İBRÂHÎM-7

Anasayfa » İBRÂHÎM Suresi » İBRÂHÎM-7
share on facebook  tweet  share on google  print  

İBRÂHÎM-7

"İBRÂHÎM Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<14/İBRÂHÎM-7>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَإِذْ تَأَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِن شَكَرْتُمْ لأَزِيدَنَّكُمْ وَلَئِن كَفَرْتُمْ إِنَّ عَذَابِي لَشَدِيدٌ

Ve iz te’ezzene rabbukum le in şekertum le ezîdennekum ve le in kefertum inne azâbî le şedîd(şedîdun).

Ve o zaman Rabbiniz size bildirmişti ki; eğer şükrederseniz (ni'metlerinizi) artırırız, eğer küfredenlerden olursanız muhakkak ki azabım şiddetlidir.  
1. ve iz te'ezzene : ve bildirmişti, duyurmuştu
2. rabbu-kum : sizin Rabbiniz
3. le in : eğer gerçekten
4. şekertum : şükrettiniz
5. le ezîdenne-kum : mutlaka, elbette size artırırım
6. ve le in : ve eğer
7. kefertum : inkâr ettiniz
8. inne : muhakkak
9. azâbî : benim azabım
10. le şedîdun : mutlaka çok şiddetli

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ ile kullar arasındaki ilişkiler, şükre ve küfre dayalıdır. Bu âyet-i ke-rimede hem inkâr etmek hem kâfir olmak anlamları vardır. Ama daha çok "küfürde olmak" mânâsı yerleştirilmelidir.

Dehr (İnsan) Suresinin 3. âyet-i kerimesinde şükür ile küfür müesseselerinin birbirinin zıddı olduğu anlatılmaktadır.

76/İNSÂN (DEHR)-3: İnnâ hedeynâhus sebîle immâ şâkiren ve immâ kefûrâ(kefûren).

Muhakkak ki Biz, onu (Allah'a ulaştıran) yola hidayet ettik. Fakat o, ya (Allah'a ulaşmayı diler) şükreden olur, ya da (Allah'a ulaşmayı dilemez) küfreden olur.

İbrâhîm Suresinin 7. âyet-i kerimesi, Dehr Suresinin 3. âyet-i kerimesinin devamı durumundadır. Dehr-3'te Allah'ın hidayeti söz konusudur. Kişi hidayete ermek üzere Allah'a ulaşmayı dilerse, şükredenlerden olacaktır. İbrâhîm Suresinin 7. âyet-i kerimesine göre şükredenlerin ni'metleri artırılacaktır. Allahû Tealâ, ni'metlerini 1'e 10 verirken, mürşide tâbî olduğu zaman kuluna 1'e 100 vermeye başlar.

Bu âyet-i kerime aynı zamanda Bakara Suresinin 261. âyet-i kerimesiyle alâkalıdır:

2/BAKARA-261: Meselullezîne yunfikûne emvâlehum fî sebîlillâhi ke meseli habbetin enbetet seb’a senâbile fî kulli sunbuletin mietu habbeh(habbetin), vallâhu yudâifu li men yeşâu, vallâhu vâsiun alîm(alîmun).

Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, her sünbülünde (başağında) yüz adet tane (tohum) olmak üzere, yedi sünbül (başak) veren bir tek tohumun durumu gibidir. Allah, dilediği kimse için (onun rızkını) kat kat artırıp verir. Ve Allah Vâsi'dir, Alîm'dir.

Burada şükreden insanlar için ni'metin artırılması söz konusudur. Allah'ın yoluna girmeyen kişi küfürdedir. Şükretse de şükrü kabul edilmez ve şükredenlerden olmaz. Allah'a ulaşmayı dilediği andan itibaren kişi şükreder. O, mü'min olmuştur. Kişi, Allah'ın verdiği 12 tane ihsanla mürşidine ulaştığı zaman nefs tezkiyesine başlar. Buna paralel olarak fizik vücudu şeytana kul olmaktan kurtulmaya başlar. Ruhu da 7 tane gök katını aşıp, Allah'a doğru yola çıkacaktır. Yani kişi hidayete adım atmıştır ve şükre lâyıktır. Artık kesinlikle şükredenlerdendir.

Allah şükrederek hidayet üzere olanların hidayetlerini artırır.

47/MUHAMMED-17: Vellezînehtedev zâdehum huden ve âtâhum takvâhum.

Ve onlar ki hidayete ermişlerdir, (Allah) onların hidayetini artırdı ve onlara takvalarını verdi.

18/KEHF-13: Nahnu nakussu aleyke nebeehum bil hakk(hakkı), innehum fityetun âmenû bi rabbihim ve zidnâhum hudâ(huden).

Biz, sana onların haberlerini gerçek olarak kıssa ediyoruz. Muhakkak ki onlar, Rab'lerine âmenû olmuş gençlerdi. Ve onlara hidayeti artırdık.

19/MERYEM-76: Ve yezîdullâhullezînehtedev hudâ(huden), vel bâkıyâtus sâlihâtu hayrun inde rabbike sevâben ve hayrun mereddâ(meredden).

Ve Allah, hidayette (hidayete ermiş) olanların hidayetini arttırır. Bâki olan salih ameller, Rabbinin indinde sevap bakımından daha hayırlıdır ve dönüş (karşılığı olan mükâfat) bakımından (da) daha hayırlıdır.

 

14/İBRÂHÎM-7

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve o zaman Rabbiniz size bildirmişti ki; eğer şükrederseniz (ni'metlerinizi) artırırız, eğer küfredenlerden olursanız muhakkak ki azabım şiddetlidir.
Diyanet İşleri : Hani Rabbiniz şöyle duyurmuştu: “Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.”
Abdulbaki Gölpınarlı : Hani Rabbiniz size, andolsun ki nîmetlerime şükrederseniz arttırırım ve andolsun ki nankörlük ederseniz şüphe yok ki azâbım pek çetindir diye hükmünü bildirmişti.
Adem Uğur : Hatırlayın ki Rabbiniz size: Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir! diye bildirmişti.
Ahmed Hulusi : Ve hani (hatırlayın ki) Rabbiniz ilan etmişti: "Andolsun, şükrederseniz artıracağım. . . Şayet nankörlük ederseniz, muhakkak ki azabım kesinlikle şiddetlidir. "
Ahmet Tekin : Rabbinizin:
'Eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artıracağım. Şâyet nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz azâbım çok şiddetlidir.' buyurarak herkesi uyardığını insanlara hatırlat.
Ahmet Varol : Hani Rabbiniz şöyle bildirmişti: 'Andolsun, eğer şükrederseniz siz(e olan nimetim)i artırırım. Eğer nankörlük ederseniz şüphesiz azabım pek şiddetlidir.'
Ali Bulaç : "Rabbiniz şöyle buyurmuştu: "Andolsun, eğer şükrederseniz gerçekten size arttırırım ve andolsun, eğer nankörlük ederseniz, şüphesiz, benim azabım pek şiddetlidir."
Ali Fikri Yavuz : Ve düşünün ki, Rabbiniz şunu bildirdi: Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım ve eğer nankörlük ederseniz, haberiniz olsun, gerçekten azabım çok şiddetlidir.”
Bekir Sadak : Rabbiniz: «sukrederseniz and olsun ki, size karsiligini artiracagim; nankorluk ederseniz bilin ki azabim pek cetindir» diye bildirmisti.
Celal Yıldırım : Yine hatırlayın ki, Rabbınız şöyle buyurmuştu: Şanıma and olsun ki, şükrederseniz elbette (lütuf ve nimetimi) artırırım. Nankörlük ederseniz, (bilin ki) azabım şüphesiz ki çok şiddetlidir.
Diyanet İşleri (eski) : Rabbiniz: 'Şükrederseniz and olsun ki, size karşılığını artıracağım; nankörlük ederseniz bilin ki azabım pek çetindir' diye bildirmişti.
Diyanet Vakfi : «Hatırlayın ki Rabbiniz size: Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artıracağım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir! diye bildirmişti.»
Edip Yüksel : Rabbin, 'Şükrederseniz size daha bol veririm, ama nankörlük ederseniz azabım çetindir,' diye bildirmişti
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve düşünün ki rabbınız şöyle i'lân buyurdu: Celâlim hakkı için şükrederseniz elbette size artırırım, ve eğer nankörlük ederseniz haberiniz olsun ki azâbım çok şiddetlidir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ve düşünün ki Rabbiniz şöyle buyurmuştu: «Andolsun ki, şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım ve eğer nankörlük ederseniz haberiniz olsun ki, azabım çok şiddetlidir!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ve hatırlayın ki Rabbiniz size şöyle bildirmişti: Yüceliğim hakkı için şükrederseniz elbette size (nimetimi) artırırım ve eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir.
Fizilal-il Kuran : Hani Rabbiniz size şöyle bildirmişti; «Eğer şükrederseniz, size yönelik nimetlerimi kesinlikle arttırırım, eğer nankörlük ederseniz, hiç kuşkusuz azabım pek ağırdır.»
Gültekin Onan : Rabbiniz şöyle buyurmuştu: "Andolsun, eğer şükrederseniz gerçekten size arttırırım ve andolsun, eğer küfrederseniz, şüphesiz, benim azabım pek şiddetlidir."
Hasan Basri Çantay : «Hatırlayın ki Rabbiniz (size) şunu bildirmişdi: — Andolsun, şükrederseniz elbette sizi (n nimetinizi) artırırım. Andolsun, nankörlük ederseniz hiç şübhesiz benim azabım cidden çetindir».
Hayrat Neşriyat : 'Bir vakit de Rabbiniz: 'Celâlim hakkı için, eğer şükrederseniz, muhakkak size(ni'metimi) artırırım ve eğer nankörlük ederseniz, şübhesiz ki azâbım pek şiddetlidir!’ diye bildirmişti.'
İbni Kesir : Hani Rabbınız: Şükrederseniz; andolsun ki, size artırırım, nankörlük ederseniz; bilin ki azabım çok şiddetlidir, diye bildirmişti.
Muhammed Esed : Ve (yine hatırlayın ki) Rabbiniz size (şöyle) bildirmişti: "(Bana) şükrederseniz, muhakkak ki size kat kat fazla veririm; yok, eğer nankörlük ederseniz, bilin ki Benim azabım gerçekten çok çetindir!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve yâd ediniz ki, Rabbiniz size bildirmişti: «Eğer şükrederseniz elbette size arttırırım, ve eğer nankörlük edersiniz şüphe yok ki, benim azabım elbette pek şiddetlidir.»
Ömer Öngüt : Hani Rabbiniz: “Şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım ve eğer nankörlük ederseniz, hiç şüphesiz ki azabım çok şiddetlidir. ” diye bildirmişti.
Şaban Piriş : Rabbiniz: -Şükrederseniz and olsun ki, size karşılığını artıracağım; nankörlük ederseniz bilin ki azabım pek çetindir, diye duyurmuştu.
Suat Yıldırım : Ve düşünün ki: Rabbiniz şöyle ilan buyurdu: "Eğer şükrederseniz, Ben nimetlerimi daha da artırırım, ama nankörlük ederseniz haberiniz olsun ki azabım pek şiddetlidir!"
Süleyman Ateş : Ve Rabbiniz size şöyle bildirmişti: "Andolsun şükrederseniz elbette size daha fazla veririm ve eğer nankörlük ederseniz azâbım pek çetindir."
Tefhim-ul Kuran : «Rabbiniz şöyle buyurmuştu: -Andolsun, eğer şükrederseniz gerçekten size arttırırım ve andolsun, eğer nankörlük ederseniz, şüphesiz, benim azabım pek şiddetlidir.»
Ümit Şimşek : 'Hani Rabbiniz size şunu da bildirmişti: Şükrederseniz size daha çok veririm. Nankörlük ederseniz, o zaman da azabım çok çetindir.'
Yaşar Nuri Öztürk : Rabbinizin şunu duyurduğunu da hatırda tutun: Eğer şükrederseniz, ben de sizin için mutlaka artıracağım. Ve eğer nankörlük ederseniz hiç kuşkusuz benim azabım çok çok şiddetlidir.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 5152

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
28.536