A'RÂF-84

Anasayfa » A'RÂF Suresi » A'RÂF-84
share on facebook  tweet  share on google  print  

A'RÂF-84

"A'RÂF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<7/A'RÂF-84>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهِم مَّطَرًا فَانظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُجْرِمِينَ

Ve emtarnâ aleyhim matarâ, fenzur keyfe kâne âkıbetul mucrimîn(mucrimîne).

Ve onların üzerine (taş) yağmuru yağdırdık. Bak, mücrimlerin (suçluların) akıbeti nasıl oldu.  
1. ve emtar-nâ : ve (taş) yağmuru yağdırdık
2. aleyhim : onların üzerine
3. matarâ : (taş) yağmur
4. fenzur (fe unzur) : artık bak
5. keyfe : nasıl
6. kâne : oldu
7. âkıbetu el mucrimîne : mücrimlerin akıbeti, suçluların sonu

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ bu âyetlerde Ad kavmini, Semud kavmini nasıl helâk ettiğini söylüyor. Allahû Tealâ, hangi kavimde haddi aşma söz konusuysa, Allah'ın yolundan ayrılıp, şeytana tâbî olunuyorsa, kavimde hakim olan onlarsa, onları yok etmiştir. Birçok ceza müessesesi bu istikamette gelmiştir.

Allahû Tealâ, yozlaşmayı istemez. İnsanların Allah'ın yolunda mutlu olmasını ister. Şeytanın insanlara hakim olup, onları Allah'ın yolundan saptırmasını ve dalâlette bırakıp en adi pisliklere bulaşmalarını istemez. Ve Allah, insanlık tarihi boyunca böyle kavimleri cezalandırmış, yok etmiştir.

Allahû Tealâ, bütün insanların mutlu olması için resûllerini, peygamberlerini vazifeli kılmıştır. Onlar, insanlara açıklama yapmışlardır. Serbest iradeleri ile hareket eden insanlar (genel anlamda hiç istisnası olmamış), Allah'ın resûllerine mutlaka karşı çıkmışlar, her halükârda onları mutlaka reddetmişlerdir.

İnsanlar çirkefe bulandıkları zaman kendi iradeleriyle mutluluklarını tamamen yok etmiş olurlar. Ve Allahû Tealâ, mutluluğu kendi iradeleriyle yakalasınlar diye yarattığı insanların, gene kendi iradeleriyle Allah'ın hedeflerinin tamamen zıddı olan şeytanın tuzağına düştüklerini, onun esiri olduklarını, pislikler içinde yüzdüklerini gördüğü zaman, o insanlara, tarih boyunca hep derslerini vermiştir. Allahû Tealâ'nın cezası hep kavimleri yok etmek şeklinde tecelli etmiştir. O kavimlerde kimler şeytanın esiri olmuşlarsa, onlar Allahû Tealâ tarafından yok edilmiştir.Ve geleceğin yeni neslini, aydınlık bir nizam içinde kurabilecek olanlar (Allah'ın Resûl'ü ve O'na bağlı olanlar) Allahû Tealâ tarafından hep kurtarılmıştır. Olaylar dizisi bu standartlarda teşekkül etmiştir.

Hz. Lut'un kavmi, Allahû Tealâ'nın üzerlerine yağdırdığı bir taş yağmuru ile helâk olmuştur. Sapıklıkları yüzünden şeytana teslim oldukları için Allahû Tealâ onları yok etmiştir.

7/A'RÂF-84

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve onların üzerine (taş) yağmuru yağdırdık. Bak, mücrimlerin (suçluların) akıbeti nasıl oldu.
Diyanet İşleri : Onların üstüne bir azap yağmuru yağdırdık.” Bak, suçluların akıbeti nasıl oldu.
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlara yağmur gibi taş yağdırdık, bak da gör suçluların sonucu ne olmuş.
Adem Uğur : Ve üzerlerine (taş) yağmuru yağdırdık. Bak ki günahkârların sonu nasıl oldu!
Ahmed Hulusi : Onların üzerine azabı bir yağmur gibi yağdırdık (volkan patlaması olduğu rivayet edilir)! Bir bak, suçluların sonu nasıl oldu!
Ahmet Tekin : Üzerlerine yağmur gibi taş yağdırdık. İbret nazarıyla bir bak, incele, İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsilerin, suçluların sonu nasıl oldu?
Ahmet Varol : Onların üzerine şiddetli bir (azap) yağmuru yağdırdık. Suçluların sonlarının nasıl olduğuna bak!
Ali Bulaç : Ve onların üzerine bir (azab) sağanağı yağdırdık. Suçlu-günahkarların uğradıkları sona bir bak işte.
Ali Fikri Yavuz : Üzerlerine bir azab yağmuru yağdırdık. İşte bak, peygamberleri inkâr eden mücrimlerin sonu nasıl oldu!...
Bekir Sadak : Geriye kalanlarin uzerine oyle bir yagmur yagdirdik ki! Suclularin sonunun nasil olduguna bir bak! *
Celal Yıldırım : Üzerlerine bir (azâb ve gazâblı taş) yağmuru yağdırdık. (Azgınlık ve taşkınlık içinde olan) suçluların bir bak sonları ne oldu!
Diyanet İşleri (eski) : Geriye kalanların üzerine öyle bir yağmur yağdırdık ki! Suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bak!
Diyanet Vakfi : Ve üzerlerine (taş) yağmuru yağdırdık. Bak ki günahkârların sonu nasıl oldu!
Edip Yüksel : Üstlerine bir yağmur yağdırdık. Suçluların sonuna bak!
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve üzerlerine bir azab yağmuru yağdırdık, işte bak mücrimlerin akıbeti nasıl oldu
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onların üzerine bir azap yağmuru yağdırdık. İşte bak mücrimlerin sonu nasıl oldu!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve üzerlerine bir (azab) yağmuru yağdırdık. Bak ki günahkârların sonu nasıl oldu!
Fizilal-il Kuran : Onların üzerine müthiş bir yağmur yağdırdık. Gör bakalım, günahkârların sonu nasıl oldu?
Gültekin Onan : Ve onların üzerine bir (azab) sağanağı yağdırdık. Suçlu-günahkarların uğradıkları sona bir bak.
Hasan Basri Çantay : Onların üzerine bir (azâb) yağmur (u) yağdırdık. İşte bak günahkârların sonu nice olmuşdur!
Hayrat Neşriyat : Ve üzerlerine (taştan) bir yağmur yağdırdık. İşte bak günahkârların âkıbeti nasıl oldu!
İbni Kesir : Onların üzerine öyle bir yağmur yağdırdık ki; bir bak, işte suçluların sonu nasıl olmuştur.
Muhammed Esed : Bu arada, (helak edici) bir yağmur yağdırdık berikilerin üzerine: İşte görün, günaha gömülüp gidenlerin başına geleni!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onların üzerlerine bir (azap) yağmuru yağdırdık. Artık bak günahkârların akibeti nasıl oldu?
Ömer Öngüt : Geride kalanların üzerine öyle bir taş yağmuru yağdırdık ki! Bak işte! Suçluların sonu nasıl oldu?
Şaban Piriş : Onlara azap yağmuru yağdırdık. İşte bak, günahkarların sonu nasıl oldu!
Suat Yıldırım : Üzerlerine bir azap yağmuru yağdırdık. İşte bak, suçlu kâfirlerin sonu nice oldu!
Süleyman Ateş : Ve üzerlerine bir (taş) yağmur(u) yağdırdık; bak, işte suçluların sonu nasıl oldu!
Tefhim-ul Kuran : Ve onların üzerine bir (azab) sağanağı yağdırdık. Suçlu-günahkârların uğradıkları sona bir bak işte.
Ümit Şimşek : Onların üzerine ise bir azap yağmuru yağdırdık. İşte bak, mücrimlerin sonu nasıl oldu!
Yaşar Nuri Öztürk : Üzerlerine bir de yağmur indirdik. Bak nasıl oldu suçluların sonu!
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 2.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205206

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
110.322