NAHL-114

Anasayfa » NAHL Suresi » NAHL-114
share on facebook  tweet  share on google  print  

NAHL-114

"NAHL Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<16/NAHL-114>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

فَكُلُواْ مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّهُ حَلالاً طَيِّبًا وَاشْكُرُواْ نِعْمَتَ اللّهِ إِن كُنتُمْ إِيَّاهُ تَعْبُدُونَ

Fe kulû mimmâ razakakumullâhu halâlen tayyiben veşkurû ni’metallâhi in kuntum iyyâhu ta’budûn(ta’budûne).

Öyleyse Allah'ın sizi rızıklandırdığı helâl ve tayyib (güzel, temiz) olan şeylerden yeyin! Ve eğer siz, yalnız O'na kul olduysanız, Allah'ın nimetlerine şükredin!  
1. fe kulû : öyleyse yeyin
2. mimmâ (min mâ) : şeylerden
3. razaka-kum allâhu : Allah sizi rızıklandırdı
4. halâlen : helâl olarak
5. tayyiben : güzel, helâl, temiz olarak
6. veşkurû : ve şükredin
7. ni'mete allâhi : Allah'ın ni'metleri
8. in kuntum : eğer siz iseniz, olduysanız
9. iyyâ-hu : yalnız ona
10. ta'budûne : kul oluyorsunuz

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Kul olma müessesesinin başlangıcında nefsin kalbinde %100 afetler vardır ve afetlere %100 şeytan hükmeder. Çünkü afetlere tesir etmesi çok kolaydır. Afetlerin muhtevasında, Allah'ın bütün emirlerine isyan etmek, yasak ettiği bütün fiilleri yapmak arzusu vardır. Bu, ruhun hasletlerine tamamen zıt bir olgudur. Şeytan da Allah'ın yasak ettiği şeyleri işlememizi, emrettiği şeyleri ise asla yapmamamızı ister. İnsan ve cin şeytanlarla (tagutla), nefsin afetleri arasında tam bir illiyet rabıtası ve yakınlık vardır.

Nefsin afetleri zaten buna göre yaratılmış olduğundan, şeytan da onlara tesir ederek, onları daha çok azdırır, kendi istikametinde kullanır. O zaman nefsin afetleri Allah'ın emrettiklerini yapmak istemiyorsa, Allah'ın yasaklarını da işlemek istiyorsa ve şeytanın da dileği buysa, nefsin afetlerinin zaten yapmak istedikleri bir şeyi yapmaları istikametinde bir talebi olacaktır. Şeytan, onların o yasak olan şeyleri işlemeleri için Allah'ın haram kıldığı şeyleri yemeleri, içmeleri için o şeyleri biraz daha süsleyecektir.

Ne zaman kişi Allah'a ulaşmayı dileyip Allah'ın verdiği 12 ihsanla mürşide tâbî olursa, o günden sonra nefs tezkiyesine başlar. Nefsin kalbinde şeytanın tesir edebileceği afetler azalmaya başlar, onların yerini faziletler alır. Faziletler, şeytanın taleplerine asla rıza göstermezler. Şeytan, Allah'ın yasak ettiği fiilleri onlara emrederse, asla kabul etmezler. Çünkü faziletler, ruhun hasletlerinin paralelindedir.

Nefsin kalbinde afetler azaldıkça, şeytanın hakimiyet alanı da azalır. Başlangıçta kişi nefs açısından %100 şeytanın kuludur. Şeytan, kişiye ne isterse yaptırır. Ama tesir edebileceği saha, sadece nefsin afetleridir. Zaten nefsin afetleri de Allah'ın yasak ettiği fiilleri yapmaya, emirlerini de yapmamaya programlanmıştır. Şeytan nefsin afetlerine tesir edip de Allah'ın yasak ettiği fiilleri işlettikçe kişi, şeytanın kulu olmakta devam eder. Fakat Allah'a ulaşmayı dilerse, nefs tezkiyesine paralel olarak nefsindeki afetler azalır, azalır, azalır. Kişinin ruhu Allah'a ulaştığı zaman afetler %100'den %49'a düşer. İşte o ana kadar şeytanın taleplerini kabul, Allah'ın taleplerini kabul etmeme istikametinde olan eğilim, afetler %51'den aşağıya inince, Allah'ın taleplerini kabul, şeytanın taleplerini daha az kabul etme istikametinde gerçekleşir. Çünkü şeytanın hükmedebileceği alan %100'den %49'a düşmüştür.

İşte burada kişi artık şeytana kul olmaktan kurtulur, Allah'a olan kulluk, şeytana kul olmanın ötesine geçer. Ama henüz Allah'a tamamen kul olamamıştır. Daimî zikre ulaştığı zaman (bu âyetin muhtevasına girerek) %100 Allah'a kul olup şeytanın bütünüyle diskalifiye edildiği, devredışı bırakıldığı bir noktaya ulaşır. Fatiha Suresinde "Allah'a kul olmak" vardır.

Allahû Tealâ: "Eğer siz yalnız Allah'a kul olduysanız, o zaman Allah'ın ni'metlerine şükredin." buyurmaktadır.

Şükrün muhtevasında; yediğimiz, içtiğimiz fizik şeyler, rızkımız vardır. Allah'ın bize verdiği bu rızıklara şükretmemiz emredilir. Allah'ın verdiği manevî kesim için ise O'na hamdetmemiz gerekir.

16/NAHL-114

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Öyleyse Allah'ın sizi rızıklandırdığı helâl ve tayyib (güzel, temiz) olan şeylerden yeyin! Ve eğer siz, yalnız O'na kul olduysanız, Allah'ın nimetlerine şükredin!
Diyanet İşleri : Artık Allah’ın size helâl ve temiz olarak verdiği rızıklardan yiyin. Eğer yalnız O’na ibadet ediyorsanız, Allah’ın nimetine şükredin.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ancak ona kulluk ediyorsanız Allah'ın size verdiği helâl ve temiz rızıkları yiyin ve Allah'ın nîmetine şükredin.
Adem Uğur : Artık, Allah'ın size verdiği rızıktan helâl ve temiz olarak yeyin, eğer (gerçekten) yalnız Allah'a ibadet ediyorsanız, onun nimetine şükredin.
Ahmed Hulusi : Allâh'ın size yaşam gıdası olarak verdiklerinden helal ve temiz şeyleri yeyin ve Allâh nimetine şükredin; eğer O'na kulluk ettiğinizin farkındaysanız!
Ahmet Tekin : Artık, Allah’ın size verdiği rızık ve servetin helâlinden, temizinden yeyin. Eğer O’nu, sadece O’nu ilâh tanıyor, candan müslüman olarak O’na teslim oluyor, saygıyla O’na kulluk ve ibadet ediyor, yalnızca O’nun şeriatına bağlanıyor, O’na boyun eğiyorsanız, itaat ederek onun verdiği nimetlere şükredin.
Ahmet Varol : Allah'ın sizi rızıklandırdıklarından helal ve temiz olarak yiyin ve eğer O'na kulluk ediyorsanız Allah'ın nimetlerine şükredin.
Ali Bulaç : Öyleyse Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helal (ve) temiz olanlarını yiyin; eğer O'na kulluk ediyorsanız Allah'ın nimetine şükredin.
Ali Fikri Yavuz : Artık Allah’ın size rızık verdiği şeylerden helâl ve pâk olarak yeyin de Allah’ın nimetine şükredin; eğer O’na ibadet edecekseniz...
Bekir Sadak : Yalniz Allah'a kulluk ediyorsaniz, Allah'in size helal ve temiz olarak verdigi riziklardan yiyin, O'nun nimetine sukredin.
Celal Yıldırım : Artık Allah'ın size verdiği rızıktan helâl ve temiz olarak yeyin ; Allah'ın nimetine (karşılık) şükredin, eğer O'na tapıyorsanız (nankörlük etmeyin).
Diyanet İşleri (eski) : Yalnız Allah'a kulluk ediyorsanız, Allah'ın size helal ve temiz olarak verdiği rızıklardan yiyin, O'nun nimetine şükredin.
Diyanet Vakfi : Artık, Allah'ın size verdiği rızıktan helâl ve temiz olarak yeyin, eğer (gerçekten) yalnız Allah'a ibadet ediyorsanız, onun nimetine şükredin.
Edip Yüksel : ALLAH'ın size verdiği helal ve güzel rızıklardan yeyin ve ALLAH'ın nimetlerine şükredin; sadece O'na kulluk ediyorsanız.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onun için siz Allahın size verdiği rızıklardan halâl ve hoş olarak yeyin de Allahın nı'metine şükredin, eğer gerçekten ona ıbadet edecek iseniz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onun için Allah'ın size verdiği rızıklardan helal ve hoş olarak yiyin de Allah'ın nimetine şükredin, eğer gerçekten O'na ibadet edecekseniz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Artık Allah'ın size rızık olarak verdiği şeylerden helal ve temiz olarak yiyin. Allah'ın nimetine şükredin, eğer gerçekten O'na ibadet edecekseniz.
Fizilal-il Kuran : Eğer kulluğunuzu Allah'a sunuyorsanız, O'nun size bağışlamış olduğu helal ve temiz rızıklardan yiyiniz ve O'nun nimetlerine şükrediniz.
Gültekin Onan : Öyleyse Tanrı'nın sizi rızıklandırdığı şeylerden helal (ve) temiz olanlarını yiyin; eğer O'na kulluk ediyorsanız Tanrı'nın nimetine şükredin.
Hasan Basri Çantay : Artık Allahın sizi rızıklandırdığı şeylerden halâl ve temiz olarak yeyin. Allahın ni'metine şükredin, eğer Ona kulluk edecekseniz.
Hayrat Neşriyat : Öyle ise Allah’ın sizi rızıklandırdığı helâl ve temiz şeylerden yiyin; eğer yalnız O’na kulluk ediyorsanız, Allah’ın ni'met(ler)ine şükredin!
İbni Kesir : Artık Allah'ın size rızık olarak verdiği şeylerden helal ve temiz olarak yeyin. Eğer O'na kulluk edecekseniz; Allah'ın nimetine şükredin.
Muhammed Esed : Bunun içindir ki, Allah'ın size rızık olarak bahşettiği temiz ve meşru şeylerden payınızı alın ve eğer yalnızca O'na kulluk ediyorsanız, o zaman nimetinden ötürü Allah'a şükrünüzü gösterin.
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık siz, Allah'ın sizi merzûk ettiği şeylerden helâl ve tertemiz olanlarını yeyiniz ve Allah'ın nîmetine şükrediniz, eğer O'na ubûdiyette bulunur oldunuz iseniz.
Ömer Öngüt : Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin. Eğer siz gerçekten yalnız Allah'a kulluk ediyorsanız, O'na şükredin.
Şaban Piriş : O halde, eğer yalnızca Allah’a kulluk ediyorsanız, size Allah’ın verdiği rızıklardan helal ve temiz olanı yiyin ve Allah’ın nimetine şükredin.
Suat Yıldırım : Onun için siz Allah’ın size verdiği rızıklardan helâl ve hoş olarak yeyin. Yalnız Allah’a ibadet ediyorsanız O’nun nimetlerine şükredin.
Süleyman Ateş : Allâh'ın size verdiği rızıktan helâl, hoş olarak yeyin de Allâh'ın ni'metine şükredin; eğer O'na kulluk ediyorsanız.
Tefhim-ul Kuran : O halde, ey insanlar, Allah'ın size verdiği rızıktan helal (ve) hoş olarak yeyin ve Allah'ın nimetine şükredin; eğer ona kulluk ediyorsanız.
Ümit Şimşek : Allah'ın size verdiği helâl ve temiz yiyeceklerden yiyin ve Allah'ın nimetlerine şükredin-eğer sadece Ona kulluk edecekseniz.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden helal ve temiz olarak yiyin! Eğer yalnız O'na kulluk/ibadet ediyorsanız, Allah'ın nimetlerine şükredin.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127128

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
68.207