A'RÂF-5

Anasayfa » A'RÂF Suresi » A'RÂF-5
share on facebook  tweet  share on google  print  

A'RÂF-5

"A'RÂF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<7/A'RÂF-5>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

فَمَا كَانَ دَعْوَاهُمْ إِذْ جَاءهُمْ بَأْسُنَا إِلاَّ أَن قَالُواْ إِنَّا كُنَّا ظَالِمِينَ

Fe mâ kâne da’vâhum iz câehum be’sunâ illâ en kâlû innâ kunnâ zâlimîn(zâlimîne).

Azabımız onlara geldiği zaman, onların duaları (yalvarmaları): “Muhakkak ki; biz zalimler olduk.” demekten başka bir şey olmadı. 
1. fe : o zaman
2. mâ kâne : olmadı
3. dâ'vâ-hum : onların duaları, yalvarmaları
4. iz : o zaman, olduğunda
5. câe-hum : onlara geldi
6. be'su-nâ : azabımız
7. illâ : ...den başka
8. en kâlû : söylemeleri, demeleri
9. innâ : gerçekten, muhakkak ki
10. kun-nâ : biz olduk
11. zâlimîne : zalimler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

“Ben Allah'ım.” diyen firavun öldüğü zaman Allahû Tealâ kalp gözünü açarak ona Zat'ını göstermiştir. Bunun üzerine firavun: “Yarabbi beni geri gönder. Sana ne kadar itaatkâr bir kul olduğumu ispat edeyim. Artık gerçeği gördüm.” demiştir. Allahû Tealâ da: “Gerçeği gösterdikten sonra hiç kimseyi geriye göndermeyiz. Ama seni gelecek nesillere ibret olmak üzere secde ettiğin bu noktada, bu şekilde muhafaza edeceğiz.” buyurmuştur.

Firavunun secde halindeki cesedi, bugünkü nesillere namazın bir ispatıdır. Firavun, sanki daha yeni ölmüş gibi, vücudundan hiçbir şey eksilmeksizin durur. Mumya haline getirilmemiştir. İnsanlar tarafından bir dokunma yoktur. Allah, uzuvlarını muhafaza etmektedir. Bu ceset British Museum'dadır.

Hiçbir dînin, temel esasları itibariyle birbirinden farkı yoktur. Şeriatlerinin de asıllarında, hiçbir farklılık söz konusu değildir. Bütün peygamberler ve tabiinleri namaz kılmış, oruç tutmuş, zikir yapmışlardır. İnsanlar, ne zaman ki Allah'ın emirlerinden çıkmışlar, onlara helâl olan şeylerin bazıları haram kılınmıştır, güçleştirilmiştir. Hatta bir kısım insanlar maymun haline getirilmiştir.

Bugün birtakım âlimler, insanın maymundan türediğini iddia etmektedirler. Bu iddianın sahibi olan âlimleri de yaratan Allah, "Rahmân" esmasıyla onlara tecelli eder. İsyanlarına rağmen hayat hakkı verir ve onları yaşatır. O insanlar, ilmin kendilerine verdiği zavallı gurur sebebiyle Allah'a isyan etmektedirler. Allahû Tealâ'nın azabı geldiği zaman insanların yalvarması fayda vermez.

7/A'RÂF-5

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Azabımız onlara geldiği zaman, onların duaları (yalvarmaları): “Muhakkak ki; biz zalimler olduk.” demekten başka bir şey olmadı.
Diyanet İşleri : Azabımız kendilerine geldiğinde, “(Biz bunu hak ettik.) Gerçekten biz zalimler olmuştuk” demekten başka söyleyecekleri kalmamıştı.
Abdulbaki Gölpınarlı : Azâbımız geldiği zaman ancak, biz zulmetmiştik diye niyâz edebildiler.
Adem Uğur : Azabımız onlara geldiğinde çağırışları, "Biz gerçekten zalim kişilermişiz" demelerinden başka bir şey olmadı.
Ahmed Hulusi : Azabımız onlara geldiğinde, onların seslenişleri: "Biz gerçekten zâlimlermişiz" demekten başka bir şey olmadı.
Ahmet Tekin : Azâbımız onlara geldiğinde:
'Biz gerçekten Allah’a şirk koşan, rasullerini yalanlayan, inkârda, isyanda ısrar eden zâlim kimseleriz' diyerek itiraftan başka bir savunmaları olmadı.
Ahmet Varol : Kendilerine azabımız geldiğinde: 'Şüphesiz biz zalim kimselerdik' demekten başka savunmaları olmadı.
Ali Bulaç : Zorlu azabımız onlara gelince yakarabildikleri: "Biz gerçekten zulme sapanlardandık" demelerinden başka olmadı.
Ali Fikri Yavuz : Azabımız kendilerine geldiği zaman, yalvarış ve itirafları ancak şu olmuştu: “- Gerçekten bizler zalimlerdeniz.”
Bekir Sadak : Baskinimiza ugradiklarinda, sozleri, «Gercekten biz haksizdik» demekten ibaret kalmistir.
Celal Yıldırım : Kahredici azabımız gelip çattığında, bağırıp çağırmaları sadece, «doğrusu biz zâlimler idik!» olmuş tur.
Diyanet İşleri (eski) : Baskınımıza uğradıklarında, sözleri, 'Gerçekten biz haksızdık' demekten ibaret kalmıştır.
Diyanet Vakfi : Azabımız onlara geldiğinde çağırışları, «Biz gerçekten zalim kişilermişiz» demelerinden başka bir şey olmadı.
Edip Yüksel : Kendilerine azabımız geldiği vakit, 'Gerçekten bizler zalimler imişiz,' demekten başka sözleri olmadı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Azâbımız kendilerine geldiği vakıt da «bizler hakıkaten zalimler idik» demekten başka da'vaları olmadı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Azabımız kendilerine geldiğinde: «Bizler, gerçekten zalimlerdik!» demekten başka bir iddiaları olmadı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Azabımız onlara geldiğinde «Biz gerçekten zalimlermişiz!» demelerinden başka yalvarışları kalmadı.
Fizilal-il Kuran : Azabımıza uğradıkları andaki tek feryadları «Biz gerçekten zalimdik» demekten ibaret oldu.
Gültekin Onan : Zorlu azabımız onlara gelince yakarabildikleri: "Biz gerçekten zulme sapanlardandık" demelerinden başka olmadı.
Hasan Basri Çantay : Kendilerine azabımız geldiği zaman çağrışları «Biz hakîkaten zaalimlerdendik» demelerinden başka (bir şey) olmadı.
Hayrat Neşriyat : Azâbımız onlara geldiğinde: 'Gerçekten biz zâlimlerdik!' demelerinden başka çağırışları (ve yalvarışları) da olmadı.
İbni Kesir : Baskınımız geldiği zaman, çağırışları: Biz gerçekten zalimlerdendik, demekten başka birşey olmadı.
Muhammed Esed : Ve cezamız başlarında koptuğu zaman, kendi kendilerine, "vah bize! Biz gerçekten zalim kimselerdik!" demekten başka söyleyecek sözleri olmamıştır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlara azabımız geldiği zaman ise onların sözleri, «Biz hakikaten zalim kimseler olmuş idik» demekten başka olmamıştır.
Ömer Öngüt : Azabımız kendilerine geldiğinde onların çağırışları: “Biz gerçekten zâlim kişilermişiz!” demelerinden başka bir şey olmadı.
Şaban Piriş : Azabımız onlara geldiği vakit, feryatları “Biz, gerçekten zalimler idik!” demekten başka bir şey olmadı.
Suat Yıldırım : Azabımız gelip çattığında da itiraf ve yalvarmaları: "Biz gerçekten zalim adamlarmışız!" demekten başka bir şey olmadı.
Süleyman Ateş : Azâbımız onlara geldiğinde "Biz gerçekten zâlimlermişiz!" demelerinden başka yalvarıları kalmadı.
Tefhim-ul Kuran : Zorlu azabımız onlara geliverince yakarabildikleri: «Biz gerçekten zulme sapanlardandık» demelerinden başka olmadı.
Ümit Şimşek : Kendilerine azabımız geldiği zaman onların 'Biz gerçekten zalimmişiz' sözünden başka bir diyecekleri yoktu.
Yaşar Nuri Öztürk : Azabımız onlara gelip çattığında, yaptıkları, şu çığlığı yükseltmekten başka birşey olmamıştır: Biz gerçekten zalimlerdik!
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 3.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205206

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
109.800