YÛNUS-41

Anasayfa » YÛNUS Suresi » YÛNUS-41
share on facebook  tweet  share on google  print  

YÛNUS-41

"YÛNUS Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<10/YÛNUS-41>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَإِن كَذَّبُوكَ فَقُل لِّي عَمَلِي وَلَكُمْ عَمَلُكُمْ أَنتُمْ بَرِيئُونَ مِمَّا أَعْمَلُ وَأَنَاْ بَرِيءٌ مِّمَّا تَعْمَلُونَ

Ve in kezzebûke fe kul lî amelî ve lekum amelukum, entum berîûne mimmâ a'melu ve ene berîun mimmâ ta'melûn(ta'melûne).

Ve eğer seni yalanlarlarsa o zaman de ki: “Benim amelim bana ve sizin ameliniz size ait. Siz benim yaptığım şeylerden uzaksınız, ben de sizin yaptığınız şeylerden uzağım.”  
1. ve in kezzebû-ke : ve eğer seni yalanlarlarsa
2. fe : o zaman
3. kul : de ki
4. lî amelî : benim amelim benim (bana ait)
5. ve lekum : ve sizin
6. amelu-kum : sizin ameliniz
7. entum : siz
8. berîûne : uzak, berî
9. mim mâ : o şeyden
10. a'melu : yapıyorum, yaparım
11. ve ene : ve ben
12. berîun : uzak, berî
13. mim mâ : o şeyden
14. ta'melûne : yapıyorsunuz, yaparsınız

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allah, yalanlayanlara herkesin amelinin (yaptığı işlerin) kendisine ait olduğunu söylüyor. Ameller ya derecat kazandırır veya derecat kaybettirir. Kişi Allah'a ulaşmayı dilemedikçe amelleri onu cennete ulaştıramaz. Çünkü Allah, Allah'a ulaşmayı dileyenlerin günahlarını örter.

8/ENFÂL-29: Yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).

Ey âmenû olanlar! Allah'a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret eder (günahlarınızı sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir.

Ulaşmayı dilemeyenlerin bazılarının amellerini eksiltir.

49/HUCURÂT-14: Kâletil a’râbu âmennâ, kul lem tu’minû ve lâkin kûlû eslemnâ ve lemmâ yedhulil îmânu fî kulûbikum, ve in tutîullâhe ve resûlehu lâ yelitkum min a’mâlikum şey’â(şey’en), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).

Araplar: “Biz âmenû olduk.” dediler. (Onlara) de ki: “Siz âmenû olmadınız (Allah'a ulaşmayı dilemediniz). Fakat: “Teslim olduk.” deyin. Kalplerinize (içine) îmân girmedi. Ve eğer Allah'a ve O'nun Resûlü'ne itaat ederseniz (Allah'a ulaşmayı dilerseniz), amellerinizden bir şey eksiltmez. Muhakkak ki Allah, Gafur'dur, Rahîm'dir.”

Cennete girmek için mutlaka kazanılan derecelerin kaybedilen derecelerden fazla olması gerekir.

40/MU'MİN-15: Refîud derecâti zul arş(arşi), yulkır rûha min emrihî alâ men yeşâu min ıbâdihî li yunzire yevmet telâk(telâkı).

Dereceleri yükselten ve arşın sahibi olan Allah, kullarından (Kendisine ulaştırmayı) dilediği kişinin (Allah'a ulaşmayı dilediği için Allah'ın da Kendisine ulaştırmayı dilediği kişinin) üzerine (başının üzerine) Allah'a ulaşma gününün geldiğini (o kişinin ruhuna) ihtar etmek için, emrinden (Allah'ın emrini tebliğ edecek) bir ruh (devrin imamının ruhunu) ulaştırır.

Allah'a ulaşmayı dilemeyenlerin hepsinin kaybettiği dereceler kazandıklarından fazla olduğu için gidecekleri yer cehennemdir.

10/YÛNUS-7: İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme'ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne).

Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah'a ulaştırmayı) dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar âyetlerimizden gâfil olanlardır.

10/YÛNUS-8: Ulâike me'vâhumun nâru bimâ kânû yeksibûn(yeksibûne).

İşte onların kazandıkları (dereceler) gereğince varacakları yer ateştir (cehennemdir).

 

10/YÛNUS-41

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve eğer seni yalanlarlarsa o zaman de ki: “Benim amelim bana ve sizin ameliniz size ait. Siz benim yaptığım şeylerden uzaksınız, ben de sizin yaptığınız şeylerden uzağım.”
Diyanet İşleri : Eğer onlar seni yalanlarlarsa, de ki: “Benim işim bana aittir; sizin işiniz de size. Siz benim yaptığımdan uzaksınız; ben de sizin yapmakta olduğunuz şeylerden uzağım (sorumlu değilim).”
Abdulbaki Gölpınarlı : Seni yalanlarlarsa sen de de ki: Benim yaptığım iş bana ait, sizin yaptıklarınız size. Siz, benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptıklarınızdan uzağım.
Adem Uğur : (Resûlüm!) onlar seni yalanlarlarsa de ki: Benim işim bana, sizin işiniz de size aittir. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptığınızdan uzağım.
Ahmed Hulusi : Seni yalanlamakta ısrarlı olurlarsa de ki: "Benim yaptıklarım bana, sizin yaptıklarınız size aittir! Siz benim yaptığımdan uzaksınız ben de sizin yaptığınızdan berîyim!"
Ahmet Tekin : Seni yalanlamayı sürdürürlerse:
'Benim amellerimin karşılığı mükâfatı bana ait, sizin amellerinizin sorumluluğu ve cezası da size aittir. Benim bilinçli yapmaya devam ettiğim amellerimden siz sorumlu değilsiniz. Sizin bilinçli yapmaya devam ettiğiniz amellerinizden de ben sorumlu değilim.' diyerek konuşmalarına fırsat verme.
Ahmet Varol : Eğer seni yalanlarlarsa de ki: 'Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız da sizedir. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptıklarınızdan uzağım.'
Ali Bulaç : Eğer seni yalanlarlarsa, onlara de ki: "Benim yaptıklarım benim, sizin yaptıklarınız sizindir. Siz benim yaptıklarımdan uzaksınız ve ben de sizin yaptıklarınızdan uzağım."
Ali Fikri Yavuz : Eğer seni tekzibde ısrar ederlerse, de ki: “- Benim amelim bana, sizin ameliniz de size aittir. Siz, benim yapacağımdan berisiniz, ben de sizin yapacağınızdan beriyim.”
Bekir Sadak : Seni yalanlarlarsa, «Benim yaptigim bana, sizin yaptiginiz sizedir; siz benim yaptigimdan sorumlu degilsiniz, ben de sizin yaptiginizdan sorumlu degilim» de.
Celal Yıldırım : Seni yalanlarlarsa, de ki: Benim işlediğim bana, sizin işlediğiniz size. Benim işlediğimle sizin ilişiğiniz yoktur; benim de sizin işlediğinizle ilişiğim yoktur.
Diyanet İşleri (eski) : Seni yalanlarlarsa, 'Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız sizedir; siz benim yaptığımdan sorumlu değilsiniz, ben de sizin yaptığınızdan sorumlu değilim' de.
Diyanet Vakfi : (Resûlüm!) onlar seni yalanlarlarsa de ki: Benim işim bana, sizin işiniz de size aittir. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptığınızdan uzağım.
Edip Yüksel : Seni yalanlarlarsa de ki: 'Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız ise size! Siz benim yaptığımdan sorumlu değilsiniz, ben de sizin yaptığınızdan sorumlu değilim.'
Elmalılı Hamdi Yazır : Eğer seni tekzibde ısrar ederlerse de ki bana amelim, size de ameliniz, siz benim yapacağımdan berisiniz, ben de sizin yapacağınızdan beriyim
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Eğer sen yalan söylüyorsun diye ısrar ederlerse de ki: «Benim işlediğim bana, sizin işlediğiniz de size! Siz benim işlediğimden uzaksınız; ben de sizin işlediğinizden uzağım!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Eğer seni inkâr etmeyi sürdürürlerse, de ki; «Benim amelim bana, sizin ameliniz de size aittir. Benim yapacağım sizi ilgilendirmez, sizin yapacağınız da beni ilgilendirmez.»
Fizilal-il Kuran : Eğer onlar seni yalanlarsa de ki; «Benim işlediklerim bana, sizin işledikleriniz de sizedir. Benim işlediklerim ile sizin bir ilginiz olmadığı gibi, sizin işlediklerinizle de benim bir ilgim yoktur.»
Gültekin Onan : Eğer seni yalanlarlarsa onlara de ki: "Benim yaptıklarım benim, sizin yaptıklarınız sizindir. Siz benim yaptıklarımdan uzaksınız ve ben de sizin yaptıklarınızdan uzağım."
Hasan Basri Çantay : Eğer onlar seni yalana çıkarırlar, (ilzâm-ı huccetden sonra da tekzîbde ısraar ederler) se de ki: «Benim işim bana, sizin işiniz,size âiddir. Benim yapdığımdan siz uzaksınız, sizin yapmakda olduğunuzdan da ben uzağım».
Hayrat Neşriyat : (Ey Habîbim!) Eğer seni yalanlarlarsa artık de ki: 'Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız da sizedir! Siz benim yapmakta olduğumdan uzak kimselersiniz; ben de sizin yapmakta olduklarınızdan uzağım!'
İbni Kesir : Şayet seni yalanlarlarsa; benim yaptığım bana, sizin yaptığınız sizedir. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptığınızdan uzağım, de.
Muhammed Esed : Bunun içindir ki, (ey Peygamber) seni yalanlamaya kalkışırlarsa o zaman (onlara) de ki: "Benim yapıp ettiklerim bana (yazılacak), sizin yapıp ettikleriniz de size: ne siz benim yaptıklarımdan sorumlusunuz, ne de ben sizin yaptıklarınızdan sorumluyum".
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve eğer seni tekzîp ederlerse artık de ki: «Benim amelim banadır, sizin ameliniz de sizedir. Siz benim işleyeceğimden berîsiniz, ben de sizin işleyeceğiniz şeylerden berîyim.»
Ömer Öngüt : Seni yalanlayanlara de ki: “Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız sizedir. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptığınızdan uzağım. ”
Şaban Piriş : Seni yalanlarlarsa ‘Benim yaptığım banadır. Siz benim yaptığımdan sorumlu değilsiniz. Ben de sizin yaptıklarınızdan sorumlu değilim.’ de!
Suat Yıldırım : Eğer seni yalancı saymakta ısrar ederlerse de ki:"Benim yaptığım bana ait, sizin yaptığınız da size! Benim yaptıklarımla sizin, sizin yaptıklarınızla da benim ilişiğim yoktur."
Süleyman Ateş : Eğer onlar seni yalanladılarsa de ki: "Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız size. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptığınızdan uzağım!"
Tefhim-ul Kuran : Eğer seni yalanlarlarsa, onlara de ki: «Benim yaptıklarım benim, sizin de yaptıklarınız sizindir. Siz benim yaptıklarımdan uzaksınız ve ben de sizin yaptıklarınızdan uzağım.»
Ümit Şimşek : Hâlâ seni yalanlayacak olurlarsa sen de ki: Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız size. Siz benim yaptığımdan uzaksınız; ben de sizin yaptığınızdan uzağım.
Yaşar Nuri Öztürk : Seni yalanladılarsa şöyle söyle: "Benim yaptığım bana, sizin yaptığınız size. Siz benim yaptığımdan uzaksınız, ben de sizin yaptığınızdan uzağım."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108109

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
60.072