A'RÂF-40

Anasayfa » A'RÂF Suresi » A'RÂF-40
share on facebook  tweet  share on google  print  

A'RÂF-40

"A'RÂF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<7/A'RÂF-40>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

إِنَّ الَّذِينَ كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُواْ عَنْهَا لاَ تُفَتَّحُ لَهُمْ أَبْوَابُ السَّمَاء وَلاَ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى يَلِجَ الْجَمَلُ فِي سَمِّ الْخِيَاطِ وَكَذَلِكَ نَجْزِي الْمُجْرِمِينَ

İnnellezîne kezzebû bi âyâtinâ vestekberû anhâ lâ tufettehu lehum ebvâbus semâi ve lâ yedhulûnel cennete hattâ yelicel cemelu fî semmil hiyât(hiyâti) ve kezâlike neczîl mucrimîn(mucrimîne).

Muhakkak ki âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara kibirlenenler; onlara gök kapıları açılmaz (ruhlarını hayatta iken Allah’a ulaştıramazlar). Deve (veya urgan) iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremezler. Mücrimleri (suçluları) işte böyle cezalandırırız. 
1. inne ellezîne : muhakkak o kimseler (ki)
2. kezzebû : yalanladılar
3. bi âyâti-nâ : âyetlerimizi
4. ve estekberû : ve büyüklendiler, kibirlendiler
5. an-hâ : ona, (ondan)
6. lâ tufettehu : açılmaz
7. lehum : onlara
8. ebvâbu es semâi : semanın kapıları
9. ve lâ yedhulûne el cennete : cennete giremezler
10. hattâ : oluncaya kadar
11. yelice : girer
12. el cemelu : erkek deve (veya urgan)
13. fî semm el hiyâtı : iğne deliğinin içine
14. kezâlike : işte böyle
15. neczî : cezalandırırız
16. el mucrimîne : suçlular, günahkârlar

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Bu insanlar, Allah'ın âyetlerini değiştirenlerdir. Kur'ân-ı Kerim'e dokunamazlar ama mânâyı diledikleri gibi değiştirmeye çalışmaktadırlar. Bir bütün tabloyu düşünün:

  1. Allah'a ulaşmayı dilemek,
  2. Mürşide ulaşıp tâbî olmak,
  3. Ruhun teslimi,
  4. Fizik vücudun teslimi,
  5. Nefsin teslimi,
  6. Muhlis olmak,
  7. İradenin Allah'a teslimi...

Herbiri, insanın daha üst cennetlere girebilmesi için bir kademedir. Böylece insanları, Allah'ın hedeflerinden saptırmış olurlar.

Bütün insanlar için söz konusu olan şey kurtuluştur. Allah'ın emirleri yerine getirildiği zaman kurtuluş kesindir. Ama zamanımızda, İslâm'ın beş şartının insanları kurtaracağına inanılmaktadır. Problem buradan başlar. İnsanlar, şeytanın onlara asırlar boyunca öğrettiği, böyle bir yanlışa inanmaktadırlar. Oysa ki kurtulmaları mümkün değildir. Ancak Allah'a ulaşmayı dileyenler cennete girebilir.

Allah'ın âyetlerini yalanlayanlar, Allah'ın gösterdiği hedeflere hem yürümeyenler, hem başka insanları da yürütmeyenler, kaybedenlerdir.

 

7/A'RÂF-40

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Muhakkak ki âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara kibirlenenler; onlara gök kapıları açılmaz (ruhlarını hayatta iken Allah'a ulaştıramazlar). Deve (veya urgan) iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremezler. Mücrimleri (suçluları) işte böyle cezalandırırız.
Diyanet İşleri : Âyetlerimizi yalanlayanlar ve o âyetlere uymayı kibirlerine yediremeyenler var ya, onlara göklerin kapıları açılmaz. Onlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete de giremezler! Biz suçluları işte böyle cezalandırırız.
Abdulbaki Gölpınarlı : Âyetlerimizi yalan sayıp onlara inanmaya tenezzül etmeyenlere gök kapıları kesin olarak açılmaz ve deve iğne yordamından geçer de onlar gene cennete giremezler ve biz, mücrimleri işte böyle cezâlandırırız.
Adem Uğur : Bizim âyetlerimizi yalanlayıp da onlara karşı kibirlenmek isteyenler var ya, işte onlara gök kapıları açılmayacak ve onlar, deve iğne deliğine girinceye kadar cennete giremiyeceklerdir! Suçluları işte böyle cezalandırırız!
Ahmed Hulusi : İşaretlerimizi yalanlayıp, onlara karşı büyüklenenler (var ya muhakkak ki) onlara semâ kapıları (hakikati müşahede boyutu) açılmaz ve halat iğne deliğinden geçinceye kadar (ki bu da olanaksızdır!) (onlar) cennete (varlıklarındaki Esmâ kuvvelerini yaşama şartlarına) dâhil olamazlar. . . Mücrimleri böyle cezalandırırız!
Ahmet Tekin : Bizim dinî esasları, şer’î hükümleri hâvî âyetlerimizi yalanlayanlara, âyetlerimizdeki şer’î hükümleri gururlarına yediremeyerek benimsemeyen zorbalara, diktatörlere, göğün kapıları, rahmet ve merhamet kapıları, yağmur ve rızık kapıları açılmayacaktır. Onların cennete girmesi, devenin iğne deliğinden geçmesi kadar imkânsızdır. Biz İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsileri, suçluları işte böyle cezalandırırız.
Ahmet Varol : Ayetlerimizi yalanlayan ve onlara karşı büyüklük taslayanlara göğün kapıları açılmaz ve deve iğne deliğinden geçmedikçe onlar cennete giremezler. Suçluları işte böyle cezalandırırız.
Ali Bulaç : Şüphesiz ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, onlar için göğün kapıları açılmaz ve halat (ya da deve) iğnenin deliğinden geçinceye kadar cennete girmezler. Biz suçlu-günahkarları işte böyle cezalandırırız.
Ali Fikri Yavuz : Âyetlerimizi yalanlıyanlar ve onlara iman etmeyi kibirlerine yediremeyenler (var ya), onlara gök kapıları açılmaz (ruhları göğe yükselmez) ve deve iğnenin deliğinden geçinceye kadar (hiç bir zaman) cennete giremezler. İşte biz, günahkârlara (müşriklere) böyle ceza veririz.
Bekir Sadak : Dogrusu ayetlerimizi yalan sayip, onlara karsi buyukluk taslayanlara, gogun kapilari acilmaz; deve ignenin deliginden gecmedikce cennete de giremezler. Suclulari boyle cezalandiririz.
Celal Yıldırım : Elbette âyetlerimizi yalanlayıp onları kabul etmeyi (bir türlü) gururlarına yediremiyenlere şüphesiz göklerin (rahmet) kapıları açılmaz ve deve iğne deliğinden geçmedikçe, onlar da Cennet'e giremiyeceklerdir. İşte günahkâr suçluları biz böyle cezalandırırız.
Diyanet İşleri (eski) : Doğrusu ayetlerimizi yalan sayıp, onlara karşı büyüklük taslayanlara, göğün kapıları açılmaz; deve iğnenin deliğinden geçmedikçe cennete de giremezler. Suçluları böyle cezalandırırız.
Diyanet Vakfi : Bizim âyetlerimizi yalanlayıp da onlara karşı kibirlenmek isteyenler var ya, işte onlara gök kapıları açılmayacak ve onlar, deve iğne deliğine girinceye kadar cennete giremiyeceklerdir! Suçluları işte böyle cezalandırırız!
Edip Yüksel : Ayetlerimizi inkar edenlere ve onlara karşı büyüklük taslayanlara göğün kapısı açılmaz ve deve iğne deliğinden geçmedikçe de cennete girmezler. Suçluları böyle cezalandırırız.
Elmalılı Hamdi Yazır : Elbette âyetlerimizi tekzib eden ve onlara iymanı kibirlerine yediremiyen kimselere Semanın kapıları açılmaz ve cemel iğnenin deliğinden geçinceye kadar onlar Cennete girmezler, işte mücrimleri biz böyle cezâlandırırız
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ayetlerimizi yalanlayan ve onlara imanı kibirlerine yediremeyen kimselere kesinlikle gök kapıları açılmayacak ve deve iğnenin deliğinden geçmedikçe onlar cennete giremeyeceklerdir. İşte Biz suçluları böyle cezalandırırız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bizim âyetlerimizi yalanlayan ve onlara inanmaya tenezzül etmeyenler var ya, işte onlara göğün kapıları açılmayacak ve deve (veya halat) iğne deliğinden geçinceye kadar onlar cennete giremeyeceklerdir. İşte suçluları böyle cezalandırırız.
Fizilal-il Kuran : Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara burun kıvıranlar var ya, gökyüzü kapıları yüzlerine açılmaz ve deve, iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremezler. Biz ağır suçluları işte böyle cezalandırırız.
Gültekin Onan : Kuşkusuz ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, onlar için göğün kapıları açılmaz ve halat (ya da deve) iğnenin deliğinden geçinceye kadar cennete girmezler. Biz suçlu-günahkarları işte böyle cezalandırırız.
Hasan Basri Çantay : Bizim âyetlerimizi yalan sayıb da onlara karşı kibirlenmek isteyenler (yok mu?) onlar için gök kapıları açılmayacak, onlar, deve iğne deliğine girinceye kadar, cennete girmeyeceklerdir. Biz günahkârları böyle cezalandırırız.
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki âyetlerimizi yalanlayıp, ona karşı kibirlenenler yok mu, onlara gök kapıları açılmaz ve deve, iğne deliğine girinceye kadar (onlar) Cennete giremezler. İşte suçluları (kâfirleri) ise, böyle cezâlandırırız!
İbni Kesir : Muhakkak ki ayetlerimizi yalan sayıp onlara karşı büyüklük taslayanlara; işte onlara, göğün kapıları açılmaz ve onlar; deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete de giremezler. Biz, suçluları işte böyle cezalandırırız.
Muhammed Esed : Gerçek şu ki, Ayetlerimizi yalanlamaya kalkışan ve onlara tepeden bakan kimselere göğün kapıları açılmayacaktır; ve onlar, halatın iğne deliğinden geçebilmesinden daha kolay giremeyecekler cennete. Günaha gömülüp gidenleri Biz işte böyle cezalandırırız.
Ömer Nasuhi Bilmen : Şüphe yok o kimseler ki, âyetlerimizi tekzîp ettiler ve onlara karşı tekebbürde bulundular. Onlar için gök kapıları açılmaz ve deve iğnenin deliğine girinceye kadar cennete giremiyeceklerdir. Ve işte mücrimleri böyle cezalandırırız.
Ömer Öngüt : Âyetlerimizi yalanlayan ve onlara iman etmeyi kibirlerine yediremeyenlere göğün kapıları açılmaz, deve iğnenin deliğinden geçmedikçe de cennete giremezler. Suçluları işte biz böyle cezalandırırız!
Şaban Piriş : Ayetlerimizi yalanlayıp, onlara karşı büyüklük taslayanlara, onlara gök kapıları açılmayacak, halat iğne deliğinden geçmedikçe, onlar cennete giremeyeceklerdir. İşte biz, suçluları böyle cezalandırırız.
Suat Yıldırım : Âyetlerimizi yalan sayanlara ve onları kabule tenezzül etmeyenlere gök kapıları açılmayacak ve deve iğne deliğinden geçmedikçe onlar da cennete giremeyeceklerdir. İşte Biz, suçlu kâfirleri böyle cezalandırırız!
Süleyman Ateş : Bizim âyetlerimizi yalanlayan ve onlara inanmağa tenezzül etmeyenler var ya, işte onlara gök kapıları açılmayacak ve deve, iğne deliğinden geçinceye kadar onlar cennete giremeyeceklerdir! İşte suçluları böyle cezâlandırırız.
Tefhim-ul Kuran : Şüphesiz ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, onlar için göğün kapıları açılmaz ve halat (ya da deve) iğnenin deliğinden geçinceye kadar cennete girmezler. Biz suçlu-günahkârları işte böyle cezalandırırız.
Ümit Şimşek : Âyetlerimizi yalanlayan ve onlara karşı kibirlenenlere semâ kapıları açılmaz; deve iğne deliğinden geçmedikçe onlar da Cennete giremezler. Mücrimleri Biz işte böyle cezalandırırız.
Yaşar Nuri Öztürk : Ayetlerimizi yalanlayan ve onlar karşısında büyüklük taslayanlar var ya, gök kapıları açılmayacaktır onlar için ve deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete giremeyeceklerdir onlar. Suçluları böyle cezalandırırız biz.
Abdullah Aydın : Âyetlerimizi yalan sayanlar ve onlara inanmaya tenezzül etmeyenlere göğün kapıları açılmaz. (Ruhları göğe yükselmiyecek veya duaları kabul edilmeyecek.) Deve iğne deliğinden geçmedikçe bunlar Cennete giremezler. Biz günahkarları işte böyle cezalandırırız.
Ahmet Davudoğlu : Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara îmân etmeyi kibirlerine yediremiyenler var ya! Onlara gök kapılan açılmaz ve deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete giremezler. İşte biz, suçluları böyle cezalandırırız.
Ali Arslan : Şüphesiz ki âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara îmân etmekten kaçınıp böbürlenenlere gök kapıları açılmaz.
Arif Pamuk : Bizim ayetlerimizi yalanlayan ve onlara inanmayıp tenezzül etmeyenler var ya, işte onlara göğün kapıları açılmayacak ve deve iğne deliğinden geçinceye kadar onlar cennete giremeyeceklerdir. İşte suçluları böyle cezalandırırız.
Ayntabî Mehmet Efendi : Âyetlerimizi tekzip edenlere ve onlara îmân ve itaati kibirlerine yediremeyenlere (dua ve amelleri için) gök kapıları açılmaz. (Ruhlan yükselemez. Dünyevî arzuların fevkine çıkarak ruhanî hayatın ufuklarına yükselemezler.) Bunlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar Cennet'e giremiyeceklerdir. Mücrimleri işte Biz, böyle cezalandırırız.
Bahaeddin Sağlam : Âyetlerimizi yalanlayıp, kibirlenerek onlardan uzaklaşanlara gök kapıları açılmaz.
Diyanet Vakfı (1993) : Bizim âyetlerimizi yalanlayıp da onlara karşı kibirlenmek isteyenler var ya, işte onlara gök kapılan açılmayacak.
Hasan Tahsin Feyizli : Âyetlerimizi yalan sayıp da, ona (inanmakta) büyüklük taslayanlar (var ya) göğün (ilâhi) kapılan, onlara açılmayacak.
Hüseyin Atay, Yaşar Kutluay : Doğrusu âyetlerimizi yalan sayıp, onlara karşı büyüklük taslayanlara, göğün kapılan açılmaz.
Hüseyin Kaleli : “Şüphesiz âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlardan (dönüp) kibirlenmek isteyenler, onlara gök kapıları açılmayacak, deve iğnenin deliğinden geçinceye kadar da cennete giremeyecekler. İşte böylece mücrimleri cezalandırırız.”
İsmail Mutlu, Şaban Döğen : Ayetlerimizi yalanlayan ve onlara iman etmeyi yediremeyenlere, elbette sema kapıları açılmaz ve duaları kabul edilmez; deve iğne deliğinden geçmedikçe onlar cennete giremezler. Mücrimleri Biz işte böyle cezalandırırız.
Mustafa İslamoğlu : HİÇ ŞÜPHESİZ mesajlarımızı yalanlamaya kalkan ve onları küçümseyenlere yüce âlemlerin kapıları açılmayacak; ve onlar halat iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremeyecekler. Biz, günahta ısrar edenleri işte böyle cezalandırırız.
Nedim Yılmaz : Âyetlerimizi yalanlayıp büyüklük taslayarak onlardan yüz çevirenler var ya, işte göğün kapıları onlara açılmayacak ve onlar, deve iğne deliğine girmedikçe cennete girmeyecekler. Biz suçluları işte böyle cezalandırırız.
Ömer Rıza Doğrul : Âyetlerimizi yalan sayıp onları (kabul etmeyi) kibirlerine yediremeyenlere göğün kapıları açılmaz. Deve iğne deliğine girmedikçe cennete giremezler. İşte biz günahkârlara böyle ceza veririz.
Talat Koçyiğit : Şüphesiz, âyetlerimizi yalanlayanlar, ve onlara karşı büyüklük taslayanlar için gökyüzü kapıları açılmaz.
Ziya Kazıcı, Necip Taylan : Âyetlerimizi yalan sayıp ve onlara îmândan kibirlenmek isteyenlere gök kapıları açılmaz.
Bir Heyet : Bizim âyetlerimizi yalanlayıp da onlara karşı kibirlenmek isteyenler var ya, işte onlara gök kapılan açılmayacak.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 3.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205206

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
109.694