TEVBE-50

Anasayfa » TEVBE Suresi » TEVBE-50
share on facebook  tweet  share on google  print  

TEVBE-50

"TEVBE Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<9/TEVBE-50>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

إِن تُصِبْكَ حَسَنَةٌ تَسُؤْهُمْ وَإِن تُصِبْكَ مُصِيبَةٌ يَقُولُواْ قَدْ أَخَذْنَا أَمْرَنَا مِن قَبْلُ وَيَتَوَلَّواْ وَّهُمْ فَرِحُونَ

İn tusıbke hasenetun tesu'hum, ve in tusıbke musîbetun yekûlû kad ehaznâ emrenâ min kablu ve yetevellev ve hum ferihûn(ferihûne).

Eğer sana bir hasene isabet ederse (bu), onları üzer ve eğer sana bir musîbet isabet ederse: “Biz daha önce tedbirimizi almıştık.” derler ve sevinerek dönüp giderler. 
1. in tusıb-ke : eğer sana isabet ederse
2. hasenetun : bir iyilik, bir hasene, bir hayır
3. tesu'-hum : onları üzer
4. ve in tusıb-ke : ve eğer sana isabet ederse
5. musîbetun : bir musîbet
6. yekûlû : derler
7. kad ehaz-nâ : biz almıştık
8. emre-nâ : işimiz (tedbirimiz)
9. min kablu : daha önceden, daha önce
10. ve yetevellev : ve dönüp giderler
11. ve hum : ve onlar
12. ferihûne : ferahlarlar, sevinirler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Münafıklar, Peygamber Efendimiz (S.A.V) ve sahâbeye gelecek olan bütün güzelliklere üzülmekte, kötülüklere de sevinmektedirler. O'nun sevinmesini istememektedirler. Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in savaşa girmesi halinde yenilmesi, münafıkları sadece sevindirecektir. Sahâbenin arasında ne yazık ki çok sayıda bu insanlar varolmuştur.

9/TEVBE-50

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Eğer sana bir hasene isabet ederse (bu), onları üzer ve eğer sana bir musîbet isabet ederse: “Biz daha önce tedbirimizi almıştık.” derler ve sevinerek dönüp giderler.
Diyanet İşleri : Sana bir iyilik gelirse, bu onları üzer. Eğer başına bir musîbet gelirse, “Biz tedbirimizi önceden almıştık” derler ve sevinerek dönüp giderler.
Abdulbaki Gölpınarlı : Sana bir iyilik geldi mi kötüleşir onlar; bir musîbete uğrarsan biz derler, daha önce tedbir aldık, ihtiyâta riâyet ettik ve güvenle, gururla yüz çevirip giderler.
Adem Uğur : Eğer sana bir iyilik erişirse, bu onları üzer. Ve eğer başına bir musibet gelirse, "İyi ki biz daha önce tedbirimizi almışız" derler ve böbürlenerek dönüp giderler.
Ahmed Hulusi : Eğer sana bir güzellik erişse (bu) onları üzer. . . Şayet sana nahoş bir olay isâbet etse: "İyi ki önceden bu şekilde davranmışız" derler ve sevinerek dönüp giderler.
Ahmet Tekin : Eğer sana bir iyilik dokunur, zafere ulaşır, ganimet elde edersen bu onları üzer. Başına bir belâ gelirse de,
'Biz, zaten planımızı önceden yapmış, tedbirimizi almıştık' derler. Sevine sevine sırtlarını dönerek halkı yönlendirmeye devam ederler.
Ahmet Varol : Sana bir iyilik ulaşsa onları rahatsız eder. Sana bir kötülük dokunduğunda da: 'Biz önceden işimizi sağlama bağlamıştık' der ve sevinç içinde dönüp giderler.
Ali Bulaç : Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, bir musibet isabet edince ise: "Biz önceden tedbirimizi almıştık" derler ve sevinç içinde dönüp giderler.
Ali Fikri Yavuz : Sana bir iyilik (ganimet ve zafer) gelirse, fenalarına gider ve eğer sana bir musibet gelirse derler ki, biz tedbirimizi önceden almıştık; ve sana isabet eden musibetten dolayı sevine sevine döner giderler.
Bekir Sadak : Sana bir iyilik gelince onlarin fenasina gider; bir kotuluk gelse, «Biz onceden ihtiyatli davrandik» derler, sevinerek donup giderler.
Celal Yıldırım : Sana bir iyilik dokunursa, onları üzüp tasalandırır. Sana bir musîbet (kötülük) dokunursa. «Biz işimizi önceden yoluna koyup önlem aldık» derler ve buna sevindikleri halde dönüp giderler.
Diyanet İşleri (eski) : Sana bir iyilik gelince onların fenasına gider; bir kötülük gelse, 'Biz önceden ihtiyatlı davrandık' derler, sevinerek dönüp giderler.
Diyanet Vakfi : Eğer sana bir iyilik erişirse, bu onları üzer. Ve eğer başına bir musibet gelirse, «İyi ki biz daha önce tedbirimizi almışız» derler ve böbürlenerek dönüp giderler.
Edip Yüksel : Sana bir iyilik dokunsa onları üzer, sana bir kötülük dokunsa, 'Biz önceden önlem almıştık,' derler ve sevinç içinde dönüp giderler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sana bir güzellik kısmet olursa fenalarına gider ve eğer bir musîbet gelirse biz tedbirimizi önceden almıştık derler ve sevine sevine döner giderler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sana bir güzellik kısmet olursa, bu onların zoruna gider ve eğer sana bir kötülük dokunursa: «Biz tedbirimizi önceden almıştık!» derler ve sevinerek dönüp giderler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer sana bir iyilik dokunursa fenalarına gider. Eğer sana bir musibet gelirse «Biz zaten tedbirimizi önceden almıştık.» derler ve sevine sevine dönüp giderler.
Fizilal-il Kuran : Eğer karşına bir iyilik çıkarsa fenalarına gider. Eğer başına bir musibet gelirse, «Biz savaşa katılmayarak önceden tedbirimizi aldık» diyerek sevinç içinde dönüp giderler.
Gültekin Onan : Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, bir musibet isabet edince ise: "Biz önceden buyruğumuzu almıştık" derler ve sevinç içinde dönüp giderler.
Hasan Basri Çantay : Eğer sana bir iyilik isaabet ederse bu, (müdhiş hasedlerinden dolayı) onların fenasına gider. Şâyed sana bir musîybet erişirse «Biz derler, daha önceden (ihtiyat) tedbirimizi almışızdır» ve onlar böbürlene böbürlene dönüb giderler.
Hayrat Neşriyat : Eğer sana bir iyilik isâbet ederse, (bu) onları üzer. Fakat sana bir musîbet gelirse: 'Doğrusu (biz) önceden tedbîrimizi almıştık' derler ve onlar sevinçli kimseler olarak dönüp giderler.
İbni Kesir : Eğer sana bir iyilik erişirse; bu onları fenalaştırır. Bir kötülük erişirse de derler ki: Biz, daha önceden tedbirimizi almışızdır. Ve sevinerek dönüp giderler.
Muhammed Esed : Senin başına iyi bir hal gelse, (Ey Peygamber), bu onları eseflendirir; ama başına bir musibet gelse, (kendi kendilerine): "Biz önceden bizim (için gerekli) tedbirleri almıştık!" derler; ve sevinç içinde dönüp giderler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Sana bir güzellik nâsip olunca onları mahzun eder. Ve eğer sana bir musibet dokunsa, «Biz muhakkak ki, tedbirimizi evvelce almış bulunduk» derler. Ve onlar sevinir bir halde geri dönerler.
Ömer Öngüt : Eğer sana bir iyilik dokunursa, fenalarına gider, sana bir kötülük erişirse de: “Biz daha önceden işimizi sağlama almıştık. ” derler ve sevinç içinde dönüp giderler.
Şaban Piriş : Sana bir iyilik gelirse onlar fenalık geçirirler. Sana bir musibet gelirse ‘Biz tedbirimizi önceden aldık.” deyip sevinerek dönüp giderler.
Suat Yıldırım : Sana bir iyilik gelirse onlar üzülürler ve eğer başına bir musîbet gelirse içlerinden, "Neyse ki biz daha önce tedbirimizi almıştık. Sorununuzu nasıl çözerseniz çözünüz!" deyip senin başına gelen felaketten dolayı keyifli keyifli arkalarını döner giderler.
Süleyman Ateş : Sana bir iyilik ulaşsa (bu,) onların hoşuna gitmez ve eğer sana bir kötülük ulaşsa: "Biz önceden (sefere katılmamakla) başımızın çaresine bakmışız" derler, sevinerek döner(gider)ler.
Tefhim-ul Kuran : Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, sana bir musibet isabet edince ise: «Biz önceden tedbirimizi almıştık» derler ve sevinç içinde dönüp giderler.
Ümit Şimşek : Sana bir iyilik erişirse bu onları üzer. Başına bir kötülük gelirse, 'İyi ki tedbirimizi önceden almışız' diye, sevinerek döner giderler.
Yaşar Nuri Öztürk : Sana bir iyilik isabet etse bu onları üzer. Sana bir musibet dokunsa: "İşimizi önceden sağlam tutmuşuz." derler ve kibirli bir sevinçle dönüp giderler.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128129

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
70.276