<<<<<13/RA'D-6>>>>>
Bismillâhirrahmânirrahîm
وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِالسَّيِّئَةِ قَبْلَ الْحَسَنَةِ وَقَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِمُ الْمَثُلاَتُ وَإِنَّ رَبَّكَ لَذُو مَغْفِرَةٍ لِّلنَّاسِ عَلَى ظُلْمِهِمْ وَإِنَّ رَبَّكَ لَشَدِيدُ الْعِقَابِ
Ve yesta’cilûneke bis seyyieti kablel haseneti ve kad halet min kablihimul mesulât(mesulâtu), ve inne rabbeke le zû magfiratin lin nâsi alâ zulmihim, ve inne rabbeke le şedîdul ıkâb(ıkâbi).
AÇIKLAMA Bismillâhirrahmânirrahîm
Burada Allahû Tealâ, putperestlerden, İslâm'ı kabul etmeyip Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in karşısında olanlardan bahsetmektedir. Peygamber Efendimiz (S.A.V)'den istedikleri de haseneden ziyade seyyiattir. Hasenat, derecat kazandıran; seyyiat ise kaybettiren olaylardır. Allah'ın kanunu böyledir. Ama insanlara göre "hasenat" onların hoşuna giden; "seyyiat", onları üzen olaylardır. "Hayır" ve "şerr" için de aynı şey düşünülmektedir. Oysaki Allah'a göre "hayır", derecat kazandığımız; "şerr", derecat kaybettiğimiz olaylardır. İnsanlar her zamanki gibi hoşlarına giden ama Allah'ın yasak ettiği şeyleri Peygamber Efendimiz (S.A.V)'den istemektedirler. Bu büyük bir yanılgıdır. Çünkü, hasene zannettikleri hoşlarına giden şeyleri işledikleri zaman da hoşlarına gitmeyen şeyleri işlemedikleri zaman da derecat kaybetmektedirler. Allahû Tealâ'nın söylediği ile insanların zannettikleri arasında büyük farklılıklar görülmektedir. Allah insanların günahlarını affeder (Allah'a ulaşmayı diledikleri zaman), daha sonra ise sevaba çevirir (mürşide tâbî olduklarında). Bu iki olayın toplamı günahların sevaba çevrilmesi, yani mağfirettir. İnsanlar ne kadar zalim olurlarsa olsunlar 14. basamağa ulaşıp mürşidine tâbî olan herkesin günahlarını Allah sevaba çevirir.
13/RA'D-6
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43