YÛSUF-36

Anasayfa » YÛSUF Suresi » YÛSUF-36
share on facebook  tweet  share on google  print  

YÛSUF-36

"YÛSUF Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<12/YÛSUF-36>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَدَخَلَ مَعَهُ السِّجْنَ فَتَيَانَ قَالَ أَحَدُهُمَآ إِنِّي أَرَانِي أَعْصِرُ خَمْرًا وَقَالَ الآخَرُ إِنِّي أَرَانِي أَحْمِلُ فَوْقَ رَأْسِي خُبْزًا تَأْكُلُ الطَّيْرُ مِنْهُ نَبِّئْنَا بِتَأْوِيلِهِ إِنَّا نَرَاكَ مِنَ الْمُحْسِنِينَ

Ve dehale meahus sicne feteyân(feteyâni), kâle ehaduhumâ innî erânî a’sıru hamrâ(hamren), ve kâlel âharu innî erânî ahmilu fevka re’sî hubzen te’kulut tayru minh(minhu), nebbi’nâ bi te’vîlih(te’vîlihî), innâ nerâke minel muhsinîn(muhsinîne).

Ve onunla beraber iki genç erkek (de) zindana girdi. İkisinden biri şöyle dedi: “Muhakkak ki; ben kendimi (rüyamda) üzüm sıkarken görüyorum.” Ve diğeri (de) şöyle dedi: “Gerçekten ben (de) kendimi başımın üstünde ekmek taşırken görüyorum. Kuşlar ondan yiyorlar. Bize onun (onların) tevîlini (yorumunu) haber ver (anlat). Muhakkak ki; biz seni muhsinlerden görüyoruz."  
1. ve dehale : ve girdi
2. mea-hu : onunla beraber
3. es sicne : zindan
4. feteyâni : iki genç erkek
5. kâle : dedi
6. ehadu-humâ : onlardan biri
7. in-nî : muhakkak ki ben
8. erâ-nî : beni, kendimi görüyorum
9. a'sıru : sıkıyorum
10. hamren : üzüm
11. ve kâle el âharu : ve diğeri dedi
12. in-nî : muhakkak ki ben
13. erâ-nî : görüyorum
14. ahmilu : taşıyorum
15. fevka : üstünde
16. re'sî : başım
17. hubzen : ekmek
18. te'kulu : yiyor
19. et tayru : kuş(lar)
20. min-hu : ondan
21. nebbi'nâ : bize haber ver, bize anlat
22. bi te'vîli-hi : onun yorumunu
23. in-nâ : muhakkak biz
24. nerâ-ke : seni görüyoruz
25. min el muhsinîne : muhsinlerden

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Ülkenin ileri gelenlerinden bazıları, melike suikast düzenlemeye karar vererek, şarabına ve yemeğine zehir katmaları için hükümdarın sucusu ve aşçısı olan iki delikanlıya bol para teklif ederler. Delikanlılar, bunu önce kabul etmelerine rağmen saki (sucu) sonradan vazgeçer. Saki, melike yemeğin zehirli olduğunu, o yemeği yememesini söyler. Aşçı da sakiyi aynı suçla itham ederek şarabın zehirli olduğunu söyler. Bunun üzerine firavun (melik), aşçıya: "Bana getirdiğin yemekleri ye; sakiye de: "Sen de şarabı iç!" der. Aşçı yemeği yemek istemez ve yemez; saki ise şarabı rahat rahat içer. Melik ikisini de zindana attırır. İkisi de zindanda rüya görerek, Yusuf'tan rüyalarının tabirini isterler ve "Biz, Yusuf'u muhsinlerden görüyoruz." derler.

Allahû Tealâ, Nisa Suresinin 125. âyet-i kerimesinde muhsin olanları ifade etmektedir.

4/NİSÂ-125: Ve men ahsenu dînen mimmen esleme vechehu lillâhi ve huve muhsinun vettebea millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen), vettehazallâhu ibrâhîme halîlâ(halîlen).

Ve hanif olarak Hz. İbrâhîm'in dînine tâbî olmuş ve vechini (fizik vücudunu) Allah'a teslim ederek muhsin olan kimseden, dînen daha ahsen kim vardır. Ve Allah, Hz. İbrâhîm'i dost edindi.

Bir insanın muhsinlerden olabilmesi için fizik vücudunu Allah'a mutlaka teslim etmiş olması lâzımdır. Saki ile aşçı ise Hz. Yusuf'un, muhsin olduğunu söyleyerek, onu bilgili, büyük bir insan olarak gördüklerini ifade etmektedirler. Muhsin kelimesinin mânâsını bilen Hz. Yusuf ise muhsinlerden daha da öteye geçmişti. Allah ile konuşabiliyordu, Allah'tan vahiy alabiliyordu ve daimî zikrin sahibi olmuştu.

 

12/YÛSUF-36

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve onunla beraber iki genç erkek (de) zindana girdi. İkisinden biri şöyle dedi: “Muhakkak ki; ben kendimi (rüyamda) üzüm sıkarken görüyorum.” Ve diğeri (de) şöyle dedi: “Gerçekten ben (de) kendimi başımın üstünde ekmek taşırken görüyorum. Kuşlar ondan yiyorlar. Bize onun (onların) tevîlini (yorumunu) haber ver (anlat). Muhakkak ki; biz seni muhsinlerden görüyoruz."
Diyanet İşleri : Onunla beraber zindana iki delikanlı daha girdi. Biri, “Ben rüyamda şaraplık üzüm sıktığımı gördüm” dedi. Diğeri, “Ben de rüyamda başımın üzerinde, kuşların yediği bir ekmek taşıdığımı gördüm. Bize bunun yorumunu haber ver. Şüphesiz biz seni iyilik yapanlardan görüyoruz” dedi.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve onunla berâber zindana iki de delikanlı girmişti. Bunların biri, ben dedi, rüyamda gördüm, şarap yapmak için üzüm sıkıyormuşum ve öbürü ben de dedi, rüyamda gördüm, başımda ekmek var, kuşlar gelip tepemdeki ekmeği yiyormuş. Bunları yor bize, çünkü biz seni görüyoruz ki iyilik edenlerdensin.
Adem Uğur : Onunla birlikte zindana iki delikanlı daha girdi. Onlardan biri dedi ki: Ben (rüyada) şarap sıktığımı gördüm. Diğeri de: Ben de başımın üstünde kuşların yemekte olduğu bir ekmek taşıdığımı gördüm. Bunun yorumunu bize haber ver. Çünkü biz seni güzel davrananlardan görüyoruz, dedi.
Ahmed Hulusi : Zindana Onunla (Yusuf ile) beraber iki de delikanlı konmuştu. . . Onlardan biri dedi ki: "(Rüyamda) gördüm ki, şarap yapmak için üzüm sıkıyordum". . . Öbürü de dedi ki: "Ben de (rüyamda) gördüm ki, başımın üstünde ekmek taşıyorum, kuşlar da ondan yiyor". . . "Bunların işaret ettiği hakikatleri bize haber ver. . . Doğrusu biz seni muhsinlerden görüyoruz. "
Ahmet Tekin : Yûsuf ile birlikte iki genç daha hapse girmişti. Birisi:
'Rüyamda kendimi üzüm sıkarken gördüm.' dedi. Öteki de:
'Ben de başımda somun ekmek taşıdığımı, kuşların da ondan yediğini gördüm. Bize bunun yorumunu bildir. Biz seni iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar yapan idarecilerden, rüyaların yorumunu iyi bilenlerden biri olarak görüyoruz.' dedi.
Ahmet Varol : Zindana onunla birlikte iki de genç girdi. Onlardan biri: 'Ben rüyada kendimi şarap sıkıyor gördüm' dedi. Diğeri de: 'Ben de rüyamda kendimi başımın üstünde ekmek taşıyor ve kuşlar da ondan yiyor gördüm' dedi. 'Bunun yorumunu bize haber ver. Biz seni iyilik edenlerden görüyoruz.'
Ali Bulaç : Onunla birlikte iki genç de zindana girmişti. Biri: "Ben (rüyamda) kendimi şarap sıkıyorken gördüm." dedi. Öbürü: "Ben de kendimi başımın üstünde ekmek taşıyorken gördüm; kuş da ondan yemekteydi" dedi. "Bunun yorumundan bize haber ver. Doğrusu biz seni, iyilik yapanlardan görmekteyiz."
Ali Fikri Yavuz : Yûsuf’la beraber, zindana iki de delikanlı girdi. Delikanlılardan biri: “- Ben rüyamda kendimi şarap olacak üzüm sıkıyor gördüm”, dedi. Öteki de: “-Ben, rüyada kendimi görüyorum ki, başımın üstünde bir ekmek götürüyorum ve kuşlar ondan yiyor” dedi. Artık bize rüyanın tâbirini bildir. Çünkü biz, seni iyilik edenlerden görüyoruz.
Bekir Sadak : Hapse, onunla beraber, iki genc daha girdi. Biri, «Ruyamda saraplik uzum siktigimi gordum» dedi; digeri «Basimin uzerinde, kuslarin yedigi bir ekmek tasidigimi gordum» dedi. «Bize bunu yorumla; senin iyi bir kimse oldugunu goruyoruz»
Celal Yıldırım : Yûsuf'la beraber zindana iki genç daha girmişti. Onlardan biri, «Rüyamda şarap (için üzüm) sıktığımı gördüm» dedi. Diğeri ise, «Ben de kendimi, başımın üstünde ekmek taşıyorum, kuşlar ondan yiyor, şeklinde gördüm» dedi. «Bize bunun yorumunu haber ver; çünkü biz seni iyi kişilerden biri olarak görüyoruz» (dediler.)
Diyanet İşleri (eski) : Hapse, onunla beraber, iki genç daha girdi. Biri, 'Rüyamda şaraplık üzüm sıktığımı gördüm' dedi; diğeri 'Başımın üzerinde, kuşların yediği bir ekmek taşıdığımı gördüm' dedi. 'Bize bunu yorumla; senin iyi bir kimse olduğunu görüyoruz'
Diyanet Vakfi : Onunla birlikte zindana iki delikanlı daha girdi. Onlardan biri dedi ki: Ben (rüyada) şarap sıktığımı gördüm. Diğeri de: Ben de başımın üstünde kuşların yemekte olduğu bir ekmek taşıdığımı gördüm. Bunun yorumunu bize haber ver. Çünkü biz seni güzel davrananlardan görüyoruz, dedi.
Edip Yüksel : Onunla birlikte hapishaneye iki genç adam da girdi. Onlardan biri: '(Rüyamda) kendimi şarap yaparken gördüm,' dedi. Diğeri: 'Ben de başımın üzerinde ekmek taşırken kendimi gördüm, onu kuşlar yiyordu. Bunların yorumunu bize bildir. Seni iyilerden görüyoruz.'
Elmalılı Hamdi Yazır : Onunla beraber zindana iki delikanlı daha girdi, birisi ben, dedi: ru'yada kendimi görüyorum ki şarap sıkıyorum, diğeri de ben, dedi: ru'yada kendimi görüyorum ki başımın üstünde bir ekmek götürüyorum ondan kuşlar yiyor, bize bunun ta'birini haber ver, çünkü biz, seni muhsinlerden görüyoruz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onunla birlikte zindana iki delikanlı daha girdi. Birisi: «Rüyada kendimi şarap sıkarken görüyorum.» dedi. Diğeri: «Ben, rüyada kendimi başımın üstünde bir ekmek götürürken görüyorum, ondan kuşlar yiyor. Bize bunun tabirini haber ver; çünkü biz seni iyilik sevenlerden görüyoruz.» dedi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Zindana onunla birlikte iki delikanlı daha girdi. Birisi dedi ki: «Rüyada kendimi şarap sıkarken gördüm». Öteki de dedi ki: «Ben de başımın üstünde ekmek taşıdığımı, kuşların da ondan yediğini gördüm. Bize bunun yorumunu haber ver. Çünkü biz seni iyilik edenlerden görüyoruz.»
Fizilal-il Kuran : İki genç, onunla birlikte hapse girmişlerdi. Bunlardan biri «Ben rüyamda şaraplık üzüm sıktığımı gördüm» dedi. Öbürü de dedi ki; «Rüyamda başımın üzerinde bir somun ekmek taşıdığımı gördüm, onu kuşlar yiyorlardı. Bu rüyalarımızın ne anlama geldiklerini bize anlat. Çünkü biz senin iyiliksever bir adam olduğunu görüyoruz.»
Gültekin Onan : Onunla birlikte iki genç de zindana girmişti. Biri: "Ben (rüyamda) kendimi şarap sıkıyorken gördüm" dedi. Öbürü: "Ben de kendimi başımın üstünde ekmek taşıyorken gördüm; kuş da ondan yemekteydi" dedi. "Bunun yorumundan bize haber ver. Doğrusu biz seni iyilik yapanlardan görmekteyiz."
Hasan Basri Çantay : Onunla beraber zindana iki de delikanlı girdi. Bunlardan biri: «Ben rü'yamda kendimi şarab (üzüm) sıkıyor gördüm» dedi. Öbürü de: «Ben de rü'yâmda kendimi başımda ekmek götürüyor, kuşlarda ondan (kekmeleyib) yiyor gördüm», dedi, «Bize bunun ta'bîrini haber ver. Çünkü biz seni iyilik edenlerden görüyoruz».
Hayrat Neşriyat : Onunla berâber zindana iki de genç girmişti. Onlardan biri: 'Doğrusu ben(rüyâmda) kendimi görüyorum ki üzüm sıkıyorum!' dedi. Diğeri de: 'Doğrusu ben de(rüyâmda) kendimi görüyorum ki başımın üstünde bir ekmek taşıyorum, kuşlar ondan yiyor' dedi. (Bunlar:) 'Bize bunun ta'bîrini haber ver! Çünki biz seni iyilik edenlerden görüyoruz' (dediler).
İbni Kesir : Onunla beraber iki kişi daha zindana girdi. Bunlardan biri dedi ki: Ben rüyamda kendimi şarap sıkıyor gördüm. Öbürü de: Ben de başımın üzerinde kuşların yediği bir ekmek taşıdığımı gördüm, dedi. Bize onun yorumunu bildir, çünkü senin gerçekten iyilik edenlerden olduğunu görüyoruz.
Muhammed Esed : Onunla beraber iki genç daha girmişti hapse. İşte bu iki gençten biri (bir gün): "Rüyamda kendimi şaraplık üzüm sıkarken gördüm" dedi. Öteki: "Ben de kendimi başımın üzerinde ekmek taşıyor gördüm, öyle ki kuşlar ondan (koparıp koparıp) yiyorlardı". (Bu iki genç:) (Yusuf'tan) "Bu (rüyaların) gerçek anlamını haber ver bize!" diye rica ettiler, "Çünkü, görüyoruz ki, sen, (rüyaların nasıl yorumlanacağını) iyi (bilen) kimselerdensin".
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve O'nunla beraber iki genç de zindana girdi. Bunlardan biri dedi ki: «Muhakkak ben kendimi (rüyâda) görüyorum ki, şarap sıkıyorum.» Diğeri de dedi ki: «Ben de kendimi görüyorum ki, başımın üstünde bir ekmek yükleniyorum. Ondan kuşlar yiyor. Bize bunun tâbirini haber ver. Şüphesiz ki, biz seni iyilik sahiplerinden görüyoruz.»
Ömer Öngüt : Onunla birlikte zindana iki genç daha atıldı. Biri: “Ben şaraplık üzüm sıktığımı gördüm. ” dedi. Diğeri: “Başımın üstünde kuşların yediği bir ekmek taşıdığımı gördüm. ” dedi. “Bunun yorumunu bize haber ver. Çünkü biz senin muhsinlerden olduğunu görüyoruz. ” (dediler).
Şaban Piriş : Hapse onunla beraber iki genç daha girdi. Onlardan biri: -Rüyamda, şarablık üzüm sıktığımı gördüm, dedi; diğeri: -Başımın üstünde, kuşların yediği bir ekmek taşıdığımı gördüm. dedi, Senin iyi birisi olduğunu görüyoruz. Bize bunu yorumla.
Suat Yıldırım : Hapishaneye onunla beraber iki genç de girmişti. Onlardan biri: "Ben rüyamda, kendimi şarap yapmak için üzüm sıkarken gördüm."Öbürü de: "Ben de başımın üstünde ekmek taşıdığımı ve bu ekmeği kuşların gagaladığını gördüm. Ne olur, bu rüyamızın tabirini bildir, doğrusu biz seni iyi insanlardan biri olarak görüyoruz." dediler.
Süleyman Ateş : Onunla beraber iki genç daha zindana girdi. Onlardan biri dedi ki: "Ben düşümde şarap sıktığımı görüyorum." Öteki de: "Ben de, görüyorum ki başımın üstünde ekmek taşıyorum, kuşlar ondan yiyor. Bunun yorumunu bize haber ver, zira biz seni güzel davranan(iyi rü'yâ yoran)lardan görüyoruz." dedi.
Tefhim-ul Kuran : Onunla birlikte iki genç de zindana girmişti. Onlardan biri: «Ben (rüyamda) kendimi şarap sıkıyorken gördüm.» dedi. Öbürü de: «Ben de kendimi başımın üstünde ekmek taşıyorken gördüm; kuş da ondan yemekteydi» dedi. «Bunun yorumundan bize haber ver. Doğrusu biz seni, iyilik yapanlardan görmekteyiz.»
Ümit Şimşek : Onunla beraber zindana iki delikanlı girmişti. Onlardan biri, 'Ben rüyamda şaraplık üzüm sıktığımı gördüm' dedi. Diğeri ise, 'Ben de başımın üstünde ekmek taşıdığımı ve kuşların ondan yediğini gördüm' dedi. 'Bize rüyalarımızı tabir et; çünkü biz seni iyilik yapan bir kimse olarak görüyoruz' dediler.
Yaşar Nuri Öztürk : Onunla birlikte zındana iki genç daha girmişti. Bir tanesi dedi ki: "Rüyada gördüm, şarap sıkıyordum." Öteki de şöyle dedi: "Ben de gördüm ki, başımın üstünde ekmek taşıyorum, kuşlar ondan yiyor. Bunun yorumunu bize bildir. Biz senin, güzel düşünüp güzel davrananlardan olduğun kanısındayız."
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110111

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
58.904