TEVBE-79

Anasayfa » TEVBE Suresi » TEVBE-79
share on facebook  tweet  share on google  print  

TEVBE-79

"TEVBE Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<9/TEVBE-79>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

الَّذِينَ يَلْمِزُونَ الْمُطَّوِّعِينَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ فِي الصَّدَقَاتِ وَالَّذِينَ لاَ يَجِدُونَ إِلاَّ جُهْدَهُمْ فَيَسْخَرُونَ مِنْهُمْ سَخِرَ اللّهُ مِنْهُمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Ellezîne yelmizûnel muttavviîne minel mu’minîne fîs sadakâti vellezîne lâ yecidûne illâ cuhdehum fe yesharûne minhum sehirallâhu minhum, ve lehum azâbun elîm(elîmun).

Onlar (o kimseler), mü'minlerden zengin olanları (zekâttan fazla olarak gönüllü teberruda bulunan kişileri) ve cehdlerinden (emek ve çabalarından) başka bir şey bulamayanları, sadaka konusunda ayıplıyorlar. Böylece onlarla alay ediyorlar. Allah da onlarla alay etti. Ve onlar için elîm azap vardır.  
1. ellezîne : o kimseler, onlar
2. yelmizûne : ayıplıyorlar, küçük görüyorlar
3. el muttavvıîne : zengin olanlar (zekâttan fazla olarak gönüllü teberruda bulunan kişiler)
4. min el mu'minîne : mü'minlerden
5. fî es sadakâti : sadakalar konusunda
6. ve ellezîne lâ yecidûne : ve bulamayan kimseler
7. illâ cuhde-hum : cehdlerinden, emek ve çabalarından, gayretlerinden başka
8. fe yesharûne : böylece alay ediyorlar
9. min-hum : onlardan, onlarla
10. sehire allâhu : Allah alay etti
11. min-hum : onlardan, onlarla
12. ve lehum : ve onlar için, onlara vardır
13. azâbun elîmun : elîm (acı) azap

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ'nın, münafıklar ve sadakalar konusunda söylediklerini görüyoruz. Münafıklar, gereğinden daha fazla sadaka verenleri de sadaka veremeyecek durumda olanları da ayıplıyorlar ve onlarla alay ediyorlar. Ama bilmiyorlar ki; Allah da onlarla alay ediyor.

9/TEVBE-79

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Onlar (o kimseler), mü'minlerden zengin olanları (zekâttan fazla olarak gönüllü teberruda bulunan kişileri) ve cehdlerinden (emek ve çabalarından) başka bir şey bulamayanları, sadaka konusunda ayıplıyorlar. Böylece onlarla alay ediyorlar. Allah da onlarla alay etti. Ve onlar için elîm azap vardır.
Diyanet İşleri : Sadakalar hususunda gönüllü bağışta bulunan mü’minlerle, güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya; işte Allah asıl onları maskaraya çevirmiştir. Onlar için elem dolu bir azap vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı : İnananlardan, istekleriyle ve farz edilenden fazla tasadduk edenlerle ve güçleri neye yetiyorsa ancak o kadar verenlerle alay edip onları ayıplayanları Allah, bu hareketlerinin karşılığı olarak cezâlandırır ve onlar için elemli bir azap var.
Adem Uğur : Sadakalar hususunda, müminlerden gönüllü verenleri ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya, Allah işte onları maskaraya çevirmiştir. Ve onlar için elem verici azap vardır.
Ahmed Hulusi : Sadakalar konusunda mükellef olduğundan fazlasını gönüllü veren iman etmişlere dil uzatanlar ile (fakirlikleri dolayısıyla imkânlarından) fazlasını bulamayanları alaya alan kimselere gelince, Allâh onları maskaraya çevirmiştir. . . Onlar için acı bir azap vardır.
Ahmet Tekin : Gönülleriyle, imanda sadâkatin ve kemalin ifadesi olan sadaka ve vicdanı, serveti, sosyal bünyeyi arındıran berekete vesile olan zekât nisabından fazlasını veren mü’minleri kınayanları; ancak güçlerinin yettiğini bulup verenlerle alay edenleri Allah maskaraya çevirmiştir. Onlara can yakıp inleten müthiş bir ceza vardır.
Ahmet Varol : Mü'minlerden gönülden bolca sadaka verenlere ve imkanının elverdiğinden başkasını bulamayanlara dil uzatarak onlarla alay edenler var ya, Allah onları maskaraya çevirmiştir. Onlar için acıklı bir azap vardır.
Ali Bulaç : Sadakalar konusunda, mü'minlerden ek bağışlarda bulunanlarla emeklerinden (cehdlerinden) başkasını bulamayanları yadırgayarak bunlarla alay edenler; Allah (asıl) onları alay konusu kılmıştır ve onlar için acı bir azab vardır.
Ali Fikri Yavuz : Sadakalar hakkında, zekâttan başka gönül rızası ile bağışlarda bulunanlara bir türlü, ancak güclerinin yettiğini bulup verenlere de bir türlü lâf atıp eğlenenler var ya, Allah onları maskaraya çevirecektir ve bir de onlar için acıklı bir azap vardır.
Bekir Sadak : Sadaka vermekte gonulden davranan muminlere dil uzatan ve ancak ellerinden geldigi kadar verebilenlerle alay eden kimselere bu davranislarinin cezasini Allah verir; onlara can yakici azap vardir.
Celal Yıldırım : Mü'minlerden, sadakalar hususunda, zekâttan başka bir de arzu ve istekle bağışta bulunanlara dil uzatanları ve ancak o didinerek ele geçirdiklerini tasadduk edenleri alaya alanları, Allah alaya alıp rezîl eder ve onlar için elem verici bir azâb vardır.
Diyanet İşleri (eski) : Sadaka vermekte gönülden davranan müminlere dil uzatan ve ancak ellerinden geldiği kadar verebilenlerle alay eden kimselere bu davranışlarının cezasını Allah verir; onlara can yakıcı azab vardır.
Diyanet Vakfi : Sadakalar hususunda, müminlerden gönüllü verenleri ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya, Allah işte onları maskaraya çevirmiştir. Ve onlar için elem verici azap vardır.
Edip Yüksel : Gönüllü olarak yardımda bulunan inananların cömertliklerini eleştirenler ve aynı zamanda fazla veremiyen yoksullarla da alay edenler yok mu, ALLAH onları küçük düşürür. Onlar için acıklı bir azap vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sadakatta bulunanlara bir türlü, ve güçlerinin yetebildiğinden başkasını bulamıyanlara diğer türlü lâf atarak bunlarla eğlenenler, Allah onları maskaraya çevirdikten başka bir de kendileri için elîm bir azab var
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sadakalarda farz olan zekattan başka mü'minlerden gönüllü olarak teberruda bulunanlara bir türlü ve güçlerinin yettiğinden fazlasını bulmayanlara da başka türlü laf atanlara, laf atarak onlarla eğlenenler var ya, Allah, onları maskaraya çevirecektir; ayrıca onlara acı bir azap vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Müminlerden zekâttan fazla olarak kendi gönülleriyle bağışta bulunanlara, bir de güçlerinin yettiğinden fazlasını bulamayanlara bakıp da onlarla alay edenleri Allah, maskaraya çevirmiştir. Onlara pek acıklı bir azap vardır.
Fizilal-il Kuran : Sadaka vermekte gönülden davranan müminlere dil uzatan ve ancak ellerinden geldiği kadar verebilenlerle alay eden kimselere davranışlarının cezasını Allah verir. Onlara can yakıcı azab vardır.
Gültekin Onan : Sadakalar konusunda, inançlılardan ek bağışlarda bulunanlarla emeklerinden (cehdlerinden) başkasını bulamayanları yadırgayarak bunlarla alay edenler; Tanrı (asıl) onları alay konusu kılmıştır ve onlar için acı bir azab vardır.
Hasan Basri Çantay : Sadakalarda (farz olan zekâtdan fazla olarak ve gönüllerinden koparak) bağışlarda bulunan mü'minlerle (bir türlü), güçlerinin yetebildiğinden başkasını bulamayan (fakîr) lerle (diğer türlü lâf atarak ve kaş göz oynatarak) eğlenenler (yok mu?) Allah onları maskaraya çevirmişdir. Onlar için pek acıklı bir azab vardır.
Hayrat Neşriyat : Sadakalar husûsunda, (onu, imkânları olup) gönülden (gelerek çokça) veren mü’minleri de (zengin olmadıklarından) güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları da ayıplayarak, bu yüzden onları alaya alan (o münâfık)lar yok mu, (asıl) Allah onlarla alay etmiştir ve onlar için (pek) elemli bir azab vardır!
İbni Kesir : Sadaka vermekte gönülden davranan mü'minlere dil uzatan ve güçlerinin yetebildiğinden başkasını bulamayanlarla eğlenenleri Allah maskaraya çevirir. Ve onlar için elim bir azab vardır.
Muhammed Esed : (Bu münafıklar) Allah yolunda hem vermekle yükümlü olduğundan fazlasını veren müminlere, hem de (mevcut) güçlerinin elverdiği (mütevazi şeylerin) dışında verecek şey bulamayan müminlere dil uzatan ve onlarla alay eden kimselerdir. Allah onların bu alay ve küçümsemelerini onlara geri çevirecektir; nitekim pek çetin bir azap beklemektedir onları.
Ömer Nasuhi Bilmen : O kimseler ki, mü'minlerden sadakaları gönül hoşluğu ile ziyâdece verenleri ve kendi takatlerinden fazlasını bulamayanları ayıplarlar, onlar ile alayda bulunurlar. Allah Teâlâ da o kimseleri maskaraya çevirir ve onlar için acıklı bir azap vardır.
Ömer Öngüt : Sadaka vermek hususunda gönülden davranan müminleri ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alay edenler var ya, Allah işte onları maskaraya çevirmiştir. Onlar için acıklı bir azap vardır.
Şaban Piriş : Sadaka vermekle gönülden davranan müminlere dil uzatan ve ancak ellerinden geldiği kadar verebilenlerle alay eden kimselere bu davranışlarının cezasını Allah verir. Onlara can yakıcı bir azap vardır.
Suat Yıldırım : Müminlerden gâh farz zekât dışında gönlünden koparak bağışta bulunanları, gâh ancak çalışıp didinerek ele geçirdikleri malları bağışlayanları dillerine dolayıp alaya alanlar var ya, işte Allah onları alay konusu yapıp maskara etmiştir ve onlara gayet acı bir azap vardır.
Süleyman Ateş : Sadakalar hususunda gönülden veren mü'minleri çekiştiren ve güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanlarla alay edenler yok mu, Allâh onlarla alay etmiştir. Onlar için acı bir azâb vardır.
Tefhim-ul Kuran : Sadakalar konusunda, mü'minlerden ek bağışlarda bulunanlarla emeklerinden (cehdlerinden) başkasını bulamayanları yadırgayarak bunlarla alay edenler; Allah (asıl) onları alay konusu kılmıştır ve onlar için de acıklı bir azab vardır.
Ümit Şimşek : Mü'minlerden gönül hoşluğuyla bağışta bulunanlarla ve elinin emeğinden başka verecek birşey bulamayanlarla alay edenleri Allah maskaraya çevirmiştir. Onlar için acı bir azap da vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Sadakalar hususunda içten bir cömertlik göstermiş müminlere laf atanlarla, öz gayretlerinden başkasını bulamayanları alay konusu edenlere gelince, Allah onları maskaraya çevirecektir. Onlar için acıklı bir azap da vardır.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128129

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
70.260