ÂLİ İMRÂN-51

Anasayfa » ÂLİ İMRÂN Suresi » ÂLİ İMRÂN-51
share on facebook  tweet  share on google  print  

ÂLİ İMRÂN-51

"ÂLİ İMRÂN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<3/ÂLİ İMRÂN-51>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

إِنَّ اللّهَ رَبِّي وَرَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُ هَذَا صِرَاطٌ مُّسْتَقِيمٌ

İnnallâhe rabbî ve rabbikum fa’budûh(fa’budûhu), hâzâ sırâtun mustakîm(mustakîmun).

Muhakkak ki Allah, benim de Rabbim ve sizin de Rabbiniz'dir. O halde O'na kul olun. (İşte) bu “Sırâtı Mustakîm'dir (Allah'a ulaştıran yoldur).” 
1. inne allâhe : muhakkak ki Allah
2. rabbî : benim Rabbim
3. ve rabbu-kum : ve sizin Rabbiniz
4. fa'budû-hu : o halde O'na kul olun
5. hâzâ : bu
6. sırâtun mustakîmun : Allah'a ulaştıran yol

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Yasin Suresinin 60 ve 61. âyetlerinde Allahû Tealâ buyuruyor ki:

36/YÂSÎN-60: E lem a’had ileykum yâ benî âdeme en lâ ta’budûş şeytân(şeytâne), innehu lekum aduvvun mubîn(mubinun).

Ey Âdemoğulları! Ben, sizlerden şeytana kul olmayacağınıza dair ahd almadım mı? Muhakkak ki o (şeytan), size apaçık bir düşmandır.

36/YÂSÎN-61: Ve eni’budûnî, hâzâ sırâtun mustekîm(mustekîmun).

Ve Ben, sizden Bana kul olmanıza (dair ahd almadım mı?) Bu da Sıratı Mustakîm (üzerinde bulunmak)tır.

Kur'ân-ı Kerim'de üç tane Sıratı Mustakîm vardır. Birincisi ruhun Sıratı Mustakîmidir. İki yatay, iki dikey dört tane sebîlden oluşur. Tâbî olduğunuz yerden ana dergâha kadar giden birinci sebîl, yeryüzünün sathına paralel bir yoldur. İkincisi, ana dergâhtan yedinci kata ulaştıran Tarîki Mustakîm, dikey yoldur. Üçüncüsü, yedinci katın yedi tane âlemini sağdan sola doğru aşan ikinci yatay yoldur. Dördüncü olan sebîl Sıdretül Münteha'dan Allah'a doğru bir dikey yoldur. Allah'ın Zat'ına ulaştırır. Allah'ın Zat'ında yok olur. Ruhun Sıratı Mustakîmi burada biter. Bu fizik bir Sıratı Mustakîm'dir. Burada yükselme vardır. Allah'a doğru ruh yükselir. En sonunda sonsuz kilometreleri katederek Allah'a ulaşır.

Fizik vücudun Sıratı Mustakîmi ise mürşide ulaşıldığı andan itibaren ba?lar. Ama bir yol takip edilmez. Hayalî bir yoldur, mesafe katedilmez. Kemâl derecelerinde ilerlenir. Başlangıçta nefsin kalbi %100 afetlerle doluyken nefs tezkiyesi yapıldıkça nefsin kalbinde nurlar toplandıkça (birinci %7 Nefs-i Emmare, ikinci %7 Nefs-i Levvame, üçüncü %7 Nefs-i Mülhime, dördüncü %7 Nefs-i Mutmainne, beşinci %7 Nefs-i Radiye, altıncı %7 Nefs-i Mardiyye ve yedinci %7 Nefs-i Tezkiye de olmak üzere, yedi tane kademede %7 nur birikimi, huşûda kazanılan %2 ile beraber toplamda %51 nur birikimini nefsin kalbinde oluşturur.) ruh Allah'a doğru bir yolculuğu gerçekleştirir. Bu yolculuk, ruhun Allah'a ulaşmasıyla noktalanır. Nefsin kalbinde de %51 temizlik olmuştur. Şeytanın tesir edebileceği alanların %51'i yok olmuştur.

(Başlangıçta şeytan nefsin kalbinin %100'üne tesir edebiliyordu. Yani siz o noktada şeytanın kuluydunuz. O her zaman nefsin kalbine tesir etmek imkânının sahibiydi, tabii siz ona o müsaadeyi verdiğiniz sürece. Yoksa siz istemediğiniz taktirde şeytanın size tesir etmesi, üzerinizde bir sultası, bir emretme gücü hiçbir zaman mümkün değildir.)

Nefs tezkiyesinde, fenâ, beka, zühd ve muhsinler makamında nefsin kalbinin %91'i Allah'ın nurlarıyla dolar. Bu noktada fizik vücut Allah'a teslim olur. Fizik vücudun Sıratı Mustakîmi biter. Fizik vücut, Allah'ın bütün emirlerine itaat eden, yasak ettiği hiçbir fiili işlemeyen bir özellik kazanır. Şeytanın hakimiyeti %100'den %9'a düşmüştür. Karanlıkların %91'i gitmiş, yerine Allah'ın fazılları gelip yerleşmiştir. Allah'a nefs %91, fizik vücut %100 itaat edecektir. Fizik vücut şeytanın kulu iken Allah'ın gerçek bir kulu haline gelmiştir.

Aynı anda başlayan nefsin Sıratı Mustakîm'i de daimî zikre başlayıp nefsin kalbi %100 nurlardan ibaret olduğu zaman tamamlanır. Kemâl derecelerinde nefs de sona ulaşmıştır. Artık Allah'ın bütün emirlerine %100 itaat eden, yasak ettiği hiçbir fiili, hiçbir şekilde işlemeyen bir nefs vardır. %100 şeytanın hegemonyasından kurtulmuştur. Ruh var olduğundan itibaren yalnız Allah'ın emirlerine itaat eder. Fizik vücut da başlangıçta %100 şeytanın telkinlerine açık iken ve onun taleplerinin çoğunu yerine getiriyorken Allah'a teslim olduğu andan itibaren şeytanın taleplerinin hiçbirisini yerine getirmesi mümkün değildir.

 

3/ÂLİ İMRÂN-51

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Muhakkak ki Allah, benim de Rabbim ve sizin de Rabbiniz'dir. O halde O'na kul olun. (İşte) bu “Sırâtı Mustakîm'dir (Allah'a ulaştıran yoldur).”
Diyanet İşleri : “Şüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O’na ibadet edin. İşte bu, doğru yoldur.”
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki Allah, benim de Rabbimdir, sizin de Rabbiniz; ona kulluk edin, budur doğru yol.
Adem Uğur : Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyle ise O'na kulluk edin. İşte bu doğru yoldur.
Ahmed Hulusi : "Allâh kesinlikle (El Esmâ'sıyla) Rabbimdir ve Rabbinizdir! O hâlde O'na kullukta olduğunuzun farkındalığına erin ve ona göre yaşayın. Bu Sırat-ı Müstakim'dir. "
Ahmet Tekin : 'Allah benim Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O’nu ilâh tanıyın, candan müslüman olarak O’na teslim olun, saygıyla O’na kulluk ve ibadet edin, O’nun şeriatına bağlanın, O’na boyun eğin. İşte bu dosdoğru, muhkem, güvenli yoldur, İslâmî hayattır.'
Ahmet Varol : 'Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir; O'na kulluk edin. İşte bu, doğru olan yoldur.'
Ali Bulaç : "Gerçekten Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O'na ibadet edin. Dosdoğru olan yol işte budur."
Ali Fikri Yavuz : Şüphe yok ki Allah benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse, ona ibadet edin. İşte bu doğru yoldur.”
Bekir Sadak : (50-51) «enden once gelen Tevrat'i tasdik etmekle beraber size yasak edilenlerin bir kismini helal kilmak uzere, Rabbinizden size bir ayet getirdim. Allah'tan sakinin ve bana itaat edin; cunku Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O'na kulluk edin, bu dogru yoldur".
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki Allah benim de, sizin de Rabbinizdir; artık O'na kulluk edin. Doğru yol da budur.» .
Diyanet İşleri (eski) : (50-51) 'Benden önce gelen Tevrat'ı tasdik etmekle beraber size yasak edilenlerin bir kısmını helal kılmak üzere, Rabbinizden size bir ayet getirdim. Allah'tan sakının ve bana itaat edin; çünkü Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O'na kulluk edin, bu doğru yoldur'.
Diyanet Vakfi : Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyle ise O'na kulluk edin. İşte bu doğru yoldur.
Edip Yüksel : ' ' ALLAH benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz; O'na kulluk edin. Budur doğru yol.''
Elmalılı Hamdi Yazır : Şüphe yok ki Allah benim de Rabbım sizin de Rabbınızdır, onun için hep ona ibadet edin, bu işte doğru yoldur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şüphe yok ki Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Onun için hep O'na kulluk edin! İşte bu doğru yoldur.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Şüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Onun için hep O'na kulluk edin! İşte bu, doğru yoldur».
Fizilal-il Kuran : Allah benim de sizin de Rabbimizdir, O'na kulluk ediniz, doğru yol işte budur.
Gültekin Onan : "Gerçekten Tanrı, benim de rabbim, sizin de rabbinizdir. Öyleyse O'na ibadet edin. Dosdoğru olan yol İşte budur".
Hasan Basri Çantay : «Şübhe yok ki Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz. Öyleyse ona kulluk edin. (İşte) doğru yol budur».
Hayrat Neşriyat : 'Muhakkak ki Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir; öyle ise O’na ibâdetedin! Bu, dosdoğru bir yoldur.'
İbni Kesir : Şüphe yok ki Allah; benim de Rabbım, sizin de Rabbınızdır. Öyleyse O'na kulluk edin, dosdoğru yol işte budur.
Muhammed Esed : "Kuşkusuz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir; öyleyse (yalnız) O'na kulluk edin: Bu, dosdoğru bir yoldur."
Ömer Nasuhi Bilmen : «Şüphe yok ki, Allah Teâlâ benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. Artık O'na ibadet ediniz. Dosdoğru yol budur.»
Ömer Öngüt : “Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O'na kulluk edin. İşte bu doğru yoldur. ”
Şaban Piriş : (50-51) -Benden önce gelen Tevrat’ı tasdik etmekle beraber size haram edilen şeylerin bir kısmını helal kılmak üzere, Rabbinizden size bir ayet getirdim. Allah’tan korkun ve bana itaat edin! Şüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. O’na kulluk edin! doğru yol budur.
Suat Yıldırım : Şüphe yok ki Allah hem sizin, hem de benim Rabbimdir. Öyleyse, yalnız O’na ibadet edin. İşte doğru yol budur.
Süleyman Ateş : "Allâh benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir; O'na kulluk edin, doğru yol budur."
Tefhim-ul Kuran : «Gerçekten Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O'na ibadet edin. Dosdoğru olan yol işte budur.»
Ümit Şimşek : Sizin de, benim de Rabbimiz Allah'tır; Ona kulluk edin. Dosdoğru yol işte budur.
Yaşar Nuri Öztürk : "Allah benim de Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir; o halde, O'na kulluk edin. İşte bu, dosdoğru bir yoldur."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199200

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
118.904