YÛNUS-96

Anasayfa » YÛNUS Suresi » YÛNUS-96
share on facebook  tweet  share on google  print  

YÛNUS-96

"YÛNUS Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<10/YÛNUS-96>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

إِنَّ الَّذِينَ حَقَّتْ عَلَيْهِمْ كَلِمَتُ رَبِّكَ لاَ يُؤْمِنُونَ

İnnellezîne hakkat aleyhim kelimetu rabbike lâ yu’minûn(yu’minûne).

Muhakkak ki onlar, Rabbinin sözünü üzerlerine hakettiler. Onlar, mü'min olmazlar.  
1. inne ellezîne : muhakkak ki onlar
2. hakkat : hakettiler
3. aleyhim : onlar üzerlerine, onların üzerine
4. kelimetu : kelime, söz
5. rabbi-ke : senin Rabbin
6. lâ yu'minûne : mü'min olmazlar

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Bu âyet-i kerimede Allah'ın âyetlerini tekzip edenlerin hüsrana düşenler olduğunu söylüyor, Allahû Tealâ. Hakedenler, hüsrana düşenlerdir. Allah'ın hüsrana düşenler için koyduğu kanun, onların gidecekleri yerin cehennem olmasıdır.

Yunus Suresinin 45. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ, Allah'a ulaşmayı dilemeyenlerin, tekzip edenlerin, yalanlayanların gidecekleri yerin cehennem olduğunu söylüyor. Ve onların hüsranda olduğunu bir defa daha vurguluyor. İki âyet-i kerime (Yunus-45 ile 95 ve 96) arasında illiyet rabıtası mevcuttur.

10/YÛNUS-45: Ve yevme yahşuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri yete ârefûne beynehum, kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâhi ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne).

Ve o gün (Allahû Tealâ), gündüzden bir saatten başka kalmamışlar (bir saat kalmışlar) gibi onları toplayacak (haşredecek). Birbirlerini tanıyacaklar (aralarında tanışacaklar). Allah'a mülâki olmayı (Allah'a ölmeden önce ulaşmayı) yalanlayanlar, hüsrandadır (nefslerini hüsrana düşürdüler). Ve hidayete eren kimseler olmadılar (ruhlarını ölmeden evvel Allah'a ulaştıramadılar).

 

10/YÛNUS-96

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Muhakkak ki onlar, Rabbinin sözünü üzerlerine hakettiler. Onlar, mü'min olmazlar.
Diyanet İşleri : (96-97) Şüphesiz, haklarında Rabbinin sözü (hükmü) gerçekleşmiş olanlar, kendilerine bütün mucizeler gelse bile, elem dolu azabı görünceye kadar inanmazlar.
Abdulbaki Gölpınarlı : Öyle kişilerdir onlar ki Rabinin, onlara söylediği sözü haketmiştir onlar, inanmaz onlar.
Adem Uğur : Gerçekten haklarında Rabbinin sözü (hükmü) sabit olanlar, inanmazlar.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki haklarında Rabbinin sözü (ezelî hükmü) gerçekleşmiş kimseler iman etmezler!
Ahmet Tekin : Hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, sana ve Kur’ân’a itibar etmedikleri için, haklarında Rabbinin gerekçeli hükmü gerçekleşip kesinleşenler iman etmeyecekler.
Ahmet Varol : Haklarında Rabbinin sözü kesinleşmiş olanlar iman etmezler.
Ali Bulaç : Gerçek şu ki, Rabbinin kelimesi üzerlerinde hak olanlar, onlar inanmazlar.
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu aleyhlerinde (küfürleri hakkında) Rabbinin takdiri gerçekleşmiş olanlar imana gelmezler.
Bekir Sadak : (96-97) Dogrusu Rabbinin soz verdigi azabi hak edenler, can yakici azabi gorene kadar kendilerine her turlu belge gelse bile inanmazlar.
Celal Yıldırım : (96-97) Onlar ki haklarında Rabbin sözü gerçekleşti, kendilerine her türlü âyet (belge ve mu'cize) de gelse, elem verici azabı görmedikçe (emin olunuz ki) inanmazlar .
Diyanet İşleri (eski) : (96-97) Doğrusu Rabbinin söz verdiği azabı hak edenler, can yakıcı azabı görene kadar kendilerine her türlü belge gelse bile inanmazlar.
Diyanet Vakfi : (96-97) Gerçekten haklarında Rabbinin sözü (hükmü) sabit olanlar, kendilerine (istedikleri) bütün mucizeler gelmiş olsa bile, elem verici azabı görünceye kadar inanmayacaklardır.
Edip Yüksel : Rabbinin kararıyla mahkum edilenler inanmazlar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hakıkat aleyhlerinde rabbının kelimesi hakkolmuş olanlar iymana gelmezler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Doğrusu aleyhlerinde Rabbinin hükmü gerçekleşmiş olanlar imana gelmezler,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Doğrusu, aleyhlerinde Rabbinin hükmü kesinleşmiş olanlar imana gelmezler.
Fizilal-il Kuran : Haklarında Rabbinin hükmü kesinleşenler asla iman etmezler.
Gültekin Onan : Gerçek şu ki, rabbinin kelimesi üzerlerinde hak olanlar, onlar inanmazlar.
Hasan Basri Çantay : (96-97) Üzerlerine Rabbinin kesilmesi hak olmuş bulunanlar (yok mu?) onlar, velev kendilerine her (hangi bir) âyet gelmiş olsun, acıklı bir azâb görecekleri (zamâ) na kadar îman etmezler.
Hayrat Neşriyat : (96-97) Muhakkak ki üzerlerine Rabbinin (azab) sözü (hükmü) hak olanlar, kendilerine bütün âyetler gelmiş olsa bile, o (pek) elemli azâbı görünceye kadar (isyanları sebebiyle) îmân etmezler.
İbni Kesir : Doğrusu, üzerlerine Rabbının sözü hak olanlar inanmazlar.
Muhammed Esed : Gerçek şu ki, haklarında Rablerinin sözü (yargısı) gerçekleşmiş olanlar imana erişemeyeceklerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Muhakkak o kimseler ki, aleyhlerinde Rabbin kelimesi tahakkuk etmiştir, onlar imân etmezler.
Ömer Öngüt : Doğrusu Rabbinin söz verdiği azabı hak edenler iman etmezler.
Şaban Piriş : Şüphesiz Rabbinin söz verdiği azabı hak edenler inanmazlar.
Suat Yıldırım : (96-97) (Kâfir olarak ölüp cehenneme gideceklerine dair) haklarında Rabbinin hükmü kesinleşmiş olanlar, her türlü mûcize de önlerine gelse, gayet acı azabı görmedikçe iman etmezler.
Süleyman Ateş : Üzerlerine Rabbinin (azâb) kelimesi hak olanlar inanmazlar.
Tefhim-ul Kuran : Gerçek şu ki, Rabbinin kelimesi üzerlerinde hak olanlar, onlar inanmazlar.
Ümit Şimşek : Haklarında Rabbinin hükmü kesinleşmiş olanlar iman etmezler.
Yaşar Nuri Öztürk : Aleyhlerine Rabbinin kelimesi hak olanlar iman etmezler;
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108109

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
60.068