HÛD-82

Anasayfa » HÛD Suresi » HÛD-82
share on facebook  tweet  share on google  print  

HÛD-82

"HÛD Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<11/HÛD-82>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

فَلَمَّا جَاء أَمْرُنَا جَعَلْنَا عَالِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهَا حِجَارَةً مِّن سِجِّيلٍ مَّنضُودٍ

Fe lemmâ câe emrunâ cealnâ âliyehâ sâfilehâ ve emtarnâ aleyhâ hicâreten min siccîlin mendûd(mendûdin).

Artık emrimiz geldiği zaman onu (o şehri) alt üst ettik (onu yükseltip alçalttık). Onların üzerine, istif edilmiş (dizilip hazırlanmış) siccilden (pişirilip sertleştirilmiş kerpiçten yapılmış) taşlar yağdırdık.  
1. fe lemmâ : artık olduğu zaman
2. câe : geldi
3. emru-nâ : emrimiz
4. cealnâ : biz kıldık, yaptık
5. âliye-hâ : onu en yüksek
6. sâfile-hâ
(ceale âliye-hâ sâfile-hâ)
: onu en alçak
: (onun altını üstüne getirdi)
7. ve emtar-nâ : ve yağdırdık
8. aleyhâ : onun üzerine
9. hicâreten : taşlar
10. min siccîlin : siccilden (pişirilip sertleştirilmiş kerpiçten yapılmış)
11. mendûdin : dizilip hazırlanmış, istif edilmiş (veya ardarda gelen)

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Pişirilip hazırlanmış, dizilmiş, kerpiçten yapılmış taşlardan bahsedilmektedir. Belki 14 asır evvelki insanların anlayabileceği bir dille, Allahû Tealâ bu şekilde ifade etmektedir.

Herşey Allah'ın "ol" demesiyle olur. Allah'ın kerpici pişirip de pişmiş kerpiçleri insanların üzerine atması çok ilkeldir. Ve Allahû Tealâ'nın yaptığı şey ise bunun çok ötesindedir. O insanları yok edecek olan bir dizayn hazırlamıştır, Allahû Tealâ. Hz. Lut'la beraber yola çıkanlar hariç, insanlardan geri kalanının hepsi ölmüşler. Bizim anladığımız anlamda bugün tarif edilen biçimde kerpiçten yapılmış, pişirilmiş olan taşlar çatıya gelse, çatıyı geçip içeri giremezler. Oysa ki evlerin içindekiler de ölmüştür.

Allahû Tealâ'nın "siccil" dediği özel şeyler, engelleri aşabilen, emir doğrultusunda hareket eden bir hüviyet taşır. Fil Suresinde de Allah siccillerin uçan ebabiller tarafından atıldığından "ebabile tayren" diyordu Allahû Tealâ, "uçan ebabiller", onları da "kuş" olarak vasıflandırıyorlar. Oysa ki bunların hepsi, Allahû Tealâ'nın roketleridir ve pişirilmiş topraktan çok daha ötede, belki bir laser ışını, belki onun ötesinde, henüz dünyamızda ulaşılamayan bir teknikle, evlerin içinde olanları da yok eden, üstelik de her tarafı alt üst eden bir roket saldırısı. Bir ülkeyi yerle bir edecek olan şey, bu pişirilmiş ve istiflenmiş kerpiçler elbette olamaz. Teknik açıdan çok daha ötede, Allah'ın tekniğiyle dizayn edilmiş ve insanları yok eden hüviyette bir belâ yağdırmıştır ülkenin üzerine.

11/HÛD-82

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Artık emrimiz geldiği zaman onu (o şehri) alt üst ettik (onu yükseltip alçalttık). Onların üzerine, istif edilmiş (dizilip hazırlanmış) siccilden (pişirilip sertleştirilmiş kerpiçten yapılmış) taşlar yağdırdık.
Diyanet İşleri : (82-83) (Azap) emrimiz gelince oranın altını üstüne getirdik. Üzerine de Rabbinin katında işaretlenmiş pişirilmiş balçıktan taşlar yağdırdık. Bunlar zalimlerden uzak değildir.
Abdulbaki Gölpınarlı : Emrimiz gelince, o şehirlerin altını üstüne getirdik, tepelerine, üst üste yığılıp taş kesilmiş balçıktan meydana gelmiş taşlar yağdırdık.
Adem Uğur : Emrimiz gelince, oranın altını üstüne getirdik ve üzerlerine (balçıktan) pişirilip istif edilmiş taşlar yağdırdık.
Ahmed Hulusi : Emrimiz geldiği vakit oranın üstünü altına getirdik ve üzerlerine mendud (istiflenmiş) siccilden (pişirilmiş, taşlaşmış çamur) taşlar (muhtemelen volkanik patlama sonucu oluşan lavlar) yağdırdık.
Ahmet Tekin : Planımız gerçekleşirken, o ülkenin altını üstüne getirdik. Belirlenmiş cezanın infazı için üzerlerine balçıktan dökülerek pişirilip istif edilmiş taşlar yağdırdık.
Ahmet Varol : Emrimiz gelince oranın üstünü altına çevirdik ve üzerine balçıktan, pişirilmiş, birbirini izleyen taşlar yağdırdık.
Ali Bulaç : Böylece emrimiz geldiği zaman, üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdık;
Ali Fikri Yavuz : Onlara azab emrimiz gelince, o memleketin üstünü altına getirdik ve üzerlerine, arka arkaya ateşte pişirilmiş çamurdan taşlar yağdırdık.
Bekir Sadak : (82-83) Buyrugumuz gelince oralarin altini ustune getirdik; uzerine Rabbinin katindan, isaretli olarak yigin yigin sert tas yagdirdik. Bunlar zalimlerden hicbir zaman uzak olmayacaktir.*
Celal Yıldırım : Buyruğumuz gelince (ülkenin) üstünü altına getirdik; birbiri üzerine konulmuş pişmiş balçık (gibi) taşlar yağdırdık ki bu taşlar Allah yanında belirlenmişti ve zâlimlerden de asla uzak değildi.
Diyanet İşleri (eski) : (82-83) Buyruğumuz gelince oraların altını üstüne getirdik; üzerine Rabbinin katından, işaretli olarak yığın yığın sert taş yağdırdık. Bunlar zalimlerden hiçbir zaman uzak olmayacaktır.
Diyanet Vakfi : Emrimiz gelince, oranın altını üstüne getirdik ve üzerlerine (balçıktan) pişirilip istif edilmiş taşlar yağdırdık.
Edip Yüksel : Emrimiz gelince onun üstünü altına getirdik, üzerlerine sertleşmiş kat kat taş yağdırdık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Vaktâ ki emrimiz geldi o memleketin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine istif edilmiş siccîlden taşlar yağdırdık
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Emrimiz geldiğinde, o memleketin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş istif taşlar yağdırdık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ne zaman ki, emrimiz geldi, o ülkenin altını üstüne getirdik ve üzerlerine istif edilip pişirilmiş çamurdan taşlar yağdırdık.
Fizilal-il Kuran : Azaba ilişkin emrimiz geldiğinde orayı altüst ettik, oranın halkı üzerine, sağanak halinde balçıkla kaplanmış taşlar yağdırdık.
Gültekin Onan : Böylece buyruğumuz geldiği zaman, üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdık.
Hasan Basri Çantay : (82-83) Vaktaki (azâb) emrimiz geldi, (o memleketin) üstünü altına getirdik ve tepelerine balçıkdan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdik ki onlar Rabbinin katında hep damgalanmışlardı. Onlar zaalimlerden uzak değildir.
Hayrat Neşriyat : Nihâyet (azâb) emrimiz gelince oranın üstünü altına getirdik ve üzerlerine(balçıktan) pişirilmiş, arka arkaya dizilmiş taşlar yağdırdık!
İbni Kesir : Emrimiz gelince; oranın üstünü altına getirdik ve üzerine yığın yığın sert taşlar yağdırdık.
Muhammed Esed : Ve böylece hükmümüz vaki olunca bu (günahkar şehirlerin) altını üstüne getirdik; ve önceden yazılmış bir cezanın infazı için üzerlerine birbiri ardından püskürtü halinde sert taşlar yağdırdık.
Ömer Nasuhi Bilmen : Vaktâ ki, emrimiz geldi, onun (o yurdun) üstünü altına çevirdik ve onun üzerine ateşte pişirilmiş, birbirine bitişik bulunmuş balçıktan taşlar yağdırdık.
Ömer Öngüt : Vaktaki azap emrimiz gelince, o memleketin altını üstüne getirdik ve tepelerine pişirilmiş balçıktan taşları arka arkaya yağdırdık.
Şaban Piriş : (82-83) Emrimiz gelince oranın altını üstüne getirdik. Üzerlerine Rabbin katından, işaretli olarak yığın yığın sert taş yağdırdık. Bunlar şimdi de zalimlerden uzak değildir.
Suat Yıldırım : (82-83) Azap emrimiz gelince o ülkenin üstünü altına çevirdik ve üzerlerine pişirilmiş balçıktan yapılıp istif edilmiş ve Rabbinin nezdinde damgalanmış taşlar yağdırdık. Evet bu taşlar şimdiki zalimlerden de uzak değildir.
Süleyman Ateş : (Azâb) emrimiz gelince oranın üstünü altına getirdik, üzerine de taş yağdırdık: Çamurdan pişmiş, (azâb için) hazırlanmış, istif edilmiş.
Tefhim-ul Kuran : Böylece emrimiz geldiği zaman, üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdık;
Ümit Şimşek : Emrimiz geldiğinde, oranın altını üstüne getirdik ve başlarına ateşte pişmiş taşları peş peşe yağdırdık.
Yaşar Nuri Öztürk : Nihayet emrimiz gelince oranın üstünü altına getirdik. Ve üzerlerine, pişirilmiş çamurdan yapılıp istif edilmiş taş yağdırdık.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122123

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
64.640