MÂİDE-14

<<<<<5/MÂİDE-14>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَمِنَ الَّذِينَ قَالُواْ إِنَّا نَصَارَى أَخَذْنَا مِيثَاقَهُمْ فَنَسُواْ حَظًّا مِّمَّا ذُكِّرُواْ بِهِ فَأَغْرَيْنَا بَيْنَهُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاء إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ وَسَوْفَ يُنَبِّئُهُمُ اللّهُ بِمَا كَانُواْ يَصْنَعُونَ

Ve minellezîne kâlû innâ nasârâ ehaznâ mîsâkahum fe nesû hazzan mimmâ zukkirû bihî fe agraynâ beynehumul adâvete vel bagdâe ilâ yevmil kıyâmeh(kıyâmeti) ve sevfe yunebbiuhumullâhu bimâ kânû yasnaûn(yasnaûne).

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ buyuruyor ki: “Ve "biz nasarayız." diyenlerden yani hristiyanlardan misak aldık. Ama uyarıldıklarından pay almayı unuttular. Yani uyarıldıkları hususları gerçekleştirerek kurtuluşa ulaşmayı, Allah'ın güzelliklerine ulaşmayı ve derecat kazanmayı kısaca kâmil insan olmak için farz olan 7 safha ve 4 teslimi yaşamayı unuttular. Bu yüzden aralarına kıyâmet gününe kadar düşmanlık kin ve nefret saldık. Allah yakında onlara yapmış olduklarını haber verecek.”

Burada dikkat etmemiz lâzımgelen şey Allahû Tealâ'nın herkesten misak almış olması ve herkesin bu misaki yerine getirmek istemelerini sağlayarak tek dîn olan hanif dînini yaşamalarını üzerlerine farz kılmasıdır. Müslümanlar, hristiyanlar ve musevîler olarak. üç ayrı dîn gibi görünen dînlerin aslında aynı olduğunu, Allahû Tealâ'nın hepsinden kesin olarak misak aldığını söylemesinden anlıyoruz. Kıyâmetten evvelki ya da zamandan evvelki ilk günde hepimiz beraberdik.

Allahû Tealâ bütün insanlardan misak almıştır. Hepimiz Allahû Tealâ'ya misak, ahd, yemin ve iradenin misakiyle aynı sözleri verdik. Çünkü Allahû Tealâ hanif fıtratıyla yarattığı bütün insanlardan hanif dînini yaşamalarını istiyor. Bu itibarla zamandan evvel Allahû Tealâ'nın bütün insanlardan aldığı ahdlerini, misaklerini, yeminlerini ve iradelerinin misakini yerine getirmeleri için bütün peygamberlerine verdiği şeriat emirleri de aynı. Hanif dînini anlatan şeriat bütün kutsal kitaplarda aynıdır. Ancak her şeriat kitabının gelmesinden bir süre sonra dîn yavaş yavaş hüviyet değiştirmiş ve sonuçta, Allah'a ulaşmakla başlayan 7 safha 4 teslim unutulmuştur. Sonraki kutsal kitap geldiğinde sanki yeni bir şeriat gelmiş gibi insanlar ona karşı çıkmaya başlamışlardır. Peygamber Efendimiz (S.A.V) zamanında ehl-i kitabın çok az bir kısmı hanif dînini yaşamaktaydı. Kur'ân-ı Kerim Hz. İbrâhîm, Hz. Musa, Hz. İsa ve onlara tâbî olanların da 7 safha ve 4 teslimden oluşan hanif dînini yaşadıklarını bildirmektedir.

Bugünkü tatbikata bakarsak görürüz ki musevîlikte, hristiyanlıkta ve İslâm'da hanif dîninin bütün özellikleri kaybolmuştur.

Misak Allah'a ruhun teslim olması istikametinde ruhun Allah'a verdiği yemindir. Misakin gerçekleştirilmesiyle ruh Allah'a teslim olur. Ama Mâide Suresinin 7. âyet-i kerimesindeki misak, iradenin Allah'a teslimini içermektedir. Allahû Tealâ bütün insanları misak çatısı altında verdiği üç ayrı yeminle toplamıştır.

Allah'ın, sizin üzerinizdeki ni'metini ve: “İşittik ve itaat ettik” dediğiniz zaman, onunla sizi bağladığı misâkınızı hatırlayın. Allah'a karşı takvâ sahibi olun, Muhakkak ki O, göğüslerde (sinelerde) olanı en iyi bilir.

5/MÂİDE-14

Bismillâhirrahmânirrahîm