EN'ÂM-11

Anasayfa » EN'ÂM Suresi » EN'ÂM-11
share on facebook  tweet  share on google  print  

EN'ÂM-11

"EN'ÂM Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<6/EN'ÂM-11>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

قُلْ سِيرُواْ فِي الأَرْضِ ثُمَّ انظُرُواْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُكَذِّبِينَ

Kul sîrû fîl ardı summenzurû keyfe kâne âkıbetul mukezzibîn(mukezzibîne).

De ki: “Yeryüzünde dolaşın. Sonra bakın, yalanlayanların akıbeti nasıl oldu.” 
1. kul : de, söyle
2. sîrû : gezin, dolaşın
3. fî el ardı : arzda, yeryüzünde
4. summe unzurû : sonra bakın (görün)
5. keyfe kâne : nasıl oldu
6. âkıbetu : sonu
7. el mukezzibîne : tekzip eden, yalanlayan kimseler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

İnsanlık tarihi boyunca bu dünya, bütün nesillerin barınağı olmuştur. Hiçbir devir olmamıştır ki Allah'ın resûlleri yalanlanmamış olsun. Bütün devirlerde, bütün Allah'ın resûlleri, hangi kavme giderlerse gitsinler, yalanlandılar, tekzip edildiler. Onlara hakaret edildi, saldırıldı. Allahû Tealâ da hepsine ceza verdi. Bir kısmı rüzgârla, bir kısmı sesle, bir kısmı gökten yağan taşlarla ve daha bilmediğimiz, daha tekniğimizin ulaşamadığı birtakım özel silâhlarla öldüler, yok oldular.

Allahû Tealâ'nın vücuda getirdiği kâinat dizaynı içerisinde kimler Allah'ın resûllerine karşı çıktıysa, onların mutlaka cezalandırıldığını görüyoruz. Bu resûller; ister peygamber olsun, ister olmasınlar, her kavmin içinde, hepsi aynı akıbete duçar oldu. Hepsi mutlaka büyük çoğunluk tarafından reddedildiler. Sadece küçük bir grup insan tarafından kabul edildiler. Ve onlar; Allah'ın kıymetlileri, Allah'ın katında üstün insanlar oldular. Resûllerle birlikte olanlar, o şerefi yaşayanlardır. İşte bundan 14 asır evvel Peygamber Efendimiz (S.A.V) kâinattaki Son Nebî idi, Son Peygamber'di, Nebî (Peygamber) Resûl'dü. Ve olmadık hakaretlere maruz kaldı. Taşlandı, üzerine insan pisliği bile atıldı.

Ve Allah'ın yardımıyla etrafındaki sahâbeyle beraber O, gâlip geldi.

6/EN'ÂM-11

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : De ki: “Yeryüzünde dolaşın. Sonra bakın, yalanlayanların akıbeti nasıl oldu.”
Diyanet İşleri : De ki: “Yeryüzünde gezin dolaşın da (Peygamberleri) yalanlayanların sonu nasıl olmuş bir görün.”
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Gezin yeryüzünü de görün inkâr edenlerin sonları ne olmuş.
Adem Uğur : De ki: Yeryüzünde dolaşın, sonra (peygamberleri) yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bakın!
Ahmed Hulusi : De ki: "Yeryüzünde dolaşın da bakın bakalım, (hakikati) yalanlayanların sonları nasıl oldu. "
Ahmet Tekin : 'Yeryüzünde dolaşın da, peygamberlerini yalanlayanların âkıbeti nasıl olmuş, görün, inceleyin ibret alın' de.
Ahmet Varol : De ki: 'Yeryüzünde dolaşın da yalanlayıcıların sonları nasıl olmuş bir görün!'
Ali Bulaç : De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın, sonra yalanlayanların sonu nasıl oldu, bir görün."
Ali Fikri Yavuz : De ki: “-Yeryüzünde dolaşın da hele bir bakın; o peygamberlere yalancı diyenlerin sonu nasıl olmuştur.”
Bekir Sadak : De ki: «Yer yuzunde gezip dolasin, sonra da, yalanlayanlarin sonunun nasil olduguna bir bakin.»
Celal Yıldırım : De ki: (Ey inkarcı sapıklar!) yeryüzünde gezip dolaşın da sonra (hakk'ı) yalanlayanların sonunun ne olduğunu bir görün.
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'Yeryüzünde gezip dolaşın, sonra da, yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın.'
Diyanet Vakfi : De ki: Yeryüzünde dolaşın, sonra (peygamberleri) yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bakın!
Edip Yüksel : De: 'Yeryüzünü dolaşın da yalanlayıcıların sonu nasıl olmuş bir bakın.'
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki: yer yüzünde dolaşın da bakın o Peygâmberlere yalancı diyenlerin akıbeti nasıl olmuş?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Yeryüzünde dolaşın da peygamberlere yalancı diyenlerin sonunun nasıl olduğunu bir görün!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki: «Yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların sonu nasıl olmuş, görün!».
Fizilal-il Kuran : Onlara de ki; ''Dünyayı geziniz de peygamberleri yalanlayanların sonu nice oldu, görünüz?»
Gültekin Onan : De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın, sonra yalanlayanların sonu nasıl oldu, bir görün."
Hasan Basri Çantay : De ki: «Yer (yüzün) de gezib dolaşın, sonra da bakın ki (peygamberleri) yalanlayanların sonu nice olmuşdur».
Hayrat Neşriyat : De ki: 'Yeryüzünde dolaşın, sonra (da peygamberleri) yalanlayanların âkıbetinasıl olmuş, bakın!'
İbni Kesir : De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da sonra bir görün, yalanlayanların sonu nice olmuştur?
Muhammed Esed : De ki: "Yeryüzünde dolaşın ve hakikati yalanlayanların sonlarının ne olduğunu görün!"
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Yeryüzünde dolaşınız, sonra bakınız ki, tekzîp edenlerin akibeti nasıl olmuştur?»
Ömer Öngüt : De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın, sonra da yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın!”
Şaban Piriş : De ki: -Yeryüzünde gezin, de yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın!
Suat Yıldırım : De ki: "Dünyayı gezin dolaşın, sonra da peygamberlere "yalancı" diyenlerin âkıbetlerinin nice olduğunu bir düşünün."
Süleyman Ateş : De ki: "Yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların sonu nasıl olmuş, görün!"
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Yeryüzünde gezip dolaşın, sonra yalanlayanların sonu nasıl oldu, bir görün.»
Ümit Şimşek : De ki: Yeryüzünde gezin de bakın, yalanlayanların sonu ne olmuş!
Yaşar Nuri Öztürk : Şunu söyle: Dolaşın yeryüzünde de bakın nasıl olmuş gerçeği yalanlayanların sonu!
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 1.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164165

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
91.469