TEVBE-45

Anasayfa » TEVBE Suresi » TEVBE-45
share on facebook  tweet  share on google  print  

TEVBE-45

"TEVBE Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<9/TEVBE-45>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

إِنَّمَا يَسْتَأْذِنُكَ الَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَارْتَابَتْ قُلُوبُهُمْ فَهُمْ فِي رَيْبِهِمْ يَتَرَدَّدُونَ

İnnemâ yeste'zinukellezîne lâ yu'minûne billâhi vel yevmil âhiri vertâbet kulûbuhum fe hum fî raybihim yeteraddedûn(yeteraddedûne).

Senden sadece Allah’a ve ahiret gününe inanmayanlar ve kalpleri şüpheye düşmüş olanlar izin isterler. Artık onlar, kendi şüpheleri içinde tereddüt ederler (bocalarlar). 
1. innemâ : ancak, sadece, yalnız
2. yeste'zinuke : senden izin ister
3. ellezîne lâ yu'minûne : inanmayan kimseler, inanmayanlar
4. billâhi (bi allâhi) : Allah'a
5. ve el yevmi el âhiri : ve ahir güne
6. vertâbet (ve irtâbet) : ve şüpheye düştü
7. kulûbu-hum : onların kalpleri
8. fe hum : o zaman, artık onlar
9. fî raybi-him : şüpheleri içinde
10. yeteraddedûne : tereddüt ederler, bocalarlar

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

İzin istedikleri zaman Peygamber Efendimiz (S.A.V), onların durumunu görecek ve içlerinde Allah'a hizmet etmek aşkı olmadığı için taleplerini kabul edecek ve onlar da sefere iştirak etmeyeceklerdi. Bu insanlar, Allah'a ve ahiret (ruhu ölmeden evvel Allah'a ulaştırma) gününe inanmayanlardır. İnansalardı âmenû olacaklardı, yani Allah'a ulaşmayı dileyen kişiler olacaklardı.

9/TEVBE-45

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Senden sadece Allah'a ve ahiret gününe inanmayanlar ve kalpleri şüpheye düşmüş olanlar izin isterler. Artık onlar, kendi şüpheleri içinde tereddüt ederler (bocalarlar).
Diyanet İşleri : Ancak Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, kalpleri şüpheye düşüp kendileri de o şüphelerinin içinde bocalayan kimseler senden izin isterler.
Abdulbaki Gölpınarlı : Senden ancak Allah'a ve son güne inanmayıp yürekleri şüpheye düşenler ve şüpheleri içinde tereddüde düşüp bocalayanlar izin isterler.
Adem Uğur : Ancak Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, kalpleri şüpheye düşüp, kuşkuları içinde bocalayanlar senden izin isterler.
Ahmed Hulusi : Esmâ'sıyla hakikati olan Allâh'a ve yaşanacak sonsuz sürece iman etmeyen ve bilinçleri şüphe dolu kimseler (seninle sefere çıkmamak için) senden izin isterler. . . Onlar şüpheleri içinde tereddüt edip dururlar.
Ahmet Tekin : Allah’a, Allah’a imanın gerektirdiği esaslara ve âhiret gününe iman etmeyecekler, kafaları, kalpleri şüphe içinde bocalayanlar, tebliğinde, teşriinde şüpheye düşürecek konular arayanlar, ithamlarda bulunanlar senden izin istiyorlar. Onlar şüpheleri içinde küfür ile iman arasında gidip geliyorlar.
Ahmet Varol : Senden sadece Allah'a ve ahiret gününe iman etmeyen ve kalplerinde şüphe olup da şüpheleri içinde bocalayıp duranlar izin isterler.
Ali Bulaç : Senden, yalnızca Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, kalbleri kuşkuya kapılıp, kuşkularında kararsızlığa düşenler izin ister.
Ali Fikri Yavuz : Senden ancak izin istiyenler, Allah’a ve âhiret gününe iman etmiyenler, kalbleri şüpheye düşenlerdir. Onlar, şüpheleri içinde bocalayıp dururlar.
Bekir Sadak : Ancak Allah'a ve ahiret gunune inanmayan, kalbleri supheye dusup suphelerinde bocalayan kimseler senden izin isterler.
Celal Yıldırım : Senden ancak Allah'a ve Âhiret gününe imân etmiyenler; kalbleri şüpheyle çalkanıp şüpheleri içinde bocalayıp duranlar (savaşa çıkmamak için) izin isterler.
Diyanet İşleri (eski) : Ancak Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, kalbleri şüpheye düşüp şüphelerinde bocalayan kimseler senden izin isterler.
Diyanet Vakfi : Ancak Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, kalpleri şüpheye düşüp, kuşkuları içinde bocalayanlar senden izin isterler.
Edip Yüksel : Ancak ALLAH'a ve ahiret gününe inanmıyanlar senden izin ister. Kalpleri kuşku ile doludur. Onlar kuşkuları içinde bocalamaktadırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ancak o kimseler senden istizan ederler ki Allaha ve Âhıret gününe inanmazlar ve kalbleri işkillidir de işkilleri içinde çalkanır dururlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ancak, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan ve kalpleri işkilli olup işkilleri içinde çalkalanlar savaşa çıkmak için, senden izin isterler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Senden izin isteyenler, olsa olsa Allah'a ve ahiret gününe inanmayanlar olabilir. Onların kalbleri hep işkillidir. Bundan dolayı şüphe içinde bocalayıp dururlar.
Fizilal-il Kuran : Senden savaştan muaf tutulmaları yolunda izin isteyenler, Allah'a ve ahiret gününe inanmayanlar, kalpleri kuşkuya kapılıp bu kuşkuları içinde bocalayanlardır.
Gültekin Onan : Senden, yalnızca Tanrı'ya ve ahiret gününe inanmayan, kalpleri kuşkuya kapılıp, kuşkularında kararsızlığa düşenler izin ister.
Hasan Basri Çantay : Senden ancak Allaha ve âhiret gününe inanmaz, kalbleri şek ve şübheye düşüb de kendilerini o şübhelerinin içinde şaşırıb bocalar kimseler izin isterler.
Hayrat Neşriyat : Ancak Allah’a ve âhiret gününe îmân etmeyen ve kalbleri şübheye düşmüş olup da şübheleri içinde bocalayıp duranlar senden izin ister.
İbni Kesir : Senden; ancak, Allah'a ve ahiret gününe inanmayanlar ve kalbleri şüpheye düşüp, şüphelerinde bocalayanlar izin isterler.
Muhammed Esed : Yalnızca, Allaha ve Ahiret Gününe (yürekten) inanmayanlar senden bağışıklık isterler; ve bir de kendilerini şüphe ve tereddüdün eline kaptırıp da kararsızlık içinde bir o yana bir bu yana gidip gelenler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Senden ancak o kimseler (cihada iştirak etmemek için) izin isterler ki, Allah Teâlâ'ya ve ahiret gününe inanmazlar ve onların kalpleri şekke düşmüştür. Artık onlar o şekk (ve şüphelerinde) mütereddit bulunur dururlar.
Ömer Öngüt : Senden ancak Allah'a ve ahiret gününe inanmayanlar, kalpleri şüpheye düşüp, şüphelerinde bocalayıp duranlar izin isterler.
Şaban Piriş : Ancak Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, kalpleri şüpheye düşüp, şüphelerinde bocalayan kimseler senden izin isterler.
Suat Yıldırım : Senden katılmamak için izin isteyenler sadece Allah’ı ve âhireti tasdik etmeyenler, kalpleri şüphe ile çalkalanıp şüpheleri içinde bocalayıp duranlardır.
Süleyman Ateş : Ancak Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, kalbleri kuşkuya düşmüş ve şüpheleri içinde bocalayıp duranlar, (geri kalmak için) senden izin isterler.
Tefhim-ul Kuran : Senden, yalnızca Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, kalbleri kuşkuya kapılıp da kuşkularında kararsızlığa düşenler izin ister.
Ümit Şimşek : Sefere katılmamak için senden izin isteyenler, Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, kalpleri şüpheye düşmüş kimselerdir ki, şüpheleri içinde bocalayıp dururlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Ancak Allah'a ve âhiret gününe inanmayanlar, kalpleri kuşkuyla karışmış olup da işkilleri içinde çalkanıp duranlar, sefere katılmak için senden izin isterler.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128129

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
70.241