ÂLİ İMRÂN-12

Anasayfa » ÂLİ İMRÂN Suresi » ÂLİ İMRÂN-12
share on facebook  tweet  share on google  print  

ÂLİ İMRÂN-12

"ÂLİ İMRÂN Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<3/ÂLİ İMRÂN-12>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

قُل لِّلَّذِينَ كَفَرُواْ سَتُغْلَبُونَ وَتُحْشَرُونَ إِلَى جَهَنَّمَ وَبِئْسَ الْمِهَادُ

Kul lillezîne keferû se tuglebûne ve tuhşerûne ilâ cehennem(cehenneme), ve bi’sel mihâd(mihâdu).

Kâfir olanlara de ki: "Yakında mağlup olacaksınız, cehennenemde toplanacaksınız. Ve (o) ne kötü bir döşektir." 
1. kul : de, söyle
2. li ellezîne keferû : kâfir olanlara
3. se tuglebûne : yakında yenileceksiniz
4. ve tuhşerûne : ve toplanacaksınız
5. ilâ cehenneme : cehenneme (cehennemde)
6. ve bi'se el mihâdu : ve ne kötü döşek

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allah'a göre kâfir konumunda olan insanların kâfir olduklarından haberdar olmamaları işin en kötüsüdür. Bütün kâfirler için gidilecek yer cehennemdir. İnsanların %90'dan fazlasını cehenneme götürmek için şeytanın kurduğu korkunç tuzaklardan bir tanesi de mü'min ve kâfir kavramlarını yok etmiş olmasıdır.

Mü'min, kalbindeki îmânın; kâfir de küfrün sahibi olandır. Bütün sahâbe hak mü'mindi. Çünkü hepsi Allah'a ulaşmayı dilemişlerdi. Peygamber Efendimiz (S.A.V)'e tâbî oldukları anda da Allah, kalplerinin içine îmân kelimesini yazmıştı. Böylece bütün sahâbe îmânı artan mü'min olmak şerefine ermişlerdi. Ama karşılarındaki insanlar hiçbir zaman Allah'a ulaşmayı dilemedikleri için ebediyyen kâfir olarak kalmaya mahkûmdular.

Mü'min kelimesi lügat mânâsı itibariyle îmân eden yani inanandır. İblis de buradan hareketle insanları, "Allah'a inanan mü'mindir, inanmayan kâfirdir" noktasına getirmiştir. 100 insana, zamanın her parçasında sorun:

"Allah'a inanıyor musun?" %90'dan fazlası inandığını söyleyecektir.

Başka bir günde, başka bir yerde gene 100 insana sorun:

"Mü'min misin?" %90'dan fazlası mü'min olduğunu söyleyecektir.

Bu ikincilere tekrar sorun "Niçin mü'minsin?" "Çünkü biz Allah'a inanıyoruz." Allah'a inanmak, mü'min olmanın temel şartıdır ama tek başına kimseyi mü'min kılamaz. Mü'min olmak, Allah'a ulaşmayı dilemeyi gerektirir. Ve iblisin buradaki muradı bütün insanları mü'min olduklarına inandırmaktır. İnandırırsa Mu'min Suresinin 40. âyet-i kerimesi bütün mü'minlerin mutlaka cennete gireceğini ifade ediyor:

40/MU'MİN-40: Men amile seyyieten fe lâ yuczâ illâ mislehâ, ve men amile sâlihan min zekerin ev unsâ ve huve mu'minun fe ulâike yedhulûnel cennete yurzekûne fîhâ bi gayri hisâb(hisâbin).

Kim seyyiat (şerr, derecat düşürücü ameller) işlerse mislinden daha fazla cezalandırılmaz. Kadınlardan veya erkeklerden kim amilüssalihat (nefsi ıslâh edici ameller, nefs tezkiyesi) yaparsa işte onlar, (îmânı artan) mü'minlerdir. Onlar, cennete konulacak ve hesapsız rızıklandırılacaktır.

Burada bir vak'ayla karşı karşıyayız. Eğer insanlar Allah'a inandıkları zaman mü'min olacaklarına inanmışlarsa, Allah'a inanan herkes samimiyetle bakar kendisine, gerçekten inandığını gördüğü zaman der ki: "Ben mutlaka Allah'ın cennetine gireceğim, Allah'a inanıyorum, ben mü'minim. Öyleyse ne gerek var namaz kılmaya, oruç tutmaya, zekât vermeye, hacca gitmeye, kelime-i şehadet getirmeye ve özellikle zikir yapmaya, mürşide gitmeye... Allah önce cehennemde hafif tertip leblebi gibi beni şöyle bir kavurduktan sonra cennetine alacak nasıl olsa."

Oysaki mü'min olmak sadece Allah'a inanma şartına dayalı değildir. İblis bu tuzağa ne yazık ki insanların %90'dan fazlasını düşürmeyi başarmıştır. Ve insanlar mü'min olduklarını düşünerek, bunun arkasına saklanarak Allah ile bütün ilişkilerini asırlar boyunca kesmişlerdir.

 

3/ÂLİ İMRÂN-12

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Kâfir olanlara de ki: "Yakında mağlup olacaksınız, cehennenemde toplanacaksınız. Ve (o) ne kötü bir döşektir."
Diyanet İşleri : İnkâr edenlere de ki: “Siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız. Orası ne fena yataktır!”
Abdulbaki Gölpınarlı : Kâfirlere de ki; Yakında alt olacaksınız, cehennemde toplanacaksınız ve orası ne kötü bir yatılacak yerdir.
Adem Uğur : (Resûlüm!) İnkâr edenlere de ki: Yakında mağlup olacaksınız ve cehenneme sürüleceksiniz. Orası kalınacak ne kötü bir yerdir!
Ahmed Hulusi : Kâfirlere (hakikati inkâr edenlere) de ki: "Yenileceksiniz ve cehennemde toplanacaksınız. . . Ne kötü döşektir o!"
Ahmet Tekin : Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlere, kâfirlere:
'Yenilgiye uğrayacaksınız, toplanıp cehenneme doldurulacaksınız. Orası ne kötü bir mekândır.' de.
Ahmet Varol : İnkar edenlere de ki: 'Siz yenileceksiniz ve topluca cehenneme sürüleceksiniz. Orası ne kötü bir yataktır.'
Ali Bulaç : İnkâr edenlere de ki: "Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz." Ne kötü yataktır o.
Ali Fikri Yavuz : Ey Rasûlüm, o kâfir olan Yahudî’lere de ki; “-Siz muhakkak mağlûp olacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz. O cehennem ne kötü bir yerdir!...
Bekir Sadak : Inkar edenlere: «Yenileceksiniz, toplanip cehenneme suruleceksiniz orasi ne kotu dosektir» de.
Celal Yıldırım : O küfredenlere de ki: Yenilgiye uğrayacaksınız ve toplanıp Cehennem'e sürüleceksiniz. Orası ne kötü yataktır!.
Diyanet İşleri (eski) : İnkar edenlere: 'Yenileceksiniz, toplanıp cehenneme sürüleceksiniz, orası ne kötü döşektir' de.
Diyanet Vakfi : (Resûlüm!) İnkâr edenlere de ki: Yakında mağlup olacaksınız ve cehenneme sürüleceksiniz. Orası kalınacak ne kötü bir yerdir!
Edip Yüksel : İnkarcılara şunu söyle: 'Yenilecek ve cehenneme sürüleceksiniz.' Ne kötü bir konuttur.
Elmalılı Hamdi Yazır : O küfredenlere de ki: Siz mutlak yenileceksiniz ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz, o ise ne fena döşektir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O, inkar edenlere de ki: «Siz mutlaka yenileceksiniz ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz. O ise ne kötü döşektir!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O inkârcı kâfirlere de ki, siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız. Orası ne fena bir döşektir.
Fizilal-il Kuran : Kafirlere de ki: «Yenilecek ve cehenneme sürüleceksiniz' : Orası ne fena bir barınaktır.
Gültekin Onan : Kafirlere de ki : "Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz." Ne kötü yataktır o.
Hasan Basri Çantay : (Habîbim) o küfreden (Yahûdî) lere de ki: «Yakında mağlûb olacaksınız ve (topdan) cehenneme sürüleceksiniz». O, ne kötü yatakdır!
Hayrat Neşriyat : (Ey Resûlüm!) O inkâr edenlere de ki: 'Yakında mağlûb olacaksınız ve (toplanarak)Cehenneme sevk edileceksiniz! Ki (o,) ne kötü bir yataktır!'
İbni Kesir : Küfredenlere: Siz, mutlaka yenileceksiniz. Ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz, orası ne kötü döşektir, de.
Muhammed Esed : Hakikati inkara şartlanmış olanlara de ki: "Siz (teslim olup) boyun eğecek ve cehenneme toplanacaksınız, ne kötü bir mesken(dir o)!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Kâfir olanlara de ki: «Yakında mağlup olacaksınız ve cehenneme sevkolunacaksınızdır. O ne fena bir yataktır?»
Ömer Öngüt : Resulüm! Kâfirlere de ki: Yakında yenileceksiniz ve toplanıp cehenneme sürükleneceksiniz. Orası ne kötü bir kalma yeridir!
Şaban Piriş : (İnkar edenlere) de ki: -Yakında yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz, orası ne kötü yerleşme yeridir.
Suat Yıldırım : İnkâr edenlere de ki: "Siz mağlup olacak, haşredilip toplanacak ve cehenneme sürüleceksiniz!" Orası ne fena bir yataktır!
Süleyman Ateş : İnkâr edenlere söyle: "Yenileceksiniz ve cehenneme sürüleceksiniz. Orası ne kötü bir döşektir!"
Tefhim-ul Kuran : Küfredenlere de ki: «Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz.» Ne kötü yataktır o.
Ümit Şimşek : İnkâr edenlere de ki: Siz mağlûp olacak ve Cehenneme sürüleceksiniz. O ise pek kötü bir yataktır.
Yaşar Nuri Öztürk : De o küfre sapanlara: "Yenileceksiniz ve cehenneme sürüleceksiniz. Ne kötü döşektir o!"
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199200

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
119.434