A'RÂF-99

Anasayfa » A'RÂF Suresi » A'RÂF-99
share on facebook  tweet  share on google  print  

A'RÂF-99

"A'RÂF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<7/A'RÂF-99>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

أَفَأَمِنُواْ مَكْرَ اللّهِ فَلاَ يَأْمَنُ مَكْرَ اللّهِ إِلاَّ الْقَوْمُ الْخَاسِرُونَ

E fe eminû mekrallahi, fe lâ ye’menu mekrallahi illel kavmul hâsirûn(hâsirûne).

Allah'ın hilesinden emin miydiler? Hüsranda olan kavim, ancak onlar, Allah'ın hilesinden (Allah'ın kendilerine azap vermeyeceğinden) emin olamaz.  
1. e fe eminû : emin mi oldu(lar)
2. mekra allâhi : Allah'ın hilesi
3. fe lâ ye'menu : emin olamaz
4. mekra allâhi : Allah'ın hilesi
5. illâ : başka, hariç, yalnız
6. el kavmu : kavim, topluluk
7. el hâsirûne : hüsranda olan kimseler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ diyor ki: “Hüsranda olan kavim bilir ki; Allah'ın hilesi kendilerine gelecektir. Veya öylesine bir gaflet içindedirler ki; ne yaparsak yapalım Allah bize azap etmez diye düşünebilirler.”

Allahû Tealâ'nın Kur'ân-ı Kerim'de bahsettiği kavmin ileri gelenleri, öylesine Allah'tan kopmuşlardır ki; Allah'a düşman olmuşlardır. Öylesine şeytana dost olmuşlardır ki; en ufak bir kurtuluş ümitleri yoktur. Ve o kavimde onlar duruma hakimdir.

Allah, Kendisine ulaşmak isteyenleri onların elinden kurtarmak üzere harekete geçer. Ve kavmin içinden Allah'a isyan eden ve kurtuluş ümidi olmayan büyük kesimi yok eder. Geriye o kavimdeki resûl ile ona tâbî olacak veya olmuşları bırakır, kurtarır. Allahû Tealâ, bütün insanların huzur ve mutluluk içinde yaşamalarını istediği için böyle yapar.

İnsanlar, nefsleri doğrultusunda başka insanları huzursuz edecek standartlarda zulmederlerse; zengin, varlıklı, güçlü olmalarının kanatları altında ve dünya hayatına baktıkları zaman kendilerinin yenilmez olduğunu, ötekileri köle gibi kullanabileceklerini düşünürlerse; bir gün Allahû Tealâ, onlara mutlaka cezalarını verir. Her devirde böyle olmuştur.

7/A'RÂF-99

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Allah'ın hilesinden emin miydiler? Hüsranda olan kavim, ancak onlar, Allah'ın hilesinden (Allah'ın kendilerine azap vermeyeceğinden) emin olamaz.
Diyanet İşleri : Yoksa Allah’ın tuzağından emin mi oldular? Ziyana uğrayan kavimden başkası Allah’ın tuzağından emin olamaz.
Abdulbaki Gölpınarlı : Bütün bunlardan sonra Allah azâbından emin mi olurlar? Allah azâbından emin olanlar, ancak zarara uğramış topluluklardır.
Adem Uğur : Allah'ın azabından emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah'ın (böyle) mühlet vermesinden emin olamaz.
Ahmed Hulusi : (Yoksa) Allâh'ın mekrinden (Allâh'ın yaptıklarının sonucunu onlara hiç fark ettirmeden yaşatmak suretiyle cezalandırmasından) emin mi oldular (bu şekilde yaptığımız karşılıksız kaldı, diyerek suç fiillerine devam ederler ve gittikçe batarlar)! Hüsrana uğrayan toplumdan başkası Allâh'ın mekrinden emin olamaz.
Ahmet Tekin : Allah’ın hazırladığı plandan, azâbından kurtulacaklarına emin mi oldular? Yalnızca hüsrana uğrayan kavimler Allah’ın hazırladığı plandan, azâbından emin olurlar.
Ahmet Varol : Onlar Allah'ın tuzağından güvende miydiler? Zarara uğrayan bir topluluktan başka kimse Allah'ın tuzağından güvende olamaz.
Ali Bulaç : (Veya) Onlar, Allah'ın tuzağından güvende mi idiler? Allah'ın bir tuzak kurmasından, hüsrana uğrayan bir topluluktan başkası (akılsızca) güvende olmaz.
Ali Fikri Yavuz : Artık onlar, Allah’ın kendilerini ansızın yakalayıvermesinden emin mi oldular? Allah’ın böyle ani baskınından ancak hüsrana düşen kimseler emin olurlar.
Bekir Sadak : Onlar Allah'in duzeninden guvende miydiler?Allah'in duzeninden ancak mahvolacak millet guvende olur. Sahiplerinden sonra yeryuzune mirasci olan kimselere hala su acikca anlasilmadi mi ki Biz dileseydik onlari da suclarinin cezasina ugratirdik.*
Celal Yıldırım : Yoksa onlar Allah'ın kurduğu düzen ve tedbirden güvende midirler ? Oysa Allah'ın kurduğu düzen ve tedbirden ancak kendilerine yazık edenler güvende olurlar.
Diyanet İşleri (eski) : Onlar Allah'ın düzeninden güvende miydiler? Allah'ın düzeninden ancak mahvolacak millet güvende olur. Sahiplerinden sonra yeryüzüne mirasçı olan kimselere hala şu açıkça anlaşılmadı mı ki Biz dileseydik onları da suçlarının cezasına uğratırdık.
Diyanet Vakfi : Allah'ın azabından emin mi oldular? Fakat ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah'ın (böyle) mühlet vermesinden emin olamaz.
Edip Yüksel : ALLAH'ın planından emin mi oldular? Kaybedenlerden başkası ALLAH'ın planından emin olmaz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ya artık Allahın mekrinden emin mi oldular? fakat kendilerine yazık eden kavimlerden başkası Allahın mekrinden emîn olmaz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yoksa Allah'ın azabından emin mi oldular? Ancak, kendilerine yazık eden topluluktan başkası Allah'ın azabından emin olmaz!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah'ın tuzağından (kurtulacaklarına) emin mi oldular? Ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allah'ın tuzağından emin olmaz.
Fizilal-il Kuran : Onlar Allah'ın tuzağına yakalanmayacaklarından emin midirler? Oysa hüsrana uğrayan toplum dışında hiç kimse kendini Allah'ın tuzağından emin sayamaz.
Gültekin Onan : (Veya) Onlar Tanrı'nın tuzağından güvencede miydiler (eminü)? Tanrı'nın bir tuzak kurmasından, hüsrana uğrayan bir topluluktan başkası güvende (ye'menu) olmaz.
Hasan Basri Çantay : Onlar artık Allahın (kendilerini) ihmâl (etdiği) inden mi emîn oldular? Fakat büyük zararı göze alanlar güruhundan başkası Allahın imhâlinden emîn olmaz.
Hayrat Neşriyat : Yoksa Allah’ın tuzağından mı emîn oldular? Fakat hüsrâna uğrayanlar gürûhundan başkası Allah’ın tuzağından emîn olmaz.
İbni Kesir : Artık onlar; Allah'ın düzeninden emin mi oldular? Hüsrana uğrayanlar topluluğundan başkası Allah'ın düzeninden emin olmaz.
Muhammed Esed : Kim güvenlik içinde görebilir kendini, Allahın önceden kestirilmeyen ince tertibine karşı? Hayır, zaten tükenip gitmiş insanlardan başka kimse Allahın ince tertibine karşı güvenlik içinde göremez kendini!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ya onlar Allah Teâlâ'nın mekrinden emin mi oldular? Fakat Allah Teâlâ'nın mekrinden hasirler olan bir kavimden başkası kendisini emin göremez.
Ömer Öngüt : Allah'ın tuzağından (kurtulacaklarına) emin mi oldular? Ziyana uğrayan topluluktan başkası Allah'ın tuzağından emin olmaz.
Şaban Piriş : (97-99) Ülkelerin halkı, azabımızın geceleyin, onlar uykuda iken başlarına gelmeyeceğinden emin midir? Ya da ülkelerin halkı azabımızın güpegündüz onlar eğlencede iken başlarına gelmeyeceğinden emin midir? Allah’ın tuzağından emin midirler? Allah’ın tuzağından mahvolmuş toplumdan başkası asla emin olmaz.
Suat Yıldırım : Yoksa onlar Allah’ın ansızın kendilerini azapla bastırmasından emin mi oldular?Ama şu muhakkak ki, kendilerine yazık eden kimselerden başkası, Allah’ın ansızın bastırıvermesinden emin olamaz.
Süleyman Ateş : Allâh'ın tuzağından (kurtulacaklarına) emin mi oldular? Ziyana uğrayan topluluktan başkası, Allâh'ın tuzağın(a yakalanmayacağın)dan emin olamaz.
Tefhim-ul Kuran : (Veya) Onlar, Allah'ın tuzağından güvende mi idiler? Allah'ın bir tuzak kurmasından, hüsrana uğrayan bir topluluktan başkası (akılsızca) güvende olmaz.
Ümit Şimşek : Yoksa onlar Allah'ın tuzağından mı emin oldular? Halbuki hüsrana düşmüş bir topluluktan başkası Allah'ın tuzağından emin olmaz.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ın tuzağından emin mi idiler? Hüsrana uğrayan topluluktan başkası Allah'ın tuzağından emin olamaz.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 2.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205206

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
109.692