ÂLİ İMRÂN-17

Anasayfa » ÂLİ İMRÂN Suresi » ÂLİ İMRÂN-17
share on facebook  tweet  share on google  print  

ÂLİ İMRÂN-17

"ÂLİ İMRÂN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<3/ÂLİ İMRÂN-17>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

الصَّابِرِينَ وَالصَّادِقِينَ وَالْقَانِتِينَ وَالْمُنفِقِينَ وَالْمُسْتَغْفِرِينَ بِالأَسْحَارِ

Es sâbirîne ves sâdıkîne vel kânitîne vel munfikîne vel mustagfirîne bil eshâr(eshâri).

(Onlar), sabredenler, sâdıklar (ahdlerine vefa edenler), kânitîn olanlar (Allah’ın huzurunda saygı ile duranlar), infâk edenler (Allah için verenler) ve seherlerde mağfiret dileyenlerdir. 
1. es sâbirîne : sabredenler
2. ve es sâdıkîne : ve sadıklar (Allah ile olan ahdlerine sadık olanlar)
3. ve el kânitîne : ve kânitin olanlar (Allah'ın huzurunda saygı ile duranlar)
4. ve el munfikîne : ve infak edenler, Allah için verenler
5. ve el mustagfirîne : ve mağfiret dileyenler (günahlarının sevaba çevrilmesini dileyenler)
6. bi el eshâri : seher vakitlerinde

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Seher vakti; imsakten yarım saat evvel başlayan ve bir parçası imsaka tekaddüm eden yarım saatlik zaman dilimidir. Allah ne vermişse onlara sabredenler sabirînlerdir. Allahû Tealâ sabır sahipleri için diyor ki:

32/SECDE-24: Ve cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû ve kânû bi âyâtinâ yûkınûn(yûkınûne).

Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kıldık ve sabır sahibi oldukları ve âyetlerimize (Hakk'ul yakîn seviyesinde) yakîn hasıl etmiş oldukları için.

Her devirde mutlaka bütün kavimlerde bir resûl vardır. Bu resûllerden birisi mutlaka huzur namazının imamıdır. Onlar sabrın sahipleri oldukları için imam olmuşlardır. Nefslerindeki afetler sabırsızlık afetiyle beraber yok olmuş, sabır hasletiyle beraber bütün hasletler gelmiş, nefslerinin kalbini doldurmuştur. Bu insanlar İlm'el yakînin, Ayn'el yakînin ve Hakk'ul yakînin sahipleridir. Sabrın sahibi olanlar Allah'ın âyetlerine sadakat gösterenlerdir (sadıkîn). Ruhlarını, vechlerini, nefslerini, iradelerini Allah'a teslim etmişlerdir.

Kanitinler, bu dünyada Allah için ibadet yaparken kendilerini Allah'ın huzurunda görebilenlerdir. Fizik vücutlarından, başlarından yukarıya doğru bir şeylerin Allah'a ulaştığını, Allah'ın Zat'ında kaybolduğunu, orada bir süre kaldıktan sonra tekrar o bir şeylerin Allah'tan ayrılarak başlarına kadar ulaştığını yaşarlar. namaz boyunca bu gidiş geliş birkaç defa tekrar edilir. Yavaş bir tempoyla ve vücut belli belirsiz ileri geri hafif bir sallantının içindedir. Bazen bu sallantı sağa sola da olabilir. Ama mutlaka onlar kendilerinden bir şeylerin Allah'a doğru yola çıktığını, O'na ulaştığını tekrar kendilerine geri döndüğünü hissedebilen, namaz boyunca bu olayı ardarda birkaç defa yaşayabilen insanlardır. Kanitinler servetlerini Allah yolunda harcayan, infâk eden insanlardır (munfikîn). Sonra da seherlerde Allah'tan bütün insanlara mağfiret dileyenlerdir (mustağfirîn). Devrin imamı mustağfirîndir. İnsanları mağfiret hedefine ulaştırandır. Çünkü arşı tutan meleklerle beraber ve kişinin ve devrin imamının talebiyle Allahû Tealâ kişinin günahlarını iki defa affeder ve böylece günahlarını sevaba çevirmiş olur.

İnfâkın Allah için olması asıldır. Allah için yapılan, insanların Allah'a ulaşması için sarfedilen, insanlara Allah'ın ilminin ulaşması için sarfedilen bütün paralar infâktır.

 

3/ÂLİ İMRÂN-17

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : (Onlar), sabredenler, sâdıklar (ahdlerine vefa edenler), kânitîn olanlar (Allah'ın huzurunda saygı ile duranlar), infâk edenler (Allah için verenler) ve seherlerde mağfiret dileyenlerdir.
Diyanet İşleri : (16-17) (Bunlar), “Rabbimiz, biz iman ettik. Bizim günahlarımızı bağışla. Bizi ateş azabından koru” diyenler, sabredenler, doğru olanlar, huzurunda gönülden boyun büküp divan duranlar, Allah yolunda harcayanlar ve seherlerde (Allah’tan) bağışlanma dileyenlerdir.
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, sabredenler, gerçekten itaat eyleyenler, mallarını yoksullara harcayanlar ve seher çağlarında, suçlarının yarlıganmasını dileyenlerdir.
Adem Uğur : Sabreden, dürüst olan, huzurda boyun büken, hayra harcayan ve seher vaktinde Allah'tan bağış dileyenler (içindir).
Ahmed Hulusi : (Onlar) sabredenlerdir, sadıklardır, kanitlerdir (kulluğunun idrakıyla boyun eğmişlerdir), (muhtaçlara) bağışlayanlardır, seher vakti (uyanma sürecinde) eksikliklerinden dolayı istiğfar edenlerdir.
Ahmet Tekin : 'Sabrederek mücadeleye devam edenleri, imanda, İslâm’da samimî davrananları, huzurunda boyun bükenleri, uzun uzun kıyamda durarak sorumluluk şuuruyla namaz kılanları, dinî, insanî ve vicdanî sorumluluklarını yerine getirenleri, saygıda kusur etmeyenleri, karşılık gözetmeden, gönüllü hayır yapanları, seher vakitlerinde derûnî kalp ile namaz kılıp dua edenleri, bağışlanma dileyenleri, yalvaranları koru' diyenlerdir.
Ahmet Varol : Onlar sabreden, doğru olan, gönülden kulluk eden, iyilik için harcamada bulunan ve seher vakitlerinde Allah'tan bağışlanma dileyen kimselerdir.
Ali Bulaç : Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma dileyenlerdir.
Ali Fikri Yavuz : O takva sahipleri, taât ve musibetlere sabreden (söz, iş ve niyyetlerinde) sadâkat gösteren, Allah’a itaat eden. Allah yolunda mallarını harcayan, seherlerde Allah’dan mağfiret isteyen ve namaz kılanlardır.
Bekir Sadak : (16-17) Onlar ki, «Rabbimiz! Biz suphesiz inandik, bunun icin gunahlarimizi bize bagisla ve bizi atesin azabindan koru» diyen, sabreden, dogru olan, gonulden kulluk eden, hayra sarfeden ve seher vakitlerinde bagislanma dileyenlerdir.
Celal Yıldırım : (16-17) «Ey Rabbimiz ! Şüphesiz ki biz imân ettik; artık günahlarımızı bağışla ve bizi Cehennem ateşinin azabından koru» diyenler: Sabredenler, doğru olanlar, itaat edip baş eğenler, boyun bükenler, (mallarını Allah yolunda) harcayanlar ve seher vakitlerinde istiğfar edenlerdir.
Diyanet İşleri (eski) : (16-17) Onlar ki, 'Rabbimiz! Biz şüphesiz inandık, bunun için günahlarımızı bize bağışla ve bizi ateşin azabından koru' diyen, sabreden, doğru olan, gönülden kulluk eden, hayra sarfeden ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenlerdir.
Diyanet Vakfi : Sabreden, dürüst olan, huzurda boyun büken, hayra harcayan ve seher vaktinde Allah'tan bağış dileyenler (içindir).
Edip Yüksel : Onlar, sabredenlerdir, doğru sözlülerdir, gönülden teslim olanlardır, insanlara yardım edenler ve seherlerde bağışlanma dileyenlerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : O sabr edenleri, o sıdk-u sadakatle gidenleri, o divan duranları, o nefaka verenleri, ve o seher vakitleri istiğfar eyleyenleri
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O sabredenleri, doğruluktan ayrılmayanları, divan duranları, nafaka verenleri ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenleri koru! derler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O sabredenleri, o doğruluktan şaşmayanları, o elpençe divan duranları, o nafaka verenleri ve seher vakitlerinde o istiğfar edip yalvaranları (görür).
Fizilal-il Kuran : Bunlar sabırlılar, samimî bağlılar, gönülden kulluk edenler, mallarını Allah yolunda harcayanlar ve seher vakitlerinde günahlarının bağışlanmasını dileyenlerdir.
Gültekin Onan : Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma dileyenlerdir.
Hasan Basri Çantay : (16-17) (O takvaaya erenler): «Ey Rabbimiz, biz îman etdik. Artık bizim günâhlarımızı yarlığa ve bizi o ateşin azabından koru» diyenler, sabredenler, (imanlarında) gerçek olanlar, (Allaha) itaatle boyun eğenler, infaak edenler, seharlarda Allahdan mağfiret isteyenlerdir.
Hayrat Neşriyat : (Onlar:) Sabredenler, doğru olanlar, itâat edenler, (mallarını Allah yolunda) sarf edenler ve seherlerde (sabah namazı vaktinden önce) mağfiret dileyenlerdir.
İbni Kesir : Sabredenler, doğru olanlar, gönülden ibadet edenler, infak edenler ve seherlerde Allah'tan mağfiret dileyenlerdir.
Muhammed Esed : Zorluklara sabredenlerin ve sözlerini tutanların, (Rablerine) yürekten bağlı olanların, (servetlerini Allah yolunda) harcayanların ve bütün kalpleriyle af dileyenlerin.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar sabredicilerdir, sâdıktırlar, ibadetlere müdavimdirler, infak edenlerdir, seher vakitlerinde de istiğfarda bulunanlardır.
Ömer Öngüt : (Onlar) sabredenler, sâdıklar, huzurunda gönülden boyun bükenler, Allah için infak edenler ve seher vaktinde istiğfar edenlerdir.
Şaban Piriş : (Onlar): Sabredenler, sadık olanlar, gönülden boyun eğenler, sadaka verenler ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenlerdir.
Suat Yıldırım : Onlar sabırlı, imanlarında sadık ve samimî, Allah’ın huzurunda itaatla divan duran, mallarını hayırda harcayan, seher vakitlerinde Allah’tan af dileyen müminlerdir.
Süleyman Ateş : Sabredenleri, doğru olanları, huzûrunda gönülden boyun büküp divan duranları, Allâh için (mal) harcayanları ve seherlerde istiğfar edenleri (Allah'tan bağışlanmalarını dileyenleri Allâh) görmektedir.
Tefhim-ul Kuran : Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve 'seher vakitlerinde' bağışlanma dileyenlerdir.
Ümit Şimşek : Onlar sabredenlerdir, sözünde ve imanında sadık olanlardır, Allah huzurunda saygı ile el bağlayanlardır, mallarını hayır için harcayanlardır, seher vakitlerinde Allah'tan bağışlanma dileyenlerdir.
Yaşar Nuri Öztürk : Kullar ki sabredenlerdir, özü-sözü doğru olanlardır, ilahî huzurda duranlardır, nimet ve imkânlardan başkalarını yararlandıranlardır; seherlerde, bağışlanmak için yakaranlardır.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199200

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
118.773