TEVBE-104

Anasayfa » TEVBE Suresi » TEVBE-104
share on facebook  tweet  share on google  print  

TEVBE-104

"TEVBE Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<9/TEVBE-104>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

أَلَمْ يَعْلَمُواْ أَنَّ اللّهَ هُوَ يَقْبَلُ التَّوْبَةَ عَنْ عِبَادِهِ وَيَأْخُذُ الصَّدَقَاتِ وَأَنَّ اللّهَ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ

E lem ya’lemû ennallâhe huve yakbelut tevbete an ibâdihî ve ye’huzus sadakâti ve ennallâhe huvet tevvâbur rahîm(rahîmu).

Allah'ın kullarından, tövbeleri kabul ettiğini ve sadakaları aldığını (kabul ettiğini) bilmiyorlar mı? Ve muhakkak ki Allah, tövbeleri kabul eden ve Rahîm (rahmet nuru gönderen)'dir.  
1. e lem ya'lemû : bilmiyorlar mı
2. enne allâhe : Allah’ın ... olduğunu, (muhakkak ki Allah)
3. huve : O'dur
4. yakbelu : kabul eder
5. et tevbete : tövbe
6. an ibâdi-hi : kullarından
7. ve ye'huzu : ve alır
8. es sadakâti : sadakalar
9. ve enne allâhe : ve muhakkak ki Allah, (Allah’ın ... olduğunu)
10. huve : o
11. et tevvâbu : tövbeleri kabul eden
12. er rahîmu : rahmet nuru gönderen

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Sadakaları kabul eden, alan Allah'tır. Resûl, sadece dünya üzerinde bu vazifeyi O'nun adına yapandır. Sadakanın sahibi Allah'tır ve tövbeleri kabul eden gene Allah'tır.

Rahîm; merhamet eden, esirgeyen anlamına da gelen bir kelimedir. Ama Allah'ın Rahîm esması, fazl nurunu gönderendir. Rahmet ve fazl nurlarını taşıyan salâvâtı, gönderen Allah'tır. Ve resûl, sadakayı dünya üzerinde, fizik standartlarda toplamayla, Allah'ın görevli kıldığı kişidir. Ama sadakanın ve zekâtın gerçek muhatabı Allah'tır. Ayrı ayrı kelimelerle ifade edilmesine rağmen netice gene aynı noktaya ulaşır; zekât da, sadaka da tezkiye eder, davranış biçimleri itibariyle kişinin temizlenmesini sağlar.

Zekât ve sadaka vermek, nefsin kalbinden, afetleri çıkartıp da oraya bir hasletin, bir faziletin yerleşmesine sebebiyet veremez. Zekât verdikçe, nefsin afetlerinin azalmasına dayalı olmayan, kişinin davranış biçimlerinde farklı bir biçimde oluşan bir güzelleşme söz konusu olur. Bu, zekâtın verdiği, nefsin kalbinde hasletlerin yerleşmesiyle tecelli etmeyen ama davranış biçimlerinde pozitif bir değişimi içeren bir muhteva taşır.

9/TEVBE-104

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Allah'ın kullarından, tövbeleri kabul ettiğini ve sadakaları aldığını (kabul ettiğini) bilmiyorlar mı? Ve muhakkak ki Allah, tövbeleri kabul eden ve Rahîm (rahmet nuru gönderen)'dir.
Diyanet İşleri : Onlar, kullarının tövbesini kabul edenin ve sadakaları alanın Allah olduğunu; tövbeyi çok kabul edenin, çok merhametli olanın Allah olduğunu bilmediler mi?
Abdulbaki Gölpınarlı : Bilmezler mi, şüphe yok ki Allah, öyle bir mabuttur ki odur kullarının tövbelerini kabûl eden ve sadakaları alan ve şüphe yok ki Allah öyle bir mabuttur ki odur tövbeleri kabûl eden rahîm.
Adem Uğur : Allah'ın, kullarının tevbesini kabul edeceğini, sadakaları geri çevirmeyeceğini ve Allah'ın tevbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen olduğunu hâla bilmezler mi?
Ahmed Hulusi : Anlamadılar mı ki Allâh, kullarından tövbeyi kabul eden ve sadakaları alan "HÛ"dur! "HÛ" Tevvab, Rahıym Allâh'tır!
Ahmet Tekin : Allah’ın, kullarının tevbesini, günah işlemekten vazgeçerek kendisine itaate yönelişlerini kabul edeceğini, imanda sadâkatlerinin ve kemallerinin ifadesi olan zekât, vergi, ceza ve keffaret sadakalarını alacağını; Allah’ın, sadece O’nun insanları tevbeye sevkedeceğini, tevbeleri kabul edeceğini çok merhametli olduğunu bilmiyorlar mı?
Ahmet Varol : Onlar, Allah'ın kullarının tevbelerini kabul eden, onların sadakalarını alan, tevbeleri çokça kabul eden ve çok merhamet eden olduğunu bilmiyorlar mı?.
Ali Bulaç : Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Allah kullarından tevbeleri kabul edecek ve sadakaları alacak olan O'dur. Şüphesiz, tevbeleri kabul eden, esirgeyen O'dur.
Ali Fikri Yavuz : O tevbekârlar bilmediler mi ki, bizzat Allah kullarından tevbeyi kabul eder ve sadakaları alır. Gerçekten Allah tevbeleri kabul edicidir, çok merhametlidir.
Bekir Sadak : Allah'in, kullarinin tevbesini kabul ettigini, sadakalar aldigini, Allah'in tevbeleri kabul ve merhamet eden oldugunu bilmiyorlar mi?
Celal Yıldırım : Bilmediler mi ki, ancak Allah kullarının tevbesini kabul eder; sadakalarını alır ve Allah'tır ancak tevbeleri çokça kabul eden ve çok merhamet eden.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'ın, kullarının tevbesini kabul ettiğini, sadakalar aldığını, Allah'ın tevbeleri kabul ve merhamet eden olduğunu bilmiyorlar mı?
Diyanet Vakfi : Allah'ın, kullarının tevbesini kabul edeceğini, sadakaları geri çevirmeyeceğini ve Allah'ın tevbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen olduğunu hâla bilmezler mi?
Edip Yüksel : Bilmezler mi ki kullarından tevbeleri kabul eden, sadakaları alan ALLAH'tır ve ALLAH Tevbeleri Kabul Edendir, Rahimdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bilmedilermi ki Allah kullarından tevbeyi o, kabul eder de sadakaları alır ve hakikaten Allah, tevvab, rahîm o
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bilmediler mi ki, ancak Allah kullarının tevbesini kabul eder ve sadakalarını da alır. Ve gerçekten Allah'tır tevbeleri çokça kabul eden ve çok merhamet eden.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlar bilmiyorlar mı ki, Allah kullarının tevbesini kabul eder ve sadakaları da alır. Allah tevbeleri kabul edendir, çok merhametlidir.
Fizilal-il Kuran : Onlar Allah'ın kullarının tevbelerini kabul ettiğini ve sadakaları aldığını, zaten tevbelerin kabul edicisi ve merhamet edici olduğunu bilmiyorlar mı?
Gültekin Onan : Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Tanrı kullarından tevbeleri kabul edecek ve sadakaları alacak olan O'dur. Şüphesiz, tevbeleri kabul eden, esirgeyen O'dur.
Hasan Basri Çantay : Onlar bilmediler mi ki şübhesiz Allah, kullarından (saadır olan) tevbeyi kabul edecek, sadakaları alacak olan ancak kendisidir ve hakıykatde tevvab ve rahıym yalınız Odur (Tevbeleri kabul etmek ve kendilerine fazliyle, rahmetiyle muamele eylemek ancak Onun şânındandır).
Hayrat Neşriyat : Bilmediler mi ki, kullarından tevbe’yi kabûl eden ve sadakaları alan şübhesiz ancak Allahdır; Tevvâb (tevbeleri çok kabûl eden), Rahîm (kullarına çok merhamet eden)de ancak Allah’dır.
İbni Kesir : Bilmezler mi ki; Allah, muhakkak kullarından tevbeyi kabul edecek ve sadakaları alacak olanın kendisidir. Ve muhakkak ki Allah, Tevvab ve Rahim'dir.
Muhammed Esed : Bilmiyorlar mı ki, kullarının tevbelerini kabul eden Allah'tır; O'nun için sunulan şeyleri kabul eden de O. (Evet, bilmiyorlar mı ki kendisine yürekten yönelen, sığınan herkesi) acıması, esirgemesiyle kuşatıp tevbeleri kabul eden Allah'tır?
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlar bilmediler mi ki, muhakkak Allah Teâlâ o Mabud-i Kerîm kullarından tevbeyi kabul eder ve sadakaları alır. Ve şüphe yok ki tevbeleri kabul eden, pek merhametli olan ancak O (Hâlık-i Azîmüşşan)dır.
Ömer Öngüt : Allah'ın; kullarının tevbesini kabul ettiğini, sadakaları aldığını, Allah'ın tevbeleri kabul eden ve merhamet eden olduğunu bilmiyorlar mı?
Şaban Piriş : Allah’ın kullarının tevbesini kabul ettiğini, sadakalar aldığını ve Allah’ın tevbeleri, her zaman kabul eden ve merhametli olduğunu bilmiyorlar mı?
Suat Yıldırım : Bilmediler mi ki: ancak Allah, kullarının tövbelerini kabul eder, zekât ve bağışlarını alır. Tevvab ve rahîm (tövbeleri kabul buyuran ve pek merhametli) olan da ancak Allah’tır.
Süleyman Ateş : Bilmediler mi ki, kullarından tevbeyi kabul eden, sadakaları alan Allah'tır. Ve Allâh, tevbeyi çok kabul eden, çok esirgeyendir.
Tefhim-ul Kuran : Onlar bilmiyorlar mı ki, gerçekten Allah kullarından tevbeleri kabul edecek ve sadakaları da alacak olan O'dur. Şüphesiz, tevbeleri kabul eden, esirgeyen O'dur.
Ümit Şimşek : Onlar şunu bilmiyorlar mı: Allah kullarının tevbesini de kabul eder, sadakalarını da kabul eder; çünkü O, tevbeleri kabul eden ve merhameti çok geniş olan Allah'tır.
Yaşar Nuri Öztürk : Bilmediler mi ki, Allah'tır kullarından o tövbeyi kabul eden, o sadakaları alan. Ve Allah'tır, O Tevvâb, O Rahîm...
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128129

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
70.195