A'RÂF-202

Anasayfa » A'RÂF Suresi » A'RÂF-202
share on facebook  tweet  share on google  print  

A'RÂF-202

"A'RÂF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<7/A'RÂF-202>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَإِخْوَانُهُمْ يَمُدُّونَهُمْ فِي الْغَيِّ ثُمَّ لاَ يُقْصِرُونَ

Ve ihvânuhum yemuddûnehum fîl gayyi summe lâ yuksirûn(yuksirûne).

Ve onların (şeytanların) kardeşleri onları cehenneme sürüklerler. Sonra (bundan) vazgeçmezler.  
1. ve ihvânu-hum : ve onların kardeşleri
2. yemuddûne-hum : onları sürüklerler (uzatırlar, çekerler)
3. fî el gayyi : gayyın içine (cehenneme)
4. summe : sonra
5. lâ yuksirûne : vazgeçmezler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Burada gayy adıyla geçen, cehennemin dibindeki o yol ile Allah'ın irşad yolu birbirinden ayrılmıştır. Aynı konu, A'râf Suresinin 146. âyeti kerimesinde de geçiyor: “Ne zaman onlar Allah'ın irşad yolunu görseler, onu yol olarak kabul etmezler, ne zaman gayy yolunu görseler onu kendilerine yol olarak kabul ederler.” diyor. İrşad yolunun karşıtı gayy yoludur. İrşad yolu ve gayy yolu olarak, Bakara Suresinin 256. âyet-i kerimesinde de A'râf Suresinin 146. âyet-i kerimesinde de aynı ifadeler yer almaktadır. Şeytan ve şürekâsı (ortakları), bütün insanları cehennem yoluna sürüklemektedirler.

2/BAKARA-256: Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyener ruşdu minel gayy(gayyi), fe men yekfur bit tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, lenfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm(alîmun).

Dînde zorlama yoktur. irşad yolu (hidayet yolu, Allah'a ulaştıran yol), gayy yolundan (dalâlet yolundan, şeytana, cehenneme ulaştıran yoldan) açıkça (ayrılıp) ortaya çıkmıştır. Artık kim tagutu (şeytanı ve şeytana ulaştıran yolu) inkâr edip de Allah'a îmân ederse (mü'min olur, Allah'a ulaştıran yolu tercih ederse), böylece o, (Allah'tan) kopması mümkün olmayan urvetul vuskaya (sağlam bir kulba, mürşidin eline) tutunmuştur. Allah Sem'î'dir, Alîm'dir.

2/BAKARA-257: Allâhu velîyyullezîne âmenû, yuhricuhum minez zulumâti ilen nûr(nûri), vellezîne keferû evliyâuhumut tâgûtu yuhricûnehum minen nûri ilâz zulumât(zulumâti), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Allah, âmenû olanların (Allah'a ulaşmayı dileyenlerin) dostudur, onları (onların nefslerinin kalplerini) zulmetten nura çıkarır. Ve kâfirlerin dostları taguttur (onlar, şeytanı dost edinirler, şeytan kimseye dost olmaz), onları (onların nefslerinin kalplerini) nurdan zulmete çıkarırlar. İşte onlar, ateş ehlidir. Onlar, orada ebedî kalacak olanlardır.

7/A'RÂF-146: Seasrifu an âyâtiyellezîne yetekebberûne fîl ardı bi gayril hakkı ve in yerev kulle âyetin lâ yu’minu bihâ ve in yerev sebîler ruşdi lâ yettehızûhu sebîlen ve in yerev sebilel gayyi yettehızûhu sebîl(sebîlen), zâlike bi ennehum kezzebû bi âyâtinâ ve kânû anhâ gâfilîn(gâfilîne).

Yeryüzünde haksız yere kibirlenen kimseleri, âyetlerimizden çevireceğim. Bütün âyetleri görseler, ona inanmazlar. Eğer rüşd yolunu görseler, onu yol edinmezler. Ve gayy yolunu görseler, onu yol edinirler. Bu; onların, âyetlerimizi yalanlamaları ve ondan gâfil olmaları sebebiyledir.

 

7/A'RÂF-202

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve onların (şeytanların) kardeşleri onları cehenneme sürüklerler. Sonra (bundan) vazgeçmezler.
Diyanet İşleri : Şeytanlara kardeş olanlara gelince, şeytanlar onları azgınlığın içine çekerler, sonra da bundan hiç geri durmazlar.
Abdulbaki Gölpınarlı : Müşriklerin kardeşleri olan Şeytanlar, müşrikleri azgınlığa sürerler, sonra da onları azdırmaktan hiç geri kalmazlar.
Adem Uğur : (Şeytanların) dostlarına gelince, şeytanlar onları azgınlığa sürüklerler. Sonra da yakalarını bırakmazlar.
Ahmed Hulusi : (Şeytanların) kardeşleri ise onları duygusallığa, azgınlığa sürüklerler. . . Sonra da yakalarını hiç bırakmazlar!
Ahmet Tekin : Şeytanların dostlarına gelince, şeytanlar onların inançları ve düşüncelerindeki sapmayı artırırlar. Sonra da yakalarını bırakmazlar.
Ahmet Varol : (Şeytanlar) kardeşlerini ise azgınlığın içine sürüklerler ve sonra hiç peşlerini bırakmazlar.
Ali Bulaç : (Şeytan'ın) Kardeşleri ise, onları sapıklığa sürüklerler, sonra peşlerini bırakmazlar.
Ali Fikri Yavuz : Kâfirlerin kardeşleri olan Şeytanlar, kâfirleri sapıklığa çekerler. Sonra da yakalarını bırakmazlar.
Bekir Sadak : seytanin kardesleri onlari azginliga suruklerler ve bundan hic geri durmazlar.
Celal Yıldırım : (Şeytan'ın) kardeşleri ise bunları sapıklığa çekip sürüklerler, sonra da bir daha peşlerini bırakmazlar.
Diyanet İşleri (eski) : Şeytanın kardeşleri onları azgınlığa sürüklerler ve bundan hiç geri durmazlar.
Diyanet Vakfi : (Şeytanların) dostlarına gelince, şeytanlar onları azgınlığa sürüklerler. Sonra da yakalarını bırakmazlar.
Edip Yüksel : (Şeytanlar) kardeşlerini ise azgınlığa sürüklerler ve bundan hiç geri durmazlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şeytanların ihvanı ise onlar bunları dalâle sürükler, sonra da yakalarını bırakmazlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Şeytanların kardeşleri ise, bunları sapıklığa sürüklerler, sonra da yakalarını bırakmazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Şeytanların kardeşlerine gelince, onlar öbürlerini sapıklığa sürüklerler, sonra da yakalarını bırakmazlar.
Fizilal-il Kuran : Şeytanın kardeşleri, dostları azgınlıkta şeytanlara yardakçılık ederler, sonra da ellerinden geleni yapmaya devam ederler.
Gültekin Onan : (Şeytanın) Kardeşleri ise onları sapıklığa sürüklerler, sonra peşlerini bırakmazlar.
Hasan Basri Çantay : (Şeytanların) kardeşleri (olan kâfirleri) ise bunlar sapıklığa sürerler, sonra da (bir daha yakalarını) bırakmazlar.
Hayrat Neşriyat : (Şeytanların) kardeşlerine (kâfirlere) gelince, (şeytanlar) onları azgınlığa sürüklerler; sonra da yakalarını bırakmazlar.
İbni Kesir : Kardeşleri ise onları azgınlığa sürüklerler. Sonra da bırakmazlar.
Muhammed Esed : kendi (inançsız) kardeşleri onları sapıklığa sürüklemek isteseler bile. Sonra (doğru olan neyse, onu yapmaktan) geri kalmazlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve kardeşleri onları dalâlete sürükler dururlar. Sonra (o dalâleti) terketmezler.
Ömer Öngüt : (Şeytanların) kardeşlerine gelince; şeytanlar onları azgınlığa sürüklerler. Sonra da yakalarını bırakmazlar.
Şaban Piriş : Şeytanların kardeşleri onları azgınlığa sürüklemekten geri durmazlar.
Suat Yıldırım : Şeytanların dostlarına gelince, şeytanlar onları azgınlığa sürükler, sonra da yakalarını bırakmazlar.
Süleyman Ateş : Kardeşleri ise onları, azgınlığa çekerler, hiç yakalarını bırakmazlar.
Tefhim-ul Kuran : (Şeytan'ın) Kardeşleri ise, onları sapıklığa sürüklerler, sonra peşlerini bırakmazlar.
Ümit Şimşek : Şeytanların kardeşleri de onları azgınlığa sürükler, bir daha da yakalarını bırakmazlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Yoldaşları ise onları sürekli azgınlığa iterler, sonra da yakalarını bırakmazlar.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 1.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205206

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
109.739