MÂİDE-104

Anasayfa » MÂİDE Suresi » MÂİDE-104
share on facebook  tweet  share on google  print  

MÂİDE-104

"MÂİDE Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<5/MÂİDE-104>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ تَعَالَوْاْ إِلَى مَا أَنزَلَ اللّهُ وَإِلَى الرَّسُولِ قَالُواْ حَسْبُنَا مَا وَجَدْنَا عَلَيْهِ آبَاءنَا أَوَلَوْ كَانَ آبَاؤُهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ شَيْئًا وَلاَ يَهْتَدُونَ

Ve izâ kîle lehum teâlev ilâ mâ enzelallâhu ve ilâr resûlî kâlû hasbunâ mâ vecednâ aleyhi âbâenâ e ve lev kâne âbâuhum lâ ya’lemûne şey’en ve lâ yehtedûn(yehtedûne).

Ve onlara: “Allah'ın indirdiğine (Kur’ân'a) ve Resûl’e (itaate) gelin.” denildiğinde; “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz şey (dîn) bize yeter (kâfi)” derler. Ya onların babaları (bu gerçeklere ait) bir şey bilmiyorlarsa ve hidayete ermemişlerse de mi? 
1. ve izâ kîle lehum : ve onlara denildiği zaman
2. teâlev : gelin
3. ilâ mâ enzele : indirdiği şeye
4. allâhu : Allah (cc.)
5. ve ilâ er resûli : ve Resûl'e
6. kâlû : dediler
7. hasbu-nâ : bize yeter
8. mâ vecednâ : bulduğumuz şey
9. aleyhi : onun üzerine, üzerinde
10. âbâe-nâ : babalarımız, atalarımız
11. e ve lev kâne : ve olsa da mı?
12. âbâu-hum : onların babaları, ataları
13. lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
14. şey'en : bir şey
15. ve lâ yehtedûne : ve hidayette değiller, hidayete ermediler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Resûl onlara “Allah'ın indirdiğine (Kur'ân'a) ve Resûl'e (itaate) gelin.” dediğinde: “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz şey (dîn) bize yeter (kâfi)” diyorlar. Allahû Tealâ, bu âyette “Onların babaları âyetleri bilmiyor ve hidayete ermemişse de mi?” buyuruyor.

Allahû Tealâ bütün insanların hidayete ermelerini üzerlerine farz kılmıştır. Ruhlarını Allah'a teslim etmeleri "ruhun hidayeti", fizik vücutlarını Allah'a teslim etmeleri "fizik vücudun hidayeti", nefslerini Allah'a teslim etmeleri "nefsin hidayeti" ve iradelerini Allah'a teslim etmeleri "iradenin hidayeti" olarak Kur'ân-ı Kerim'de yer almaktadır. Ama günümüz İslâm tatbikatında hidayete doğru yol denilerek "insan ruhunun hayatta iken Allah'a ulaşması" demek olan hidayet kelimesi değiştirilmiş ve aslî mânâsından saptırılmıştır. Bu sebeple Allahû Tealâ hidayeti, insanların üzerlerine farz kılmış olmasına rağmen dîn âlimlerinin hidayet kavramını tamamen unuttuklarını, görüyoruz. O zaman mutluluğa tabii ki ulaşmaları mümkün değildir.

5/MÂİDE-104

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve onlara: “Allah'ın indirdiğine (Kur'ân'a) ve Resûl'e (itaate) gelin.” denildiğinde; “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz şey (dîn) bize yeter (kâfi)” derler. Ya onların babaları (bu gerçeklere ait) bir şey bilmiyorlarsa ve hidayete ermemişlerse de mi...?
Diyanet İşleri : Onlara, “Allah’ın indirdiğine (Kur’an’a) ve Peygamber’e gelin” denildiğinde onlar, “Babalarımızı üzerinde bulduğumuz din bize yeter” derler. Peki ya babaları bir şey bilmiyor ve doğru yolu bulamamış olsalar da mı?
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlara, gelin Allah'ın indirdiğine ve Peygambere dendi mi bize yeter atalarımızın yapageldikleri şeyler, böyle bulduk biz derler. Fakat ya ataları da bir şey bilmiyorlardı ve doğru yola gitmiyorlardıysa.
Adem Uğur : Onlara, "Allah'ın indirdiğine ve Resûl'e gelin" denildiği vakit, "Babalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol) bize yeter" derler. Ataları hiçbir şey bilmiyor ve doğru yol üzerinde bulunmuyor iseler de mi?
Ahmed Hulusi : Onlara: "Allah'ın inzâl ettiğine ve Rasûle geliniz" denildiğinde, "Babalarımızdan gördüğümüz bize yeter" dediler. . . Babaları bir şey bilmeyen ve hidâyet üzere olmayanlarsa da mı?
Ahmet Tekin : Onlara:
'Allah’ın indirdiğine, Kur’ân’a ve ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur tek yetkili Rasulullah’a, sünnetine gelin' denildiği zaman:
'Gördüğümüz, bildiğimiz, babalarımızın yolu, hayat tarzı bize yeter' derler. Ataları hiçbir şey bilmez ve hak yolu benimsememiş, doğruyu, aydınlığı, hayrı ve refahı bulamamış kimseler ise de mi, onların yolundan gidecekler?
Ahmet Varol : Onlara: 'Allah'ın indirdiğine ve Peygamber'e gelin' dendiği zaman: 'Babalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter' derler. Babaları hiçbir şey bilmiyor veya doğru yolu bulamamış idilerse de mi?
Ali Bulaç : Onlara: "Allah'ın indirdiğine ve elçiye gelin" denildiğinde, "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter" derler. (Peki,) Ya ataları bir şey bilmiyor ve hidayete ermiyor idilerse?
Ali Fikri Yavuz : Onlara: “- Allah’ın indirdiği Kur’an hükümlerine ve Peygamberin sünnetine gelin”, denildiği zaman: “- Bize, atalarımızı üzerinde bulduğumuz din yeter”, diyorlar. Ataları bir şey bilmiyor ve doğru yola gitmiyor idiyseler de mi?
Bekir Sadak : Onlara, «Gelin Allah'in indirdigi Kitab'a ve peygambere uyun» dendiginde, «Atalarimizi uzerinde buldugumuz yol bize yeter» derler; ya atalari bir sey bilmeyen ve dogru yolda olmayan kimseler idiyseler?
Celal Yıldırım : Onlara, «Allah'ın indirdiği Kitab'a ve Peygamberin (Sünnetine) yüzçevirip gelin!» denilince, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeyler bize yeter, derler. Ya ataları bir şey bilmeyenler ve doğru yolu bulmayanlar idiyse..
Diyanet İşleri (eski) : Onlara, 'Gelin Allah'ın indirdiği Kitap'a ve peygambere uyun' dendiğinde, 'Atalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter' derler; ya ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolda olmayan kimseler idiyseler?
Diyanet Vakfi : Onlara, «Allah'ın indirdiğine ve Resûl'e gelin» denildiği vakit, «Babalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol) bize yeter» derler. Ataları hiçbir şey bilmiyor ve doğru yol üzerinde bulunmuyor iseler de mi?
Edip Yüksel : Kendilerine, 'ALLAH'ın indirdiğine ve elçiye gelin,' denildiğinde, 'Atalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter!,' derler. Ataları, bir şey bilmeyen ve doğru yolu bulamayan kimseler olsa da mı?
Elmalılı Hamdi Yazır : Bunlara gelin Allahın indirdiği ahkâma ve Peygambere denildiği zaman da «bize atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeyler yeter» diyorlar, ya ataları bir şey bilmez ve doğru yola gitmezler idi ise de mi?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bunlara: «Gelin Allah'ın indirdiği hükümlere ve peygambere.» denildiği zaman: «Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter!» derler. Ya ataları birşey bilmeyen ve doğru yolda bulunmayan kimseler idiyseler de mi?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlara: «Allah'ın indirdiği (kitabı)ne ve peygamber'e gelin» dendiği zaman: «Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter» derler. Ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolu da bulamayan kimseler olsa da mı?
Fizilal-il Kuran : Onlara Allah'ın indirdiği Kur'an'a ve Peygambere uyunuz denildiğinde, «Atalarımızın miras bıraktığı düzen bize yeter» derler. Peki ya, ataları hiçbir şey bilmeyen, doğru yoldan uzak kimseler idiyse?
Gültekin Onan : Onlara: "Tanrı'nın indirdiğine ve elçiye gelin" denildiğinde, "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter" derler. (Peki,) Ya ataları bir şey bilmiyor ve hidayete ermiyor idilerse?
Hasan Basri Çantay : Onlara: «Allahın indirdiğine ve o peygambere gelin» denildiği zaman «Atalarımızı üstünde bulduğumuz şeyler bize yeter» dediler. Ya ataları hiç bir şey bilmiyorlar ve doğru yola gitmiyorlar idiyse?..
Hayrat Neşriyat : Hem onlara, 'Allah’ın indirdiğine (Kur’ân’a) ve peygambere (sünnetine) gelin!' denildiği zaman: 'Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeyler bize yeter!' dediler. Ya ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolu (da) bulamayan kimseler idiyse! (Yine de onlara mı tâbi' olacaklar?)
İbni Kesir : Onlara; Allah'ın indirdiğine ve peygambere gelin, denildiği zaman; atalarımızı üstünde bulunduğumuz şey bize yeter, dediler. Ya ataları, bir şey bilmiyor ve doğru yola gitmiyorlar idiyse?
Muhammed Esed : Zira onlara, "Allahın indirdiğine ve Elçisine gelin!" denildiğinde, "Atalarımızdan gördüğümüz inançlar ve fiiller bizim için kafidir" diye cevap verirler. Ya ataları hiçbir şey bilmeyen ve doğru yoldan uzak kimseler idiyseler de mi?
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onlara, Allah Teâlâ'nın indirdiğine ve Peygambere geliniz denildiği vakit, «Babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeyler bize yeter,» derler. Ya babaları hiçbir şey bilmiyorlar ve doğru yola gitmiyorlar idiyseler de mi?
Ömer Öngüt : Onlara: “Allah'ın indirdiği Kitab'a ve Peygamber'e gelin!” denildiği zaman: “Atalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter. ” derler. Ataları hiçbir şey bilmiyor ve doğru yol üzerinde bulunmuyor iseler de mi?
Şaban Piriş : Onlara: -Allah’ın indirdiğine ve Peygambere gelin, denildiğinde: -Atalarımızı üzerinde bulduğumuz yol bize yeter.” derler. Ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolda olmayanlar idiyse ya?
Suat Yıldırım : Kendilerine: "Allah’ın indirdiğine ve Resule (onların hakemliğine) gelin denildiğinde "Atalarımızı ne halde bulmuşsak o bize yeter!" derler. "Ataları hiçbir şey bilmeyen, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı onlara tabi olacaklar?"
Süleyman Ateş : Onlara: "Allâh'ın indirdiğine ve Elçi'ye gelin!" dense, "Babalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter!" derler. Babaları hiçbir şey bilmeyen, doğru yolu bulamayan kimseler olsa da mı?
Tefhim-ul Kuran : Onlara: «Allah'ın indirdiğine ve peygambere gelin» denildiğinde, «Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter» derler. (Peki,) Ya ataları bir şey bilmiyor ve hidayete ermiyor idilerse?.
Ümit Şimşek : Onlara 'Allah'ın indirdiğine ve Peygambere gelin' dendiğinde, 'Atalarımızdan gördüğümüz şey bize yeter' derler. Ya onların ataları hiçbir şey bilmeyen ve doğru yolu bulamayan kimseler ise?
Yaşar Nuri Öztürk : Onlara, Allah'ın indirdiğine ve resule gelin dendiğinde şöyle derler: "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter." Peki, ataları hiçbir şey bilmiyor, doğru yolu bulamıyor idiyseler de mi?
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 31.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119120

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
69.201