ÂLİ İMRÂN-32

Anasayfa » ÂLİ İMRÂN Suresi » ÂLİ İMRÂN-32
share on facebook  tweet  share on google  print  

ÂLİ İMRÂN-32

"ÂLİ İMRÂN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<3/ÂLİ İMRÂN-32>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

قُلْ أَطِيعُواْ اللّهَ وَالرَّسُولَ فإِن تَوَلَّوْاْ فَإِنَّ اللّهَ لاَ يُحِبُّ الْكَافِرِينَ

Kul etîûllâhe ver resûl(resûle), fe in tevellev fe innallâhe lâ yuhibbul kâfirîn(kâfirîne).

De ki: "Allah'a ve Resûl'e itaat ediniz." Bundan sonra eğer dönerlerse, o taktirde muhakkak ki Allah, kâfirleri sevmez. 
1. kul : de, söyle
2. etîû allâhe : Allah'a itaat edin
3. ve er resûle : ve resûle, elçiye
4. fe in tevellev : bundan sonra , eğer, dönerlerse
5. fe inne allâhe : muhakkak ki Allah
6. lâ yuhibbu el kâfirîne : kâfirleri sevmez

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Bütün insanlar için Allahû Tealâ burada ikinci noktadan başlamaktadır. Al-i İmran-31'de "Bana tâbî olun ki Allah sizi sevsin." buyurmaktadır. Burada da bu işlem tamamlanmış. Peygamber Efendimiz (S.A.V)'e bir kısım insanlar tâbî olduktan sonraki safhada Allahû Tealâ "Allah'a ve resûle itaat edin." demektedir. Yani Allahû Tealâ: "Mademki tâbî oldunuz, Biz sizi bir defa eskisinden daha çok seviyoruz ve sizin bütün günahlarınızı sevaba çevirdik kalbinizin içine îmânı da yazdık. Ve itaat edin" demektedir. Yani tâbî olmanın temeli itaattir. Allahû Tealâ şöyle buyurmaktadır:

48/FETİH-10: İnnellezîne yubâyiûneke innemâ yubâyiûnallâh(yubâyiûnallâhe), yedullâhi fevka eydîhim, fe men nekese fe innemâ yenkusu alâ nefsih(nefsihî), ve men evfâ bi mâ âhede aleyhullâhe fe se yu’tîhi ecren azîmâ(azîmen).

Muhakkak ki onlar, sana tâbî oldukları zaman Allah'a tâbî olurlar. Onların ellerinin üzerinde (Allah senin bütün vücudunda tecelli ettiği için ellerinde de tecelli etmiş olduğundan) Allah'ın eli vardır. Bundan sonra kim (ahdini) bozarsa, o taktirde sadece kendi nefsi aleyhine bozar (Allah'a verdiği yeminleri, ahdleri yerine getirmediği için derecesini nakısa düşürür). Ve kim de Allah'a olan ahdlerine vefa ederse (yeminini, misakini ve ahdini yerine getirirse), o zaman ona en büyük mükâfat (ecir) verilecektir (cennet saadetine ve dünya saadetine erdirilecektir).

Safhalara bakıyoruz eğer Allah'ı seviyorsanız bana tâbî olun ki Allah da sizi sevsin. Yani zaten seviyor. Allah da sizi daha çok sevsin. Ve arkasından buna ait olan şart geliyor. Sizin günahlarınızı bağışlasın. Tâbî olunca günahların bağışlanması söz konusudur. Sonra Allahû Tealâ, kişinin kalbinin içine îmânı yazar. Ondan sonra Allahû Tealâ resûle itaati istemektedir. İtaat etmek veya insanlar dönerlerse (bir şüpheye düşerlerse) o zaman fıska düşmek söz konusudur. Bu âyet fıskın, kişiyi küfre ulaştırdığını ifade etmektedir. Bu aynı zamanda fıska ulaşmaktır. Bir insan Allah'a ulaşmayı dilediğinde; Allahû Tealâ, derhal o kişiye 12 tane ihsan verir. Bu 12 ihsanın 12.'si Allahû Tealâ'nın kişiye mürşidi göstermesidir. Kişi Allah' ulaşmayı dileyerek birinci adımı atar ve Allah'tan 12 tane ihsan alır. İkinci adımı atarak mürşidine tâbî olduğu zaman 7 tane ni'met alır.

Kişi Allah'a ulaşmayı dilediğinde aldığı ihsanlar şunlardır:

1. ihsan: Gözlerindeki hicab-ı mesture alınır.
2. ihsan: Basar hassası üzerindeki gışavet adlı perde alınır.
3. ihsan: Kulaklarındaki vakra alınır.
4. ihsan: Sem'î hassası üzerindeki mühür açılır.
5. ihsan: Kalbindeki mühür açılır.
6. ihsan: Kalbindeki ekinnet alınır.
7. ihsan: Kalbine ihbat konulur.
8. ihsan: Allah kişinin kalbine ulaşır.
9. ihsan: Kalbinin nur kapısı Allah'a çevrilir.
10. ihsan: Göğsünden kalbine nur yolu açılır.
11. ihsan: Kişinin kalbine Allah'ın nuru girmeye başlar ve %2 rahmet nuru ile huşuya ulaşır.
12. ihsan: Hacet namazının neticesinde Allah kişiye mürşidini gösterir.

Allahû Tealâ, Allah'a ulaşmayı dileyen kişiye, mürşidine ulaşabilsin de mutluluğu yaşasın diye bütün bu ihsanları verir. Allahû Tealâ, kul Allah'a ulaşmayı dilediği için onu daha çok sever. Mürşidine ulaştığı zaman daha da çok sever. Zaten Allah'ın verdiği her ihsan sevginin biraz daha arttığını gösteren kesin işaretlerdir. Allahû Tealâ bu noktaya gelinceye kadar kişiyi 12 kat daha fazla sevmeye başlar.

Kişi mürşidine ulaşıp tabi olduğu zaman 7 tane ni'met alır:

  1. Kişinin başının üstüne devrin imamının ruhu gelir ve yerleşir.
  2. Kalbinin içine îmân kelimesi yazılır.
  3. 1. Kişinin günahları sevaba (seyyiatı hasenata) çevirilir
    2. Allah o güne kadar kişiye 1'e 10 derece verirken o günden itibaren Bakara Suresi'nin 261. ayeti kerimesi gereğince 1'e 100 vermeye başlar.
  4. Ruh vücuttan ayrılarak Allah'a doğru yola çıkar.
  5. Nefs tezkiyesi başlar.
  6. Fizik vücut nefs tezkiyesi sebebiyle şeytana kul olmaktan kurtulmaya ve Allah'a kul olmaya başlar.
  7. Kişinin iradesi güçlenmeye başlar.

Görülmektedir ki kişi, Allah'a ulaşmayı dileyerek bir adım attığında 12 tane ihsan alır. İkinci adımı attığında 7 tane ni'met alır. Kişi bu noktada îmânı artan bir mü'min olur. Bu ihsan ve ni'metlerin herbiri ayrı ayrı âyetlerde ifade edilmektedir.

Bu noktadan itibaren kim olursa olsun ruhu mutlaka Allah'a ulaşacaktır. Kişi sağsa hayattayken ulaşacaktır. Kişi ölmüşse ruhu öldükten sonra da yolculuğuna devam edecektir ve Allah'a mutlaka ulaşacaktır. Ama o kişi ölmemişse ve ruhunu Allah'a ulaştırdıktan sonra irşad makamından şüpheye düşmüşse kişinin kalbindeki îmân kelimesini Allahû Tealâ derhal alır. Kişinin kalbine küfür kelimesini tekrar yazar. Kalbi tekrar mühürler ve kalbe küfür yazmakla kalmaz. Kişinin ruhunu tekrar vücuduna iade eder. Böylece o kişi için söz konusu olan husus gerçekleşmiştir. Kişi irşad makamından şüpheye düşmüş kalbindeki îmân kelimesi alındığı için ve kalbine küfür yazıldığı için tekrar kâfir olmuştur. Birçok insan Allah ile olan ilişkilerinde doğruları bir türlü göremez, bilemez ve yaşayamaz.

Allah'a ulaşmayı dilemek, mürşide ulaşmak, mürşide ulaştıktan sonra resûle itaate başlamak hepsi safha safha gerçekleşir. Çoğu insan itaate devam eder ama az bir kısım Allah'ın yolundan sapar. Şeytan onların ayağını kaydırır. Böylece o kişiler şeytana esir olurlar. Allahû Tealâ, kalplerine tekrar küfrü yazdığı için onlar kâfirlerden olurlar. Onların vasfı, resûle itaat etmemeleridir.

Allahû Tealâ, önce tâbiiyeti ve günahların sevaba çevrilmesini sonra da resûle itaati istemektedir. Resûle itaat etmeyen, yoldan çıkan insanlara Allahû Tealâ "fasıklar" demektedir. Onların tanıtıcı vasıfları emirlere itaat etmemektir.

Dikkat edilmelidir ki resûlün emri Allah'ın emridir. Çünkü hiçbir resûl kendiliğinden emir veremez. Allahû Tealâ hiçbir resûlüne kendiliğinden emir vermesi için yetki vermemiştir. Resûl, mutlaka her an Allah'tan emirler alır ve onları tebliğ eder. Eğer o resûl devrin imamıysa veya bir nebî resûlse o zaman mutlak olarak kendiliğinden hiçbir şey yapamaz, her söylediğini Allah söyletir; her yaptığını Allah yaptırır. Onun için "Allah'a ve resûle itaat edin" sözü aslında Allah'a itaat demektir.

Çünkü Peygamber Efendimiz (S.A.V) tasarruf altındadır.

 

3/ÂLİ İMRÂN-32

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : De ki: "Allah'a ve Resûl'e itaat ediniz." Bundan sonra eğer dönerlerse, o taktirde muhakkak ki Allah, kâfirleri sevmez.
Diyanet İşleri : De ki: “Allah’a ve Peygamber’e itaat edin.” Eğer yüz çevirirlerse şüphe yok ki Allah kâfirleri sevmez.
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Allah'a ve Peygambere itaat edin. Fakat yüz çevirirlerse Allah da kâfirleri sevmez.
Adem Uğur : De ki: Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez.
Ahmed Hulusi : De ki: "Allâh'a ve Rasûle itaat edin!". . . Eğer yüz çevirirlerse, muhakkak ki Allâh hakikati inkâr edenleri sevmez.
Ahmet Tekin : Onlara:
'Allah’a itaat edin, Kitabındaki hükümleri uygulayın. İlâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur tek yetkili Rasulüne itaat edin. Sünnetini uygulayın. Eğer Allah’a ve Rasulüne itaatten yüz çevirir, güç ve iktidarınızı kullanarak, halkı istediğiniz istikamette yönlendirir, Kur’ân’ı ve sünneti uygulamazsanız, Allah’ın azabından kurtulacağınızı mı zannediyorsunuz? Bilin ki Allah, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirleri sevmez.' de.
Ahmet Varol : De ki: 'Allah'a ve peygambere itaat edin.' Eğer yüz çevirirlerse muhakkak ki Allah kâfirleri sevmez.
Ali Bulaç : De ki: "Allah'a ve elçisine itaat edin." Eğer yüz çevirirlerse şüphesiz Allah, kafirleri sevmez.
Ali Fikri Yavuz : Yine de ki: “- Allah’a ve Peygambere itaat edin.” Eğer yüz çevirirlerse, şüphesiz Allah kâfirleri sevmez.
Bekir Sadak : De ki: «Allah'a ve peygambere itaat edin". Yuz cevirirlerse bilsinler ki, Allah inkar edenleri sevmez.
Celal Yıldırım : De ki: Allah'a ve Peygamberine itaat edin ; eğer yüz çevirirseniz şüphesiz ki Allah kâfirleri sevmez.
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'Allah'a ve Peygambere itaat edin'. Yüz çevirirlerse bilsinler ki, Allah inkar edenleri sevmez.
Diyanet Vakfi : De ki: Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez.
Edip Yüksel : 'ALLAH'a ve elçiye itaat edin,' de. Yüz çevirirlerse, elbette ALLAH inkarcıları sevmez.
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki: Allaha ve Peygambere ıtaat edin; eğer aksine giderlerse şüphe yok ki Allah kâfirleri sevmez
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: Allah'a ve peygambere itaat edin! Eğer aksine giderlerse, şüphe yok ki Allah kafirleri sevmez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki, Allah'a ve Peygamber'e itaat edin! Eğer aksine giderlerse, şüphe yok ki Allah kâfirleri sevmez.
Fizilal-il Kuran : De ki; :'Allah'a ve peygambere itaat ediniz.' Eğer bu çağrıya sırt çevirirlerse hiç şüphesiz Allah kafirleri sevmez.
Gültekin Onan : De ki : "Tanrı'ya ve elçisine itaat edin." Eğer yüz çevirirlerse, şüphesiz Tanrı kafirleri sevmez.
Hasan Basri Çantay : De ki: «Allaha ve o peygambere itaat edin». Eğer yüz çevirirlerse şübhesiz ki Allah da o kâfirleri sevmez..
Hayrat Neşriyat : De ki: 'Allah’a ve peygambere itâat edin!' Buna rağmen yüz çevirirlerse, hiç şübhesiz Allah, kâfirleri sevmez.
İbni Kesir : Allah'a ve peygamberlere itaat edin, de. Şayet yüz çevirirlerse şüphesiz ki Allah, kafirleri sevmez.
Muhammed Esed : De ki: "Allah'a ve Elçisi'ne itaat edin." Eğer (bundan) yüz çevirirlerse, bilsinler ki Allah hakikati inkar edenleri sevmez.
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Allah Teâlâ'ya ve Peygambere itaat ediniz, eğer iraz ederlerse şüphe yok ki Allah Teâlâ kâfirleri sevmez.»
Ömer Öngüt : Resulüm! De ki: “Allah'a ve Peygamber'e itaat edin. ” Şayet yüz çevirirlerse şüphesiz ki Allah kâfirleri sevmez.
Şaban Piriş : De ki: -Allah’a ve Resulüne itaat edin! Eğer yüz çevirirlerse, şüphesiz Allah, kafirleri sevmez.
Suat Yıldırım : De ki: "Allah’a ve Resulullaha itaat ediniz. Şayet yüz çevirirlerse, bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez."
Süleyman Ateş : De ki: "Allah'a ve Elçiye itâ'at edin!" Eğer dönerlerse muhakkak ki Allâh, kâfirleri sevmez.
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Allah'a ve Resulüne itaat edin.» Eğer yüz çeviririlerse şüphesiz Allah, kâfirleri sevmez.
Ümit Şimşek : De ki: Allah'a ve Peygambere itaat edin. Yüz çevirecek olurlarsa, bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez.
Yaşar Nuri Öztürk : Şunu da söyle: "Allah'a ve resule itaat edin." Eğer yüz çevirirlerse, Allah küfre sapanları sevmez.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199200

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
119.437