A'RÂF-159

Anasayfa » A'RÂF Suresi » A'RÂF-159
share on facebook  tweet  share on google  print  

A'RÂF-159

"A'RÂF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<7/A'RÂF-159>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَمِن قَوْمِ مُوسَى أُمَّةٌ يَهْدُونَ بِالْحَقِّ وَبِهِ يَعْدِلُونَ

Ve min kavmi mûsâ ummetun yehdûne bil hakkı ve bihî ya’dilûn(ya’dilûne).

Ve Musa (A.S)'ın kavminden bir ümmet vardır. Hakk'a hidayet ederler (hidayete ulaştırırlar). Ve onunla (hak ile) adaletle hükmederler.  
1. ve min kavmi mûsâ : ve Musa'nın kavminden
2. ummetun : bir ümmet, bir topluluk (vardır)
3. yehdûne : hidayete erdirir, ulaştırır
4. bi el hakkı : Hakk'a
5. ve bihî : ve onunla
6. ya'dilûne : adil olurlar, adaletle hükmederler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Bu âyet-i kerime, Hz. Musa'dan sonraki, Musa kavminden devrin imamlığını deruhte eden, hidayete erdiren, peygamber olmayan resûllerin bir muhtevasından bahsetmektedir. Burada Allahû Tealâ'nın "bir topluluk"tan muradı, Hz. Musa ile aynı anda yaşamakta olan bir topluluk değildir. Hz. Musa ile aynı devirde yaşasalardı, hidayete erdiren sadece Hz. Musa olurdu. Ve onlar da sadece hidayete erdirmeye vesile olurlardı.

Her devirde, bütün kavimlerde, herkesin yanıbaşında hidayete vesile olacak birileri mutlaka vardır (Maide-35). Hz. Davud'a kadar olan süreç içerisinde o devrin imamları, hidayete vesile olmamış, hidayeti gerçekleştirmişlerdir. Tabii bunlar, Hz. Musa'dan Hz. Davud'a kadar olan devreyi ihata ettikleri için “Bir kavim, bir topluluk.” diyor, Allahû Tealâ. Musa'nın kavminden bir topluluk, bir ümmet...

5/MÂİDE-35: Yâ eyyuhellezîne âmenûttekûllâhe vebtegû ileyhil vesîlete ve câhidû fî sebîlihi leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Ey âmenû olanlar (Allah'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler); Allah'a karşı takva sahibi olun ve O'na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O'nun yolunda cihad edin. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.

 

7/A'RÂF-159

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve Musa (A.S)'ın kavminden bir ümmet vardır. Hakk'a hidayet ederler (hidayete ulaştırırlar). Ve onunla (hak ile) adaletle hükmederler.
Diyanet İşleri : Mûsâ’nın kavminden (insanları) hak ile doğru yola ileten ve onunla adaletli davranan bir topluluk da vardı.
Abdulbaki Gölpınarlı : Mûsâ kavminden bir topluluk vardı ki halkı doğru yola sevk ederler ve adâletle muâmelede bulunurlardı.
Adem Uğur : Musa'nın kavminden hak ile doğru yolu bulan ve onun sayesinde âdil davranan bir topluluk vardır.
Ahmed Hulusi : Musa halkından bir topluluk bulunur ki Hak olarak hakikati bildirirler ve hakikati yaşamanın gereği olarak, hakkını verirler!
Ahmet Tekin : Mûsâ’nın kavminden tutkun, teşkilâtlı, yetişmiş, mümtaz yönetici cemaatler ve müesseseler vardı ki, peygamberlerine gelen vahyi, peygamberlerinin tebliğini esas alarak halkı irşad eder, doğru yolu gösterirlerdi. Hakkı gözeterek adâletle, sosyal, siyasî, ekonomik ve idarî düzeni temin ederlerdi.
Ahmet Varol : Musa'nın kavminden hakka yönelten ve onunla adaleti uygulayan bir grup vardı.
Ali Bulaç : Musa'nın kavminden hakka ileten ve onunla adalet yapan bir topluluk vardır.
Ali Fikri Yavuz : Mûsa’nın kavminden, insanları doğru yola götürür ve hak ile adâlet yapar bir topluluk vardı.
Bekir Sadak : Musa'nin milletinden bir topluluk hakki gosterirler ve onunla hukmederlerdi.
Celal Yıldırım : Musa'nın kavminden bir topluluk var ki, hakkı doğruyu gösterip irşâdda bulunurlar ve onunla adaleti yansıtırlar.
Diyanet İşleri (eski) : Musa'nın milletinden bir topluluk hakkı gösterirler ve onunla hükmederlerdi.
Diyanet Vakfi : Musa'nın kavminden hak ile doğru yolu bulan ve onun sayesinde âdil davranan bir topluluk vardır.
Edip Yüksel : Musa'nın halkından bir topluluk var ki gerçeği gösterirler ve onunla adalet ederlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Evet, Musânın kavminden bir ümmet de var ki hakka irşad ederler ve onunla adalet yaparlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Evet! Musa'nın kavminden bir topluluk vardır ki, doğruya yöneltirler ve onunla hükmedip adalet gösterirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Musa'nın kavminden doğru yolu gösteren ve doğrulukla adalet yapan bir topluluk da vardı.
Fizilal-il Kuran : Musa'nın soydaşlarından insanları hakka ileten ve hakka uygun, adil hükümler veren bir grup vardı.
Gültekin Onan : Musa'nın kavminden hakka ileten ve onunla adalet yapan bir ümmet vardı.
Hasan Basri Çantay : Musânın kavminden bir cemâat vardır ki (halkı) hakka irşâd ederler, onunla (hükümde) adalet yaparlar.
Hayrat Neşriyat : Mûsâ’nın kavminden bir cemâat de vardır ki, (insanlara) hak ile doğru yolu gösterirler ve onunla adâleti tatbîk ederler.
İbni Kesir : Musa'nın kavminden bir topluluk vardır ki; irşad ederler ve onunla hükmederler.
Muhammed Esed : Musa'nın (görevlendirildiği) halk içinde (ötekilere) doğru yolu gösteren ve onun ışığı altında adaletle davranan insanlar vardı
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Mûsa'nın kavminden bir cemaat de vardır ki, hak ile hidâyete erdirirler ve hak ile adâlette bulunurlar.
Ömer Öngüt : Musa'nın kavminden öyle bir topluluk da vardır ki, onlar Hakk'a iletirler ve hak ile hüküm verirler.
Şaban Piriş : Musa’nın kavminden hakkı gösteren ve onunla adaleti gözeten bir topluluk vardı.
Suat Yıldırım : Evet! Mûsâ’nın kavminden bir topluluk da vardır ki hak dinle insanları doğru yola götürür ve onunla halk içinde adaleti tatbik ederler.
Süleyman Ateş : Mûsâ kavmi içinde doğrulukla hakka götüren ve hak ile adâlet yapan bir topluluk da vardır.
Tefhim-ul Kuran : Musa'nın kavminden hakka ileten ve onunla adalet yapan bir topluluk vardır.
Ümit Şimşek : Musa'nın kavminden bir topluluk da var ki, hak sözle insanlara doğru yolu gösterir ve hak ile hükmederek adalet ederler.
Yaşar Nuri Öztürk : Musa kavminden bir topluluk vardır ki, hakka kılavuzluk/hak ile kılavuzluk eder ve yalnız hakka dayanarak adaleti gözetir.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 1.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205206

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
109.749