ÂLİ İMRÂN-83

Anasayfa » ÂLİ İMRÂN Suresi » ÂLİ İMRÂN-83
share on facebook  tweet  share on google  print  

ÂLİ İMRÂN-83

"ÂLİ İMRÂN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<3/ÂLİ İMRÂN-83>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

أَفَغَيْرَ دِينِ اللّهِ يَبْغُونَ وَلَهُ أَسْلَمَ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ طَوْعًا وَكَرْهًا وَإِلَيْهِ يُرْجَعُونَ

E fe gayre dînillâhi yebgûne ve lehû esleme men fîs semâvâti vel ardı tav’an ve kerhen ve ileyhi yurceûn(yurceûne).

Onlar, hâlâ Allah'ın dîninden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde kim varsa, hepsi tav'an ve kerhen (isteyerek ve istemeyerek) O'na teslim oldular ve onlar, O'na (Allah'a), geri döndürülecekler. 
1. e fe gayre : hâlâ başkasını mı
2. dîni allâhi : Allah'ın dîni
3. yebgûne : arıyorlar, istiyorlar
4. ve lehû : ve ona
5. esleme : teslim oldu
6. men : kim varsa
7. fî es semâvâti : semâlarda, göklerde
8. ve el ardı : ve yeryüzünde
9. tav'an : isteyerek
10. ve kerhen : ve istemeyerek
11. ve ileyhi : ve ona
12. yurceûne : geri döndürülecekler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

14 asır evvel bütün sahâbe Allah'a ulaşmayı dilediler, cennet saadetini elde ettiler, kâinatın en büyük mürşidine ulaştılar (2. safha). Ruhlarını Allah'a hepsi ulaştırıp teslim etti (3. safha). Fizik vücutlarını Allah'a teslim ettiler (4. safha). Nefslerini de Allah'a teslim ettiler (5. safha), ihlâsa ula?t?lar (6. safha), Allah'a iradelerini teslim etmeyi başardılar, Allah'ın mürşidi olmayı hakettiler, Hakk'ul yakîn seviyesine ulaştılar (7. safha). Onlar bütün boyutlarıyla, gerçek anlamda İslâm oldular.

Bugün İslâm'ın herşeyi inkâr edilmektedir. Allahû Tealâ buyuruyor: "Allah'a ulaşmayı dilemeyen mutlaka cehenneme girer." Kimsenin umurunda değil, hiç kimse Allah'a ulaşmayı dilemiyor. Dîn adamlarından insanlara, Allah'a ulaşmayı dileyeceksiniz, diye bir talep, bir bildiri ulaşmıyor, hatta inkâr ulaşıyor. Böyle birşey yoktur, diyorlar. Mürşid mi? Son Mürşid Peygamber Efendimiz (S.A.V) idi, artık yoktur, diyorlar. Ruhun ölmeden evvel Allah'a ulaşması mümkün değildir. Çünkü bize hayat veren ruhtur, ruhumuz vücudumuzdan ayrıldığı anda ölüdür, diyorlar. Fizik vücudun teslimi mi? Hiç böyle bir teslim söz konusu değildir, diyorlar. Nefsin teslimi mi? Hayır. İslâm'ın 5 tane şartı vardır ve İslâm zaten Allah'a teslim demektir. Kim İslâm'ın 5 tane şartını gerçekleştirirse, işte o Allah'a teslim olmuştur, deyip, bunlara inanan zavallı tertemiz insanları cehenneme mahkûm ediyorlar.

İşte bu açıdan son derece önemli bir suali var Allahû Tealâ'nın burada: "O resûl geldikten sonra, O tâbî olmayan, O'ndan yüz çeviren insanlar, Allah'ın dîninden başkasını mı arıyorlar?" Zaten Allah'ın dîninden başka bir dîni, bu insanlar kendilerine oluşturmuşlar. Dîn diye dînsizliği yaşıyorlar. Allah'ın bütün farzlarının yok edildiği bir dîn anlayışı, amaçların hepsini ortadan kaldıran, insanları araçlara bağlayan, insanları cennet yerine cehenneme ulaştırcak olan zavallı bir dîn anlayışı bütün İslâm alemine hakim olmuş durumdadır.

Ya insanoğlu ölmeden evvel ruhunu Allah'a ulaştırıp teslim eder, arkadan fizik vücudunu, nefsini de, iradesini de teslim eder ya da insanlar teslim olmayı istemezler. Ama bu birşey ifade etmez, çünkü öldükten sonra vücutlarından ayrılmak zorunda kalan ruhlarını Azrail (A.S) alır, gene Allah'a götürüp teslim eder. O ruhlar Allahû Tealâ'ya teslim olur ama kişinin iradesi bunu istememiştir. Bu yüzden Allahû Tealâ bu tarzda bir teslimi kerhen teslim addediyor.

Kâinatın neresinde insanlar yaşarsa yaşasın, hangi gök katında yaşarsa yaşasın ya da yıldızların hangisinde yaşarsa yaşasın netice değişmez. Bizim dünyamıza göre göklerde yaşayan o insanlar ya kerhen ya da tav'an ruhlarını mutlaka Allah'a teslim edeceklerdir. Tav'an teslimde 4 teslim de var, kerhen teslimde sadece ruhun teslimi var ama mutlaka vardır. Ruhlarını mutlaka ya Azrail (A.S), ya kendileri Allah'a ulaştıracaklardır.

3/ÂLİ İMRÂN-83

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Onlar, hâlâ Allah'ın dîninden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde kim varsa, hepsi tav'an ve kerhen (isteyerek ve istemeyerek) O'na teslim oldular ve onlar, O'na (Allah'a), geri döndürülecekler.
Diyanet İşleri : Göklerdeki ve yerdeki herkes ister istemez O’na boyun eğmişken ve O’na döndürülüp götürülecekken onlar Allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar?
Abdulbaki Gölpınarlı : Artık Allah'ın dininden başka bir din mi arıyorlar? Göklerde ve yeryüzündekiler, istekleriyle veya zorla ona teslîm olmuşlardır ve her şey de, sonucu, gerisin geriye, dönüp onun tapısına varacaktır.
Adem Uğur : Göklerde ve yerdekiler, ister istemez O'na teslim olduğu halde onlar (ehl-i kitap), Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki O'na döndürüleceklerdir.
Ahmed Hulusi : Semâlarda ve arzda (evrenin mânâ ve madde boyutlarında) ne varsa, isteyerek veya istemeyerek O'na teslim olmuş durumda iken, Allâh Dini'nden (İslâm'dan - yaratmış olduğu sistem ve düzenden) başkasını mı arıyorlar. (Oysa) O'na döndürülmektedirler.
Ahmet Tekin : Göklerdeki ve yerdeki akıllı ve sorumlu varlıklar ister istemez ona boyun eğip, teslim olarak hükmüne rıza gösterdikleri, tesbih ile zikir halinde kanunlarına, kudretine boyun eğdikleri, İslâm’ı yaşadıkları halde, ehl-i kitap Allah’ın dininden, Allah’ın şerîatından başka din mi, düzen mi, medeniyet mi arıyor? Halbuki, sonuçta O’nun huzuruna götürülüp hesaba çekilecekler.
Ahmet Varol : Onlar Allah'ın dininden başkasını mı arzuluyorlar! Oysa göklerde ve yerde kim varsa ister istemez O'na teslim olmuştur ve O'na dündürüleceklerdir.
Ali Bulaç : Peki onlar, Allah'ın dininden başka bir din mi arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde her ne varsa -istese de, istemese de- O'na teslim olmuştur ve O'na döndürülmektedirler.
Ali Fikri Yavuz : Onlar, Allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde ne varsa hepsi ister istemez O’na boyun eğmiştir ve âhirette ona çevrilip götürüleceklerdir.
Bekir Sadak : Alah'in dininden baska bir din mi arzu ediyorlar? Oysa goklerde ve yerde kim varsa, ister istemez O'na teslim olmustur, O'na doneceklerdir.
Celal Yıldırım : Hâlâ onlar Allah'ın dininden başkasını mı arzuluyorlar?! Halbuki göklerde ve yerde ne varsa hepsi de ister istemez O'na teslîm olmuştur ve ancak O'na döndürüleceklerdir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'ın dininden başka bir din mi arzu ediyorlar? Oysa göklerde ve yerde kim varsa, ister istemez O'na teslim olmuştur, O'na döneceklerdir.
Diyanet Vakfi : Göklerde ve yerdekiler, ister istemez O'na teslim olduğu halde onlar (ehl-i kitap), Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki O'na döndürüleceklerdir.
Edip Yüksel : ALLAH'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde ne varsa ister istemez O'na teslim olmuştur ve hepsi O'na döndürülecektir
Elmalılı Hamdi Yazır : Daha Allah dininin gayrısını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde kim varsa hepsi ister istemez ona teslim olmuş hep döndürülüb ona götürülüyorlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Oysa ki, göklerde ve yerde ne varsa, hepsi ister istemez O'na teslim olmuş, hep döndürülüp O'na götürülüyorlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar, Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde ne varsa hepsi, ister istemez O'na boyun eğmiştir ve O'na döndürülüp götürüleceklerdir.
Fizilal-il Kuran : Yoksa onlar Allah'ın dininden başka bir din mi arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde bulunanların tümü ister- istemez O'na teslim olmuşlardır ve O'nun huzuruna döndürüleceklerdir.
Gültekin Onan : Peki onlar, Tanrı'nın dininden başka bir din mi arıyorlar ? Oysa göklerde ve yerde her ne varsa -istese de, istemese de- O'na teslim olmuştur ve O'na döndürülmektedirler.
Hasan Basri Çantay : Şimdi onlar Allanın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde ne varsa (hepsi) ister istemez Ona boyun eğmişdir, Nihayet de Ona döndürülüp götürüleceklerdir.
Hayrat Neşriyat : O hâlde Allah’ın dîninden başkasını mı arıyorlar? Hâlbuki göklerde ve yerde kim varsa, isteyerek veya istemeyerek O’na teslîm olmuştur ve ancak O’na döndürüleceklerdir.
İbni Kesir : Yoksa Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde kim varsa; ister istemez O'na teslim olmuştur. Ve O'na döndürüleceklerdir.
Muhammed Esed : Onlar Allah'a imandan başka bir itikat mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yeryüzünde olan her şey isteyerek veya istemeyerek O'na boyun eğer, çünkü her şey (sonunda) O'na dönecektir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık Allah Teâlâ'nın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki O'na göklerde olanlar da, yerde olanlar da isteyerek ve istemiyerek munkat olmuşlardır. Ve O'na döndürüleceklerdir.
Ömer Öngüt : Şimdi onlar Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde olanların hepsi ister istemez O'na teslim olmuşlardır, nihayet de O'na döndürüleceklerdir.
Şaban Piriş : Allah’ın dininden başka bir din mi arzu ediyorlar? Oysa, göklerde ve yerde olanların hepsi ister istemez O’na teslim olmuştur. O’na döneceklerdir.
Suat Yıldırım : Göklerde ve yerde bulunan kim varsa, gerek isteyerek, gerek istemeyerek Allah’a itaat ederken, hepsi döndürülüp O’na götürülürken, onlar kalkıp Allah’ın dininden başka bir din mi arıyorlar?
Süleyman Ateş : Allâh'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde olanların hepsi, ister istemez, O'na teslim olmuştur ve O'na döndürüleceklerdir.
Tefhim-ul Kuran : Peki onlar, Allah'ın dininden başka bir din mi arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde her ne varsa -istese de, istemese de- O'na teslim olmuştur ve O'na döndürülmektedirler.
Ümit Şimşek : Yoksa onlar Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde kim varsa, hepsi ister istemez Ona teslim olmuştur ve hepsi de Ona döndürülecektir.
Yaşar Nuri Öztürk : Hâlâ Allah'ın dininden gayrısını mı arıyorlar? Oysaki, göklerdeki şuurlulur da, yerdekiler de ister istemez O'na teslim olmuşlardır ve yalnız O'na döndürüleceklerdir.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199200

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
118.768