A'RÂF-163

Anasayfa » A'RÂF Suresi » A'RÂF-163
share on facebook  tweet  share on google  print  

A'RÂF-163

"A'RÂF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<7/A'RÂF-163>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

واَسْأَلْهُمْ عَنِ الْقَرْيَةِ الَّتِي كَانَتْ حَاضِرَةَ الْبَحْرِ إِذْ يَعْدُونَ فِي السَّبْتِ إِذْ تَأْتِيهِمْ حِيتَانُهُمْ يَوْمَ سَبْتِهِمْ شُرَّعاً وَيَوْمَ لاَ يَسْبِتُونَ لاَ تَأْتِيهِمْ كَذَلِكَ نَبْلُوهُم بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ

Ves’elhum anil karyetilletî kânet hâdıratel bahri iz ya’dûne fîs sebti iz te’tîhim hîtânuhum yevme sebtihim şurre’an ve yevme lâ yesbitune lâ te’tîhim, kezâlike neblûhum bi mâ kânû yefsukûn(yefsukûne).

Ve onlara (bir zamanlar) deniz kenarında olan beldeden sor. Balıkları onlara yasak uygulama günlerinde (cumartesi günü) akın akın geldiği zaman, (o gün) cumartesi gününde haddi aşıyorlar (yasağı uygulamıyorlar). Ve yasak uygulamama günü onlara (balıklar) gelmiyorlar. İşte böyle, fıska düşmüş olduklarından dolayı onları imtihan ediyorduk.  
1. ve ıs'el-hum : onlara sor
2. an el karyeti elletî : beldeden ki; o
3. kânet : idi, oldu
4. hâdırate el bahri : deniz kıyısında
5. iz ya'dûne : haddi aştıkları zaman
6. fî es sebti : cumartesi gününde
7. iz te'tî-him : onlara geldiği vakit
8. hîtânu-hum : balıkları
9. yevme : o gün
10. sebti-him : onların yasak uygulama (günü) (cumartesi günü)
11. şurre'an : akın akın
12. ve yevme : ve o gün
13. lâ yesbitune : yasak uygulamama (günü)
14. lâ te'tî-him : onlar gelmiyorlar
15. kezâlike : böylece
16. neblû-hum : onları imtihan ediyoruz
17. bimâ : şey sebebiyle
18. kânû : oldular
19. yefsukûne : fıska düşüyorlar

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Mucizeleri yapan tabiatıyla Allahû Tealâ'dır. Hz. Musa da, O'nun dünya üzerinde yaşayan bir Peygamber'i olarak, Allah'ın vücuda getirdiği mucizenin oluşmasına sebep olmuştur. Hz. Musa, asasını Allahû Tealâ'nın emri üzerine taşa vurunca 12 tane pınar fışkırmıştır. Herbiri, hangi pınardan su içeceklerini böylece öğrenmişlerdir. Bunlar, İsrail kavminin gözleri önünde gerçekleşmiştir. Hz. Musa'nın bunun dışında birçok mucizesi vardır:

Allahû Tealâ'nın dağda, kudretiyle, yazdırdığı tabletleri getirmiştir.

Elini yeleğinden çıkardığı zaman, bembeyaz ışık saçan bir el görülmüştür.

Yere attığı asa, bir canavar olmuştur.

Bütün diğer sihirbazların sihirlerini yok etmiştir. Ve İsrail kavminin gözleri önünde, firavunun onları öldürme tehditlerine rağmen bu sihirbazlar, Hz. Musa'ya tâbî olup, mü'min olmuşlardır.

Bütün bu mucizeler, İsrail kavminin büyük kesimini etkilememekte, hep isyan etmektedirler. Küçük kesimin ise bir kısmı fizik vücutlarını, bir kısmı da nefslerini Allah'a teslim etmişlerdir. Ve Allah yolunda devamlı ilerlemektedirler. İşte bu âyet-i kerimedeki de cumartesi yasağı konusundaki isyandır. Allahû Tealâ, bu konuda başka âyetlerde buyuruyor ki: "Biz, pazar günü balıklara emir veriyorduk ve balıklar suyun üzerine çıkıp zıplıyorlardı." Denizin üzerinden fışkırarak, adeta biz buradayız, haydi gelin, bizi avlayın, der gibi balıklar. Kavmin çoğu, bu balıkları avlayarak yasakları çiğnerken o geri kalan; muhsin olanlar, ihlâs sahipleri, salihler asla Allah'ın cumartesi günü yasağına sırtlarını çevirmemişlerdir. Yasak olan günde balık avlamamışlar, Allah'ın emirlerini gerçekleştirmişlerdir. Bu mucizeye rağmen diğerleri, Allah'ın kendilerine verdiği emirleri uygulamamışlardır. Sadece kapıdan girerken "buğday" demeleri değil, secde etmemeleri ve diğer mucizelere rağmen Hz. Musa'yı, kendilerini Allah'a ulaştıracak olan bir Nebî Resûl olarak görmemeleri de söz konusudur.

Her mucizeden sonra bu insanlar, davet edildikleri şeyden yüz çevirmişlerdir: “Bu apaçık bir büyüdür.” demişlerdir.

7/A'RÂF-163

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve onlara (bir zamanlar) deniz kenarında olan beldeden sor. Balıkları onlara yasak uygulama günlerinde (cumartesi günü) akın akın geldiği zaman, (o gün) cumartesi gününde haddi aşıyorlar (yasağı uygulamıyorlar). Ve yasak uygulamama günü onlara (balıklar) gelmiyorlar. İşte böyle, fıska düşmüş olduklarından dolayı onları imtihan ediyorduk.
Diyanet İşleri : (Ey Muhammed!) Onlara, deniz kıyısında bulunan kent halkının durumunu sor. Hani onlar Cumartesi (yasağı) konusunda haddi aşıyorlardı. Zira tatil yaptıkları Cumartesi günü balıklar onlara akın akın geliyor, tatil yapmadıkları (diğer) günlerde ise gelmiyorlardı. İşte onları yoldan çıkmaları sebebiyle böyle imtihan ediyorduk.
Abdulbaki Gölpınarlı : Denize pek yakın olan o şehrin halkına neler oldu, sor onlara. Hani onlar, cumartesi günü, emre isyân etmişlerdi, hani cumartesi günleri, balıklar, su üstüne çıkıyordu da cumartesiden başka günlerde onlara görünmüyordu, emirden çıktıkları için biz de onları böyle sınamadaydık.
Adem Uğur : Onlara, deniz kıyısında bulunan şehir halkının durumunu sor. Hani onlar cumartesi gününe saygısızlık gösterip haddi aşıyorlardı. Çünkü cumartesi tatili yaptıkları gün, balıklar meydana çıkarak akın akın onlara gelirdi, cumartesi tatili yapmadıkları gün de gelmezlerdi. İşte böylece biz, yoldan çıkmalarından dolayı onları imtihan ediyorduk.
Ahmed Hulusi : Onlara, deniz kıyısında olan şehir halkından sor!. . Hani Sebt'te (Cumartesi gününde balık avlayarak) haddi aşmışlardı. . . Çünkü balıklar, Sebt gününde bollaşıp ortaya çıkardı da; diğer günler görünmezdi! Yoldan çıkmaları yüzünden, onları böyle denedik.
Ahmet Tekin : Onlara, deniz kıyısındaki şehrin halkının başına gelenleri sor. Şehir halkı, avlayacakları balıkların, avlanma yasağının bulunduğu Cumartesi günü akın akın geldiklerini görünce, diğer günlerde ortaya çıkmıyorlar bahanesiyle Cumartesi yasağını çiğniyorlardı. Hak dinin kurallarının dışına çıkmaları, doğru ve mantıklı düşünmeyi terketmeleri, fâsık, günahkâr ve âsi olmaları sebebiyle biz de onları böyle imtihan ediyorduk.
Ahmet Varol : Onlara deniz kıyısındaki şehir hakkında soru sor. Hani onlar cumartesi gününde sınırı aşıyorlardı. Cumartesi (tatili) yaptıkları gün balıklar akın akın yanlarına geliyor ancak cumartesi (tatili) yapmadıkları günlerde hiç gelmiyorlardı. Yoldan çıkmaları sebebiyle biz onları böyle imtihan ediyorduk.
Ali Bulaç : Bir de onlara deniz kıyısındaki şehri(n uğradığı sonucu) sor. Hani onlar cumartesi (yasağını çiğneyerek) haddi aşmışlardı. 'Cumartesi günü iş yapma yasağına uyduklarında', balıkları onlara açıktan akın akın geliyor, 'cumartesi günü iş yapma yasağına uymadıklarında' ise, gelmiyorlardı. İşte biz, fıska sapmaları dolayısıyla onları böyle imtihan ediyorduk.
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm), o Yahudi’lere, deniz kenarındaki kasaba halkının başına gelen felâketi sor. O vakit, yasak edildikleri cumartesi gününde balık avlamakla Allah’ın cumartesi yasağına tecavüz ediyorlardı. Çünkü ibadet için tatil yaptıkları cumartesi günü, balıklar akın akın meydana çıkarak yanlarına geliyordu. Cumartesi ta’tili yapmıyacakları gün ise, gelmiyordu. İşte biz, itaattan çıkmaları sebebiyle, onları böyle imtihan ediyorduk.
Bekir Sadak : Onlara, deniz kiyisindaki kasabanin durumunu sor. Cumartesi yasaklarina tecavuz ediyorlardi. Cumartesileri baliklar suruyle geliyor, baska gunler gelmiyorlardi. Biz onlari, yoldan cikmalari sebebiyle boylece deniyorduk.
Celal Yıldırım : Ey Muhammed ! Bir de onlara şu deniz sahilindeki şehrin (durumunu sor). Hani bir zamanlar Cumartesi yasağına saygısızlık gösterip ilâhi sınırı aşıyorlardı; hani Cumartesi günü balıklar sürü hâlinde akın akın onlara doğru geliyordu; diğer günlerde ise onlara gelmiyorlardı. Biz onları günah işleyip ilâhî sınırları aştıklarından dolayı böylece denedik.
Diyanet İşleri (eski) : Onlara, deniz kıyısındaki kasabanın durumunu sor. Cumartesi yasaklarına tecavüz ediyorlardı. Cumartesileri balıklar sürüyle geliyor, başka günler gelmiyorlardı. Biz onları, yoldan çıkmaları sebebiyle böylece deniyorduk.
Diyanet Vakfi : Onlara, deniz kıyısında bulunan şehir halkının durumunu sor. Hani onlar cumartesi gününe saygısızlık gösterip haddi aşıyorlardı. Çünkü cumartesi tatili yaptıkları gün, balıklar meydana çıkarak akın akın onlara gelirdi, cumartesi tatili yapmadıkları gün de gelmezlerdi. İşte böylece biz, yoldan çıkmalarından dolayı onları imtihan ediyorduk.
Edip Yüksel : Onlara deniz kenarındaki topluluktan sor. Hani Cumartesi çalışma yasağını çiğniyorlardı. Cumartesiye uydukları gün balıkları onlara akın akın geliyordu; ancak Cumartesiyi uygulamadıkları gün onlara balık gelmiyordu. Yoldan çıktıkları için onları böyle sınıyorduk.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sor onlara, o denizin hadâret, bir iskelesi olan o şehrin başına geleni, o vakit Sebtte tecavüz ediyorlardı: o vakit ki Sebt -ıbadet için ta'tıl- yaptıkları gün balıkları yanlarına akın akın geliyorlardı, Sebt yapmıyacakları gün ise gelmiyorlardı, işte biz onları fasıklıkları sebebiyle böyle imhitana çekiyorduk
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlara, o denizin bir iskelesi olan o şehrin başına gelenleri sor! O vakit cumartesi yasağına riayet etmiyorlardı. Cumartesi tatili yaptıkları gün balıklar, yanlarına akın akın geliyorlardı. Cumartesi tatili yapmayacakları gün ise gelmiyorlardı. İşte Biz onları günah işlemeleri sebebiyle böyle sınava çekiyorduk!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bir de onlara, o deniz kıyısındaki şehrin başına gelenleri sor. O sırada onlar cumartesi yasağına riayet etmiyorlardı. Cumartesi günü balıklar akın akın geliyorlardı, yasak olmadığı gün gelmiyorlardı. Yoldan çıkıp sapıklık yaptıkları için biz de onları işte böyle sınıyorduk.
Fizilal-il Kuran : Onlara deniz kıyısındaki kasabanın halkının yaptığını sor. Hani onlar cumartesi yasağını çiğniyorlardı. Çünkü cumartesi yasağına uydukları gün onlara akın akın balık geliyordu, fakat cumartesi yasağını çiğnedikleri gün onlara hiç balık gelmiyordu. Öteden beri fasık oldukları için, biz onları böylece sınavdan geçiriyorduk.
Gültekin Onan : Bir de onlara deniz kıyısındaki şehri(n uğradığı sonucu) sor. Hani onlar cumartesi (yasağını çiğneyerek) sınırı aşmışlardı. 'Cumartesi günü iş yapma yasağına uyduklarında' balıkları onlara açıktan akın akın geliyor, 'Cumartesi günü iş yapma yasağına uymadıklarında' ise gelmiyorlardı. İşte biz, fasık olmaları dolayısıyla onları böyle sınıyorduk.
Hasan Basri Çantay : (Habîbim), onlara denizin yakınında, (sahilde) ki o kasabayı (onun haalini ve ehâlîsinin başına gelenleri) sor. Hani onlar cumartesi gününün hürmetini ihlâl ederek haddi aşmışlardı. Çünkü cumartesi ta'tîli yapdıkları gün balıklar akın akın meydana çıkarak yanlarına geliyordu. Cumartesi ta'tîli yapmayacakları gün ise gelmiyordu, işte biz, itâatdan çıkmakda olduklarından dolayı kendilerini böylece imtihan ediyorduk.
Hayrat Neşriyat : (Ey Resûlüm!) Onlara (o yahudilere), deniz kenarındaki o şehir (halkının hâlin)den sor! Bir zaman (onlar) Cumartesi gününde (o günün hürmetini ihlâl ederek)haddi aşıyorlardı; onlara balıkları Cumartesi günlerinde, suyun yüzüne çıkarak geliyordu; Cumartesi ta'tîli yapmıyor oldukları gün ise, onlara gelmiyordu. İsyân etmekte olduklarından dolayı onları böyle imtihân ediyorduk.
İbni Kesir : Onlara; denizin kıyısındaki o kasabanın durumunu sor. Hani onlar, cumartesi gününü ihlal ederek haddi aşmışlardı. Zira cumartesi günleri balıkları sürüyle geliyor, cumartesi tatili yapmayacakları gün ise gelmiyordu. İşte biz, fasıklık eder oldukları için onları böylece imtihan ediyorduk.
Muhammed Esed : (Sözgelimi,) onlara denizin kıyısındaki o kasaba hakkında sor; ahalisi, (av için gözledikleri) balıkların (nedense) hep vecibelerine uymaları gereken Sebt günü suları yararak çıkageldiklerini görünce, Sebt günü dışında ortaya çıkmıyorlar bahanesiyle tutup, Sebt gününün örfünü nasıl çiğnerlerdi! Biz onları işledikleri kötülükler sebebiyle işte böyle deniyorduk.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onlara denizin kenarında bulunan beldeden sual et. O zaman ki onlar cumartesi gününde haddi tecavüz eder olmuşlardı. O vakit onlara cumartesi günlerinde balıklar çokça zahir olarak gelirlerdi. Cumartesinin gayrı günlerinde ise gelmezlerdi. İşte onları yapar oldukları fıskları sebebiyle böylece imtihan ederiz.
Ömer Öngüt : Onlara şu deniz kıyısındaki şehrin durumunu sor! Hani onlar Cumartesi yasaklarına saygısızlık edip ilâhî sınırı aşıyorlardı. Cumartesi tatili yaptıkları gün, balıklar meydana çıkarak sürü halinde akın akın yanlarına geliyordu. Diğer günler ise gelmiyorlardı. Biz onları yoldan çıkmaları sebebiyle böylece imtihan ediyorduk.
Şaban Piriş : Onlara deniz kenarındaki cumartesi yasağını çiğneyen kasabayı sor! Onlara avları cumartesi günlerinde akın akın geliyor, yasakları olmayan günlerde gelmiyorlardı. İşte onları fasıklık ettikleri için böyle imtihan ediyorduk.
Suat Yıldırım : Bir de onlara o deniz kıyısında bulunan şehir halkının başına gelenleri sor. Hani onlar sebt (cumartesi) gününün hükmüne saygısızlık edip Allah’ın koyduğu sınırı çiğniyorlardı. Şöyle ki: Sebt gününün hükmünü gözettiklerinde balıklar yanlarına akın akın geliyordu;Sebt gününün hükmüne riayet etmedikleri gün ise gelmiyordu. İşte fâsıklıkları, yoldan çıkmaları sebebiyle onları böyle imtihan ediyorduk.
Süleyman Ateş : Onlara, deniz kıyısında bulunan kent(halkın)ın durumunu sor. Hani onlar Cumartesine saygısızlık edip haddi aşıyorlardı. Çünkü Cumartesi (tatil) yaptıkları gün, balıkları onlara akın akın gelirdi. Cumartesi (tatil) yapmadıkları gün balıkları gelmezlerdi. Biz onları yoldan çıkmalarından ötürü böyle sınıyorduk.
Tefhim-ul Kuran : Bir de onlara deniz kıyısındaki şehri (n uğradığı sonucu) sor. Hani onlar cumartesi (yasağını çiğneyerek) haddi aşmışlardı. 'Cumartesi günü iş yapma yasağına uyduklarında', balıkları onlara açıktan akın akın geliyor, 'cumartesi günü iş yapma yasağına uymadıklarında' ise, gelmiyorlardı. İşte biz, fıska sapmaları dolayısıyla onları böyle imtihan ediyorduk.
Ümit Şimşek : Onlara deniz kenarındaki beldeyi sor ki, onlar Cumartesi yasağını çiğniyorlardı. O zaman onlara, avlanmalarının yasak olduğu Cumartesi günleri balıklar akın akın geliyor, yasak olmayan günlerde ise gelmiyorlardı. Yoldan çıkmaktaki ısrarları yüzünden onları Biz böyle imtihan ediyorduk.
Yaşar Nuri Öztürk : Sor onlara o deniz kıyısındaki kentin durumunu. Cumartesi günü azıp sınır tanımazlık ediyorlardı. Sebt yaptıkları gün balıkları onlara akın akın gelirdi; sebt yapmadıklarında ise onlara gelmezdi. Yoldan sapmaları yüzünden onları böyle imtihan ediyorduk.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 1.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205206

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
109.659