<<<<<14/İBRÂHÎM-3>>>>>
Bismillâhirrahmânirrahîm
الَّذِينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا عَلَى الآخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ اللّهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا أُوْلَئِكَ فِي ضَلاَلٍ بَعِيدٍ
Ellezîne yestehıbbûnel hayâted dunyâ alâl âhırati ve yasuddûne an sebîlillâhi ve yebgûnehâ ivecâ(ivecen), ulâike fî dalâlin baîd(baîdin).
AÇIKLAMA Bismillâhirrahmânirrahîm
Allahû Tealâ, karanlıkta olan insanları; cahiller, mü'min olmayanlar, dünya hayatını ahiret hayatına tercih edenler olarak vasıflandırmaktadır. Bu insanlar Allah'a ulaşmayı dilemedikleri için mürşidlerine ulaşmaları ve ruhlarını Allah'a doğru yola çıkartmaları söz konusu değildir. Bunlardan bir kısmı Allah'ın yolunda değildirler ve başkalarını da Allah'ın yolundan men ederler. Ve Allah'ın yolunu eğriltmek isterler. Sıratı Mustakîm'e de hidayete de "doğru yoldur" derler. Ama bu yolu, nereden gelip nereye gittiğini, nasıl bir yol olduğunu tarif edemezler. Oysaki hidayet, Allah'a ulaşmaktır.
Ve (Ehli Kitap): “Sizin dîninize tâbî olandan başkasına inanmayın.” (dediler). (Habibim onlara) De ki: “Muhakkak ki hidayet Allah'a ulaşmaktır. (İnsanın ruhunun ölmeden önce Allah'a ulaşmasıdır.) Size verilenin bir benzerinin, bir başkasına verilmesidir.” Yoksa onlar, Rabbiniz'in huzurunda, sizinle çekişiyorlar mı? (Onlara) De ki: “Muhakkak ki fazl Allah'ın elindedir. Onu dilediğine verir.” Ve Allah, Vâsi'dir (ilmi geniştir, herşeyi kapsar), Alîm'dir (en iyi bilendir).Sıratı Mustakîm ise Allah'a doğru istikamet üzere olan bir yoldur ve ruhu Allah'a ulaştırır:
Ve onların babalarından, zürriyetlerinden (nesillerinden) ve kardeşlerinden onları seçtik. Ve onları Sıratı Mustakîm'e (Allah'a ruhu ulaştıran yola) hidayet ettik (ulaştırdık).Kavramları asıl yolundan, mecrasından saptırıyorlar, eğriltiyorlar. "İnsan ruhunun ölmeden evvel Allah'a ulaşması diye bir şey yoktur" diye iddia ediyorlar. Ama Allahû Tealâ ruhun ölmeden evvel Allah'a ulaşmasını üzerimize on iki defa farz kılmış, Kur'ân-ı Kerim'e bu konuda yetmiş üç tane âyet-i kerime koymuştur. Bunları devredışı bırakamayacaklarına göre her âyeti eğriltmek yoluna gideceklerdir. Onlar uzak bir dalâlet içindedirler:
Muhakkak ki inkâr edenler ve Allah'ın yolundan alıkoyanlar (saptırmış olanlar), (mürşidlerine ulaşmadıkları için) uzak bir dalâletle sapmışlardır.İbrâhîm Suresinin 3. âyet-i kerimesi, Nisa Suresinin 167. âyet-i kerimesi ile illiyet rabıtası içindedir. Her ikisinde de Allah'ın yolundan saptıranlar ve vasıfları anlatılmaktadır:
14/İBRÂHÎM-3
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52
Sure Adına Göre Sırala