EN'ÂM-35

Anasayfa » EN'ÂM Suresi » EN'ÂM-35
share on facebook  tweet  share on google  print  

EN'ÂM-35

"EN'ÂM Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<6/EN'ÂM-35>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَإِن كَانَ كَبُرَ عَلَيْكَ إِعْرَاضُهُمْ فَإِنِ اسْتَطَعْتَ أَن تَبْتَغِيَ نَفَقًا فِي الأَرْضِ أَوْ سُلَّمًا فِي السَّمَاء فَتَأْتِيَهُم بِآيَةٍ وَلَوْ شَاء اللّهُ لَجَمَعَهُمْ عَلَى الْهُدَى فَلاَ تَكُونَنَّ مِنَ الْجَاهِلِينَ

Ve in kâne kebure aleyke i’râduhum fe inisteta’te en tebtegıye nefekan fîl ardı ev sullemen fîs semâi fe te’tiyehum bi âyetin, ve lev şâallâhu le cemeahum alâl hudâ fe lâ tekûnenne minel câhilîn(câhilîne).

Onların yüz çevirmeleri, sana zor gelirse o zaman, gücün yeterse yerin dibine bir tünel açılmasını veya semaya bir merdiven kurulmasını iste. Böylece onlara bir âyet (mucize) getir. Allah dileseydi, elbette hepsini hidayet üzerinde toplardı. Artık sakın cahillerden olma! 
1. ve in kâne : ve eğer oldu ise
2. kebure : zor, ağır geldi
3. aleyke : sana
4. i'râdu-hum : onların yüz çevirmeleri
5. fe inisteta'te : o taktirde gücün yeterse
6. en tebtegıye : istemeye, aramaya
7. nefekan : bir tünel
8. fî el ardı : yerin içine
9. ev sullemen : veya bir merdiven
10. fî es semâi : semâya, gökyüzüne
11. fe te'tiye-hum bi : böylece, o zaman onlara getir
12. âyetin : bir âyet, mucize
13. ve lev şâe : ve şâyet dilerse, dileseydi
14. allâhu : Allah
15. le cemea-hum : elbette onları toplar
16. alâ el hudâ : hidayet üzere
17. fe lâ tekûnenne : artık sakın olma
18. min el câhilîne : cahillerden

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allah'ın sözlerini anlamayan birçok insan “Allahû Tealâ bir kısım insanların hidayete ermesini istiyor, onlar hidayete eriyorlar. Bir kısım insanların hidayete ermesini istemiyor, onlar da hidayete ermiyorlar.” diye düşünecekler. Ama öyle değildir. Allahû Tealâ kişinin hidayete ermesi konusunda, onun iradesinin mutlaka devreye girmesini ister. Eğer Allah dilediğini hidayete lâyık olmadığı halde hidayete erdirseydi ve Allah dilediğini hidayete lâyık olduğu halde hidayete erdirmeseydi, Allah'ın El Adl ve El Hakk esmalarına ters düşerdi. Çünkü hak, haklınındır. Öyleyse hak, hak edenindir. Böyle bir dizaynda Allahû Tealâ ne "adalet" esmasını çiğneyebilir, ne "hak" esmasını çiğneyebilir. Adalet objektif, hak subjektif bir kavramdır.

Öyleyse kim cenneti hakederse, Allah onu cennetine, kim cehennemi hakederse cehennemine gönderir. Burada kişisel iradeyi Allahû Tealâ kesinlikle devreye sokar. İsteseydi gerçekten insanların iradelerine müracaat etmezdi, herkesi cennetine alırdı. Kendi iradesiyle insanları kullanırdı. Böylece hepsi hidayete ermiş olurdu.

Allah insanları ikiye ayırır. "Cehenneme girenler, cennete girenler." Ve ayıracı söylüyor, cennetin kapısını açan anahtarı veriyor: “Kim Bana ulaşmayı dilerse o mutlaka cennetime girer.” Allahû Tealâ insanların iradesinden bir işaret bekler. Kim Allah'a ulaşmayı dilerse bu kişi Allah'tan arka arkaya 12 tane ihsan alır. Allah onu mürşidine ulaştırır. Ulaşıp da tövbe ettiği zaman 7 tane de ni'met alır. Bundan sonra Allah'ın yardımıyla ruhunu Allah'a ulaştırır, teslim eder. Fizik vücudunu teslim eder, nefsini teslim eder ve neticede iradesini Allah'a teslim eder. Allah'ın yardımıyla, ama hakettiği taktirde yardım gelir. Kişi kendi iradesiyle Allah'a ulaşmayı istemedikçe yardımlardan hiçbirisi o kişiye gelmez. O kişi muhakkak cehenneme gider.

Öyleyse “Allah dileseydi hepsini hidayet üzerine toplardı.” sözünden Allahû Tealâ'nın muradı budur. İnsanlar, Allah'ın onları cennetine koymak istemesine rağmen, Allah'ın emrettiği şeyi gerçekleştirmiyorlar. Allah'a ulaşmayı dilemiyorlar. O zaman da Allah'ın cennetine girmelerini kendi elleriyle önlemektedirler. Ve böylece ne yazık ki; insanların çoğu (%90'dan fazlası) cehenneme gidecektir. Allahû Tealâ'nın kurduğu kesin bir kanun ve insanlığa çok büyük bir kolaylıktır. Allahû Tealâ herkesin kurtulmasını ister. İnsan Allahû Tealâ tarafından kâinatın en üst, en büyük yardımını alan mahlûkudur. Allah'a ulaşmayı dilemesi, Allah'ın cennetine girmesi için yeterlidir.

6/EN'ÂM-35

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Onların yüz çevirmeleri, sana zor gelirse o zaman, gücün yeterse yerin dibine bir tünel açılmasını veya semaya bir merdiven kurulmasını iste. Böylece onlara bir âyet (mucize) getir. Allah dileseydi, elbette hepsini hidayet üzerinde toplardı. Artık sakın cahillerden olma!
Diyanet İşleri : Eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse; bir delik açıp yerin dibine inerek, yahut bir merdiven kurup göğe çıkarak onlara bir mucize getirmeye gücün yetiyorsa durma, yap! Eğer Allah dileseydi, elbette onları hidayet üzere toplardı. O hâlde, sakın cahillerden olma.
Abdulbaki Gölpınarlı : Onların yüz çevirmeleri sana pek ağır geliyorsa gücün yeterse yeraltında bir yurt kurmaya, yahut gökyüzüne bir merdiven dayamaya bak da onlara bir delil getir. Fakat Allah dileseydi onların hepsine de doğru yolu gösterirdi. Artık sakın bilgisizlerden olma.
Adem Uğur : Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldi ise, yapabilirsen yerin içine inebileceğin bir tünel ya da göğe çıkabileceğin bir merdiven ara ki onlara bir mucize getiresin! Allah dileseydi, elbette onları hidayet üzerinde toplayıp birleştirirdi, o halde sakın cahillerden olma!
Ahmed Hulusi : Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldiyse; haydi kudretin varsa, arza bir delik yahut semâya bir merdiven ara ki onlara oradan bir mucize getir (de iman etsinler)! Eğer Allâh dileseydi elbette onları hakikat üzere toplardı. . . Öyle ise sakın cahillerden olma!
Ahmet Tekin : Eğer onların, tebliğine ilgisizliği, yüz çevirmeleri, engelleme tedbirleri almaları sana ağır geliyorsa, haydi yer kürenin içine inebileceğin bir delik, veya göğe çıkabileceğin bir merdiven ara ki, onları iman etmeye zorlayacak bir âyet, bir mûcize getiresin. Allah’ın sünneti, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olsaydı, elbette onları hak yolda, Allah’ın kitap ve peygamberle gösterdiği yolda bir araya getirirdi. Sakın, bilgiden, muhakemeden uzak, tutarsız davranan, ilâhî hikmeti anlamayanlardan olma.
Ahmet Varol : Onların yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse, haydi yapabilirsen yerin içinde bir tünel açıp veya göğe bir merdiven dayayıp onlara bir mucize getirmeye çalış! Allah dileseydi onların hepsini hidayet üzere toplardı. Sakın bilgisizlerden olma!
Ali Bulaç : Eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse, onlara bir ayet getirmek için yerde bir tünel açmaya veya göğe bir merdiven dayamaya gücün yetiyorsa (yap). Eğer Allah dileseydi, onların tümünü hidayet üzere toplardı. Öyleyse sakın cahillerden olma.
Ali Fikri Yavuz : Eğer onların hak dinden yüz çevirmeleri sana ağır geliyorsa, haydi kendi başına yerin dibine inecek bir kanal veya göğe çıkacak bir merdiven arayıp da onlara başka bir mûcize getirmeğe gücün yettiği takdirde hiç durma. (Yani, buna gücün yetmez. O halde sabret ve Allah’ın hükmünü bekle). Allah dilemiş olsaydı, muhakkak onları hidayet üzerinde toplardı. O halde, sakın bunu bilmiyenlerden olma...
Bekir Sadak : Onlarin yuz cevirmesi sana agir gelince, eger gucun yeri delmeye veya goge merdiven dayamaga yetmis olsaydi, onlara bir mucize gostermek isterdin. Allah dileseydi onlari dogru yolda toplardi. Sakin bilmeyenlerden olma.
Celal Yıldırım : Ama eğer onların yüzçevirmeleri sana ağır geliyorsa, hemen onlara daha başka bir âyet (benzeri olmayan bir mu'cize) getirmen için yerin derinliklerine bir tünel veya göğe (yükselmeğe) bir merdiven aramaya koyul, güç getirebilirsen (durma gerçekleştir). Eğer Allah dileseydi onları doğru yol üzerinde toplayıp biraraya getirirdi. Sakın sen bilgisizlerden olma!
Diyanet İşleri (eski) : Onların yüz çevirmesi sana ağır gelince, eğer gücün yeri delmeye veya göğe merdiven dayamağa yetmiş olsaydı, onlara bir mucize göstermek isterdin. Allah dileseydi onları doğru yolda toplardı. Sakın bilmeyenlerden olma.
Diyanet Vakfi : Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldi ise, yapabilirsen yerin içine inebileceğin bir tünel ya da göğe çıkabileceğin bir merdiven ara ki onlara bir mucize getiresin! Allah dileseydi, elbette onları hidayet üzerinde toplayıp birleştirirdi, o halde sakın cahillerden olma!
Edip Yüksel : Yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse, bilesin ki, yerin içine bir delik açmaya ya da göğe merdiven dayamaya gücün yetse de bir mucize ortaya koysan yine kâr etmez.. ALLAH dileseydi onları doğru yola toplardı. Öyleyse cahillerden olma
Elmalılı Hamdi Yazır : Eğer onların omuz dönmeleri, sana pek ağır geliyorsa haydi kendi kendine yerin dibine inecek bir baca veya göklere çıkacak bir merdiven arayıb da onlara bam başka bir âyet getirmeğe gücün yettiği takdirde hiç durma, Allah dilemiş olsa idi elbette onları hidayet üzre toplardı o halde sakın cahillerden olma
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Eğer onların omuz dönmeleri sana ağır geliyorsa, haydi kendi kendine yerin dibine inecek bir baca veya göklere çıkacak bir merdiven arayıp da onlara bambaşka bir mucize getirmeye gücün yettiği takdirde hiç durma, bunu yap! Allah dileseydi, elbette onları hidayet üzere toplardı. O halde sakın cahillerden olma!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldiyse, haydi gücün yetiyorsa yerin içine (inebileceğin) bir delik, ya da göğe (çıkabileceğin) bir merdiven ara ki onlara bir mucize getiresin! Allah dileseydi, elbette onları hidayet üzerinde toplardı. O halde cahillerden olma!
Fizilal-il Kuran : Eğer onların sırt çevirmeleri ağırına gitti ise elinden geliyorsa yerkürenin derinliklerine inen bir yarık ya da göğe çıkaracak bir merdiven bul da onlara bir delil getir. Eğer Allah dileseydi, onları doğru yolda biraraya getirirdi. O halde sakın cahillerden olma.
Gültekin Onan : Eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse, onlara bir ayet getirmek için yerde tünel açmaya veya göğe bir merdiven dayamaya gücün yetiyorsa (yap). Eğer Tanrı dileseydi, onların tümünü hidayet üzerine toplardı.
Hasan Basri Çantay : Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır gelmiş olub da kendilerine bir âyet (bir mu'cize) getirmen için yerde bir baca veya gökde bir merdiven araman (gibi ham ve îcabsız tekliflere) uymak istersen (şunu bil ki) eğer Allah dileseydi onların hepsini muhakkak hidâyet üzerinde toplardı. O halde sakın bilmeyenlerden olma.
Hayrat Neşriyat : Buna rağmen eğer onların (İslâm’dan) yüz çevirmeleri sana ağır geliyorsa, o hâlde yerde bir tünel veya gökte bir merdiven arayıp da onlara bir mu'cize getirmeye güç yetirebilirsen (haydi getir)! (Onların îmân etmeleri sana âid değildir.) Hâlbuki Allah dileseydi, elbette onları hidâyet üzere bir araya getirirdi; öyle ise sakın câhillerden olma!
İbni Kesir : Eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geliyorsa; yeri delmeğe ve göğe merdiven dayamaya gücün yetmiş olsaydı; onlara bir ayet gösterirdin. Şayet Allah dileseydi; onları hidayet üzerinde birleştirirdi. Sakın bilgisizlerden olma.
Muhammed Esed : Eğer hakikati inkar edenlerin sana sırtlarını dönmeleri seni sıkıntıya sokuyorsa ve o nedenle onlara (daha ikna edici) bir mesaj getirmek için yerin dibine inebilecek yahut merdivenle göğe yükselebilecek durumda isen, (durma yap;) ama (unutma ki) eğer Allah dileseydi onların tümünü (Kendi) rehberliği altında toplardı. O halde, sakın (Allahın yollarını) görmezden gelmeye çalışma.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer senin üzerine, onların kaçınmaları ağır gelmiş ise artık muktedir isen yerde bir menfez, veya gökte bir merdiven araştırıp da onlara bir âyet getirecek isen (haydi getir) ve eğer Allah Teâlâ dilese idi onları hidâyet üzerine toplardı. Sakın cahillerden olma.
Ömer Öngüt : Eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geliyorsa, o zaman gücün yetiyorsa yerde bir delik aç veya göğe merdiven kur da, onlara bir âyet getir. Allah dilemiş olsaydı elbette onları hidayet üzerinde toplardı. O halde sakın câhillerden olma!
Şaban Piriş : Eğer, onların yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse, yerde bir delik veya gökte bir merdiven bulmaya gücün yeterse onlara bir mucize gösterirsin. Allah dileseydi, onları hidayet üzerinde toplardı. Öyleyse, cahillerden olma!
Suat Yıldırım : Eğer onların hakka sırt çevirmeleri sana pek ağır gelip de kendilerine bambaşka bir mûcize getirmen için yer altında bir geçit veya göğe çıkacak bir merdiven arama peşinde olursan, şunu bil ki: şayet Allah dileseydi onların hepsini elbette doğru yol üzerinde toplardı. O halde sen sakın bunu bilmeyenlerden, fevrî davrananlardan olma.
Süleyman Ateş : Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldiyse, haydi (yapabilirsen) yerin içine (inebileceğin) bir delik, ya da göğe (çıkabileceğin) bir merdiven ara ki onlara bir mu'cize getiresin! Allâh, dileseydi, elbette onları hidâyet üzerinde toplardı, o halde câhillerden olma!
Tefhim-ul Kuran : Eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse, onlara bir ayet getirmek için yerde bir tünel açmaya veya göğe bir merdiven dayamaya gücün yetiyorsa (öyle yap!). Eğer Allah dileseydi, onların tümünü hidayet üzere toplardı. Öyleyse sakın cahillerden olma.
Ümit Şimşek : Onların yüz çevirmesi sana ağır geliyorsa, onlara bir mucize getirmek için yapabiliyorsan yerin dibine bir tünel aç veya göğe bir merdiven kur! Eğer Allah dileseydi, onların hepsini doğru yolda birleştirirdi. Onun için sakın cahillerden olma.
Yaşar Nuri Öztürk : Eğer yüz çevirip gitmeleri sana ağır geldiyse, haydi gücün yetiyorsa, yerin içinde bir delik yahut gökte bir merdiven ara da onlara bir mucize getir. Allah dileseydi onları doğru ve güzelde birleştirirdi. Artık cahillerden olma.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 31.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164165

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
91.456