EN'ÂM-28

Anasayfa » EN'ÂM Suresi » EN'ÂM-28
share on facebook  tweet  share on google  print  

EN'ÂM-28

"EN'ÂM Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<6/EN'ÂM-28>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

بَلْ بَدَا لَهُم مَّا كَانُواْ يُخْفُونَ مِن قَبْلُ وَلَوْ رُدُّواْ لَعَادُواْ لِمَا نُهُواْ عَنْهُ وَإِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ

Bel bedâ lehum mâ kânû yuhfûne min kabl(kablu),ve lev ruddû le âdû li mâ nuhû anhu ve innehum le kâzibûn(kâzibûne).

Hayır, daha önce gizlemiş oldukları şeyler onlara açıklandı. Ve şayet geri döndürülselerdi, men edildikleri şeylere mutlaka geri dönerlerdi. Ve muhakkak ki; onlar gerçekten yalancıdırlar. 
1. bel : hayır
2. bedâ lehum : onlara açıklandı
3. mâ kânû : oldukları şey
4. yuhfûne : gizliyorlar
5. min kablu : daha önceden
6. ve lev ruddû : ve şâyet reddedilseler, geri döndürülseler
7. le âdû : mutlaka geri dönerler
8. li mâ : şeye
9. nuhû : nehyedildiler, yasaklandılar
10. an-hu : ondan
11. ve inne-hum : ve muhakkak onlar
12. le kâzibûne : elbette, gerçekten yalancılar

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ, dostlarına emir veriyor: “Hakikatlerimi açıklayın.” diyor. Allah'ın dostları hakikatleri açıklıyorlar, Allah'a çağırıyorlar ama onlara birçok kişi düşman oluyor. İblis onların, insanları cehenneme götürecek olan şeyleri, başka insanlara, doğruymuş gibi söylemelerine sebep oluyor. Her devirde mutlak olarak iblisin tuzağı vardır. Peygamberlerin yaşadığı devrelerde de, insanların %90'dan fazlası gene peygamberlerin söylediklerinin dışında hareket etmişlerdir. İblis, herkesle ayrı ayrı meşgul olur. Her insanın zaaf unsuru olan tarafını yakından bilir. Ve onları kullanarak insanları Allah'ın yolundan devamlı saptırmaya uğraşır, uğraşısı budur. Ve işte bunun tabii neticesi olarak Allahû Tealâ diyor ki: “Hayır bunların hepsini onlara hayattayken dostlarımız vasıtasıyla, kendilerine bilgileri ulaştırdığımız kişiler vasıtasıyla açıkladık. Açıklamış olmamıza rağmen, onları kabul etmediler.”

Her zaman böyle olmuş, Allah'ın dostları hep reddedilmiştir. Hiç istisnası olmamıştır.

23/MU'MİNÛN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne).

Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arası kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiği zaman, her defasında onu yalanladılar. Biz de onları birbiri arkasından (helâk ettik). Ve onları efsane kıldık. Artık mü'min olmayan kavim (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun.

 

6/EN'ÂM-28

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Hayır, daha önce gizlemiş oldukları şeyler onlara açıklandı.Ve şayet geri döndürülselerdi, men edildikleri şeylere mutlaka geri dönerlerdi. Ve muhakkak ki; onlar gerçekten yalancıdırlar.
Diyanet İşleri : Hayır, (bu yakınmaları) daha önce gizlemekte oldukları şeyler onlara göründü (de ondan). Eğer çevrilselerdi, elbette kendilerine yasaklanan şeylere yine döneceklerdi. Şüphesiz onlar yalancıdırlar.
Abdulbaki Gölpınarlı : Hayır; evvelce gizledikleri belirdi artık, göründü onlara. Geriye döndürülseler de gene nehyedildikleri şeyleri yapmaya koyulurlar ve şüphe yok ki onlar, yalancılardır.
Adem Uğur : Hayır! Daha önce gizlemekte oldukları şeyler (günahlar) kendilerine göründü. Eğer (dünyaya) geri gönderilseler yine kendilerine yasak edilen şeylere döneceklerdir. Zira onlar gerçekten yalancıdırlar.
Ahmed Hulusi : Hayır, önceden gizliyor oldukları (kendilerine verilmiş hakikat bilgisi şimdi) kendilerine zâhir oldu! Eğer geri döndürülseler elbette (gene) yasaklandıklarına geri dönerlerdi! Şüphesiz ki onlar yalancılardır!
Ahmet Tekin : Aslında böyle söylemelerine sebep, daha önce gizlemekte oldukları şeylerin, günahların karşılarına çıkmış olmasıdır. Eğer dünyaya geri gönderilseler, yine kendilerine yasak edilen şeyleri, onların savunuculuğunu, sözcülüğünü yapacaklar. Onlar kesinlikle, hâlâ yalanlarına yalan katmaya devam ediyorlar.
Ahmet Varol : Hayır; daha önce gizledikleri açığa çıktı. [3] Geri gönderilselerdi kendilerine yasak kılınan şeylere dönerlerdi. Şüphesiz onlar yalancıdırlar.
Ali Bulaç : Hayır, önceden saklı tuttukları kendilerine açıklandı. Şayet (dünyaya) geri çevrilseler bile, kendisinden sakındırıldıkları şeylere şüphesiz yine döneceklerdir. Çünkü onlar, gerçekten kafirlerdir.
Ali Fikri Yavuz : Hayır, evvelce gizleyip durdukları işleri karşılarına çıktı da ondan böyle söylüyorlar. Yoksa geri çevrilselerdi, muhakkak o alıkonmak istendikleri fenalığa, yine döneceklerdi. Şüphesiz ki onlar, yine yalancıdırlar.
Bekir Sadak : Hayir; daha once gizledikleri onlara gorundu. Eger geri dondurulseler yine kendilerine yasak edilen seylere donerler. Dogrusu onlar yalancidirlar.
Celal Yıldırım : Hayır, daha önce gizledikleri şeyler onlara açıkça göründü. Eğer (Dünya'ya) geri döndürülselerdi yine de men'edildlkleri şeylere döneceklerdi ; doğrusu onlar yalancıdırlar.
Diyanet İşleri (eski) : Hayır; daha önce gizledikleri onlara göründü. Eğer geri döndürülseler yine kendilerine yasak edilen şeylere dönerler. Doğrusu onlar yalancıdırlar.
Diyanet Vakfi : Hayır! Daha önce gizlemekte oldukları şeyler (günahlar) kendilerine göründü. Eğer (dünyaya) geri gönderilseler yine kendilerine yasak edilen şeylere döneceklerdir. Zira onlar gerçekten yalancıdırlar.
Edip Yüksel : Daha önce gizledikleri ortaya çıktığı için (bu itirafı yapıyorlar). Geri döndürülselerdi, yine menedildikleri şeye dönerlerdi. Yalan söylüyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : hayır evvelce gizleyib durdukları karşılarına çıktı da ondan, yoksa geri çevrilselerdi mutlak o nehyedildikleri fenalığa yine döneceklerdi, şüphesiz yine yalancılar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hayır, daha önce gizleyip durdukları karşılarına çıktı da ondan. Geri çevrilselerdi yine o yasaklandıkları fenalığa mutlaka döneceklerdi. Şüphesiz onlar yine yalancıdırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hayır, daha önce gizleyip durdukları karşılarına çıktı da ondan, yoksa geri çevrilselerdi yine menedildikleri şeyi yapmaya dönerlerdi. Çünkü onlar yalancıdırlar.
Fizilal-il Kuran : Hayır, sadece daha önce içlerinde sakladıklarının akıbeti önlerinde belirdi (diye böyle hayıflanıyorlar. Yoksa) eğer dünyaya geri gönderilseler yine sakındırıldıkları yola dönerler. Onlar gerçekten yalancıdırlar.
Gültekin Onan : Hayır, önceden saklı tuttukları kendilerine açıklandı. Şayet (dünyaya) geri çevrilseler bile, kendisinden sakındırıldıkları şeylere kuşkusuz yine döneceklerdir. Çünkü onlar gerçekten kafirlerdir.
Hasan Basri Çantay : Hayır, öteden beri gizleyegeldikleri, şeyler açıkça karşılarına dikilib çıkdı (ğından böyle söylüyorlar. Yoksa) geri gönderilseler bile yine vaz geçirilmek istendikleri şeylere döneceklerdir. Çünkü onlar, şübhesiz yalancıdırlar.
Hayrat Neşriyat : Hayır, (kalblerinde küfür ve nifak gibi) daha önce gizlemekte oldukları şeyler(in netîcesi) kendilerine göründü (diye böyle söylüyorlar). Hâlbuki (dünyaya) döndürülselerdi, kendisinden yasaklandıkları şeylere mutlaka döneceklerdi; çünki şübhesiz onlar, gerçekten yalancıdırlar!
İbni Kesir : Hayır, öteden beri gizleyegeldikleri şeylerle karşılarına çıktık. Eğer geri döndürülselerdi yine kendilerine yasaklanan şeylere döneceklerdi. Doğrusu onlar, yalancılardır.
Muhammed Esed : Ama hayır (böyle demeleri) geçmişte (kendilerinden) gizlemiş oldukları hakikat onlara açık şekilde görünecek (olmasındandır); ve eğer (hayata) geri döndürülmüş olsalardı, kendilerine yasaklanmış olan şeye yine dönerlerdi. Unutma ki onlar geçek yalancılardır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Hayır: Evvelce gizler oldukları şey kendilerine zahir oldu da (ondan) ve eğer geri çevrilselerdi kendisinden nehy olundukları şeye elbette yine dönüverirlerdi. Ve şüphe yok ki, onlar elbette yalancılardır.
Ömer Öngüt : Hayır! Evvelce gizleyip durdukları işleri karşılarına çıktı (da ondan böyle söylüyorlar). Eğer geri döndürülselerdi, yine kendilerine yasak edilen şeylere dönerlerdi. Çünkü onlar yalancıdırlar.
Şaban Piriş : Oysa, onların gizledikleri açığa çıktı. Eğer, yeniden (dünyaya) gönderilselerdi yine men olundukları şeylere dönerlerdi. Çünkü onlar gerçekten yalancıdırlar.
Suat Yıldırım : (28-29) Hayır! Öteden beri gizledikleri utandırıcı çirkin halleri, münafıklıkları yüzlerine vuruldu da ondan böyle söylüyorlar. Yoksa geri gönderilseler bile, yine kendilerine yasaklanan kötülükleri yapmaya dönecek ve diyeceklerdi ki: "Hayat, sırf dünya hayatımızdan ibaret! Biz bir daha diriltilecek de değiliz!" Onlar, hiç şüphesiz yalancıdırlar.
Süleyman Ateş : Hayır, daha önce gizlemekte oldukları, onlara göründü. Geri gönderilselerdi yine men'olundukları şeyi yapmağa dönerlerdi, çünkü onlar yalancılardır.
Tefhim-ul Kuran : Hayır, önceden saklı tuttukları kendilerine açıklandı. Şayet (dünyaya) geri çevrilseler bile, kendisinden sakındırıldıkları şeylere şüphesiz yine döneceklerdir. Çünkü onlar, gerçekten kâfirlerdir.
Ümit Şimşek : Aslında onların daha önce gizlemekte oldukları şey ortaya çıkmıştır. Yoksa, dünyaya geri gönderilecek olsalar bile, yine kendilerine yasaklanmış şeylere dönerlerdi. Onlar besbelli yalan söylüyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk : İşin doğrusu şu: Önceden gizlemekte oldukları karşılarına dikildi. Geri gönderilselerdi yasaklandıkları şeyi mutlaka yineleyeceklerdi. Doğrusu, onlar, tam yalancıdırlar.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 31.10.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164165

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
91.488