lâ yahsebe-enne : ve sakın zannetmesinler
2. ellezîne : onlar
3. yebhalûne : cimrilik ederler
4. bi mâ âtâ-humu allâhu : Allah'ın onlara verdiği şeyler
5. min fadlı-hî : kendi fazlından
6. huve : o
7. hayran : hayırdır
8. lehum : onlar için
9. bel huve : hayır, bilâkis o
10. şerrun : şerdir
11. lehum : onlar için
12. se yutavvekûne : boyunlarına dolanacak
13. mâ bahilû bi-hî : onun ile cimrilik ettikleri şey
14. yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
15. ve li allâhi : ve Allah'ın
16. mîrâsu es semâvâti : semâların, göklerin mirası
17. ve el ardı : ve arz, yeryüzü, yer
18. ve allâhu : ve Allah
19. bi mâ ta'melûne : yaptığınız şeyleri
20. habîrun : haberdar olandır

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ bize fazlından hep bir şeyler verir. Allah'ın verdiği bu şeylerden mutlaka zekât olarak 40'ta birini, birr olarak bir 40'ta birini daha infâk etmek, başkalarına vermek lâzımdır. Allahû Tealâzekâtı ve birr'i farz kılmıştır. Bakara Suresinin 177. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ, birr'in farz olduğunu söylüyor ama dîn âlimlerimiz bunu unutmuşlar. Farzların arasına bunu almamışlar.

Oysaki Allahû Tealâ orada birr'in hastalara, yolculara, çalışamayacak durumda olan müslimlere, yetimlere, dilenenlere, esirlere ve kölelere, akrabalara verilmesini emrediyor. Zekâtın nisabı hanefi mezhebinde 40'ta 1'dir. Şafi mezhebinde 10'da 1'dir. ?mam-? ?afi Hazretlerine (O'nu imtihana gelenler) diyorlar ki: "Söyle bakalım bize, zekâtın nisabı kaçtır?" İmam-ı Şâfî Hazretleri diyor ki: "Allah'a göre mi yoksa bana göre mi?" Onlar da: "Allah'a göre, onu söyle bize." diyorlar. "%10" cevabını veriyor. "Tamam, bildin." diyorlar. Ama merak etmiş adamlar "Peki sana göre ne?" demişler. O da demiş ki: "Ben zaten kendim zekâtım, herşeyimle."

İşte Allah'ın aslında insanlardan istediği şey, herşeyiyle zekât olmaktır. Herşeyiyle zekât olabilen bir tek Hz. Ebubekir çıkmıştır. Peygamber Efendimiz (S.A.V), savaş için para topladığı zaman herkes getirdi, cömertçe kendilerine ait olan şeyin pek çoğunu Peygamber Efendimiz (S.A.V)‘e teslim ettiler. Peygamber Efendimiz (S.A.V) de hepsine teşekkür etti. O sırada Hz. Ebubekir geldi evinin anahtarını teslim etti Peygamber Efendimiz (S.A.V)‘e ve dedi ki:"Bu andan itibaren bana ait olan ne varsa, hiçbirisi benim değildir. İşte evimin anahtarı. Herşeyim Senindir ve Allah'ındır."

Burada da Allah yolunda infâk etmek müessesesi, zekât ve birr olarak iki ayrı hüviyette mütâlea edilmelidir. Allahû Tealâ diyor ki:

2/BAKARA-177: Leysel birre en tuvellû vucûhekum kıbelel maşrıkı vel magrıbi ve lâkinnel birre men âmene billâhi vel yevmil âhırı vel melâiketi vel kitâbi ven nebiyyîn(nebiyyîne), ve âtel mâle alâ hubbihî zevil kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîne vebnes sebîli, ves sâilîne ve fîr rıkâb(rıkâbi), ve ekâmes salâte ve âtez zekât(zekâte), vel mûfûne bi ahdihim izâ âhed(âhedû), ves sâbirîne fîl be’sâi ved darrâi ve hînel be’s(be’si) ulâikellezîne sadakû, ve ulâike humul muttekûn(muttekûne).

Yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz (hakiki îmânı yansıtan) BİRR (ebrar kılacak davranış biçimi) değildir. Lâkin birr, kişinin, Allah'a, yevm'il âhire (Allah'a ulaşılan sonraki güne, hidayet gününe, vuslat gününe) meleklere, Kitab'a ve peygamberlere îmân etmesi ve sevdiği maldan, akrabalara (yakınlık sahiplerine) yetimlere, miskinlere (çalışamaz durumda olan ihtiyarlara), yolda kalmış yolculara, isteyen (muhtaçlara), köle ve (kurtulmaları için) esirlere vermesi ve namazı kılması, zekâtı vermesidir. Ve (Allah'a ve insanlara) ahd verdikleri zaman ahdlerine vefa edenler (yerine getirenler), zorlukta ve darlıkta ve şiddetli savaş halinde sabredenler, işte onlar sadık olanlardır. İşte onlar muttekilerdir (takva sahibi olanlardır).

Allah'ın saydığı 7 grup insan, bu parayı sizden anında ister; o anda ihtiyaçları vardır. Yetimlerin o anda ihtiyacı olduğu zaman vereceksiniz. Yolda kalmış olan yolcu, evine döndüğü zaman o paraya ihtiyacı olmayacak;o anda vereceksiniz. Hasta olan kişinin, hasta olduğu zaman tedaviye ihtiyacı var;o anda vereceksiniz.

Kazandığınız paranın iki tane 40'ta 1'ini eğer size helâl değil diye düşünürseniz, bu büyüklüğe ulaşabilirseniz, mutlaka onları vermek gereğini duyarsınız. İçinizden devamlı olarak paranızın %5'ini derhal elinizden çıkarıp ihtiyaç sahiplerine dağıtmak ihtiyacını duyarsınız.

Allah'ın Bakara Suresinin 177. âyet-i kerimesindeki hükmü geçerli olur. O zaman birr'inizi de, zekâtınızı da parayı kazandığınız an vermiş olursunuz. Üzerinizde bir borçla hiçbir zaman ölmüş olmanız mümkün değildir.

Zekâtınız için bir seneyi beklerken öldünüz. Zekâtınızı veremediniz. "Ama ben bu ayki tüm paralarımı toplayım da ondan sonra vereyim." dediniz. Neden her kazandığınız paranın 40'ta 1'inin size ait olmadığını düşünmüyorsunuz? Aslında bir aylık bir süre uzun bir süre değil. Bunu da usül haline getirmeniz uygun olur. Amazekâtın da verilmesinde, "Bir yıl bekleyip bir yılın sonunda nemiz var, nemiz yok onlarınkini verelim." diye düşünmek, Allah'a karşı borcumuzu ödemekte gerekli dikkati ve hassasiyeti göstermememiz, burada ihmalimiz ve teseyyübümüzün olduğunu ifade eder. Hiçbir kardeşimizin zekât borcuyla ölmesi, doğru bir hareket olmaz. Öyleyse zekâtımızı anında, birr'imizle birlikte vermek mecburiyetindeyiz,yani Allah'ın Kur'ân-ı Kerimi'ne göre zekât, sadece 40'ta 1 değildir. Hanefî mezhebi için de 40'ta 1 değildir. İki tane 40'ta 1'dir ve ihtiyaç sahiplerine bunu anında vermekle mükellefsiniz.

Hayır, bize derecat kazandıran bütün olaylardır. Şerr, bize derecat kaybettiren bütün olaylardır.

Hayrı ve şerri birbirinden ayıracaksınız ve bu minval üzere hareket edeceksiniz. Parayı kazandığınız zaman bileceksiniz ki;onun iki tane %2,5'u yani %5'i size helâl değildir. O parayı mutlaka elinizden çıkaracaksınız, ihtiyaç sahiplerine teslim edeceksiniz. Allah yolunda harcayacaksınız. Güzellerin en güzeli o parayı Allah yolunda harcamaktır. Böyle yaptığınız zaman asıl güzelliğe ulaşırsınız.

 

3/ÂLİ İMRÂN-180

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve Allah'ın kendi fazlından onlara verdiği şeyleri, (Allah yolunda infak etmeyip) cimrilik edenler, sakın zannetmesinler ki o, kendileri için hayırdır. Bilâkis o, onlar için bir şerrdir. Cimrilik ettikleri şey, kıyamet günü boyunlarına dolanacak. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah, yaptığınız şeylerden haberdar olandır.
Diyanet İşleri : Allah’ın kendilerine lütfundan verdiği nimetlerde cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır! O kendileri için bir şerdir. Cimrilik ettikleri şey kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah'ın ihsân ettiğini vermekten sakınanlar, bunu kendileri için hayırlı sanmasınlar. Hattâ bu, onlar için şerdir de. Sakındıkları şey, kıyâmet günü, boyunlarına dolanacak ve Allah'ındır göklerin ve yeryüzünün mîrası ve Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Adem Uğur : Allah'ın, kereminden kendilerine verdiklerini (infakta) cimrilik gösterenler, sanmasınlar ki o, kendileri için hayırlıdır; tersine bu onlar için pek fenadır. Cimrilik ettikleri şey de kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Ahmed Hulusi : Allâh'ın kendi hakikatleri olan Esmâ kuvvesi ile fazlından verdiklerinde cimrilik edenler, sanmasınlar ki bu haklarında hayırlı olan bir şeydir. Bilakis şerrdir! Cimrilik ettikleri şey kıyamet sürecinde boyunlarında asılı olacaktır! Semâlar ve arzın mirası (Esmâ kuvvelerinden sürekli oluşan her şey) Allâh'ındır. Allâh yapmakta olduklarınızdan (onları yaratan olarak) Habiyr'dir.
Ahmet Tekin : Allah’ın, lütfundan kendilerine verdiği rızık ve servetten, imkânlardan yoksullara vermeyerek cimri davrananlar, malî mükellefiyetleri yerine getirmeyenler, bunun kendileri için daha hayırlı olduğunu sanmasınlar. Bilakis bu kendileri için şerdir, bir vebaldir. Cimrilik edip, malî mükellefiyetleri yerine getirmeyerek Allah yolunda karşılık gözetmeden gönüllü harcamadıkları şeyler, kıyamet günü ateşten bir halka olarak boyunlarına dolanacaktır.
Göklerin ve yerin mirası, bâki olan Allah’ın tasarrufundadır. Allah işlediğiniz gizli-açık bütün amellerinizden haberdardır.
Ahmet Varol : Allah'ın kendilerine kereminden verdiğinde cimrilik edenler bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Aksine bu onlar için şerdir. Cimrilik edip alıkoydukları şeyler kıyamet günü boyunlarına dolanacak. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah işlediklerinizden haberdardır.
Ali Bulaç : Allah'ın, bol ihsanından kendilerine verdiği şeylerde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır; bu, onlar için şerdir; kıyamet günü, cimrilik ettikleriyle tasmalandırılacaklardır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah yaptıklarınızdan haberi olandır.
Ali Fikri Yavuz : Allah’ın, fazlından kendilerine verdiği şeye bahilik (cimrilik) edenler, hiç bir zaman onu kendilerine hayır sanmasınlar. Aksine bu, kendileri için bir şerdir. Onların cimrilik ettikleri şey, kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mîrası Allah’ındır. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Bekir Sadak : Allah'in bol nimetinden verdiklerinde cimrilik edenler, sakin bunun kendileri icin hayirli oldugunu sanmasinlar, bilakis bu onlarin kotulugunedir. Cimrilik yaptiklari sey, kiyamet gunu boyunlarina dolanacaktir. Goklerin ve yerin mirasi Allah'indir. Allah islediklerinizden haberdardir. *
Celal Yıldırım : Allah'ın kendilerine verdiği bol nîmetiyle cimrilik edenler, sakın onu kendileri için hayırlı sanmasınlar; bilâkis bu onlar için serdir. Cimrilik ettikleri şey Kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah işlediklerinizden haberlidir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'ın bol nimetinden verdiklerinde cimrilik edenler, sakın bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar, bilakis bu onların kötülüğünedir. Cimrilik yaptıkları şey, kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah işlediklerinizden haberdardır.
Diyanet Vakfi : Allah'ın, kereminden kendilerine verdiklerini (infakta) cimrilik gösterenler, sanmasınlar ki o, kendileri için hayırlıdır; tersine bu onlar için pek fenadır. Cimrilik ettikleri şey de kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Edip Yüksel : ALLAH'ın lütfundan kendilerine bağışladığı nimetlerde cimrilik edenler onu kendileri için hayırlı sanmasın. Aksine, o kendileri için zararlıdır. Toplayıp biriktirdikleri, Diriliş Günü boyunlarına dolanacak. Göklerin ve yerin mirası ALLAH'ındır. ALLAH yaptıklarınızdan haberdardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allahın fazlından kendilerine bahşettiği şey'e bahillik edenler sakın onu kendilerine hayırlı sanmasınlar hayır o, onlar için bir şerdir, yarın kıyamet günü o kıskandıkları mal boyunlarına tomruk edilecek kaldı ki göklerin ve yerin mirası hep Allahın ve Allah her ne yaparsanız haberdardır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'ın bol nimetinden kendilerine verdiği şeye cimrilik edenler sakın onu kendilerine hayırlı sanmasınlar. Hayır, o, onlar için bir şerdir. Kıyamet gününde o kıskandıkları mal, boyunlarına tomruk edilecek. Kaldı ki, göklerin ve yerin mirası hep Allah'ındır ve Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah'ın, kendilerine lütfundan verdiği nimetlere karşı cimrilik edenler, bunun, kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır o, kendileri için şerdir. Cimrilik ettikleri şey, kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'a aittir. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Fizilal-il Kuran : Allah'ın lütuf olarak bağışladığı şeylerde cimrice davrananlar sakın bu tutumlarının kendileri hesabına hayırlı olduğunu sanmasınlar. Tersine bu, onlar hesabına kötüdür. Cimrilikle yanlarında tuttukları mal kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yeryüzünün mirası Allah'a aittir. Hiç kuşkusuz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Gültekin Onan : Tanrı'nın, bol ihsanından kendilerine verdiği şeylerde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır; bu, onlar için şerdir; kıyamet günü, cimrilik ettikleriyle tasmalandırılacaklardır. Göklerin ve yerin mirası Tanrı'nındır. Tanrı yaptıklarınızdan haberi olandır.
Hasan Basri Çantay : Allahın fazl (-u kereminden) kendilerine verdiğini (sarf-u infakda) cimrilik edenler zinhar bunun, kendileri için bir hayır olduğunu sanmasın (lar). Bilakis bu, onlar için bir serdir. Onların cimrilik etdikleri şey kıyaamet günü boyunlarına dolanacakdır. Göklerin ve yerin mîrâsı Allahındır. Allah ne yaparsanız (hepsinden) hakkıyle haberdârdır.
Hayrat Neşriyat : Allah’ın, kendilerine ihsânından verdiği şeylerde cimrilik edenler de, onu kendileri için sakın bir hayır sanmasınlar! Bil'akis o, onlar için bir şerdir. O cimrilik ettikleri şeyler, kıyâmet günü boyunlarına dolanacaktır. Hem göklerin ve yerin mîrâsı Allah’ındır (mülk, umûmen O’nundur). Ve Allah, yapmakta olduklarınızdan hakkıyla haberdardır.
İbni Kesir : Allah'ın fazl-ı kereminden verdiği şeylerde cimrilik edenler; bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Bilakis bu, onlar için şerlidir. Cimrilik ettikleri şey; kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Ve Allah, işlediğiniz şeylerden haberdardır.
Muhammed Esed : Onlar, -Allah'ın, lütfundan kendilerine verdiklerine cimrice sarılanlar- bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar: Aksine, bu onlar için kötüdür. (Bu kadar) cimrice sarıldıkları şey, Kıyamet Günü boyunlarına asılacaktır: Zira, göklerin ve yerin mirası (yalnız) Allah'a aittir: Ve Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah Teâlâ'nın kendilerine fazlından olarak verdiği şeyde cimrilik edenler bunun kendileri için bir hayır olduğunu sanmasınlar. Hayır... Bu onlar için bir şerdir. O cimrilik ettikleri şey, Kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Ve göklerin ve yerin mirası Allah Teâlâ içindir. Ve Hak Teâlâ yaptığınız her şeyden tamamıyla haberdardır.
Ömer Öngüt : Allah'ın, kereminden kendilerine verdiği şeyde cimrilik edenler hiçbir zaman onu kendileri için hayırlı sanmasınlar. Bu onların zararınadır. Cimrilik ettikleri şeyler kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Şaban Piriş : Allah’ın kendilerine fazlından verdiği şeylerde cimrilik edenler, bunu kendileri için hayırlı sanmasınlar, aksine bu onlar için şerdir. Kıyamet günü cimrilik ettikleri şeyler boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Suat Yıldırım : Allah’ın kendilerine lütfu ile bol bol verdiği nimetlerde cimrilik edip harcamayanlar, sakın bu hali kendileri için hayırlı sanmasınlar. Hayır! Bu, onların hakkında şerdir. Cimrilik edip vermedikleri malları kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır. Kaldı ki göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah ne yaparsanız hepsinden haberdardır.
Süleyman Ateş : Allâh'ın kereminden kendilerine verdiğine cimrilik edenler, onu kendileri için hayırlı sanmasınlar. Hayır, o, kendileri için şerlidir. Cimrilik ettikleri şeyler, kıyâmet günü boyunlarına dolandırılacaktır. Göklerin ve yerin mirâsı Allâh'ındır (bütün mülk O'na aittir ve O'na kalacaktır). Allâh yaptıklarınızı haber alandır.
Tefhim-ul Kuran : Allah'ın, bol ihsanından kendilerine verdiği şeylerde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır; bu, onlar için şerdir; kıyamet günü, cimrilik ettikleriyle tasmalandırılacaklardır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah yaptıklarınızdan haberi olandır.
Ümit Şimşek : Allah'ın lütfuyla kendilerine verdiği şeyde cimrilik edenler de bunu kendileri için hayır sanmasınlar. Aslında o kendileri için bir şerdir. Cimrilik ettikleri şey, kıyamet gününde onların boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah ise sizin yaptıklarınızdan haberdardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ın, lütfundan kendilerine verdiği şeyde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Tam aksine bu onlar için bir şerdir. O cimrilik konusu yaptıkları şey, kıyamet günü bir tasma gibi boyunlarına dolandırılacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.

 

Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199200

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
118.849