NAHL-94

Anasayfa » NAHL Suresi » NAHL-94
share on facebook  tweet  share on google  print  

NAHL-94

"NAHL Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<16/NAHL-94>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَلاَ تَتَّخِذُواْ أَيْمَانَكُمْ دَخَلاً بَيْنَكُمْ فَتَزِلَّ قَدَمٌ بَعْدَ ثُبُوتِهَا وَتَذُوقُواْ الْسُّوءَ بِمَا صَدَدتُّمْ عَن سَبِيلِ اللّهِ وَلَكُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ

Ve lâ tettehızû eymânekum dehalen beynekum fe tezille kademun ba’de subûtihâ ve tezûkus sûe bimâ sadedtum an sebîlillâh(sebîlillâhi), ve lekum azâbun azîm(azîmun).

Yeminlerinizi aranızda hile (konusu) edinmeyin (kılmayın). Öyle yaptığınız taktirde, yere sağlam bastıktan (hidayete erdikten) sonra ayak kayar (dalâlete düşersiniz). Ve kötülüğü (kişinin yoldan çıktıktan sonra yaşayacağı huzursuzlukları) tadarsınız. Allah'ın yolundan yüz çevirdiğinizden dolayı sizin için büyük azap vardır.  
1. ve lâ tettehızû : ve edinmeyin
2. eymâne-kum : yeminlerinizi
3. dehalen : hile, tuzak, aldatma
4. beyne-kum : siz kendi aranızda
5. fe tezille : o taktirde, o zaman kayar
6. kademun : ayak
7. ba'de : sonra
8. subûti-hâ : onun subut bulması, sebat etmesi, yere sağlam basması
9. ve tezûku : ve tadarsınız
10. es sûe : şerr, kötülük, fenalık
11. bimâ : den dolayı, sebebiyle
12. saded-tum : men ettiniz, saptınız, yüz çevirdiniz
13. an sebîlillâhi : Allah'ın yolundan
14. ve lekum : ve sizin için, size vardır
15. azâbun : azap
16. azîmun : büyük

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

İnsanların, Allah'a verdikleri yeminleri, misakleri, ahdleri hile konusu kılmaları; yolda olmadıkları halde "yoldayım" demeleri, yoldan düştükleri zaman da "yoldayım" demeleri ifade edilmiştir.

İnsanoğlunun nefsi her zaman başka insanlara üstün çıkmak ister. Bunun için o kişinin ulaşabileceği tek hedef, yalan söylemektir.

Allah'ın yeminleri; ruhu, nefsi, vechi ve iradeyi Allah'a ulaştırmaktır. "Allah'ın yemini bunlar değildir. Bize İslâm'ın beş şartını uygulatmaktır." diyen kişiler ise Allah'ın yemin, misak ve ahdini hile konusu edinenlerdir.

Ruhumuzun Allah'a teslimi ruhumuzun Allah'a verdiği misaktir (Rad-20, 21). İrademizin Allah'a teslimi ise irademizin İlâhi İrade'ye verdiği misaktir (Rad-20). Allah'ın ahdi, Allah'ın irademizi İlâhi İrade'ye teslim emridir (Rad-20, En'am-152). Vechimizin Allah'a teslimi ahdimizdir (Yasin-60, 61). Allah'ın vasiyeti ruhumuzu, vechimizi, nefsimizi ve irademizi Allah'a teslim emridir (En'am-153).

Allahû Tealâ: Yere sağlam bastıktan, hidayete erdikten sonra ayak kayar, dalâlete düşersiniz." ifadesiyle hilenin ikinci standardını ortaya koymaktadır.

Kişinin ayaklarının sağlam olarak yere bastığı bir zemin, 3. basamakta başlar, 22. basamakta biter. Allah'a ulaşmayı dileyip Allah'ın ahdini yerine getirmek üzere harekete geçilmiştir. Allah, 12 ihsan vererek kişiyi mürşidine ulaştırmıştır. Sonra nefs tezkiyesine başlanmış, fizik vücut Allah'a kul olmaya başlamış, ruh Allah'a doğru yolculuğa çıkmış ve 21. basamakta Allah'a ulaşmıştır. Ruhun Allah'ta kaybolduğu 22. basamağa kadar sağlam bir teminat altındadır insan. Çünkü Allahû Tealâ'nın bu konuda sözü vardır: "Kim Bana ulaşmayı dilerse, Ben onu mutlaka Kendime ulaştırırım."

Hidayete erdikten sonra hidayetten düşme sebebiyle insan huzursuzluk yaşar, başa döner. Allah verdiği bütün ihsanları ve ni'metleri geri alır. Herşey tersine döndürülür. Şeytan, insanları hidayete erdikten sonra Allah'ın yolundan saptırır. Hidayete erdikten sonra zikir sayısının düşmeye başlaması tehlikedir. Devam ederse hidayetten tekrar dalâlete düşülür. İşte bu, Allah'ın yolundan düşmektir. Allah bütün verdiklerini geri alacak ve bu insanı 2. basamağa iade edecektir.

Ayağın yere sağlam basıldığı yer; nefsin tasfiye edildiği, daimî zikre ulaşıldığı yerdir. Allah'ın, çıkarmaya söz verdiği yere çıkardığı noktadır. Ayağın yere sağlam basıldığı yer burada biter.

16/NAHL-94

16/NAHL-94

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Yeminlerinizi aranızda hile (konusu) edinmeyin (kılmayın). Öyle yaptığınız taktirde, yere sağlam bastıktan (hidayete erdikten) sonra ayak kayar (dalâlete düşersiniz). Ve kötülüğü (kişinin yoldan çıktıktan sonra yaşayacağı huzursuzlukları) tadarsınız. Allah'ın yolundan yüz çevirdiğinizden dolayı sizin için büyük azap vardır.
Diyanet İşleri : Yeminlerinizi aranızda hile ve fesat sebebi yapmayın. Sonra sağlamca bastıktan sonra ayak(larınız) kayar da Allah yolundan sapmanız sebebiyle kötü azabı tadarsınız. (Ahirette de) sizin için büyük bir azap vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı : Yeminlerinizi, birbirinizi aldatmaya vâsıta edinmeyin, sonra ayağınız adamakıllı pekişip yerleştikten sonra kayıverir ve halkı, Allah yolundan menetmenize karşılık kötülüğe uğrarsınız ve hakkınız olur pek büyük azap.
Adem Uğur : Yeminlerinizi aranızda fesada araç edinmeyin, aksi halde (İslâm'da) sebat etmişken ayağınız kayar da (insanları) Allah yolundan alıkoymanız sebebiyle (dünyada) kötülüğü tadarsınız. Sizin için (ahirette de) büyük bir azap vardır.
Ahmed Hulusi : Yeminlerinizi aranızda aldatma aracı olarak kullanmayın! (Aksi takdirde, İslâm'da) sağlamca yer almışken ayağınız kayar ve Allâh yolundan saptığınız için kötülüğü tadarsınız. . . Sizin için çok büyük azap oluşur.
Ahmet Tekin : Yeminlerinizi, taahhütlerinizi, sözleşmelerinizi, aranızda hileye, aldatmaya ve fesada alet etmeyin. Aksi halde İslâm’da karar kılarak, hak bir dine, sağlam bir hukuk, kâmil bir ahlâk düzenine güvenen insanların, birbirlerine ve dinlerine karşı itimatları sarsılır, itibarınız gider, kurduğunuz devlet yıkılır. İnsanları ahde vefadan, müslümanları örnek almaktan, Allah yolundan, İslâmî hayatı yaşamaktan, Allah yolundaki faaliyetlerden alıkoymanız sebebiyle de dünyada cezayı, çalkantılı anarşik bir hayatın acılarını tadarsınız. Büyük bir azâbı da hak etmiş olursunuz.
Ahmet Varol : Yeminlerinizi aranızda aldatma aracı edinmeyin. Yoksa karar kılmasından sonra ayak kayar ve Allah'ın yolundan alıkoymanıza karşılık kötülüğü tadarsınız. (O zaman) büyük bir azap da sizin içindir.
Ali Bulaç : Yeminlerinizi kendi aranızda, bir bozuculuk unsuru edinmeyin; sonra sapasağlam basan ayak kayar ve Allah'ın yolundan alıkoyduğunuz için kötülüğü tadarsınız. (Ayrıca) Büyük azab da sizin içindir.
Ali Fikri Yavuz : Yeminlerinizi, aranızda fesada bir vesile edinmeyin ki, sonra sağlam basmışken bir ayak kayar da, Allah yolundan saptığınız için dünyada fena azab tadarsınız; ahirette de size büyük bir azab olur.
Bekir Sadak : Birbirinizi aldatmak icin yemin etmeyin ki, bu yuzden saglamca yere bakmakta olan ayak surcebilir; Allah yolundan alikoymaniza karsilik kotu bir azap tadarsiniz ve (ahirette ) de size buyuk bir azap vardir.
Celal Yıldırım : Yeminlerinizi aranızda dolaylı-hileli yoldan bozmayın. Sonra sağlamca basmakta olan ayak kayabilir de Allah yolundan alıkoymanız sebebiyle azabı tadarsınız ve sizin için (o takdirde) büyük bir azâb vardır.
Diyanet İşleri (eski) : Birbirinizi aldatmak için yemin etmeyin ki, bu yüzden sağlamca yere basmakta olan ayak sürçebilir; Allah yolundan alıkoymanıza karşılık kötü bir azap tadarsınız ve (ahirette de) büyük bir azaba uğrarsınız.
Diyanet Vakfi : Yeminlerinizi aranızda fesada araç edinmeyin, aksi halde (İslâm'da) sebat etmişken ayağınız kayar da (insanları) Allah yolundan alıkoymanız sebebiyle (dünyada) kötülüğü tadarsınız. Sizin için (ahirette de) büyük bir azap vardır.
Edip Yüksel : Yeminlerinizi aranızda kötüye kullanmayın ki sağlam basmış ayağınız kayar. ALLAH'ın yolundan saptığınız için perişanlığı tadar ve acı bir azabı hakkedersiniz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Yeminlerinizi aranızda hud'a ve fesada vesile ittihaz etmeyin ki sonra sağlam basmışken bir ayak kayar ve Allah yolundan saptığınız için fena acı tadarsınız, Âhırette de size pek büyük bir azâb olur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Yeminlerinizi, aranızda hile ve bozgunculuğa vesile edinmeyin, sonra sağlam basmışken bir ayak kayar ve Allah yolundan saptığınız için fena acı tadarsınız; artık ahirette de size pek büyük bir azap olur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Yeminlerinizi aranızda aldatma ve fesada vasıta edinmeyin, sonra sağlam basmışken bir ayak kayar da Allah yolundan saptığınız için, dünyada kötü azabı tadarsınız. Ahirette de size büyük bir azab olur.
Fizilal-il Kuran : Yeminlerinizi birbirinize karşı hile aracı kullanmayınız. Yoksa yere sağlam basan ayaklarınız kayıyor ve başkalarının Allah yoluna girmelerine engel olmanızın sonucu olarak ızdırap çekersiniz, ayrıca ahirette de büyük bir azaba çarpılırsınız.
Gültekin Onan : Yeminlerinizi kendi aranızda, bir bozuculuk unsuru edinmeyin; sonra sapasağlam basan ayak kayar ve Tanrı'nın yolundan alıkoyduğunuz için kötülüğü tadarsınız. (Ayrıca) Büyük azab da sizin içindir.
Hasan Basri Çantay : Yeminlerinizi aranızda hıyle ve fesâd (mevzuu) edinmeyin. Çünkü sapasağlam yerleşdikden sonra (öyle) bir ayak kayar (ki)! Allahın yolundan sapdığınıza karşılık (dünyâda) fena azâb tadacaksınız. (Âhiretde) hakkınız (daha) büyük bir azâbdır.
Hayrat Neşriyat : Hem yeminlerinizi aranızda bir hîle edinmeyin; yoksa bir ayak, sebat bulmasından sonra kayar ve (insanları) Allah yolundan saptırmanız sebebiyle (dünyada) kötülüğü(azâbı) tadarsınız! (Âhirette de) sizin için (pek) büyük bir azab vardır.
İbni Kesir : Yeminlerinizi aranızda hile ve bozgun vesilesi yapmayın. Çünkü bu yüzden sağlamca yere basmakta olan ayak, kayabilir. Allah yolundan alıkoyduğunuz için kötü bir azab tadarsınız. Ve sizin için büyük bir azab vardır.
Muhammed Esed : (Bunun içindir ki,) yeminlerinizi aranızda bir aldatma aracı olarak kullanmayın; yoksa ayağ(ınız), sağlamca basmış olduğunuz halde, kayar ve böylece Allah yolundan dönüp uzaklaşmanızın kötü (sonuçlarını) tatmak zorunda kalırsınız; ayrıca bu takdirde sizi (öte dünyada da) çok büyük bir azap bekliyecektir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve yeminlerinizi aranızda hileye, (fesada) vesile ittihaz etmeyiniz ki, bir ayak, sabit olduğundan sonra kayar. Ve Allah yolunda men ettiğinizden dolayı fenalığı tadarsınız ve sizin için büyük bir azap da vardır.
Ömer Öngüt : Yeminlerinizi aranızın bozulmasına vesile etmeyin. Yoksa ayaklarınız sağlam bastıktan sonra kayar. Allah yolundan alıkoyduğunuz için de kötülüğü tadarsınız ve sizin için büyük bir azap vardır.
Şaban Piriş : Birbirinizi aldatmak için yemin etmeyin. Eğer böyle yaparsanız, ayak sağlamca yere bastıktan sonra kaymış olur. Allah yolundan saptığınız için azabı tadarsınız. Ve size büyük bir azap dokunur.
Suat Yıldırım : Yeminlerinizi aranızda bir aldatma ve fesat aleti yapmayın ki sonra ayağınız sapasağlam bastıktan sonra kayabilir, insanları Allah yolundan alıkoymanız sebebiyle kötülüğün cezasını tadarsınız, âhirette de size pek büyük bir azap olur.
Süleyman Ateş : Yeminlerinizi aranızı bozan bir şey yapmayın, sonra sağlam basmış olan ayak, kayar ve Allâh'ın yoluna engel olduğunuzdan dolayı kötülüğü(n cezâsını) tadarsınız ve büyük bir azâba uğrarsınız.
Tefhim-ul Kuran : Yeminlerinizi kendi aranızda bir bozuculuk unsuru edinmeyin; sonra sapasağlam basan ayak kayar ve Allah'ın yolundan alıkoyduğunuz için kötülüğü tadarsınız. (Ayrıca) Büyük azab da sizin içindir.
Ümit Şimşek : Yeminlerinizi aranızda fesat âleti yapmayın; sonra sağlam basan ayaklarınız kayıverir de Allah'ın yolundan saptığınız için kötülüğü tadarsınız; üstelik büyük bir azaba da uğrarsınız.
Yaşar Nuri Öztürk : Yeminlerinizi aranızda hile ve aldatma aracı yapmayın; aksi halde, ayak sağlam bastıktan sonra kayar ve Allah yolundan alıkoyduğunuz için acıyı tadarsınız. Üstelik büyük bir azaba da uğrarsınız.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127128

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
68.159