TEVBE-112

Anasayfa » TEVBE Suresi » TEVBE-112
share on facebook  tweet  share on google  print  

TEVBE-112

"TEVBE Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<9/TEVBE-112>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

التَّائِبُونَ الْعَابِدُونَ الْحَامِدُونَ السَّائِحُونَ الرَّاكِعُونَ السَّاجِدونَ الآمِرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّاهُونَ عَنِ الْمُنكَرِ وَالْحَافِظُونَ لِحُدُودِ اللّهِ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ

Ettâibûnel âbidûnel hâmidûnes sâihûner râkiûnes sâcidûnel âmirûne bil ma’rûfi ven nâhûne anil munkeri vel hâfizûne li hudûdillâh (hudûdillâhi), ve beşşiril mu’minîn (mu’minîne).

Tövbe edenleri, (Allah'a) kul olanları, hamdedenleri, oruç tutanları veya seyahat edenleri (Allah yolunda hicret edenleri, savaşmak için veya Allah'ın adını yüceltmek, dînini kuvvetlendirmek için, Allah yolunda hizmet için, ilim tahsil etmek için yurtlarından çıkanları, Allah'a ulaştırmak için ruhlarını yola çıkaranları, yeryüzünde ibretle gezip tefekkür edenleri); rükû ve secde edenleri, ma'rufla emredenleri, münkerden nehyedenleri (yasaklayanları), Allah'ın hudutlarını muhafaza edenleri ve mü'minleri müjdele!  
1. et tâibûne : tövbe edenler
2. el âbidûne : Allah'a kul olanlar
3. el hâmidûne : hamdedenler
4. es sâihûne : oruç tutanlar, Allah yolunda seyahat edenler (savaşmak için, Allah'ın ismini duyurmak için, yeryüzünü ibretle gezip tefekkür etmek için)
5. er râkiûne : rükû edenler
6. es sâcidûne : secde edenler
7. el âmirûne : emredenler
8. bi el ma'rûfi : iyilikle, irfan ile
9. ve en nâhûne : ve nehyedenler, yasaklayanlar
10. an el munkeri : münkerden, kötülükten
11. ve el hâfizûne : ve muhafaza edenler, koruyanlar
12. li hudûdi allâhi : Allah'ın hudutlarını
13. ve beşşiri el mu'minîne : ve mü'minleri müjdele

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Yüce Rabbimiz burada, münafık olmayanların genel vasıflarını vermiştir. Allah'ın hudutlarının muhafaza edilmesi söz konusudur. Genel muhtevaya baktığımız zaman evvelâ tövbe edenleri görmekteyiz. Hem işledikleri günahlar sebebiyle Allah'a tövbe edenler hem de Peygamber Efendimiz (S.A.V)'e tâbî olmak üzere O'nun önünde tövbe edenler... Sonra Allah'a kul olanlar ifade edilmektedir.

Kul olmanın başlangıcı tâbiiyettir. Bu noktada üç hidayet birden başlar. Ruh, Allah'a ulaşır, kişi evvab kulluğa ulaşır. Fizik vücut, Allah'a ahsen olarak teslim olur, kul olur. Kişi muhsinler kulluğuna ulaşır. Nefs, Allah'a ahsen olarak teslim olur, o da kul olur. Kişi, ulûl elbab kulluğuna ulaşır. İradenin Allah'a tesliminde bihakkın kulluk veya Hakk'ul yakîn kulluğu söz konusu olur.

Allahû Tealâ insanları sadece Allah'a kul olsunlar diye yaratmıştır:

51/ZÂRİYÂT-56: Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya'budûn(ya'budûni).

Ve Ben, insanları ve cinleri (başka bir şey için değil, sadece) Bana kul olsunlar diye yarattım.

"Sâihûn" kelimesi, siyam, (hem oruç hem seyahat) istikametinde kullanılmıştır. Dolaylı bir şekilde orucu içerir. Burada seyahatin muhtevası vardır. Muhacir olmak, (Mekke'den Medine'ye göç etmek) Allah yolunda savaşa çıkmak üzere seyahat etmek, birer seyahat çeşididir. Tabiatıyla, Allahû Tealâ burada Allah ile ilişkili seyahat edenlerden bahsetmektedir. Namaz kılanlar, Allah'a hamdedenler anlatılmaktadır. Allahû Tealâ, burada "hamd" kelimesini kullandığına göre şükredenler de konunun içine girmektedir ve bunun içine mürşidleri de katmıştır.

Çünkü mürşid; ma'rufla emreden, münkerden neyhedendir.

 

9/TEVBE-112

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Tövbe edenleri, (Allah'a) kul olanları, hamdedenleri, oruç tutanları veya seyahat edenleri (Allah yolunda hicret edenleri, savaşmak için veya Allah'ın adını yüceltmek, dînini kuvvetlendirmek için, Allah yolunda hizmet için, ilim tahsil etmek için yurtlarından çıkanları, Allah'a ulaştırmak için ruhlarını yola çıkaranları, yeryüzünde ibretle gezip tefekkür edenleri); rükû ve secde edenleri, ma'rufla emredenleri, münkerden nehyedenleri (yasaklayanları), Allah'ın hudutlarını muhafaza edenleri ve mü'minleri müjdele!
Diyanet İşleri : Bunlar, tövbe edenler, ibâdet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar , rükû’ ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. Mü’minleri müjdele.
Abdulbaki Gölpınarlı : Tövbe edenler, ibâdette bulunanlar, hamd eyleyenler, oruç tutanlar (savaş veya bilgi elde etmek için yurttan yurda gezenler), rükû edenler, secdeye kapananlar, iyiliği emredenler, kötülüğü nehyeyleyenler ve Allah sınırlarını koruyanlar. İşte bu inanmış kişileri de müjdele.
Adem Uğur : (Bu alış verişi yapanlar), tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlardır. O müminleri müjdele!
Ahmed Hulusi : Tövbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat edenler, rükû edenler (Azamet-i İlâhiyye'yi müşahede edip eğilenler), secde edenler (mutlak kulluğunu itiraf edenler), olumlu olanı emredenler, olumsuzdan yasaklayanlar ve Allâh'ın koyduğu sınırları muhafaza edenler. . . Müjdele o iman edenleri!
Ahmet Tekin : Bu, cennetle müjdelenen samimi mü’minler, günah işlemekten vazgeçip, Allah’a itaate yönelenler, tevbe edenler, Allah’ı ilâh tanıyanlar, candan müslüman olarak Allah’a bağlananlar, saygıyla kulluk ve ibadette dâim olanlar, O’nun şeriatına bağlananlar, O’na boyun eğenler, her türlü hal içinde hamdedenler, oruç tutanlar, mescitlere devam edenler, cihad için tebliğ için yollara düşenler, cemaat halinde rükûa vararak namaz kılanlar, saygıyla Allah’ın emirlerine itaat ederek, İslâmî faaliyetlere-kamu hizmetine katılanlar, secdelere kapananlar, Kur’ân’ın ve sünnetin hükümlerini, meşrû olanı, İslâmî kurallarla örtüşen örfü, ilmî verileri, mü’minlerin tasvip ettiği, icrasında hayır gördüğü planları, programları, adâleti uygulayarak kamu düzenini sağlayanlar, sekizinci olarak şeriatın suç saydığı, haram kıldığı, kamu vicdanının tasvip etmediği, mü’minlerin icrasında hayır görmediği şeyleri, bunların savunuculuğunu, sözcülüğünü yasaklayarak, önleyici tedbirler alarak kamu güvenliğini temin edenler Allah’ın koyduğu kuralları, kanunları koruyanlardır. Bu mü’minleri dünya hâkimiyeti ve âhiret saadetiyle müjdele.
Ahmet Varol : Allah'a tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, yeryüzünde dolaşanlar (saihun) [6], rüku edenler, secde edenler, iyilikle emredenler, kötülükten sakındıranlar, Allah'ın koyduğu sınırları gözetenler! İşte bu mü'minleri müjdele!
Ali Bulaç : Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) mü'minleri müjdele.
Ali Fikri Yavuz : Şirk ve nifaktan tevbe edenler, Allah’a ihlâsla ibadet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar rükû ve secde yapanlar (Namaz kılanlar), iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın şeriat hükümlerini koruyanlar (onları yerine getirenler var ya)! İşte böyle müminleri cennet ile müjdele...
Bekir Sadak : Allah'a tevbe eden, kullukta bulunan, O'nu oven, O'nun ugrunda gezen, ruku ve secde eden, uygun olani buyurup fenaligi yasak eden ve Allah'in yasalarini koruyan muminlere de mujdele.
Celal Yıldırım : Pişmanlık duyup tevbe edenleri ; ibâdete devam edenleri, (Allah'a) hamd edenleri; (ilim elde etmek, din, ahlâk ve fazileti yaymak için) seyahat edenleri; rükû' ve secde edenleri; iyilikle emredenleri, kötülükten men'edenleri; Allah'ın koymuş olduğu hududu (şer'î hükümleri, dinî sınırları) koruyanları, (evet bu şuurlu) mü'minleri müjdele!
Diyanet İşleri (eski) : Allah'a tevbe eden, kullukta bulunan, O'nu öven, O'nun uğrunda gezen, rüku ve secde eden, uygun olanı buyurup fenalığı yasak eden ve Allah'ın yasalarını koruyan müminlere de müjdele.
Diyanet Vakfi : (Bu alış verişi yapanlar), tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlardır. O müminleri müjdele!
Edip Yüksel : Onlar: Tevbe eden, kulluk yapan, hamdeden, aktif, eğilen, secde eden, iyiliği savunan, kötülükten meneden ve ALLAH'ın yasalarını koruyan insanlardır. İnananları müjdele.
Elmalılı Hamdi Yazır : O tevbekârlar, o abidler, o hâmidler, o oruç tutanlar, o rükûa varanlar, o secdeye kapananlar, o ma'rufu emredib münkerden nehyeyleyenler ve Allâhın hududunu muhafaza eyliyenler, müjdele hem o bütün mü'minleri
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O tevbe edenler, o ibadet edenler, o hamdedenler, o oruç tutanlar, o rukua varanlar, o secdeye kapananlar, o iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah'ın koyduğu sınırı koruyanlar... Müjdele o mü'minleri!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Bunlar), O tevbekâr olanlar, o ibadet edenler, o hamd edenler, o oruçlular, o rükua varanlar, o secdeye kapananlar, iyiliği emredip, kötülükten vazgeçirenler, Allah'ın hududunu koruyanlar (emirleriyle yasaklarının ölçülerine riayet edenler)dır. Müjde ver o müminlere, müjde!
Fizilal-il Kuran : Allah ile bu alışverişi yapanlar, tevbe edenler, sırf Allah'a kulluk edenler, hamd edenler, Allah yolunda geziye çıkanlar, rükua varanlar, secde edenler, iyiyi emrederek kötülükten sakındıranlar, Allah'ın koyduğu sınırları gözetenlerdir. Mü'minleri müjdele!
Gültekin Onan : Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (islam uğrunda) seyahat edenler, rüku edenler, secde edenler, iyiliği buyuranlar, münkerden sakındıranlar ve Tanrı'nın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) inançlıları müjdele.
Hasan Basri Çantay : Tevbe edenler, ibâdet edenler, Hamd edenler, seyaahat edenler, rükû' edenler, secde edenler, (insanlara) iyiliği emredenler ve (onları) kötülükden vaz geçirmiye çalışanlar ve Allahın sınırlarını koruyanlar (yok mu? İşte onlar da cennet ehlidirler. Habîbim) sen o mü'minlere dahi (cenneti) müjdele.
Hayrat Neşriyat : (Bu va'de mazhar olanlar:) Tevbe edenler, ibâdet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar, rükû' edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten men' edenler ve Allah’ın hudûdunu (ona riâyet ederek) muhâfaza edenlerdir. (Ey Habîbim!) O mü’minleri(Cennetle) müjdele!
İbni Kesir : Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat edenler, rüku' edenler, secde edenler, ma'rufu emredenler, münkeri nehyedenler, Allah'ın hududunu koruyanlardır. Mü'minleri müjdele.
Muhammed Esed : (Bu, ne zaman bir günah işleseler, hemen) tevbe ve pişmanlık içinde Rablerine yönelen kimselerin (bahtiyarlığıdır); O'na (yürekten) kulluk edenlerin; O'nu (coşkuyla) övenlerin; ve (O'nun hoşnutluğunu) aramaya durmaksızın devam edenlerin; ve (O'nun önünde) eğilen, O'nun önünde hürmet ve tazimle yere kapananların; doğru ve güzel olanın yapılmasını önerip, eğri ve kötü olanın yapılmasına engel olanların; ve Allah'ın koyduğu sınırları gözetenlerin (bahtiyarlığı). Öyleyse, (ey Peygamber, Allah'ın bu vaadiyle) müjdele, bütün o müminleri.
Ömer Nasuhi Bilmen : (Onlar) Tevbe edenlerdir, ibadette bulunanlardır, hamd edenlerdir, oruç tutanlardır, rükûa, secdeye varanlardır, mâruf ile emir ve münkerden nehyeyleyenlerdir ve Allah Teâlâ'nın hududunu muhafazada bulunanlardır. İşte (o) mü'minleri müjdele.
Ömer Öngüt : Allah'a tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, oruç tutanlar, rüku ve secde edenler, iyiliği teşvik edip kötülükten vazgeçirmeye çalışanlar ve Allah'ın hududunu koruyanlar var ya, işte bu müminleri müjdele!
Şaban Piriş : Allah’a tevbe eden, kulluk eden, hamd eden, seyahat eden, boyun eğen, secde eden, iyilikleri emreden, kötülükleri yasaklayan, Allah’ın yasalarını koruyan müminleri müjdele!
Suat Yıldırım : O tövbe edenler, o ibadet edenler, o hamd edenler, Allah’ın rızası için sefer edenler, o rükû edenler, o secdeye kapananlar, iyilikleri yayanlar, kötülükleri önleyenler ve Allah’ın hudutlarını bekleyip koruyanlar yok mu? İşte o müminleri müjdele!
Süleyman Ateş : Tevbe edenler, ibâdet edenler, hamdedenler, seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredip kötülükten men'edenler ve Allâh'ın sınırlarını koruyanlar... İşte o mü'minleri müjdele (ne mutlu onlara)!
Tefhim-ul Kuran : Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (İslam uğrunda) seyahat edenler, rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten sakındıranlar ve Allah'ın sınırlarını koruyanlar; sen (bütün) mü'minleri müjdele.
Ümit Şimşek : Onlar tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat edenler, rükûa varanlar, secdeye kapananlar, iyiliği tavsiye edip kötülükten sakındıran ve Allah'ın koyduğu sınırlara riayet edenlerdir. Müjdele o mü'minleri!
Yaşar Nuri Öztürk : Tövbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahet ederken oruç tutanlar, rükû edenler, secdeye kapananlar, iyiliğe özendirip kötülükten sakındıranlar, Allah'ın sınırlarını koruyanlar... Müjdele o müminleri!
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128129

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
70.169