RA'D-42

Anasayfa » RA'D Suresi » RA'D-42
share on facebook  tweet  share on google  print  

RA'D-42

"RA'D Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<13/RA'D-42>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَقَدْ مَكَرَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ فَلِلّهِ الْمَكْرُ جَمِيعًا يَعْلَمُ مَا تَكْسِبُ كُلُّ نَفْسٍ وَسَيَعْلَمُ الْكُفَّارُ لِمَنْ عُقْبَى الدَّارِ

Ve kad mekerallezîne min kablihim fe lillâhil mekru cemîâ(cemîan),ya’lemu mâ teksibu kullu nefs(nefsin), ve se ya’lemul kuffâru li men ukbed dâr(dâri).

Onlardan öncekiler (de) tuzak kurmuşlardı. Oysa bütün tuzaklar, Allah’ındır (Allah’a aittir). Bütün nefslerin ne kazandığını O, bilir. Ve (bu) yurdun sonu kimindir, kâfirler yakında bilecekler. 
1. ve kad : ve olmuştur
2. mekere : hile, tuzak kurdu
3. ellezîne min kabli-him : onlardan önceki kimseler
4. fe lillâhi (li allâhi) : oysa Allah'a aittir
5. el mekru : hile
6. cemîan : tümü, hepsi
7. ya'lemu : bilir
8. mâ teksibu : kazandığı şey
9. kullu : her, hepsi, bütün
10. nefsin : nefs
11. ve se ya'lemu : ve yakında bilecek
12. el kuffâru : kâfirler
13. li men : kimin
14. ukbe ed dâri : yurdun sonu

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

O devirde İslâm'ın düşmanları, İslâm'ı uzun süreli bir ablukaya almışlardı ve açlık söz konusuydu. Fakat bu, İslâm cephesini yıldıramadı. Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in hayatına kastettiler. Peygamber Efendimiz (S.A.V) ve Hz. Ebubekir Sıddîk, kendilerini davet eden Medine'ye doğru yola çıktıklarında bir mağaraya sığınmak mecburiyetinde kaldılar. Allahû Tealâ, mağaranın kapısını bir örümceğe, ağ ile ördürdü. Mağaranın yanına gelenlerin bir kısmının: "Burada olmaları kuvvetli bir ihtimal, burasını arayalım." demelerine rağmen, çoğunluğun kararıyla örümcek ağı sebebiyle mağaraya giremediler.

Peygamber Efendimiz (S.A.V) ve Hz. Ebubekir, Medine'ye gittiler ve İslâm, adım adım Medine'ye doğru taşındı. Taşınanlara, göç edenlere "muhacirler", "muhacirîn" ve Medine'deki muhacirîne yardım edenlere de "ensar", "yardımcılar" dendi. İslâm kuvvetlendi, savaşlarda birer birer gâlip geldi. Peygamber Efendimiz (S.A.V), İslâm ordusu ile birlikte Kâbe'yi fethetti.

Kâfirler ve putperestler Medine'ye göç etmeden önce her çeşit düzeni, hileyi Peygamber Efendimiz (S.A.V)'e ve sahâbeye uyguladılar. Peygamber Efendimiz (S.A.V)'i öldürmeye geldiklerinde yatağına Hz. Ali yattı. Odaya silâhlarıyla dalanlara Hz. Ali, kılıcını çekip karşı çıkınca hepsi kaçtılar. Sonunda tespit edildi ki, yurdun sonu; sahâbe ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)'e yani Allah'a aitti.

13/RA'D-42

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Onlardan öncekiler (de) tuzak kurmuşlardı. Oysa bütün tuzaklar, Allah'ındır (Allah'a aittir). Bütün nefslerin ne kazandığını O, bilir. Ve (bu) yurdun sonu kimindir, kâfirler yakında bilecekler.
Diyanet İşleri : Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı. Bütün tuzaklar Allah’a aittir. O, her nefsin kazandığını bilir. İnkâr edenler de dünya yurdunun sonunun kime ait olduğunu bileceklerdir.
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlardan öncekiler de düzenler kurdular, iş ve tedbîr, tamamıyla onundur, herkesin ne kazanacağını da bilir. Kâfirler, yakında bilirler, anlarlar, dünyâ yurdunun sonundaki hayır kimin.
Adem Uğur : Onlardan öncekiler de (peygamberlerine) tuzak kurmuşlardı; halbuki bütün tuzaklar Allah'a aittir. Çünkü O, herkesin ne kazanacağını bilir. Bu yurdun (dünyanın) sonunun kimin olduğunu yakında kâfirler bileceklerdir!
Ahmed Hulusi : Onlardan öncekiler de mekr (hile - tuzak) yapmıştı. . . Mekrin tümü Allâh'a aittir (mekrleri ile Sünnetullah'ta mekre uğradılar). . . Her nefsin getirisinin ne olduğunu Bilir! Hakikati inkâr edenler de görecek bakalım, yurdun geleceği kimindir.
Ahmet Tekin : Onlardan öncekiler de peygamberlere karşı hileler, sinsi planlar yaptılar. Allah’ın planlarının yanında başka planların hükmü olmaz. O, herkesin yapacağı, işleyeceği hayırları ve şerleri bilir. Bu yurdun dünyanın sonunun, âhiretin kimin olduğunu yakında, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler öğrenecekler.
Ahmet Varol : Onlardan öncekiler de tuzak kurdular. Oysa tuzak tümüyle Allah'a aittir. O her canın ne kazandığını bilir. Kâfirler de bu yurdun sonunun kime ait olacağını bilecekler.
Ali Bulaç : Onlardan öncekiler de hileli düzenler kurmuşlardı; fakat düzen kuruculuğun (tedbirlerin, karşılık vermelerin) tümü Allah'a aittir. Her bir nefsin ne kazandığını O bilir. Bu yurdun sonu kimindir, inkâr edenler pek yakında bileceklerdir.
Ali Fikri Yavuz : Onlaradan önceki kâfirler de Peygamberlerine karşı hile ve tuzaklar kurdular; fakat bütün hilelerin cezası ancak Allah’a mahsustur. Her nefsin ne yapacağını O bilir. Kâfirler de, yakında bu dünyanın sonu kimindir, bilecektir.
Bekir Sadak : Onlardan oncekiler de tuzak kurdular, oysa butun tuzaklarin (cezasi) Allah'indir, herkesin yaptigini bilir. Inkarcilar da, neticenin kimin oldugunu goreceklerdir.
Celal Yıldırım : Onlardan öncekiler de düzen ve tuzak kurdular; sonunda bütün düzen ve tuzakların (cezasını vermek) Allah'a aittir. O, her kişinin kazandığı ne ise onu bilir. Kâfirler de o yurdun (mutlu) sonucu kimin olacak, bileceklerdir.
Diyanet İşleri (eski) : Onlardan öncekiler de tuzak kurdular, oysa bütün tuzaklar(ın cezası) Allah'ındır, Herkesin yaptığını bilir. İnkarcılar da, neticenin kimin olduğunu göreceklerdir.
Diyanet Vakfi : Onlardan öncekiler de (peygamberlerine) tuzak kurmuşlardı; halbuki bütün tuzaklar Allah'a aittir. Çünkü O, herkesin ne kazanacağını bilir. Bu yurdun (dünyanın) sonunun kimin olduğunu yakında kâfirler bileceklerdir!
Edip Yüksel : Onlardan öncekiler de düzenler kurdular; halbuki tüm düzenler ALLAH'a aittir. Her kişinin kazandığını bilir. Kafirler de zaferin kime ait olduğunu bileceklerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Evet onlardan evvelkiler de mekrettiler fakat binnetice bütün mekir Allahındır, o bilir, her nefis ne kesbediyor, yarın kâfirler de bilecek ki o yurdun ukbâsı kimin?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Evet onlardan öncekiler de hile yaptılar, fakat sonuçta bütün hile Allah'ındır. Herkesin ne kazandığını O bilir! Yarın bu dünyanın akibetinin kime ait olduğunu kafirler de bilecekler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlardan öncekiler de hileler yapmışlardı. Fakat sonuçta bütün hileler(in cezası) Allah'a aittir. Her nefsin ne kazandığını O bilir. Bu dünyanın akıbetinin kime ait olduğunu kâfirler de yakında bilecekler.
Fizilal-il Kuran : Onlardan öncekiler de peygamberlerine karşı tuzaklar kurdular. Fakat asıl tuzak kurma yetkisi Allah'ın tekelindedir. O herkesin ne yaptığını bilir. Kâfirler, kimin mutlu sona ereceğini ilerde öğreneceklerdir.
Gültekin Onan : Onlardan öncekiler de hileli düzenler kurmuşlardı; fakat düzen kuruculuğun (tedbirlerin, karşılık vermelerin) tümü Tanrı'ya aittir. Her bir nefsin ne kazandığını O bilir. Bu yurdun sonu kimindir, kafirler pek yakında bileceklerdir.
Hasan Basri Çantay : Onlardan evvelki (ümmet) ler de (peygamberlerine) tuzaklar kurmuşdu. Fakat binnetîce bütün tuzaklar (ın cezası) Allaha âiddir. Herkesin ne kazanacağını O bilir. Dünyânın sonu kimindir, yakında kâfirler bilecekdir.
Hayrat Neşriyat : Doğrusu onlardan öncekiler de (peygamberlerine) tuzak kurmuştu; fakat bütün tuzaklar(ını netîcesiz bırakmak) Allah’a âiddir. (Çünki O,) herkesin ne kazanmakta olduğunu bilir. Kâfirler de, bu (dünya) yurdun(un gerçek) âkıbeti kimin olduğunu yakında bilecektir.
İbni Kesir : Onlardan öncekiler de düzen kurdular. Halbuki bütün düzenler Allah'ındır. Herkesin ne kazandığını bilir. Küfredenler yurdun sonunun kimin olacağını bilecektir.
Muhammed Esed : Bunlardan önce yaşayan (günahkar toplum)lar da zındıkça düzenler tasarladılar; fakat en ince ve mahirane düzen, bütünüyle, herkesin neyi hak ettiğini bilen Allah'a aittir; nitekim, inkarcılar geleceğin kime ait olduğunu yakında görüp öğrenecekler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve muhakkak ki, onlardan evvelkiler de desîselerde bulundular. Fakat bütün desîselerin (cezasını vermek) Allah'a aitir. Her kimsenin ne kazanacağını bilir. Ve o kâfirler de ileride bileceklerdir ki, bu yurdun akıbeti kimindir.
Ömer Öngüt : Onlardan öncekiler de tuzak kurdular. Oysa bütün tuzaklar Allah'a âittir. Herkesin ne kazandığını O bilir. Kâfirler de bu yurdun sonunun kime âit olduğunu yakında bilecekler!
Şaban Piriş : Onlardan önce de tuzak kurdular, oysa bütün tuzaklar Allah’ındır, herkesin ne kazandığını bilir. Kafirler de bilecektir, dünyanın akibeti kimindir?!
Suat Yıldırım : Kendilerinden önce geçenler de tuzaklar kurdular. Fakat bütün tuzaklar Allah’ındır (Allah’ın tedbiri, onların tuzaklarını boşa çıkarır). O, her insanın ne işlediğini pek iyi bilir. Yarın kâfirler de bu dünyanın sonunun kimin olduğunu anlayacaklardır.
Süleyman Ateş : Onlardan öncekiler de tuzak kurmuştu. Fakat bütün tuzaklar, (tedbirler) Allâh'ındır. (Allâh'ın tedbiri, onların tuzaklarını bozar. O), her canın ne kazandığını (ne yaptığını) bilir. Kâfirler de, bu yurdun sonunun kimin olacağını bileceklerdir!
Tefhim-ul Kuran : Onlardan öncekiler de hileli düzenler kurmuşlardı; fakat düzen kuruculuğun (tedbirlerin, karşılık vermelerin) tümü Allah'a aittir. Her bir nefsin ne kazandığını O bilir. Bu yurdun sonu kimindir, küfre sapanlar pek yakında bileceklerdir.
Ümit Şimşek : Onlardan öncekiler de tuzaklarını kurmuşlardı. Fakat tuzaklar bütünüyle Allah'a aittir. Herkesin ne kazandığını O bilir. Dünya yurdunun güzel sonucu kimin içindir; bunu kâfirler de yakında anlayacaklar.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlardan öncekiler de tuzak kurmuştu, ama tüm tuzaklar Allah'ındır. Her benliğin ne kazandığını O bilir. Kâfirler de bilecek sonsuzluk yurdu kimindir!
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 4243

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
24.585