HİCR-88

Anasayfa » HİCR Suresi » HİCR-88
share on facebook  tweet  share on google  print  

HİCR-88

"HİCR Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<15/HİCR-88>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

لاَ تَمُدَّنَّ عَيْنَيْكَ إِلَى مَا مَتَّعْنَا بِهِ أَزْوَاجًا مِّنْهُمْ وَلاَ تَحْزَنْ عَلَيْهِمْ وَاخْفِضْ جَنَاحَكَ لِلْمُؤْمِنِينَ

Lâ temuddenne ayneyke ilâ mâ metta’nâ bihî ezvâcen minhum ve lâ tahzen aleyhim vahfıd cenâhake lil mu’minîn(mu’minîne).

Onlardan bir kısmına çifter çifter (bol bol) met'a olarak verdiğimiz şeylere gözlerini dikme. Onlar için mahzun olma. Mü'minlere (kalplerine îmân yazılmış olan kimselere) kanatlarını indir (mutevazi ol, himaye et).  
1. lâ temuddenne : uzatma (dikme, uzun uzun bakma)
2. ayneyke : iki gözünü
3. ilâ : e
4. mâ metta'nâ : yararlandırdığımız şeyler
5. bi-hi : ona, onunla
6. ezvâcen : çift çift, kat kat, fazla olarak
7. min-hum : onlardan
8. ve lâ tahzen : ve üzülme, hüzünlenme, mahzun olma
9. aleyhim : onlara, onlar için
10. vahfıd (ve ıhvıd) : ve indir, alçalt
11. cenâha-ke : (senin) kanatların
12. li el mu'minîne : mü'minler için, mü'minlere

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Bilindiği gibi Peygamber Efendimiz (S.A.V) ve sahâbe, bir süre ablukaya alınmışlardır. Bir devreyi aç geçirmişlerdir. Bu devre, zahmetli, meşakkatli bir devredir.

Mekke'deki kâfirler, bol bol herşeyden yerlerken, Peygamber Efendimiz ve sahâbeye yiyecek bir şey ulaşmasına engel olmuşlardır. Peygamber Efendimiz (S.A.V), mü'minlerin aç kalması konusunda hüzünlenmiş, endişelenmiştir. Bunun üzerine Allahû Tealâ: "Onlardan bir kısmına çifter çifter (bol bol) met'a olarak verdiğimiz şeylere gözlerini dikme. Onlar için mahzun olma. Mü'minlere (Allah'a ulaşmayı dileyenlere) kanatlarını indir (mütevazi ol, himaye et)." diye buyurmuştur.

Burada "mü'minler" adıyla Allahû Tealâ, Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in etrafındaki sahâbeden bahsetmektedir. Onlar, Allah'a ulaşmayı dilemişler, 12 ihsan almışlar ve bu 12 ihsanla Peygamber Efendimiz (S.A.V)'e tâbî olmuşlardır.

Onlar, göğüslerini gere gere, "Ben mü'minim." diyerek sözleriyle olduğu gibi kalpleriyle de mü'min olanlardır. Onlar, Allah'ın kalplerine îmân yazdıklarıdır. Peygamber Efendimiz (S.A.V)'e tâbî oldukları anda bütün sahâbenin kalbine îmân yazılmıştır ve kim tâbî olmuşsa onlar sahâbedir.

Diğer yandan, münafıklar da vardı. ‘Tâbî oldum' diyerek Peygamber Efendimiz (S.A.V)'nin önünde diz çöken, el öpen ve tâbî olduğunu ifade eden, ancak tâbî olmayan, sadece tâbî olur görünenlerdi. Onlar, Allah'a ulaşmayı da dilemediler. Onlar, sadece bizatihi kurtulmak için sahâbe gibi olmak gereğini duyanlardı. Ayrıca aldatmak onların işiydi.

15/HİCR-88

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Onlardan bir kısmına çifter çifter (bol bol) met'a olarak verdiğimiz şeylere gözlerini dikme. Onlar için mahzun olma. Mü'minlere (kalplerine îmân yazılmış olan kimselere) kanatlarını indir (mutevazi ol, himaye et).
Diyanet İşleri : Kâfirlerden bir kısmını faydalandırdığımız şeylerde sakın gözün kalmasın. Onlara karşı mahzun olma ve mü’minlere (şefkat) kanadını indir.
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlara verdiğimiz mala, evlâda göz dikme, onlar için tasalanıp gam yeme, inananlara karşı kanadını indir, onları koru, onlara karşı mütevâzı ol.
Adem Uğur : Sakın onlardan bazı sınıflara verdiğimiz dünya malına göz dikme, onlardan dolayı üzülme ve müminlere alçak gönüllü ol.
Ahmed Hulusi : Hakikati inkâr edenlerden bir kısmına verdiğimiz geçici dünya nimet ve zevklerine sakın gözünü takma! Sana gereken değeri vermiyorlar diye üzülme. . . İman edenlere kol kanat ger!
Ahmet Tekin : Sakın, kâfirlerden birkaç çiftini, bir takımını faydalandırdığımız dünya malına tamah etme, göz dikme. İman etmiyorlar diye üzülme. Mü’minlere kolkanat ger.
Ahmet Varol : Onlardan bazılarını yararlandırdığımız şeylere gözlerini dikme, onlara karşı üzülme ve (şefkat) kanatlarını mü'minlerin üzerlerine ger.
Ali Bulaç : Sakın onlardan bazılarını yararlandırdığımız şeylere gözünü dikme, onlara karşı hüzne kapılma, mü'minler için de (şefkat) kanatlarını ger.
Ali Fikri Yavuz : Sakın o kâfirlerden bir takımlarına verip de kendilerini zevklendirdiğimiz şeye (mal ve servete) gözlerini uzatıp rağbetle bakma; ve onların iman etmeyişlerine üzülme de müminlere kanadını indir, (onlara tevazu göster, kendilerini himayene al).
Bekir Sadak : Kafirler icinde bazi kimselere verdigimiz kat kat servete gozunu dikme; onlara uzulme; inananlari kanatlarin altina al.
Celal Yıldırım : Kâfirlerden bir kısmına —birbirine emsal sayılacak ölçüde— verdiğimiz servete gözlerini dikme, onların imân etmemesine karşı üzülme ; bir de (tevazu) kanadını mü'minlere indir.
Diyanet İşleri (eski) : Kafirler içinde bazı kimselere verdiğimiz kat kat servete gözünü dikme, onlara üzülme; inananları kanatların altına al.
Diyanet Vakfi : Sakın onlardan bazı sınıflara verdiğimiz dünya malına göz dikme, onlardan dolayı üzülme ve müminlere alçak gönüllü ol.
Edip Yüksel : Onlardan (elçilerden) bazılarına verdiklerimizi kıskanma ve onlardan (inkarcılardan) ötürü de üzülme. İnananlara kanatlarını indir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sakın o kâfirlerden bir takımlarını zevkıyap ettiğimiz şeylere göz atma ve onlara karşı mahzun olma da mü'minlere kanadını indir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sakın, o kafirlerden bir takımlarını zevkyab ettiğimiz şeylere göz atma, onlara karşı üzülme ve müminlere kanadını indir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sakın o kâfirlerden birtakımlarına verip de kendilerini zevklendirdiğimiz şeye (mal ve servete) heveslenip göz dikeyim deme. Onlardan dolayı üzülme. Müminlere merhamet kanatlarını indir.
Fizilal-il Kuran : Erkek, kadın bazı kâfirlere verdiğimiz kimi dünya nimetlerine göz dikme ve (iman etmiyorlar diye) onlar için üzülme, mü'minlere karşı alçak gönüllülük kanatlarını indir.
Gültekin Onan : Sakın onlardan bazılarını yararlandırdığımız şeylere gözünü dikme, onlara karşı hüzne kapılma, inançlılar için de (şefkat) kanatlarını ger.
Hasan Basri Çantay : Sakın (o kâfirlerden) bir takımlarını faidelendirdiğimiz şeylere (servete ve sâireye) iki gözünü dikib uzatma. Onların karşısında tasalanma. Mü'minler için de (şefekat kanadını indir.
Hayrat Neşriyat : Sakın onlardan (o kâfirlerden) birtakım sınıfları faydalandırdığımız şeylere (mal ve servete) gözlerini dikme! Hem (îmân etmiyorlar diye) onlara üzülme ve mü’minlere(tevâzû') kanadını indir!
İbni Kesir : Sakın onlardan bazı sınıflara verdiğimiz geçimliğe gözlerini dikme ve onlara üzülme. İnananlara kanat ger.
Muhammed Esed : (O halde, hakkı inkar eden) birtakım kimselere verdiğimiz dünyevi zenginliklerden yana gözünü çevirme. Ve (seni umursamıyorlar diye) onlar için üzülme; fakat müminlere kol kanat ger,
Ömer Nasuhi Bilmen : Sakın onlardan bazı sınıfları faidelendirmiş olduğumuz şeylere iki gözünü uzatma ve onlara karşı mahzun olma ve mü'minler için kanatlarını indir.
Ömer Öngüt : Onlardan bazı sınıflara geçici olarak faydalanmaları için verdiğimiz şeylere sakın gözünü dikme. Onlara üzülme. Müminlere tevazu kanatlarını ger.
Şaban Piriş : Onlardan bir kısmını faydalandırdığımız şeylere sakın gözünü dikme! Onlar için üzülme, müminler için şefkat kanatlarını indir!
Suat Yıldırım : Sakın o kâfirlerden bir kısmına geçici bir zevk olarak verdiğimiz dünya nimetlerine göz dikme!Onların iman etmemelerinden ötürü üzülme ve müminlere kol kanat ger, onları şefkatle koru.
Süleyman Ateş : Onlardan bazı çiftlere (sınıflara) verdiğimiz dünyâlığa gözlerini dikme ve (sana inanmadıkları için) onlara üzülme. Mü'minlere kanadını indir, (onlara karşı mütevâzi, şefkatli davran).
Tefhim-ul Kuran : Sakın onlardan bazılarını yararlandırdığımız şeylere gözünü dikme, onlara karşı hüzne kapılma, mü'minler için de (şefkat) kanatlarını ger.
Ümit Şimşek : Onlardan üç beş tanesini nasiplendirdiğimiz şeye gözünü dikme ve onlar için tasalanma. Yalnız sen mü'minlere kanat ger.
Yaşar Nuri Öztürk : Sakın, onlardan bazı çiftlere verdiğimiz nimet ve zevklere gözlerini dikme. Onlar için tasalanma da. Müminler için kanadını indir sen!
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 4.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 9899

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
50.418