ÂLİ İMRÂN-149

Anasayfa » ÂLİ İMRÂN Suresi » ÂLİ İMRÂN-149
share on facebook  tweet  share on google  print  

ÂLİ İMRÂN-149

"ÂLİ İMRÂN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<3/ÂLİ İMRÂN-149>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوَاْ إِن تُطِيعُواْ الَّذِينَ كَفَرُواْ يَرُدُّوكُمْ عَلَى أَعْقَابِكُمْ فَتَنقَلِبُواْ خَاسِرِينَ

Yâ eyyuhâllezîne âmenû in tutîûllezîne keferû yeruddûkum alâ a’kâbikum fe tenkalibû hâsirîn(hâsirîne).

Ey âmenû olanlar! Eğer kâfirlere itaat ederseniz , sizi topuklarınız üzerinde geri çevirirler. O zaman "hüsrana uğramış olanların" haline dönersiniz. 
1. yâ eyyuhâ : ey
2. ellezîne âmenû : âmenû olanlar, îmân edenler
3. in tutîû : eğer itaat ederseniz
4. ellezîne keferû : inkâr edenler, kâfirler
5. yeruddû-kum : sizi çevirirler
6. alâ a'kâbi-kum : topuklarınız üzerine
7. fe tenkalibû : o zaman dönersiniz
8. hâsirîne : hüsrana uğramış olanlar

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allah'a ulaşmayı dileyerek hak mü'min olan insanların, Allah, kalplerinin içindeki küfür kelimesini dışarı alır ve mür?idlerine ihsanla tabî olduklar?nda yerine îmânı yazar. Tâbî olmayanlar ve Allah'a ulaşmayı dilemeyip de tâbî olanlar için bu geçerli değildir; çünkü onların tâbiiyeti, tâbî olmamış hükmündedir. Onun için Allahû Tealâ Hucurat-14'te diyor ki:

49/HUCURÂT-14: Kâletil a’râbu âmennâ, kul lem tu’minû ve lâkin kûlû eslemnâ ve lemmâ yedhulil îmânu fî kulûbikum, ve in tutîullâhe ve resûlehu lâ yelitkum min a’mâlikum şey’â(şey’en), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Araplar: “Biz âmenû olduk.” dediler. (Onlara) de ki: “Siz âmenû olmadınız (Allah'a ulaşmayı dilemediniz). Fakat: “Teslim olduk.” deyin. Kalplerinize (içine) îmân girmedi. Ve eğer Allah'a ve O'nun Resûlü'ne itaat ederseniz (Allah'a ulaşmayı dilerseniz), amellerinizden bir şey eksiltmez. Muhakkak ki Allah, Gafur'dur, Rahîm'dir.”

Öyleyse "îmân" kelimesi bir insanın kalbinin içine yazılmadıkça o kişinin kalbinde sadece küfür kelimesi vardır ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)‘e tâbî olmayanlar, o devirde kitap sahipleri Allah'a ulaşmayı dilemedikçe hep kâfir hüviyetinde kalmak mecburiyetindelerdi. Kâinattaki tek dîn olan İslâm'ı(Hanif Dinini) unutmuşlardır. Kalplerinin içinde, doğumlarından itibaren küfür kelimesi var ve devam ediyor. Hüsran, bir kişinin cehenneme gitmesi halidir. Hüsran, kişinin günahlarının sevabıdan fazla olması halidir. Kimin günahları sevaplarından fazla olursa kıyâmet günü, o kişinin gideceği yer cehennemdir; ebediyyen orada kalmak üzere. İşte hüsranı ve bunun neticesinin cehennem olduğunu Mu'minun Suresinin 103. âyet-i kerimesi açıklıyor:

23/MU'MİNÛN-103: Ve men haffet mevâzînuhu fe ulâikellezîne hasirû enfusehum fî cehenneme hâlidûn(hâlidûne).

Ve kimin mizanı (sevap tartıları) hafif gelirse, işte onlar, nefslerini hüsrana düşürenlerdir. Onlar, cehennemde ebediyyen kalacak olanlardır.



Hüsranda olanların iki özelliği vardır:

  1. Günahları sevaplarından fazladır.
  2. Bu sebeple gidecekleri yer cehennemdir.

Hüsranda olanların hüsranda olma nedenlerini Rabbimiz Kehf suresi 103-104 ve 105. ayetlerinde şu şekilde ifade ediyor:

18/KEHF-103: Kul hel nunebbiukum bil ahserîne a’mâlâ(a’mâlen).

De ki: “Ameller açısından en çok hüsrana uğrayanları size haber vereyim mi?”

18/KEHF-104: Ellezîne dalle sa’yuhum fîl hayâtid dunyâ ve hum yahsebûne ennehum yuhsinûne sun’â(sun’an).

Onlar, dünya hayatında amelleri (çalışmaları) sapmış (kaybettikleri dereceler, kazandıkları derecelerden daha fazla) olanlardır. Ve onlar, güzel ameller işlediklerini zannediyorlar.

18/KEHF-105: Ulâikellezîne keferû bi âyâti rabbihim ve likâihî fe habitat a’mâluhum fe lâ nukîmu lehum yevmel kıyameti veznâ(veznen).

İşte onlar, Rab'lerinin âyetlerini ve O'na mülâki olmayı (ölmeden evvel ruhun Allah'a ulaşmasını) inkâr ettiler. Böylece onların amelleri heba oldu (boşa gitti). Artık onlar için kıyâmet günü mizan tutmayız.

Ve mü'min olduktan sonra bir insan tekrar küfre dönerse gideceği yer yeniden cehennemdir. Kişi fıska düşmüştür; Allah'ın yolundan sapmıştır. Ruhu Allah'a ulaştıktan sonra irşad makamından şüpheye düşmüştür. Allahû Tealâ o anda bu olayı görür, işitir ve bilir. Aynı anda kişinin kalbinin içindeki îmân kelimesini alır, kalbin içine tekrar küfür kelimesini yazar ve kalbin bu muhtevası içinde ruhu o kişiye geri gönderir. Kişinin başının üzerindeki devrin imamının ruhunu da oradan alır. Herşey eski haline döner ve kalbi tekrar mühürler. Ve kişi, mü'min olduktan sonra tekrar küfre düşmüştür yani Kur'ân-ı Kerim hükümlerine göre fısk hüviyetine girmiştir, fasıklardan olmuştur.

 

3/ÂLİ İMRÂN-149

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ey âmenû olanlar! Eğer kâfirlere itaat ederseniz , sizi topuklarınız üzerinde geri çevirirler. O zaman "hüsrana uğramış olanların" haline dönersiniz.
Diyanet İşleri : Ey iman edenler! Siz eğer kâfir olanlara uyarsanız sizi gerisin geriye (küfre) çevirirler de büsbütün hüsrana uğrarsınız.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ey inananlar, kâfirlere itaat ederseniz sizi döndürür onlar ve ziyan edersiniz.
Adem Uğur : Ey iman edenler! Eğer kâfirlere uyarsanız, gerisin geriye (eski dininize) döndürürler de, hüsrana uğrayanların durumuna düşersiniz.
Ahmed Hulusi : Ey iman edenler, eğer kâfir olanlara (hakikati inkâr edenlere) uyarsanız, sizi topuklarınızın üzerinde geri döndürürler de hüsrana uğrayanlar olarak kalırsınız.
Ahmet Tekin : Ey iman nimetine kavuşanlar, siz eğer kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerin, kâfirlerin göstermelik hoşgörü taleplerini, şeriatinize aykırı isteklerini kabul eder, onlara boyun eğerseniz, sizi gerisin geriye, İslâm dışı hayatınıza döndürürler de, hüsrana uğrayanların durumuna düşersiniz.
Ahmet Varol : Ey iman edenler! Eğer inkar edenlerin sözlerine uyarsanız sizi ökçelerinizin üzerine geri çevirirler de hüsrana uğrayanlardan olursunuz.
Ali Bulaç : Ey iman edenler, eğer inkâr edenlere itaat ederseniz, sizi topuklarınız üzerinde gerisin-geri çevirirler, böylece büyük hüsrana uğrayanlara dönersiniz.
Ali Fikri Yavuz : Ey iman edenler! Eğer kâfirlere itaat edecek olursanız, sizi geriye, kendi dinlerine çevirirler de dünya ve ahirette ziyana düşenlerin hâline dönersiniz.
Bekir Sadak : Ey Inananlar! Inkar edenlere itaat ederseniz, sizi geriye dondururler de kayba ugrarsiniz.
Celal Yıldırım : Ey imân edenler! Eğer inkâr edenleri dinler de onlara uyarsanız sizi gerisin geri çevirirler; bu yüzden zarara uğrayanlar olarak dönüp kalırsınız.
Diyanet İşleri (eski) : Ey İnananlar! İnkar edenlere itaat ederseniz, sizi geriye döndürürler de kayba uğrarsınız.
Diyanet Vakfi : Ey iman edenler! Eğer kâfirlere uyarsanız, gerisin geriye (eski dininize) döndürürler de, hüsrana uğrayanların durumuna düşersiniz.
Edip Yüksel : Ey inananlar, inkar edenlere uyarsanız sizi gerisin geriye döndürürler ve kaybedenlerden olursunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey o bütün iman edenler! eğer kâfirlere itaat edecek olursanız sizi tersinize çevirirler de öyle bir inkılâba uğrarsınız ki bütün husran içinde kalırsınız
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey iman edenler, eğer kafirlere itaat edecek olursanız, sizleri tersine çevirirler de öyle bir inkılaba uğrarsınız ki, bütün hüsran içinde kalırsınız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey iman edenler! Siz eğer kâfir olanlara uyarsanız, sizi topuklarınız üstünde gerisin geriye çevirirler. O zaman büsbütün kaybedersiniz.
Fizilal-il Kuran : Ey müminler, eğer kâfirlere itaat ederseniz sizleri topuklarınız üzerinde geriye döndürürler de hüsrana uğrarsınız.
Gültekin Onan : Ey inananlar, eğer kafirlere itaat ederseniz, sizi topuklarınız üzerinde gerisin-geri çevirirler (fetenkalibu), böylece büyük hüsrana uğrayanlara dönersiniz.
Hasan Basri Çantay : Ey îman edenler, eğer küfr (-ü inkâr) edenlere itaat ederseniz sizi ökçelerinizin üstünde (gerisin geri küfre) çevirirler de (dünyâda da, âhiretde de) büyük zarara uğrayanların haaline dönersiniz.
Hayrat Neşriyat : Ey îmân edenler! Eğer inkâr edenlere uyarsanız, sizi ökçeleriniz üzerinde geriye(küfre) çevirirler de hüsrâna uğrayanlara dönersiniz.
İbni Kesir : Ey iman edenler; küfredenlere uyarsanız ökçelerinizin üstünden sizi geri çevirirler de hüsrana uğrayanlardan olursunuz.
Muhammed Esed : Siz ey imana ermiş olanlar! Hakikati inkara şartlanmış olanlara tabi olursanız sizi topuklarınızın üzerinde gerisin geri döndürürler ve kaybedenlerden olursunuz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ey imân edenler! Eğer kâfir olanlara itaat ederseniz sizi gerisin geriye çevirirler. Artık büyük zararlara uğramış olduğunuz halde geri dönmüş olursunuz.
Ömer Öngüt : Ey iman edenler! Eğer kâfirlere uyarsanız, onlar sizi topuklarınız üzerinde (eski dininize) geri çevirirler. O takdirde büsbütün kaybedenlerden olursunuz.
Şaban Piriş : -Ey iman edenler! Eğer kafirlere itaat ederseniz, onlar sizi gerisin geri döndürürler de hüsrana uğrayanlardan olursunuz.
Suat Yıldırım : Ey iman edenler! Şayet siz kâfirlere itaat ederseniz, onlar sizi, dininizden döndürürler. Siz de ziyana uğrayanlardan olursunuz.
Süleyman Ateş : Ey inananlar, eğer inkâr edenlere itâ'at ederseniz, sizi arkanıza (küfre) çevirirler, o zaman büsbütün kaybedersiniz.
Tefhim-ul Kuran : Ey iman edenler, eğer küfre sapanlara itaat ederseniz, sizi topuklarınız üzerinde gerisin-geri çevirirler, böylece büyük hüsrâna uğrayanlara dönersiniz.
Ümit Şimşek : Ey iman edenler! Kâfirlere uyarsanız, sizi gerisin geri çevirirler de hüsran içinde inkâra dönersiniz.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey iman edenler! Eğer küfre sapanlara boyun eğerseniz sizi ökçeleriniz üstüne geri çevirirler de hüsrana uğrayanlar haline gelirsiniz.

 

 

 

 

Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199200

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
118.751