HÛD-99

Anasayfa » HÛD Suresi » HÛD-99
share on facebook  tweet  share on google  print  

HÛD-99

"HÛD Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<11/HÛD-99>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَأُتْبِعُواْ فِي هَذِهِ لَعْنَةً وَيَوْمَ الْقِيَامَةِ بِئْسَ الرِّفْدُ الْمَرْفُودُ

Ve utbiû fî hâzihî la’neten ve yevmel kıyâmeh(kıyâmeti), bi’ser rifdul merfûd(merfûdu).

Ve burada, kıyâmet gününde lânete tâbî tutuldular. Verilen bahşiş (ne) kötü bir bağıştır.  
1. ve utbiû : ve tâbî tutuldular
2. fî hâzi-hi : bunda, burada
3. la'neten : lânet
4. ve yevme el kıyâmeti : ve kıyâmet günü
5. bi'se : (ne) kötü
6. er rifdu : bağış, bahşiş
7. el merfûdu : verilen bağış, bahşiş

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Bir insanın Allah'ın lânetine muhatap olması için başkalarını da kendisiyle beraber ateşe sürüklemesi şarttır. Yoksa lânet olmaz. Lânet, başkalarının da günahlarını yüklenmek demektir. Kişi, Allah'ın âyetlerini kendi başına inkâr ederse lânete girmez. Sadece yaptığı günahlarla cezalanır. Ama kim Allah'ın âyetlerini yalanlarsa ve başka insanlara da yalanladığını ifade ederse ve o insanları bu yalanladığı şeye inandırabilirse veya tersini yaparsa; Allah'ın âyetlerini gizlerse, hidayet konusundaki hakikati bildiği halde insan ruhunun Allah'a ulaşmasını gizlerse ve insanların bu gerçeği öğrenmesine özellikle mani olursa, bu sebeple onların hidayetine mani olursa, kendisi gibi dalâlette kalmasına sebebiyet verirse, lânet burada başlar, onlar lânet alırlar.

Enfüsî açıdan sadece kendisi Allah'ın âyetlerine inanmayan, ulaşmayı dilemeyen bir kişi cehenneme gider. Lânetin enfüsî yönü yoktur. Lânet, kişinin başkalarının vebalini omuzlarına almasıyla başlar. Yani afakîdir.

Açık ve kesin bir olguyla karşı karşıyayız. Hem nebî hem resûl olan Hz. Musa'nın emrine tâbî olarak irşada ulaşmadıkları ve firavunun emrine tâbî olarak dalâlette, küfürde kaldıkları için, Allah'ın lâneti firavun kavminin üzerine olmuştur.

11/HÛD-99

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve burada, kıyâmet gününde lânete tâbî tutuldular. Verilen bahşiş (ne) kötü bir bağıştır.
Diyanet İşleri : Onlar, hem bu dünyada, hem de kıyamet gününde lânete uğratıldılar. Ne kötü destektir onlara verilen destek!
Abdulbaki Gölpınarlı : Burada da lânete uğradılar, kıyâmet gününde de. Şu bağışlanan bağış, ne de kötü bağıştır.
Adem Uğur : Onlar burada da, kıyamet gününde de lânete uğratıldılar. (Onlara) verilen bu armağan ne kötü armağandır!
Ahmed Hulusi : Hem burada (dünyada) hem de kıyamet sürecinde lânete tâbi olundular! O hisselerine düşen ne kötü bir paydır!
Ahmet Tekin : Onlar bu dünyada da, Kıyamet gününde de lânete uğratıldılar. Onlara verilen armağan ne kötü bir armağandır.
Ahmet Varol : Onlar burada da, kıyamet gününde de lanete uğratıldılar. (Onlara) verilen bu bağış ne kötü bir bağıştır!
Ali Bulaç : Onlar, burda da, kıyamet gününde de lanete tabi tutuldular. (Bu) Verilen bağış, ne kötü bir bağıştır.
Ali Fikri Yavuz : Hem burada (dünyada), hem de kıyamet gününde bir lânete uğratıldılar. Onlara verilen bu bahşiş ne kötü bir bahşiştir!...
Bekir Sadak : Hem burada ve hem kiyamet gununde lanete ugratilirlar. Bu ne kotu bir bagistir!
Celal Yıldırım : Burada lanet peşlerine takıldı ; Kıyamet gününde de (öyle olacak). Desteklendikleri şey ne kötü destektir.
Diyanet İşleri (eski) : Hem burada ve hem kıyamet gününde lanete uğratılırlar. Bu ne kötü bir bağıştır!
Diyanet Vakfi : Onlar burada da, kıyamet gününde de lânete uğratıldılar. (Onlara) verilen bu armağan ne kötü armağandır!
Edip Yüksel : Burada da, ahirette de peşlerine lanet takılmıştır. Aldıkları armağan ne kötü armağandır!
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem burada arkalarından bir lâ'netle ta'kıb edildiler hem Kıyamet günü, bu vurulan destek ne fena destektir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Hem burada hem de kıyamet gününde arkalarından bir lanetle takip edildiler. Bu yapılan destek ne fena destektir!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Hem burada, hem de kıyamet gününde lanetle izlendiler. Onlara verilen bu karşı destek ne fena bir destektir!
Fizilal-il Kuran : Çarpıldıkları azaba ek olarak hem dünyada hem de ahirette lânete uğramışlardır. Paylarına düşen bu armağan ne fena bir armağandır.
Gültekin Onan : Onlar, burda da, kıyamet gününde de lanete tabi tutuldular. (Bu) Verilen bağış, ne kötü bir bağıştır.
Hasan Basri Çantay : Burada da, kıyaamet gününde de lâ'nete tâbi tutuldular onlar. (Kendilerine) verilen bu vergi ne kötü vergidir!
Hayrat Neşriyat : (Onlar) hem burada (dünyada), hem de kıyâmet gününde lâ'nete tâbi' tutuldular.(Onlara) yapılan bu ikram, ne kötü ikramdır!
İbni Kesir : Hem burada, hem de kıyamet gününde la'nete uğratıldılar. Kendilerine verilen bu bağış ne kötü bir bağıştır.
Muhammed Esed : Öyle ya; burada (bu dünyada, Allah'ın) laneti kovaladı durdu onları, Kıyamet Günü'nde de (onunla tepelenecekler:) ne kötü bir pay, bu paylarına düşen!
Ömer Nasuhi Bilmen : Burada da bir lânete tâbi tutuldular, Kıyamet gününde de. Ne kötü bir yardımdır bu yapılmış olan yardım.
Ömer Öngüt : Hem burada hem kıyamet gününde lânete uğratılırlar. Ne kötü bir bağıştır onlara verilen bu bağış!
Şaban Piriş : Hem burada da kıyamet gününde de lanete uğrarlar. Bu ne kötü bir bağıştır.
Suat Yıldırım : Bu dünyada da, kıyamet gününde de lânetle kovalandılar. Peşlerindeki destek, ne kötü bir destek!
Süleyman Ateş : Bu dünyâda da (onların) ardına la'net takılmıştır, kıyâmet gününde de (burada da la'netle anılacaklardır, âhirette de)! Bu vergi, ne kötü bir vergidir!
Tefhim-ul Kuran : Onlar, burda da, kıyamet gününde de lanete tabi tutuldular. (Bu) Verilen bağış, ne kötü bir bağıştır.
Ümit Şimşek : Bu dünyada da onlar lânete uğradılar, kıyamet gününde de. Ne kötü bir ikramdır onlara sunulan!
Yaşar Nuri Öztürk : Peşlerine lanet takılmıştır: Hem burada hem kıyamet gününde ne kötü destektir o arkalarına takılmış olan!
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122123

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
64.686