HÛD-56

Anasayfa » HÛD Suresi » HÛD-56
share on facebook  tweet  share on google  print  

HÛD-56

"HÛD Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<11/HÛD-56>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

إِنِّي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّهِ رَبِّي وَرَبِّكُم مَّا مِن دَآبَّةٍ إِلاَّ هُوَ آخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ رَبِّي عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ

İnnî tevekkeltu alâllâhi rabbî ve rabbikum, mâ min dâbbetin illâ huve âhızun bi nâsıyetihâ, inne rabbî alâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).

Muhakkak ki ben, benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a tevekkül ettim. Yürüyen hiçbir canlı mahlûk (dabbe) yoktur ki; O (Allahû Tealâ), onun perçeminden tutmuş (O'nun kontrolü altında) olmasın. Muhakkak ki benim Rabbim, Sıratı Mustakîm üzeredir (Sıratı Mustakîm'in kontrolü Allah'tadır).  

 

1. in-nî : muhakkak ki ben
2. tevekkeltu : tevekkül ettim
3. alâ allâhi : Allah'a
4. rabbî : benim Rabbim
5. ve rabbi-kum, : ve sizin Rabbiniz
6. mâ min dâbbetin : (hiç)bir dabbe (yürüyen canlı mahlûk) yoktur
7. illâ : ...den başka, ancak, olmasın
8. huve : o
9. âhızun : alan, tutan
10. bi nâsıyeti-hâ : onun perçemini (saçların alındaki kısmını)
11. inne : muhakkak
12. rabbî : benim Rabbim
13. alâ sırâtın mustekîmin : Sıratı Mustakîm üzeredir (Sıratı Mustakîm'in kontrolü Allah'tadır)

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Yürüyen bütün canlı mahlûkatın (büyük çoğunluğu hayvan) insan olsun, hayvan olsun, dabbe hepsinin perçeminden tutar. Yani hepsi Allah'ın kontrolü altındadır. Allah, herkesin yaptığı herşeyden aynı anda mutlaka haberdardır. Müsaade etmese insanlar hiçbir şey yapamazlar.

Peygamber Efendimiz (S.A.V) ve bütün sahâbe Allah'a, Sıratı Mustakîm'e çağırıyorlardı. Yusuf Suresi 108. âyet-i kerimede bahsediyor. Hem Allah hem Peygamber Efendimiz (S.A.V) hem de sahâbe Sıratı Mustakîm'e davet ediyordu.

Sıratı Mustakîm, Allah'a ulaşmayı dileyenlerin ve ulaşabilmek için mürşidlerine tâbî olanların vücutlarından ayrılan ruhlarını Allah'ın Zat'ına ulaştırır. Ve onlar, sığınak olan Allah'ın Zat'ına sığınırlar.

Sıratı Mustakîm, insanların ruhlarını Allah'a ulaştıracak olan yolun adıdır. Allahû Tealâ, En'am Suresinin 87 ve 88. âyetlerinde Sıratı Mustakîm'i, Al-i İmran Suresinin 73 ve Bakara Suresinin 120. âyet-i kerimesinde hidayeti anlatıyor:

6/EN'ÂM-87: Ve min âbâihim ve zurriyyâtihim ve ihvânihim, vectebeynâhum ve hedeynâhum ilâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).

Ve onların babalarından, zürriyetlerinden (nesillerinden) ve kardeşlerinden onları seçtik. Ve onları Sıratı Mustakîm'e (Allah'a ruhu ulaştıran yola) hidayet ettik (ulaştırdık).

6/EN'ÂM-88: Zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeşâu min ıbâdih(ıbâdihî), ve lev eşrekû le habita anhum mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).

İşte bu Allah'ın hidayetidir. Kullarından dilediğini onunla hidayete erdirir. Ve eğer şirk koşsalardı, elbette yapmış oldukları şeyler heba olurdu (boşa giderdi).

3/ÂLİ İMRÂN-73: Ve lâ tu’minû illâ li men tebia dînekum, kul innel hudâ hudallâhi en yu’tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccûkum inde rabbikum, kul innel fadla bi yedillâh(yedillâhi), yu’tîhi men yeşâ’(yeşâu), vallâhu vâsiun alîm(alîmun).

Ve (Ehli Kitap): “Sizin dîninize tâbî olandan başkasına inanmayın.” (dediler). (Habibim onlara) De ki: “Muhakkak ki hidayet Allah'a ulaşmaktır. (İnsanın ruhunun ölmeden önce Allah'a ulaşmasıdır.) Size verilenin bir benzerinin, bir başkasına verilmesidir.” Yoksa onlar, Rabbiniz'in huzurunda, sizinle çekişiyorlar mı? (Onlara) De ki: “Muhakkak ki fazl Allah'ın elindedir. Onu dilediğine verir.” Ve Allah, Vâsi'dir (ilmi geniştir, herşeyi kapsar), Alîm'dir (en iyi bilendir).

2/BAKARA-120: Ve len terdâ ankel yahûdu ve len nasârâ hattâ tettebia milletehum kul inne hudâllâhi huvel hudâ ve leinitteba’te ehvâehum ba’dellezî câeke minel ilmi, mâ leke minallâhi min veliyyin ve lâ nasîr(nasîrin).

Ve sen onların dînine tâbî olmadıkça (uymadıkça) ne yahudiler ve ne de hristiyanlar senden asla razı olmazlar. De ki: “Muhakkak ki Allah'a ulaşmak (Allah'ın kendisine ulaştırması) işte o, hidayettir.” . Sana gelen ilimden sonra eğer gerçekten onların hevalarına uyarsan, senin için Allah'tan bir dost ve bir yardımcı yoktur.

Sıratı Mustakîm 7 tanedir.

  1. Allah'a ulaşmayı dileyenlerin Sıratı Mustakîm'i (Basamak 3 -7).
  2. Mürşide ulaşacak olanların Sıratı Mustakîm'i (Basamak 8 -12).
  3. Ruhun Sıratı Mustakîm'i (Basamak 15-21).
  4. Fizik vücudun Sıratı Mustakîm'i (insanların kemâl derecelerinde olgunlaşmasını sağlayarak fizik vücudu Allah'a teslim edene kadar 22. basamaktan 25. basamağa kadar).
  5. Nefsin Sıratı Mustakîm'i (2. Basamakta başlar, 27. basamağa kadar uzanır. Bu da insanların kemâl derecelerinde olgunlaşmalarını, kemâlâta ermelerini sağlar. Ne fizik vücudun Sıratı Mustakîm'inde ne nefsin Sıratı Mustakîm'in de bir ulaşma keyfiyeti söz konusu değildir.)
  6. İrşada ulaştıran Sıratı Mustakîm (Basamak 28/1 - 28/3).
  7. İradenin Sıratı Mustakîm'i, iradenin Allah'a teslimi (Basamak 28/4 -28/5).

Böylece 7 Sıratı Mustakîm, 4 tane teslim vardır:

  1. Ruhun Allah'a teslimi
  2. Fizik vücudun Allah'a teslimi
  3. Nefsin Allah'a teslimi
  4. İradenin Allah'a teslimi

Bundan 14 asır evvel bütün sahâbe, nefslerini de ruhlarını da vechlerini de iradelerini de Allah'a teslim etmişlerdir.

12/YÛSUF-108: Kul hâzihî sebîlî ed’û ilallâhi alâ basîretin ene ve menittebeanî, ve subhânallâhi ve mâ ene minel muşrikîn(muşrikîne).

De ki: “Benim ve bana tâbî olanların, basiret üzere (kalp gözüyle basar ederek, Allah'ı görerek) Allah'a davet ettiğimiz yol, işte bu yoldur. Allah'ı tenzih ederim. Ve ben, müşriklerden değilim.”

 

11/HÛD-56

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Muhakkak ki ben, benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a tevekkül ettim. Yürüyen hiçbir canlı mahlûk (dabbe) yoktur ki; O (Allahû Tealâ), onun perçeminden tutmuş (O'nun kontrolü altında) olmasın. Muhakkak ki benim Rabbim, Sıratı Mustakîm üzeredir (Sıratı Mustakîm'in kontrolü Allah'tadır).
Diyanet İşleri : “İşte ben, hem benim, hem sizin Rabbiniz olan Allah’a dayandım. Yeryüzünde bulunan hiçbir canlı yoktur ki, Allah, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir.”
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki ben, Rabbim ve Rabbiniz Allah'a dayandım; yeryüzünde yürür hiçbir mahlûk yoktur ki o, onun alnına düşen saçlardan tutup çekmesin, onun mukadderatını tâyin etmesin ve şüphe yok ki Rabbim, dosdoğru yoldadır, bütün kudretiyle berâber adâletiyle, lütfuyla hükmeder.
Adem Uğur : Ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a dayandım. Çünkü yürüyen hiçbir varlık yoktur ki, O, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz Rabbim dosdoğru yoldadır.
Ahmed Hulusi : "Kesinkes ben, Rabbim ve Rabbiniz olan Allâh'a tevekkül (hakikatimdeki El Vekiyl isminin gereğini yerine getireceğine iman) ettim. . . Hareket eden hiçbir canlı yoktur ki onun "Bi"nasiyesinde (alnında olarak) tutmuş olmasın (Fâtır'ın beyini programlaması) (lafında kalanlara göre: Hükmüne boyun eğdirmek). . . Muhakkak ki benim Rabbim sırat-ı müstakim üzeredir. "
Ahmet Tekin : 'Ben Allah’a, Rabbime, Rabbinize dayanıp güvendim, işlerimi ona havale ettim. Yürüyen bütün canlılar, koyduğu düzenin gereği, yalnızca Allah’ın koruması, gözetimi ve denetimi altındadır. Çünkü benim rabbim, doğru, muhkem, güvenli bir düzenin var edeni, koruyanı ve devamını sağlayanıdır.' dedi.
Ahmet Varol : Ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a güvendim. Hiçbir canlı yoktur ki Allah onun perçeminden tutmuş olmasın. [5] Benim Rabbim doğru yol üzeredir.
Ali Bulaç : "Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a tevekkül ettim. O'nun, alnından yakalayıp denetlemediği hiç bir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)"
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu, hem benim Rabbim, hem de sizin Rabbiniz olan Allah’a tevekkül ettim. Hareket eden hiç bir yaratık yoktur ki, idare ve tasarrufunu O tutmasın. Benim Rabbim, gerçekten doğru bir yol üzerindedir.
Bekir Sadak : (54-57) Bir kisim tanrilarimiz seni carpmistir, demekten baska birsey demeyiz» dediler. Hud: «Dogrusu ben Allah'i sahit tutuyorum; siz de sahit olun ki ben O'nu birakip kostugunuz ortaklardan uzagim. Hepiniz bana tuzak kurun sonra da ertelemeyin. Ben, ancak benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a guvenirim. Hicbir canlÙ yoktur ki Allah ona el koymamÙs bulunsun. Rabbim elbette dogru yoldadÙr. Eger yuz cevirirseniz, suphesiz ben size benimle gonderileni bildirdim. Rabbim sizden baska bir milleti yerinize getirebilir, O'na bir sey de yapamazsÙnÙz. Dogrusu Rabbim herseyi koruyandÙr» dedi.
Celal Yıldırım : Doğrusu ben, benim de Rabbim, sizin de Rabblniz Allah'a güvenip dayanmışımdır. Hiçbir yerde bir canlı yoktur ki Allah onun perçeminden tutmuş bulunmasın, (her şeyin dizgini O'nun kudret elinde bulunuyordur). Şüphesiz ki, Rabbim dosdoğru yoldadır, (buyrukları ancak doğruyu, iyiyi, güzeli, yararlıyı ve mutluluğu yansıtır).
Diyanet İşleri (eski) : (54-57) Bir kısım tanrılarımız seni çarpmıştır, demekten başka birşey demeyiz' dediler. Hud: 'Doğrusu ben Allah'ı şahit tutuyorum; siz de şahit olun ki ben O'nu bırakıp koştuğunuz ortaklardan uzağım. Hepiniz bana tuzak kurun sonra da ertelemeyin. Ben, ancak benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a güvenirim. Hiçbir canlı yoktur ki Allah ona el koymamış bulunsun. Rabbim elbette doğru yoldadır. Eğer yüz çevirirseniz, şüphesiz ben size benimle gönderileni bildirdim. Rabbim sizden başka bir milleti yerinize getirebilir, O'na bir şey de yapamazsınız. Doğrusu Rabbim herşeyi koruyandır' dedi.
Diyanet Vakfi : «Ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a dayandım. Çünkü yürüyen hiçbir varlık yoktur ki, O, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz Rabbim dosdoğru yoldadır.»
Edip Yüksel : 'Ben, Rabbim ve Rabbiniz olan ALLAH'a güvendim. O'nun kontrol etmediği hiç bir yaratık yoktur. Rabbim dosdoğru yolun üzerindedir.'
Elmalılı Hamdi Yazır : Her halde hem benim rabbım hem sizin rabbınız olan Allaha dayanmışım, hiç yerde bir debelenen yoktur ki nasıyesini o tutmuş olmasın, şüphe yok ki rabbım doğru bir yol üzerindedir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ben kesinlikle hem benim Rabbim, hem de sizin Rabbiniz olan Allah'a dayanmışım. O'nun perçeminden tutmadığı hiçbir canlı yoktur. Şüphe yok ki, Rabbim doğru bir yol üzerindedir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Ben muhakkak ki, hem benim Rabbim, hem de sizin Rabbiniz olan Allah'a dayanmaktayım. Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, idaresi ve yönetimi O'nun elinde olmasın. Benim Rabbim, hiç şüphe yok ki, doğru yoldadır.»
Fizilal-il Kuran : Ben, benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a dayandım. Hiçbir canlı yoktur ki, perçemi O'nun avucu içinde olmasın. Hiç kuşkusuz benim Rabbim, doğru yoldadır.
Gültekin Onan : "Ben gerçekten, benim de rabbim, sizin de rabbiniz olan Tanrı'ya tevekkül ettim. O'nun, alnından yakalayıp denetlemediği hiç bir canlı yoktur. Muhakkak benim rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)"
Hasan Basri Çantay : «Şübhesiz ki ben, kendimin de, sizin de Rabbiniz olan Allaha güvenib dayandım. Yürür hiç bir mahlûk haaric olmamak üzere (hepsinin) alnından tutan Odur. Benim Rabbim hakıykaten doğru bir yol üzerindedir».
Hayrat Neşriyat : 'Şübhesiz ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a tevekkül ettim.(Yeryüzünde) hareket eden hiçbir canlı yoktur ki, O (Allah) onun perçeminden (alnından)tutmuş (da tasarrufu altına almış) olmasın! Muhakkak ki Rabbim, dosdoğru bir yol üzerindedir.'
İbni Kesir : Ben, sadece benim de, sizin de Rabbınız olan Allah'a tevekkül ettim. Yürüyen hiç bir canlı yoktur ki; O, alnından tutmasın. Elbette dosdoğru yol üzeredir benim Rabbım.
Muhammed Esed : Ama unutmayın ki, ben, benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a güvenip dayanıyorum; çünkü hiçbir canlı yoktur ki ipini O tutuyor olmasın. Rabbimin yolu elbette (yolların) dosdoğru olanıdır!
Ömer Nasuhi Bilmen : «Şüphe yok ki ben, benim Rabbim ve sizin Rabbiniz olan Allah Teâlâ'ya tevekkül ettim. Hiçbir hareket sahibi hayvan yoktur ki, illâ onun alnından tutan O'dur. Muhakkak ki, benim Rabbim dosdoğru bir yol üzerinedir.»
Ömer Öngüt : “Doğrusu ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a tevekkül ettim. Hiçbir canlı yoktur ki Allah onun perçeminden tutmuş olmasın. Rabbim elbette doğru yoldadır. ”
Şaban Piriş : Şüphesiz ben, benim de sizin de Rabbiniz olan Allah’a dayandım. Hiç bir canlı yoktur ki O, onun perçeminden tutmuş olmasın. Şüphesiz Rabbimin yolu yolların dosdoğru olanıdır.
Suat Yıldırım : (54-56) "Galiba tanrılarımızdan biri seni pek fena çarpmış!" demekten başka bir şey söyleyemeyiz. Hûd dedi ki: "Ben Allah’ı şahit tutuyorum, siz de şahid olun ki: ben sizin Allah’a şerik koştuklarınızdan hiç birini tanımıyorum. Artık hepiniz toplanın, bana istediğiniz tuzağı kurun, hiç göz açtırmayın, hiç süre tanımayın. Ben benim de, sizin de Rabbiniz olan Allah’a dayanıp güvendim. Hiç bir canlı yoktur ki mukadderatı O’nun elinde olmasın. Rabbim elbette tam istikamet üzeredir."
Süleyman Ateş : "Ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a dayandım. Hiçbir canlı yoktur ki O, onun perçeminden tutmuş olmasın (onu dilediği gibi yönetmesin). Gerçekten Rabbim, doğru bir yol üzerindedir (O âdildir, yanında kimse zulme uğramaz)."
Tefhim-ul Kuran : «Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a tevekkül ettim. O'nun, alnından yakalayıp denetlemediği hiç bir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerindedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)»
Ümit Şimşek : 'Ben, sizin ve benim Rabbimiz olan Allah'a tevekkül ettim. Hiçbir canlı yoktur ki, Allah onu alnından yakalamış olmasın. Hiç şüphe yok ki Benim Rabbim dosdoğru bir yol üzeredir.
Yaşar Nuri Öztürk : "Ben, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a dayanıp güvendim. Hiçbir canlı yoktur ki O, onu perçeminden yakalamış olmasın. Hiç kuşkusuz benim Rabbim dosdoğru bir yol üzerindedir."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122123

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
64.652