ÂLİ İMRÂN-158

Anasayfa » ÂLİ İMRÂN Suresi » ÂLİ İMRÂN-158
share on facebook  tweet  share on google  print  

ÂLİ İMRÂN-158

"ÂLİ İMRÂN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<3/ÂLİ İMRÂN-158>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَلَئِن مُّتُّمْ أَوْ قُتِلْتُمْ لإِلَى الله تُحْشَرُونَ

Ve lein muttum ev kutiltum le ilâllâhi tuhşerûn(tuhşerûne).

Ve elbette, ölseniz de öldürülseniz de mutlaka Allah'a haşr olunacaksınız (Allah'ın huzurunda toplanacaksınız). 
1. ve le : ve elbette, mutlaka
2. in muttum : eğer ölseniz
3. ev kutiltum : veya öldürülseniz
4. le ilâ allâhi : mutlaka Allah'a
5. tuhşerûne : haşrolunacaksınız, toplanacaksınız

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Mahşer Meydanı’nda, yani haşrolma meydanında muhakkak haşrolunacaksınız. Ölseniz de öldürülseniz de, hepiniz orada olacaksınız. Allah, kıyâmetten sonra Mahşer Meydanında bütün fizik vücutları kendi nefsleri de içlerinde olmak suretiyle huzurunda toplayacaktır. Orada herkes kendi hayat filmini üç boyutlu olarak izleyecektir. İki ayrı hayat filmi vardır. Birinci hayat filmi yapılan fiilleri gösterir. İkinci hayat filmi ise düşüncelerimizin filmidir. O fiillerin arkasında yatan taammüd miktarını ortaya koyar. Yani kişi işlediği fiili kaza ile mi yoksa kastî olarak mı işlemiştir. İç dünyasında ve düşünce yapısında neler olmuştur. Bunların hepsini düşüncelerimizin filmi gösterir. Her fiilin, o fiili meydana getirirken sahip olunan düşünce yapısına göre farklı derecatı vardır.

Örneğin, bir silahtan çıkan mermi bir kişinin ölümüne sebep oluyor. Burada iki farklı alternatifi değerlendirirsek:

Bir kişi elindeki silahını temizlerken yere düşürüyor. Tetik bir yere takılıp, silah ateş alıyor ve yoldan geçen bir kişiye kurşun isabet edip, ölümüne sebep oluyor. Bu olayda silahı elinden düşüren kişi dikkatsizlik sebebiyle sorumludur ama art niyeti yoktur.

Bir başka olayda ise kişi bilerek ve isteyerek birisini öldürüyor. İlk olayda dikkatsizlik sebebiyle bir derecat kaybı sözkonusudur. İkinci olayda ise kasıt sözkonusu olması sebebiyle haksız yere bir can almak sebebiyle bir büyük günahın işlenmesi sözkonusudur.

3/ÂLİ İMRÂN-158

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve elbette, ölseniz de öldürülseniz de mutlaka Allah'a haşr olunacaksınız (Allah'ın huzurunda toplanacaksınız).
Diyanet İşleri : Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de, Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.
Abdulbaki Gölpınarlı : Andolsun ki ölseniz de mutlaka Allah tapısında toplanacaksınız, öldürülseniz de.
Adem Uğur : Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki, ölseniz veya öldürülseniz Allâh'a haşr olunacaksınız (değerlendirilmeniz hakikatiniz olan Allâh Esmâ'sıyla yapılacaktır).
Ahmet Tekin : Andolsun ki, ölseniz de öldürülseniz de, toplanıp Allah’ın huzuruna getirileceksiniz.
Ahmet Varol : Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de muhakkak ki Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.
Ali Bulaç : Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de şüphesiz Allah'a (varıp) toplanacaksınız.
Ali Fikri Yavuz : And olsun, eğer ölür veya Allah yolunda öldürülürseniz muhakkak ki Allah’ın huzurunda toplanacak, hesaba çekileceksiniz.
Bekir Sadak : And olsun ki, olseniz de, oldurulseniz de Allah katinda toplanacaksiniz.
Celal Yıldırım : Celâlim hakkı için, eğer ölür veya öldürülürseniz, elbette Allah'ın huzurunda bir araya getirilip toplanacaksınız.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, ölseniz de, öldürülseniz de Allah katında toplanacaksınız.
Diyanet Vakfi : Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.
Edip Yüksel : Ölürseniz de öldürülürseniz de ALLAH'ın huzuruna çıkarılacaksınız.
Elmalılı Hamdi Yazır : Celâlim hakkı için: ölseniz de katlolunsanız da her halde hep Allaha haşrolunacaksınız
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, ölseniz de öldürülseniz de kesinlikle Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.
Fizilal-il Kuran : Kuşku yok ki, ölseniz de öldürülseniz de Allah katında toplanacaksınız.
Gültekin Onan : Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de şüphesiz Tanrı'ya (varıp) toplanacaksınız.
Hasan Basri Çantay : Andolsun, ölseniz de, yahud öldürülseniz de muhakkak ki hepiniz Allah (ın huzuruna gidib) toplanacaksınız.
Hayrat Neşriyat : And olsun ki, ölseniz de öldürülseniz de, muhakkak Allah’ın huzûruna toplanacaksınız!
İbni Kesir : Andolsun ki, ölseniz de, öldürülseniz de; Allah katında toplanacaksınız.
Muhammed Esed : Çünkü ölseniz de, öldürülseniz de sonunda Allah katında toplanacaksınız.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve şüphe yok ki ölseniz de öldürülseniz de her halde Allah Teâlâ'ya haşrolunacaksınızdır.
Ömer Öngüt : Andolsun ki ölseniz veya öldürülseniz, Allah'ın huzurunda mutlaka toplanacaksınız.
Şaban Piriş : -Ölseniz de öldürülseniz de şüphesiz Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.
Suat Yıldırım : Sizler ölseniz de, öldürülseniz de, sonunda Allah’ın huzurunda toplanacaksınız.
Süleyman Ateş : Ölür veya öldürülürseniz, elbette Allah'a götürüleceksiniz!
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de şüphesiz Allah'a (varıp) toplanacaksınız.
Ümit Şimşek : Ölseniz de, öldürülseniz de, Allah'ın huzurunda toplanırsınız.
Yaşar Nuri Öztürk : Ölür yahut öldürülürseniz elbette ki Allah'a götürüleceksiniz.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199200

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
118.889