İBRÂHÎM-27

Anasayfa » İBRÂHÎM Suresi » İBRÂHÎM-27
share on facebook  tweet  share on google  print  

İBRÂHÎM-27

"İBRÂHÎM Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<14/İBRÂHÎM-27>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

يُثَبِّتُ اللّهُ الَّذِينَ آمَنُواْ بِالْقَوْلِ الثَّابِتِ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَفِي الآخِرَةِ وَيُضِلُّ اللّهُ الظَّالِمِينَ وَيَفْعَلُ اللّهُ مَا يَشَاء

Yusebbitullâhullezîne âmenû bil kavlis sâbiti fil hayâtid dunyâ ve fil âhıreh(âhıreti), ve yudıllullâhuz zâlimîne ve yef’alullâhu mâ yeşâ’(yeşâu).

Allah âmenû olanları (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyenleri) sabit sözle dünya ve ahiret hayatında sebat ettirir. Ve zalimleri dalâlette bırakır. Allah dilediği şeyi yapar.  

 

1. yusebbitu allâhu : Allah sebat ettirir
2. ellezîne âmenû : ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyen kimseler, âmenû olanlar
3. bi el kavli es sâbiti : sabit söz ile
4. fî el hayâti ed dunyâ : dünya hayatında
5. ve fî el âhıreti : ve ahirette
6. ve yudıllu allâhu : ve Allah dalâlette bırakır
7. ez zâlimîne : zalimler
8. ve yef'alu allâhu : ve Allah yapar
9. mâ yeşâu : dilediği şeyi

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ, âmenû olanlardan bahsetmektedir. âmenû olmak, yedi kademedir:

  1. Allah'a ulaşmayı dileyen kişi, âmenûdur (3. Basamak).
  2. Mürşidine tâbî olan kişi, ikinci defa âmenû olur (14. Basamak).
  3. Ruhunu Allah'a doğru yola çıkaran ve ruhu Allah'a ulaşan kişi, üçüncü defa âmenû olmuştur (21. Basamak).
  4. Fizik vücudunu Allah'a teslim eden kişi, yine âmenû olur (25. Basamak).
  5. Nefsini Allah'a teslim eden kişi, tekrar âmenû olur (27. Basamak).
  6. İrşada ulaşan kişi, âmenû olur (28. Basamağın 4. kademesi).
  7. İradesini Allah'a teslim eden kişi, âmenû olur (28. Basamağın 5. kademesi).

Allahû Tealâ'nın âmenû olan kişiye onu mutlaka Kendisine ulaştıracağına dair sözü vardır. Kişinin Allah'a ulaşmayı dilemesi, Allah'ın cennetine girmeyi haketmesi demektir. Âmenû olanların gideceği yer, mutlaka Allah'ın cennetidir. Allahû Tealâ ile olan ilişkinizde Allah'ın sözlerine dikkatle bakın:

"Kim Bana ulaşmayı dilemezse, onun gideceği yer, kazandığı dereceler itibariyle ateştir."

"Kim âmenû olursa, onun gideceği yer, altlarından ırmaklar akan cennettir."

"Kim Allah'a ulaşmayı dilerse, Allah'ın tayin ettiği o gün mutlaka gelecektir. O kişi mutlaka Allah'ın Zat'ına ulaşacaktır."

Allah, Kendisine ulaşmayı dileyen kişiye 12 ihsan vermekte, onu mürşidine ulaştırmakta, tâbiiyetini sağlamakta ve mü'min kılmaktadır. Bundan sonra dört hidayet başlar. Allah, kişinin ruhunu Kendisine ulaştırarak kişiyi evliyası yapar. Bu da yine Allah'ın sözüdür. İşte o sabit sözle Allahû Tealâ onları güçlü kılmaktadır. Bu noktaya ulaşanların %90'ından fazlası mutlaka daha öteye geçerler. Allah, o kişi sebat etmese de ruhunu mutlaka Kendisine ulaştıracaktır. "İşte bu Allah'ın sabit sözüdür. Ve hem dünya hayatında sebat ettiririz hem de ahiret hayatında." diyor. Kişi, cennet saadetine sahip olacaktır ama dünya saadetinin sadece yarısını elde edecektir. Ve sabit olanlar, gayretlerini Allah yolunda devam ettirenler daha da öteye geçerek fizik vücutlarını da nefslerini de iradelerini de Allah'a teslim edeceklerdir. İşte bu, Allah yolunda sebat etmenin neticesidir.

Zalim, kendisine ve başkalarına zulmedendir. Kişi Allah'a ulaşmayı dilemeyerek kendi nefsine zulmeder. Gideceği yerin cehennem olduğunu öğrenmesine rağmen Allah'a ulaşmayı dilemiyorsa bu konunun çözümü yoktur. Allahû Tealâ, Kendisine ulaşmayı dilemeyenlere "zalimler" diyerek, onları dalâlette bırakmaktadır. Çünkü Allah'ın emirlerini yerine getirmemiş ve cehennemi haketmiştir:

4/NİSÂ-167: İnnellezîne keferû ve saddû an sebîlillâhi kad dallû dalâlen baîdâ(baîden).

Muhakkak ki inkâr edenler ve Allah'ın yolundan alıkoyanlar (saptırmış olanlar), (mürşidlerine ulaşmadıkları için) uzak bir dalâletle sapmışlardır.

4/NİSÂ-168: İnnellezîne keferû ve zalemû lem yekunillâhu li yagfire lehum ve lâ li yehdiyehum tarîkâ(tarîkan).

Muhakkak ki inkâr edenleri ve zulmedenleri (başkalarını da mürşide ulaşmaktan men edip saptıranları), Allah mağfiret edecek değildir ve yola (Allah'a ulaştıran Sıratı Mustakîm'e) hidayet edecek değildir.

Zalimlerin dalâlette kaldığı bu âyet-i kerimelerde bellidir. Bu âyet-i kerime, Nisa Suresinin 167. ve 168. âyet-i kerimeleriyle birinci dereceden bir illiyet rabıtasıyla ilişkilidir.

 

14/İBRÂHÎM-27

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Allah âmenû olanları (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyenleri) sabit sözle dünya ve ahiret hayatında sebat ettirir. Ve zalimleri dalâlette bırakır. Allah dilediği şeyi yapar.
Diyanet İşleri : Allah, iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit bir sözle sağlamlaştırır, zalimleri ise saptırır. Ve Allah dilediğini yapar.
Abdulbaki Gölpınarlı : Allah, inananlara dünyâ yaşayışında da, âhirette de o sâbit sözle sebat verir ve zulmedenleri saptırır ve Allah, dilediğini yapar.
Adem Uğur : Allah Teâlâ sağlam sözle iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sapasağlam tutar. Zalimleri ise Allah saptırır. Allah dilediğini yapar.
Ahmed Hulusi : Allâh, iman edenleri dünya yaşamında da, sonsuz gelecekte de değişmez gerçeği vurgulayan söz üzere (Kelime-i Tevhid) sâbitler! Allâh, zâlimleri saptırır! Allâh dilediğini yapar!
Ahmet Tekin : Allah, gönüllere yerleşen Kelime-i Şehâdet’le, benliklerini oluşturan sağlam temelleri olan Kur’ân ile iman edenleri, dünya hayatında, cesur, güçlü, itibarlı ve devletli hale getirerek ayaklarını yere sağlam bastırır. Kabirdeki sorgu sırasında, mahşerde, âhiret hayatında ise korkudan emin olmalarını sağlar, itibarlarını yüceltir, makamlarını, mevkilerini ebedîleştirir. Allah inkârda, isyanda ısrar eden, baskı, zulüm ve işkenceyle temel hak ve hürriyetleri Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlimlerin de hak yoldan uzaklaşıp dalâleti tercihlerine özgürlük tanır. Allah sünnetinin, düzeninin yasaları içinde, iradesinin tecellisine uygun olan her şeyi icraya devam ediyor.
Ahmet Varol : Allah iman edenleri dünya hayatında da ahirette de sağlam söz üzere kararlı kılar. Allah zalimleri ise saptırır ve Allah dilediğini yapar.
Ali Bulaç : Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar. Zalimleri de şaşırtıp saptırır; Allah dilediğini yapar.
Ali Fikri Yavuz : Allah, iman edenleri hem dünyada, hem ahirette (kabirde) sabit söz olan şehadet kelimesi (eşhedü enlâ ilâhe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abdühü ve Rasûlüh) ile tesbit eder; tevhîde bağlı kılar. Allah, zalimleri (kâfirleri) şaşırtır ve Allah dilediğini yapar.
Bekir Sadak : Allah inananlari, dunya hayatinda ve ahirette saglam bir soz uzerinde tutar; zalimleri de saptirir. Allah diledigini yapar. *
Celal Yıldırım : Allah imân edenleri Dünya hayatında da, Âhiret'te de sabit bir söz ile sağlamlaştırır. Zâlimleri ise saptırır ve Allah dilediğini yapar.
Diyanet İşleri (eski) : Allah inananları, dünya hayatında ve ahirette sağlam bir söz üzerinde tutar; zalimleri de saptırır. Allah dilediğini yapar.
Diyanet Vakfi : Allah Teâlâ sağlam sözle iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sapasağlam tutar. Zalimleri ise Allah saptırır. Allah dilediğini yapar.
Edip Yüksel : ALLAH inananları dünya hayatında da, ahirette de kanıtlanmış sözle destekler. ALLAH zalimleri ise saptırır ve ALLAH dilediğini yapar.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allah, iyman edenleri hem Dünyada hem Âhırette sâbit söz ile tesbit buyurur, haksızlık edenleri ise şaşırtır ve Allah ne isterse yapar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Allah iman edenleri hem dünyada, hem de ahirette değişmeyen sözle sağlamlaştırır. Haksızlık edenleri ise şaşırtır ve Allah, ne isterse onu yapar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah, iman edenleri, dünya hayatında da, ahirette de sağlam bir söz üzerinde tutar; zalimleri de saptırır ve Allah, dilediğini yapar.
Fizilal-il Kuran : Allah, gerek dünya hayatında, gerekse ahirette mü'minleri değişmez söze bağlı tutar. Allah zalimleri ise saptırır. Allah dilediğini yapar.
Gültekin Onan : Tanrı, inananları, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar. Zalimleri de şaşırtıp saptırır. Tanrı dilediğini yapar.
Hasan Basri Çantay : Allah, îman, edenlere dünyâ hayaatında da, âhiretde de, o sabit söz (ler) inde, dâima sebat ihsan eder. Allah zaalimleri (kâfirleri) şaşırtır. Allah ne dilerse yapar.
Hayrat Neşriyat : Allah îmân edenlere, dünya hayâtında da, âhirette de sağlam sözle (kelime-i şehâdetle) sebat verir. Allah, zâlimleri ise (kendi zulümleri sebebiyle) dalâlete atar ve Allah, dilediğini yapar.
İbni Kesir : Allah; inananları, dünya hayatında ve ahirette sağlam bir söz üzerinde tutar. Zalimleri de saptırır. Allah, dilediğini yapar.
Muhammed Esed : Allah, imana erişenlerin durumunu sapasağlam ve dosdoğru bir sözle, hem dünya hayatında ve hem de ahirette sağlamlaştırır; haksızlık yapanları ise, Allah sapıklık içinde bırakır; çünkü Allah dilediğini yapar.
Ömer Nasuhi Bilmen : Allah Teâlâ mü'minleri dünya hayatında da, ahirette de sabit kavil ile tesbit eder ve Allah Teâlâ zalimleri dalâlete düşürür ve Allah Teâlâ dilediğini yapar.
Ömer Öngüt : Allah iman edenlere hem dünyada hem de ahirette o sâbit söz üzerinde daima sebat ihsan eder. Zâlimleri de saptırır. Allah dilediğini yapar.
Şaban Piriş : Allah iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sabit bir söz üzerinde tutar; zalimleri de sapıklıkta bırakır. Allah ne dilerse yapar.
Suat Yıldırım : Allah iman edenleri hem dünyada hem âhirette o sabit söz üzerinde sağlam bir şekilde tutar. Zalimleri ise şaşırtır. Allah elbette dilediğini yapar.
Süleyman Ateş : Allâh, inananları, dünyâ hayâtında da, âhirette de sağlam sözle tesbit eder. Allâh, zâlimleri de şaşırtır ve Allâh, dilediğini yapar.
Tefhim-ul Kuran : Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar. Zalimleri de şaşırtıp saptırır; Allah dilediğini yapar.
Ümit Şimşek : İman edenleri Allah dünya hayatında da, âhirette de sağlam söz üzere sabit kılar. Allah zalimleri de şaşkınlıkta bırakır. Böylece Allah dilediğini yapar.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah, inananları dünya hayatında da âhirette de tutarlı sözle sağlamlaştırır. Allah, zalimleri şaşırtır. Allah, dilediğini yapar.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 5152

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
28.533