RA'D-7

Anasayfa » RA'D Suresi » RA'D-7
share on facebook  tweet  share on google  print  

RA'D-7

"RA'D Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<13/RA'D-7>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَيَقُولُ الَّذِينَ كَفَرُواْ لَوْلآ أُنزِلَ عَلَيْهِ آيَةٌ مِّن رَّبِّهِ إِنَّمَا أَنتَ مُنذِرٌ وَلِكُلِّ قَوْمٍ هَادٍ

Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbihî, innemâ ente munzirun ve li kulli kavmin hâd(hâdin).

Ve kâfirler derler ki: “O’nun üzerine Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi?” Sen, sadece bir uyarıcısın ve bütün kavimler için hidayetçi vardır (zamanın her parçasında ve bütün kavimlerde). 
1. ve yekûlu : ve derler, söylerler
2. ellezîne keferû : inkâr eden kimseler
3. lev lâ : olmaz mıydı
4. unzile : indirildi
5. aleyhi : ona
6. âyetun : bir âyet, bir mucize
7. min rabbi-hi : Rabbinden
8. innemâ : sadece, yalnız
9. ente : sen
10. munzirun : uyarıcı, uyaran
11. ve li kulli kavmin : ve bütün kavim(ler) için (vardır)
12. hâdin : hidayet eden kimse (hidayetçi)

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

İnsanlık tarihi boyunca, bütün kavimlerde ve bütün insan topluluklarında Allah'ın bir hidayetçisi mutlaka mevcut olmuştur. Şu anda da dünya üzerindeki bütün kavimlerde Allah'ın resûlleri vazifelerini yapmaktadırlar:

14/İBRÂHÎM-4: Ve mâ erselnâ min resûlin illâ bi lisâni kavmihî li yubeyyine lehum, fe yudillullâhu men yeşâu ve yehdî men yeşâ’(yeşâu), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Hiçbir resûlümüz yoktur ki; Biz, onu kendi kavminin lisanıyla göndermiş olmayalım. Onlara (kendi lisanlarıyla) beyan etsin (açıklasın) diye. Öyleyse Allah, dilediğini (Allah'a ulaşmayı dilemeyenleri) dalâlette bırakır. Dilediğini (Allah'a ulaşmayı dileyenleri) hidayete erdirir. Ve O, Azîz'dir, Hikmet Sahibi'dir.

Allahû Tealâ'nın "hidayetçi" sözü, birçok kişiyi kapsamaktadır. Hidayetçilerin en üstünde devrin imamı gelir. Devrin imamı tasarruftadır ve aynı zamanda kendi kavminin resûlüdür.

Devrin imamının altında, bütün kavimlerdeki resûller vardır.

Daha alttaki boyutta ise Allah'a iradelerini teslim eden ve Allah'ın "İrşada memur ve mezun kılındın." diyerek irşad makamına tayin ettiği mürşidler gelir.

Mürşidlerin altında ise mürşidlerin yetiştirmiş olduğu ama Allah'ın irşad ile görevlendirmediği daha alt mürşidler bulunur.

Onların altında da onların yetiştirdiği daha alt seviyedeki mürşidler vardır.

Allah'a ulaşmayı dileyen bir kişi, hangi mürşide ulaşırsa ulaşsın sonuç aynıdır: Devrin imamının ruhu (Allah'ın katından olan ruh) o kişinin başını üzerine gelir.

Hangi dînin içinde görünürlerse görünsünler, bütün resûller aynı şeyleri söylerler. Allah'ın dîni tektir. Hz. İbrâhîm'in hanîf dîni, Hz. Nuh'un, Hz. Âdem'in, Hz. Musa'nın, Hz. İsa'nın ve Hz. Muhammed (S.A.V)'in dîni, aynı dîndir. İnsanları; ruhlarını, vechlerini, nefslerini, iradelerini Allah'a teslim etmeye davet eden ve bunu gerçekleştiren, kâinatın tek dînidir.

 

13/RA'D-7

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve kâfirler derler ki: “O'nun üzerine Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi?” Sen, sadece bir uyarıcısın ve bütün kavimler için hidayetçi vardır (zamanın her parçasında ve bütün kavimlerde).
Diyanet İşleri : İnkâr edenler, “Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!” diyorlar. Sen ancak bir uyarıcısın. Her kavim için de bir yol gösteren vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı : Kâfir olanlar derler ki: Rabbinden ona bir mûcize verilseydi ya. Şüphesiz ki sen, ancak korkutucusun ve her topluluğa hidâyet verensin.
Adem Uğur : Kâfirler diyorlar ki: Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya! (Halbuki) sen ancak bir uyarıcısın ve her toplumun bir rehberi vardır.
Ahmed Hulusi : O hakikat bilgisini inkâr edenler: "O'na Rabbinden bir mucize inzâl edilmeliydi ya!" derler. . . Sen ancak bir uyarıcısın. . . Her toplumun bir Hadiy'i (hakikati göstereni) vardır.
Ahmet Tekin : Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenler, kâfirler:
'Ona, hak peygamber olduğuna dair Rabbinden maddî bir mûcize indirilseydi ya!' derler. Halbuki sen sadece sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcısın. Her kavmin de, doğru yolu gösteren bir peygamberi, bir rehberi vardır.
Ahmet Varol : İnkâr edenler: 'Ona bir mucize indirilmeli değil miydi?' diyorlar. Sen sadece bir uyarıcısın. Her topluluğun bir yol göstericisi vardır.
Ali Bulaç : İnkâr edenler derler ki: "Ona Rabbinden bir ayet (mucize) indirilseydi ya." Sen, yalnızca bir uyarıcısın ve her topluluk için bir hidayet önderisin.
Ali Fikri Yavuz : O kâfir olanlar diyorlar ki, O’na (Peygambere) Rabbinden, (istediğimiz başka) bir mûcize indirilse ya!... (Ey Rasûlüm) sen ancak kâfirleri kötü bir akıbetle korkutucusun. Her kavmin de (Allah’ın emirlerine davet eden bir rehberi), bir Peygamberi var.
Bekir Sadak : Inkar edenler: «Rabbinden ona bir mucize indirilmeli degil miydi?» derler. Sen ancak bir uyaricisin. Her milletin bir yol gostereni vardir. *
Celal Yıldırım : O inkâra sapanlar diyorlar ki: O'na (Muhammed'e) Rabbinden bir mu'cize, bir açık belge indirilseydi ya.. Sen ancak bir uyarıcısın ve her millet için yol göstericisindir. (2).
Diyanet İşleri (eski) : İnkar edenler: 'Rabbinden ona bir mucize indirilmeli değil miydi?' derler. Sen ancak bir uyarıcısın. Her milletin bir yol göstereni vardır.
Diyanet Vakfi : Kâfirler diyorlar ki: Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya! (Halbuki) sen ancak bir uyarıcısın ve her toplumun bir rehberi vardır.
Edip Yüksel : İnkarcılar, 'Ona bir mucize inmeli değil miydi,' diyorlar. Sen ancak bir uyarıcısın. Her toplum için bir Yol Gösterici vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır : O küfredenler diyorlar ki ona rabbından bambaşka bir âyet indirilse ya... Sen ancak bir münzirsin, her kavm için yalnız bir hâdî var
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O küfredenler diyorlar ki: «Ona Rabbinden bambaşka bir mucize indirilse ya!» Sen ancak bir uyarıcısın; her kavmin bir yol göstericisi vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : O kâfirler: «Rabbinden ona bir mucize indirilmeli değil miydi?» derler. Sen bir uyarıcıdan başka bir şey değilsin ve her kavim için bir hidayetçi vardır.
Fizilal-il Kuran : Kâfirler «Muhammed'e, Rabb'inden bir mucize indirilseydi ya» derler. Oysa sen sadece bir uyarıcısın ve her toplumun bir doğru yol göstericisi vardır.
Gültekin Onan : Küfredenler derler ki: "Ona rabbinden bir ayet indirilseydi ya. Sen yalnızca bir uyarıcısın ve her topluluk için bir hidayet önderisin.
Hasan Basri Çantay : O küfredenler: «Ona Rabbinden bir mu'cize indirilmeli değil miydi?» der (ler). Sen (Habîbim) ancak bir münzirsin (eğri yolun encamını insanlara haber verensin), her kavmin de bir hidâyet rehberisin.
Hayrat Neşriyat : Hem inkâr edenler diyor ki: 'Ona Rabbinden (bizim istediğimiz) bir mu'cize indirilmeli değil miydi?' (Ey Resûlüm!) Sen, ancak (Allah’ın azâbı ile) bir korkutucusun ve her kavmin bir yol göstereni vardır.
İbni Kesir : Küfredenler, derler ki: Ona Rabbından bir ayet indirilmeli değil miydi? Sen; ancak bir uyarıcısın ve her kavmin bir yol göstericisi vardır.
Muhammed Esed : Bütün bunlara rağmen, hakkı inkara şartlanmış olanlar yine de (inanmaktan kaçınıyor ve) "Niçin o'na Rabbinden mucizevi bir alamet indirilmiyor?" diyorlar. (Fakat, (onlar ne derlerse desinler)) sen sadece bir uyarıcısın ve bütün toplumlar için (asıl) yol gösterici (Allah'tır).
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o kâfir olanlar der ki: Onun üzerine Rabbinden alâmet indirilmiş olmalı değil mi? Sen ancak bir korkutucusun ve her kavim için bir rehber-i hidâyet vardır.
Ömer Öngüt : Kâfirler: “Ona Rabbinden bir âyet (mucize) indirilmeli değil miydi?” dediler. Sen ancak bir yol göstericisin ve her toplumun hidayet rehberi bir yol göstericisi vardır.
Şaban Piriş : İnkar edenler: -Rabbinden ona bir mucize indirilmeli değil miydi? derler. Oysa sen ,sadece bir uyarıcısın. Her topluma doğru yolu gösteren biri vardır.
Suat Yıldırım : Kâfirler diyorlar ki: "Ona Rabbinden bir mûcize indirilmeli değil miydi?" Sen, ey Resulüm, sadece bir uyarıcısın. Her millete bir yol gösteren vardır.
Süleyman Ateş : İnkâr edenler diyorlar ki: "Ona Rabbinden bir âyet indirmeli değil miydi?" Sen, ancak bir uyarıcısın, her toplumun bir yol göstericisi vardır.
Tefhim-ul Kuran : Küfre sapanlar derler ki: «Ona Rabbinden bir ayet (mucize) indirilseydi ya.» Sen, yalnızca bir uyarıcısın ve her topluluk için bir hidayet önderisin.
Ümit Şimşek : İnkâr edenler, 'Rabbinden ona bir âyet indirilse ya' dediler. Sen ancak bir uyarıcı ve bütün toplumlar için bir yol göstericisin.
Yaşar Nuri Öztürk : Küfre sapmış olanlar şöyle derler: "Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!" Sen sadece bir uyarıcısın ve her topluluk için doğruyu ve iyiyi gösteren bir önder vardır.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 4243

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
24.570