NİSÂ-110

Anasayfa » NİSÂ Suresi » NİSÂ-110
share on facebook  tweet  share on google  print  

NİSÂ-110

"NİSÂ Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<4/NİSÂ-110>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَمَن يَعْمَلْ سُوءًا أَوْ يَظْلِمْ نَفْسَهُ ثُمَّ يَسْتَغْفِرِ اللّهَ يَجِدِ اللّهَ غَفُورًا رَّحِيمًا

Ve men ya’mel sûen ev yazlim nefsehu summe yestagfirillâhe yecidillâhe gafûran rahîmâ(rahîmen).

Ve kim kötülük yapar veya nefsine zulmeder, sonra da Allah'tan mağfiret dilerse, Allah'ı mağfiret edici ve rahmet edici olarak bulur. 
1. ve men : ve kim
2. ya'mel : yapar
3. sûen : kötülük
4. ev : veya
5. yazlim : zulmeder
6. nefse-hu : kendi nefsine
7. summe : sonra
8. yestagfiri : istiğfar eder, mağfiret diler
9. allâhe : Allah
10. yecidi : bulur
11. allâhe : Allah
12. gafûran : mağfiret eden
13. rahîmen : Rahmet eden, Rahim esması ile tecelli eden

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ’nın buradaki kullandığı mağfiret kelimesi kişinin günahlarının sevaba çevrilmesi anlamına gelmiyor. “Günahların affı” anlamına geliyor. Mağfiret kelimesi günahların affından sevaba çevrilmesine kadar geniş bir spektrumu ifade eder. Furkân-70’de Allahû Tealâ’nın ifade buyurduğu seyyiatin hasenata çevrilmesi olayı Allahû Tealâ’nın mağfiretidir. Nisâ Suresinin 64. âyet-i kerimesinde sahâbenin günahlarının, sahâbenin talebi üzerine affedilmesi Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in duası üzerine de sevaba çevrilmesi mağfiret müessesesini ifade ediyor. Öyleyse âyetin muhtevasını açıklanan standartlarda yerli yerine oturttuğumuz zaman mağfiret kelimesinin aftan, günahların sevaba çevrilmesine kadar birçok cepheyi birden kapsadığını görüyoruz.

25/FURKÂN-70: İllâ men tâbe ve âmene ve amile amelen sâlihan fe ulâike yubeddilullâhu seyyiâtihim hasenât(hasenâtin), ve kânallâhu gafûren rahîmâ(rahîmen).

Ancak kim (mürşidi önünde) tövbe eder (böylece kalbine îmân yazılıp, îmânı artan) mü'min olur ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa, o taktirde işte onların, Allah seyyiatlerini (günahlarını) hasenata (sevaba) çevirir. Ve Allah, Gafur'dur (günahları sevaba çevirendir), Rahîm'dir (rahmet nuru gönderendir).

4/NİSÂ-64: Ve mâ erselnâ min resûlin illâ li yutâa bi iznillâh(iznillâhi), ve lev ennehum iz zalemû enfusehum câûke festagferûllâhe vestagfere lehumur resûlu le vecedûllâhe tevvâben rahîmâ(rahîmen).

Ve Biz, (hiç) bir resûlü, Allah'ın izniyle kendilerine itaat edilmesinden başka birşey için göndermedik. Ve onlar nefslerine zulmettikleri zaman, eğer sana gelselerdi, böylece Allah'tan mağfiret dileselerdi ve Resûl de onlar için mağfiret dileseydi, mutlaka Allah'ı, (iki tarafın da) tövbelerini (onların tövbesini ve Resûl'ün mağfiret talebini) kabul eden ve rahmet edici olarak bulurlardı.

 

4/NİSÂ-110

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve kim kötülük yapar veya nefsine zulmeder, sonra da Allah'tan mağfiret dilerse, Allah'ı mağfiret edici ve rahmet edici olarak bulur.
Diyanet İşleri : Kim bir kötülük yapar, yahut kendine zulmeder, sonra da Allah’tan bağışlama dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bulur.
Abdulbaki Gölpınarlı : Kim bir kötülük eder, yahut nefsine karşı zulümde bulunur da sonra Allah'tan yarlıganmak dilerse Allah'ı, suçları örtücü ve rahîm olarak bulur.
Adem Uğur : Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah'tan mağfiret dilerse, Allah'ı çok yarlığayıcı ve esirgeyici bulacaktır.
Ahmed Hulusi : Kim bir suç işler ya da nefsine zulmederse (benliği yüzünden - benliğini Allâh'a şirk koşarsa); sonra (suçunu idrak edip) Allâh'a istiğfar ederse, Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir (bağışlayıcıdır ve rahmetinden kaynaklanan güzellikleri yaşatandır). . .
Ahmet Tekin : Kim bilinçli olarak bir kusur işler, yahut kendine haksızlık eder, sonra Allah’tan bağışlanma dilerse, Allah’ı, çok bağışlayıcı, çok merhametli bulur.
Ahmet Varol : Kim bir fenalık işler yahut kendine zulüm eder de sonra Allah'tan kendisini bağışlamasını dilerse Allah'ı çok bağışlayıcı, çok merhamet edici olarak bulur.
Ali Bulaç : Kim kötülük işler veya nefsine zulmedip sonra Allah'tan bağışlanma dilerse Allah'ı bağışlayıcı ve merhamet edici olarak bulur.
Ali Fikri Yavuz : Kim bir fenâlık yapar yahut nefsine zulmeder de Allah’dan mağfiret dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı, çok merhametli bulur.
Bekir Sadak : Kim kotuluk isler veya kendine yazik eder de sonra Allah'tan bagislanma dilerse, Allah'i magfiret ve merhamet sahibi olarak bulur.
Celal Yıldırım : Kim bir kötülük işler veya kendine haksızlıkta bulunur, sonra da Allah'a yönelip istiğfar ederse, Allah'ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bulur.
Diyanet İşleri (eski) : Kim kötülük işler veya kendine yazık eder de sonra Allah'tan bağışlanma dilerse, Allah'ı mağfiret ve merhamet sahibi olarak bulur.
Diyanet Vakfi : Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah'tan mağfiret dilerse, Allah'ı çok yarlığayıcı ve esirgeyici bulacaktır.
Edip Yüksel : Kim bir kötülük işler veya özüne zulmeder de sonra ALLAH'tan bağışlanma dilerse ALLAH'ı Bağışlayıcı ve Rahim bulur.
Elmalılı Hamdi Yazır : Halbuki kim bir kötülük yapar veya nefsine zulm eder de sonra Allahın mağfiretine sığınırsa Allahı bir gafur, rahîm bulur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Oysa ki, kim bir kötülük yapar veya kendine zulmeder de sonra Allah'tan mağfiret dilerse, Allah'ı çok bağışlayıcı ve merhametli bulur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kim bir kötülük işler, yahut nefsine zulmeder, sonra da Allah'tan bağışlanmasını dilerse, Allah'ı bağışlayıcı ve esirgeyici bulur.
Fizilal-il Kuran : Kim bir kötülük işler ya da kendine zulmeder de Allah'tan af dilerse Allah'ı bağışlayıcı ve esirgeyici olarak karşısında bulur.
Gültekin Onan : Kim kötülük işler veya nefsine zulmedip sonra Tanrı'dan bağışlanma dilerse Tanrı'yı bağışlayıcı ve merhamet edici olarak bulur.
Hasan Basri Çantay : Kim bir kötülük yapar, yahud nefsine zulmeder de sonra Allahdan mağfiret isterse o, Allahı çok yarlığayıcı, çok esirgeyici bulur.
Hayrat Neşriyat : Hem kim bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah’dan mağfiret dilerse, Allah’ı Gafûr (çok bağışlayıcı), Rahîm (çok merhamet edici) olarak bulur.
İbni Kesir : Kim, bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah'dan mağfiret dilerse; Allah'ın Gafur ve Rahim olduğunu görür.
Muhammed Esed : Ama kim kötülük yapar yahut (başka şekilde) kendisine zulmeder de daha sonra affetmesi için Allaha yalvarırsa, Allahı çok bağışlayıcı ve rahmet kaynağı olarak bulacaktır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve her kim bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah Teâlâ'dan mağfiret dilerse Allah Teâlâ'yı gafûr, rahîm bulur.
Ömer Öngüt : Kim bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah'tan mağfiret dilerse, Allah'ı çok bağışlayıcı ve merhamet sahibi olarak bulur.
Şaban Piriş : Kim bir kötülük işler veya nefsine zulmeder de sonra Allah’tan bağışlanma dilerse, Allah’ı bağışlayıcı ve merhametli olarak bulur.
Suat Yıldırım : Kim kötülük eder veya günah işleyerek nefsine zulmeder de sonra Allah’tan af dilerse, Allah’ı gafur ve rahim (affı ve merhameti bol) bulur.
Süleyman Ateş : Kim bir kötülük yapar, yahut nefsine zulmeder de sonra Allah'tan mağfiret dilerse, Allâh'ı bağışlayıcı ve esirgeyici bulur.
Tefhim-ul Kuran : Kim kötülük işler veya nefsine zulmedip sonra Allah'tan bağışlanma dilerse Allah'ı bağışlayıcı ve merhamet edici olarak bulur.
Ümit Şimşek : Bununla beraber, kim bir kötülük işler yahut nefsine zulmeder de sonra Allah'tan bağışlanma dilerse, Allah'ı çok bağışlayıcı, çok merhamet edici bulur.
Yaşar Nuri Öztürk : Kim bir kötülük yapar yahut öz benliğine zulmeder de sonra Allah'tan af dilerse Allah'ı çok affedici, çok merhametli bulur.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 30.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175176

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
97.946