ÂLİ İMRÂN-126

Anasayfa » ÂLİ İMRÂN Suresi » ÂLİ İMRÂN-126
share on facebook  tweet  share on google  print  

ÂLİ İMRÂN-126

"ÂLİ İMRÂN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<3/ÂLİ İMRÂN-126>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَمَا جَعَلَهُ اللّهُ إِلاَّ بُشْرَى لَكُمْ وَلِتَطْمَئِنَّ قُلُوبُكُم بِهِ وَمَا النَّصْرُ إِلاَّ مِنْ عِندِ اللّهِ الْعَزِيزِ الْحَكِيمِ

Ve mâ cealehullâhu illâ buşrâ lekum ve li tatmeinne kulûbukum bih(bihî), ve men nasru illâ min indillâhil azîzil hakîm(hakîmi).

Ve Allah, onu (bu yardım vaadini), size müjde olması ve kalplerinizin onunla tatmin olmasından başka bir şey için yapmadı. Yardım ancak, Azîz ve Hakîm olan Allah'ın katındandır. 
1. ve mâ ceale-hu allâhu : ve Allah onu yapmadı
2. illâ buşrâ : müjde olmasından başka
3. lekum : sizin için, size
4. ve li tatmeinne : ve tatmin olması, sukûnet bulması için
5. kulûbu-kum bi-hî : kalplerinizin onunla
6. ve men nasru (mâ en nasru) : ve yardım (başka bir şekilde) olmaz
7. illâ min indi allâhi : ancak Allah'ın katından (olur)
8. el azîzi : azîz, üstün, izzetli
9. el hakîmi : hüküm ve hikmet sahibi

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Bu bir müjdedir. Allahû Tealâ'ya inananlar, îmân sahipleri, kalplerinde îmân yazılı olanlar çok değer ifade etmelidir. Allahû Tealâ diyor ki:

13/RA'D-28: Ellezîne âmenû ve tatmainnu kulûbuhum bi zikrillâh(zikrillâhi) e lâ bi zikrillâhi tatmainnul kulûb(kulûbu).

Onlar, âmenûdurlar ve kalpleri, Allah'ı zikretmekle mutmain olmuştur. Kalpler ancak; Allah'ı zikretmekle mutmain olur, öyle değil mi?

Öyleyse sadece Allah'ın bir yardımının tatmini değil, onunla beraber zikrin, o kalplerde oluşturduğu mutmainne kademesi yani 4 tane %7 nur birikimi, nefsin kalbinde en az %28 nur birikmesi hali. Biliniz ki ancak Allah'ı zikretmekle kalpler tatmin olur." Yani Allah'a güvenmek, daha çok zikre sebebiyet verir; daha çok zikir kalpte en az %28 nur birikimini oluşturur ve kişi mutmain olur.

Burada Allahû Tealâ'nın yardımı, tatmin edici yardımdır.

"Nasara" kökünden gelen "nusret" kelimesi, Allah'ın lâyık olanlara yaptığı normal yardımıdır. Ama Allahû Tealâ Fatiha Suresinde şunları söylüyor bize:

1/FÂTİHA-5: İyyâke na’budu ve iyyâke nestaîn(nestaînu).

(Allah'ım!) Yalnız Sana kul oluruz ve yalnız Senden İSTİANE (mürşidimizi) isteriz.

Bizim sevgili dostlarımız, oradaki "istiane"yi de bu "nasara" kökünden gelen "nusret" kelimesi gibi genel yardım olarak alıyorlar.

Buradaki yardım "nasara"dan, nusret kelimesinden geliyor yani normal yardım, fizik yardım, Allah'ın asker yardımı. Müslümanları, Allah'a teslim olanları kurtuluşa ulaştırmak için, düşmanlarının karşısında hezimetten kurtarıp gâlibiyete ulaştırmak için Allahû Tealâ veriyor.

Öyleyse savaş, herşeyden evvel bir inanç meselesidir. İnanan insanlar, bu inançları karşılığında mutlaka Allahû Tealâ'dan yardım alırlar. Muhtevaya baktığımız zaman, Allahû Tealâ diyordu ki:

105/FÎL-1: E lem tere keyfe feale rabbuke bi ashâbil fîl(fîli).

Senin Rabbin fil sahiplerine neler yaptı, görmedin mi (bilmiyor musun)?

Ebabiller, uçan bir şeyler, birtakım nesneler atmışlar düşmanlarının üstüne ve filler de sahipleri de mahvolmuşlar. Allahû Tealâ işte orada uçan bir şeylerin ya da birtakım uçakların, aslında "tayr" kuş demek ama "ebâbil" diyor Allahû Tealâ, "uçan kuşlar." Kuş olur da uçmaz mı, hepsi uçar. Öyleyse burada Allahû Tealâ, uçmaktan birşeyler kastediyor.

105/FÎL-2: E lem yec’al keydehum fî tadlîl(tadlîlin).

Onların hilesini boşa çıkarmadı mı?

105/FÎL-3: Ve ersele aleyhim tayren ebâbîl(ebâbîle).

Ve onların üzerine ebabil kuşlarını gönderdi (veya uçan ebabilleri gönderdi).

105/FÎL-4: Termîhim bi hicâretin min siccîl(siccîlin).

Pişmiş sert tuğladan taşları, onların üzerine atıyorlardı (öyle ki).

Sanki mermiler gibi, sanki onlara tesir edebilecek olan, normal akılla akledilmeyen şeyler. Buradaki ifadeyi kullanırsak, pişmiş çamurdan taşlar atıyorlarmış onların üzerine; yani küçücük taşlar ve bu taşlar filleri öldürüyor.

105/FÎL-5: Fe cealehum keasfin me’kûl(me’kûlin).

Böylece onları yenilmiş ekin yaprağı gibi yaptılar.

"Ve Allah, onları, kurtlar tarafından kemirilip doğranan, yenilmiş ekin yaprakları haline getirdi." Siccille böyle bir şeye ulaşılabilir mi? Allahû Tealâ gene Allah'ın yardımını ifade ediyor.

 

3/ÂLİ İMRÂN-126

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve Allah, onu (bu yardım vaadini), size müjde olması ve kalplerinizin onunla tatmin olmasından başka bir şey için yapmadı. Yardım ancak, Azîz ve Hakîm olan Allah'ın katındandır.
Diyanet İşleri : Allah, bunu size sırf bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla yatışsın diye yaptı. Yardım ve zafer ancak mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi Allah katındadır.
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah, bunu ancak size bir müjde olsun da yürekleriniz yatışsın diye yapmıştır ve yardım, ancak hüküm ve hikmet sahibi Allah'tandır.
Adem Uğur : Allah, bunu size sırf bir müjde olsun ve kalpleriniz bu sayede rahatlasın diye yaptı. Zafer, yalnızca mutlak güç ve hikmet sahibi Allah katındandır.
Ahmed Hulusi : Allâh bunu size bir müjde olsun ve kalplerinizdeki (hakikatinizdeki) kuvveye mutmain olmanız için yaptı. Yardım ancak ve yalnız Aziyz ve Hakiym olan Allâh indîndendir.
Ahmet Tekin : Allah meleklerle yardım va’dini, kesinlikle size bir zafer müjdesi olsun, kalpleriniz bununla huzura kavuşsun, akıllarınız yatsın diye yaptı. Zafer yalnız kudretli, hikmet sahibi ve hükümran olan Allah katındandır.
Ahmet Varol : Allah bunu size sadece bir müjde olsun ve gönülleriniz bununla rahata kavuşsun diye yapmıştır. Yardım ancak yüce ve hakim olan Allah katındandır.
Ali Bulaç : Allah bunu (yardımı) size ancak bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla tatmin bulsun diye yaptı. 'Yardım ve zafer' (nusret) ancak üstün ve güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'ın katındandır.
Ali Fikri Yavuz : Bu yardımı Allah size, sırf bir müjde olsun ve kalbleriniz bununla yatışsın diye yaptı. Yoksa zafer, ancak Azîz ve Hakîm olan Allah’dandır.
Bekir Sadak : (126-12) 7 Allah bunu, ancak size mujde olsun ve boylece kalbleriniz yatissin diye yapmistir. Inkar edenlerin bir kismini kesmek veya umidsiz olarak geri donecek sekilde bozguna ugratmak icin gereken yardim, ancak guclu ve Hakim olan Allah katindan olur.
Celal Yıldırım : Allah bunu sırf müjde olsun ve kalbiniz iyice yatışsın diye yapmıştır, imdad ve yardım ancak o yegâne galib ve hikmet sahibi Allah katındandır.
Diyanet İşleri (eski) : (126-127) Allah bunu, ancak size müjde olsun ve böylece kalbleriniz yatışsın diye yapmıştır. İnkar edenlerin bir kısmını kesmek veya ümidsiz olarak geri dönecek şekilde bozguna uğratmak için gereken yardım, ancak Güçlü ve Hakim olan Allah katından olur.
Diyanet Vakfi : Allah, bunu size sırf bir müjde olsun ve kalpleriniz bu sayede rahatlasın diye yaptı. Zafer, yalnızca mutlak güç ve hikmet sahibi Allah katındandır.
Edip Yüksel : ALLAH bunu, kalbinizi yatıştıracak bir müjde olsun diye anlatıyor. Zafer, yalnızca Güçlü ve Bilge olan ALLAH katındandır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve bunu Allah size sırf bir müjde olsun ve kalbleriniz bununla yatışsın diye yaptı, yoksa nusrat ancak Allahdandır azîz o hakîm o
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bunu Allah size yalnızca bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla yatışsın diye yaptı. Zafer, yalnız güçlü, hikmet sahibi Allah'tandır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah, bunu size sırf bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla yatışsın diye yaptı. Yardım, yalnız daima galip ve hikmet sahibi olan Allah katındandır.
Fizilal-il Kuran : Allah size bu yardımı sırf size müjde olsun ve bu sayede kalpleriniz rahatlasın diye yaptı. Yoksa zafer, sadece üstün iradeli ve hikmet sahibi olan Allah'tan kaynaklanır.
Gültekin Onan : Tanrı bunu (yardımı) size ancak bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla tatmin bulsun diye yaptı. 'Yardım ve zafer' (nusret) ancak üstün ve güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan Tanrı'nın katındandır.
Hasan Basri Çantay : Allah bu (imdadı) size, başka değil, sırf (zaferin) bir müjde (si) olsun, kalbleriniz onunla yatışsın diye yapdı. (Yoksa) nusret (ve zafer) ancak yegâne gaalib ve yegâne hükm ve hikmet saahibi olan Allah cânibindendir.
Hayrat Neşriyat : Çünki Allah, bu (yardımı)nı size sâdece bir müjde olsun ve kalbleriniz onunla mutmain olsun diye yaptı. Yoksa zafer, ancak Azîz (kudreti dâimâ galib gelen), Hakîm (her işi hikmetli) olan Allah katındandır.
İbni Kesir : Bu yardımı Allah; size, sırf bir müjde olsun ve kalbleriniz bununla yatışsın diye yaptı. Yoksa zafer, ancak Aziz ve Hakim olan Allah'tandır.
Muhammed Esed : Allah, sadece size bir müjde olsun ve böylece kalpleriniz rahatlasın diye bunu(n Elçisi tarafından bildirilmesini) emretti -çünkü, her şeye kadir, gerçek hikmet sahibi olan Allah'tan başka kimseden yardım gelmez-
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Allah Teâlâ bunu ancak size bir müjde olmak ve bununla kalpleriniz mutmain bulunmak için kılmıştır. Yoksa nusret, ancak azîz, hakîm olan Allah Teâlâ cânibindendir.
Ömer Öngüt : Allah bunu size sırf bir müjde olsun ve kalpleriniz bu sayede iyice yatışsın diye yaptı. Yardım ancak, güçlü ve hikmet sahibi Allah katındandır.
Şaban Piriş : (126-127.) Allah, bu yardımı size sadece müjde olması ve kalplerinizin bununla yatışması, kafir olanların da bir kısmını yok edip veya perişan ederek ümitsizce geri dönmeleri için yapmıştı. Zafer, ancak Aziz ve Hakim olan Allah katındandır.
Suat Yıldırım : Allah bu imdadı sırf size müjde olsun ve kalpleriniz bununla müsterih olsun diye yaptı. Nusret ve zafer, ancak (mutlak galip, tam hüküm ve hikmet sahibi), azîz ve hakîm olan Allah tarafından gelir.
Süleyman Ateş : Allâh bu(yardım va'di)ni sırf size müjde olsun ve kalbleriniz bununla güven bulsun diye yaptı. Yardım, yalnız, dâimâ gâlib, hüküm ve hikmet sâhibi Allâh katındandır.
Tefhim-ul Kuran : Allah bunu (yardımı) size ancak bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla tatmin bulsun diye yaptı. 'Yardım ve zafer (nusret) ' ancak üstün ve güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'ın katındandır.
Ümit Şimşek : Bunu da Allah size bir müjde olsun ve kalpleriniz onunla müsterih olsun diye yapmıştır. Çünkü nusret ve zafer, herşeyin mutlak galibi ve sonsuz hikmet sahibi olan Allah'ın katındandır.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah bunu size bir müjde olması ve onunla kalplerinizi yatıştırması dışında hiçbir şey yapmamıştır. Yardım, Azîz ve Hakîm olan Allah katından başka hiçbir yerden gelmez.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199200

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
118.790