ENFÂL-51

Anasayfa » ENFÂL Suresi » ENFÂL-51
share on facebook  tweet  share on google  print  

ENFÂL-51

"ENFÂL Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<8/ENFÂL-51>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

ذَلِكَ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيكُمْ وَأَنَّ اللّهَ لَيْسَ بِظَلاَّمٍ لِّلْعَبِيدِ

Zâlike bimâ kaddemet eydîkum ve ennallâhe leyse bi zallâmin lil abîd(abîdi).

İşte bu, ellerinizle takdim ettikleriniz (kendi yaptıklarınız) sebebiyledir. Ve muhakkak ki Allah, kullara zulmedici değildir. 
1. zâlike : bu, işte bu
2. bimâ : şey sebebiyle
3. kaddemet : takdim etti (önceden yaptı)
4. eydî-kum : elleriniz
5. ve enne allâhe : ve muhakkak ki Allah
6. leyse : değil
7. bi zallâmin : zulmeden, zulmedici
8. li el abîdi : kullar için, kullara

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Kâfirlerin neden yakıcı azabın muhatabı olduklarını bu âyet açıklamaktadır. Allahû Tealâ: “İşte bu, ellerinizin takdim ettiği şeyler sebebi iledir.” diyor.

Ne zaman Allah'ın bir emrini gerçekleştirmezseniz; belirli bir zaman parçasında kılınacak namazı kılmazsanız, birine yardım etmeniz gerekirken etmezseniz, oruç tutmazsanız, zekât vermezseniz ve özellikle zikir yapmazsanız ve Allah'ın yasak ettiği bir fiili işlerseniz, her seferinde derecat kaybedersiniz. İşte bu, ellerinizin negatif dereceler kazanmasıdır.

Başkalarına zarar vermek, başkalarına zulmetmektir. Bu sebeple derecat kaybedilir. Kaybedilen dereceler sebebiyle arkadan da ruh, nefse azap eder. Aynı zamanda kişi, kendine de zulmetmiştir. Her zulmün arkasından Allahû Tealâ, o kişiye melekleri vasıtasıyla aynı miktarda bir cezayı, manevî bir azabı mutlaka tattırır. Başkasına hangi miktarda bir azap, bir acı vermişseniz, hangi miktarda onları rahatsız etmişseniz, onların hangi miktarda üzülmesine sebebiyet vermişseniz, kiramen kâtibin meleklerinin elindeki hayat mizanınız, onu net olarak gösterir. (Henüz kişi cehenneme gitmemiştir.)

Allah kullarına zulmetmez. Bu azap, o kişi haketmeden ona verilmiş değildir. Öyle olsaydı Allahû Tealâ, kuluna zulmetmiş olurdu. Ama Allahû Tealâ'nın otomatik işleyen bir müessesesi vardır. Kim emirlere itaat, yasaklara riayet etmezse mutlaka Allahû Tealâ tarafından cezalandırılır. Nefsi de ruhu tarafından cezalandırılır. Böylece kişi, manevî bir azaba duçar olur. Bu manevî azaba, "yakıcı azap" diyor, melekler.

Kâfirler öldürülürken böyle bir azap onlara tattırılır. Melekler, onları vurarak öldürürler ve: “Hadi bakalım, şimdi azabı tadın.” derler. Bu bir zulüm değildir. Çünkü zulüm, karşılıksız bir müessesedir. Ne zaman kişi, bir başkasına bir kötülük ederse, ona zulmetmiş olur. Allahû Tealâ'nın melekleri vasıtasıyla yaptığı şey ise zulüm değil, azaptır. Azap, kişinin kendisine ya da bir başkasına yaptığı zulmün bedelinin ödetilmesidir.

Öyleyse azap ve zulüm aynı şey değildir. Zulüm, birinin diğer kişiye; onu, zarardide edecek bir fiili gerçekleştirmesi halidir. Ne zaman bir insan derecat kaybetmişse orada mutlaka zulüm vardır. Ya kendisine ya da başkasına zulmetmiştir. Zulüm yapılan kişi zalimin kaybettiği dereceleri kazanır. Allah kimseye zulmetmez ama insanlar kendilerine zulmederler. Allah'ın vücuda getirdiği "kader" adlı herhangibir olay ya da Allah'tan gelecek olan hiçbir etki sebebiyle, hiç kimse derecat kaybetmez, Allah'ın kanunlarına göre kaybetmesi mümkün değildir.

Nefsleri istediği zaman ya Allah'ın emirlerine karşı çıkarlar, derecat kaybederler, kendilerine zulmetmiş olurlar veya başkalarına bir zarar verirler, gene zulmetmiş olurlar. Aynı zamanda derecat kaybedecekleri için kullar, bu sebeple sadece kendilerine zulmederler.

8/ENFÂL-51

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : İşte bu, ellerinizle takdim ettikleriniz (kendi yaptıklarınız) sebebiyledir. Ve muhakkak ki Allah, kullara zulmedici değildir.
Diyanet İşleri : (Ey kâfirler!) Bu, sizin ellerinizin önceden yaptığının karşılığıdır. Yoksa, Allah kullarına zulmedici değildir.
Abdulbaki Gölpınarlı : Bu, evvelce ellerinizle kendinize hazırladığınız şeydir ve şüphe yok ki Allah, kullarına zulmetmez.
Adem Uğur : İşte bu, ellerinizle yaptığınız yüzündendir, yoksa Allah kullara zulmedici değildir.
Ahmed Hulusi : "Bu, yaptıklarınızın getirisidir! Allâh, kullarına zulmedici değildir!"
Ahmet Tekin : İşte bu, sizin dünyada kendi ellerinizle meydana getirdiğiniz bir sonuçtur. Allah kullarına zâlimce davranan biri değildir.
Ahmet Varol : Bu sizin kendi ellerinizle işlediklerinizin karşılığıdır. Yoksa Allah, kullarına haksızlık etmez.'
Ali Bulaç : Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir.
Ali Fikri Yavuz : Bunun sebebi ellerinizin önceden yaptığı (şeyler) yüzündendir, bir de Allah’ın, kullarına zulüm yapmadığındandır.
Bekir Sadak : (50-51) Melekler, inkar edenlerin yuzlerine ve sirtlarina vurarak, «Yakici azabi tadin, bu, kendi ellerinizle yaptiginizin karsiligidir» diyerek canlarini alirken bir gorseydin! Yoksa Allah kullara asla zulmetmez.
Celal Yıldırım : işte bu sizin ellerinizin işleyip öne sürdüğünüzün karşılığıdır ve elbette Allah kullarına zulmedici değildir.
Diyanet İşleri (eski) : (50-51) Melekler, inkar edenlerin yüzlerine ve sırtlarına vurarak, 'Yakıcı azabı tadın, bu, kendi ellerinizle yaptığınızın karşılığıdır' diyerek canlarını alırken bir görseydin! Yoksa Allah kullara asla zulmetmez.
Diyanet Vakfi : İşte bu, ellerinizle yaptığınız yüzündendir, yoksa Allah kullara zulmedici değildir.
Edip Yüksel : 'Bu, ellerinizin yaptığına karşılıktır. ALLAH elbette kullara zalim değildir.'
Elmalılı Hamdi Yazır : Bu işte sizin kendi ellerinizin takdim ettiği yüzünden ve Allahın kullarına zulümkâr olmadığındandır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bu, sizin kendi ellerinizle önceden yaptıklarınızın karşılığı ve Allah'ın kullarına haksızlık etmemesindendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İşte bu, sizin kendi ellerinizle meydana getirdiğiniz bir sonuçtur. Hiç şüphesiz Allah, kullarına hiçbir şekilde zalim biri değildir.
Fizilal-il Kuran : İşte bu vaktiyle kendi ellerinizle hazırladığınız bir sonuçtur. Yoksa Allah kesinlikle kullarına haksızlık etmez.
Gültekin Onan : Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği (işler) yüzündendir. Yoksa kuşkusuz Tanrı kullara zulmedici değildir.
Hasan Basri Çantay : Bunun sebebi, ellerinizin önce yapdığıdır, bir de Allahın, kullarına hakîkaten zulümkâr olmadığıdır.
Hayrat Neşriyat : İşte bu (azab), ellerinizin takdîm ettiği şeyler (daha önce işlediği günahlar)yüzündendir; yoksa, şübhesiz ki Allah kullar(ın)a zulümkâr değildir.
İbni Kesir : İşte bu; ellerinizin yaptığının karşılığıdır. Muhakkak ki Allah; kullarına asla zulmedici değildir.
Muhammed Esed : "kendi ellerinizle işlediğiniz (günahların) karşılığıdır bu; yoksa Allah asla kullarına haksızlık yapmaz!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Bu, işte ellerinizin takdim ettiği şey yüzündendir. Ve şüphe yok ki Allah Teâlâ kulları için zulmeder değildir.
Ömer Öngüt : İşte bu, ellerinizin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir. Yoksa Allah kullarına zulmetmez.
Şaban Piriş : Bu kendi ellerinizle yaptığınızın karşılığıdır diyerek canlarını alırken bir görseydin! Allah, kullarına zulmedici değildir.
Suat Yıldırım : "İşte bu, sizin ellerinizin işleyip öne sürdüğü işlerin karşılığıdır; yoksa Allah asla kullarına zulmetmez."
Süleyman Ateş : "İşte bu, ellerinizin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir. Yoksa Allâh, kullara zulmedici değildir."
Tefhim-ul Kuran : Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir.
Ümit Şimşek : Bu sizin kendi elinizle hazırladığınız şeydir. Yoksa Allah kullarına hiçbir zaman haksızlık etmez.
Yaşar Nuri Öztürk : "İşte bu, ellerinizin önden gönderdiği şeyler yüzündendir. Allah, kullara asla zulmetmez."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 3.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 7475

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
39.981