RA'D-38

<<<<<13/RA'D-38>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلاً مِّن قَبْلِكَ وَجَعَلْنَا لَهُمْ أَزْوَاجًا وَذُرِّيَّةً وَمَا كَانَ لِرَسُولٍ أَن يَأْتِيَ بِآيَةٍ إِلاَّ بِإِذْنِ اللّهِ لِكُلِّ أَجَلٍ كِتَابٌ

Ve lekad erselnâ rusulen min kablike ve cealnâ lehum ezvâcen ve zurriyyeten, ve mâ kâne li resûlin en ye’tiye bi âyetin illâ bi iznillâh(iznillâhi), li kulli ecelin kitâb(kitâbun).

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ, bütün nebîlere kitap ve hikmet vermiştir. Her nebînin şeriat kitabı, kendisinden sonra gelen şeriat kitabına kadar geçerlidir. Ondan sonraki devre, o yeni gelen kitaba aittir. Yani Allahû Tealâ'nın, Hz. İbrâhim'e verdiği şeriat kitabı, Hz. Musa'ya kadar; Hz. Musa'ya verdiği şeriat kitabı, Hz. İsa'ya kadar; Hz. İsa'ya verdiği şeriat kitabı Kur'ân'a kadar ve Kur'ân, kıyâmete kadar geçerli kılınmıştır. Peygamber Efendimiz (S.A.V)'den sonra bir Nebî gelmeyeceği için başka bir şeriat kitabının da gelmesi hiçbir zaman mümkün değildir. Allahû Tealâ onun için diyor ki: "Her devrin bir kitabı vardır.

Allahû Tealâ ayrıca: "Bir resûl için Allah'ın emri olmaksızın bir âyet getirmesi olmaz." demektedir. Ancak Allahû Tealâ'nın izniyle bir resûle âyet iner ve bu muhtevada Allahû Tealâ, nebî kelimesini değil, resûl kelimesini kullanmıştır.

Bu âyetten çıkarılması gereken mânâ, kavimlerdeki resûllere de Allahû Tealâ'nın âyet indirebileceğidir. Ancak onlar nebî olmadıkları için, onlara inen sureler, hiçbir zaman bir şeriat kitabı hükmü taşımaz. O kitaplar, bulundukları devirdeki sohbet kitabı hüviyetinde olabilirler ama hiçbir zaman şeriat kitabı hüviyetinde olmaları ve emredici hükümler taşımaları mümkün değildir.

Ve Allah, Peygamber Efendimiz (S.A.V)'den sonra da kitap indireceğini ama bunun şeriat kitabı olmayacağını "her devrin bir kitabı vardır" demekle anlatıyor. O kitapların ise mutlaka Allah'ın izniyle nebî olmayan resûllere indirileceğini söylüyor.

13/RA'D-38

Bismillâhirrahmânirrahîm