NAHL-70

Anasayfa » NAHL Suresi » NAHL-70
share on facebook  tweet  share on google  print  

NAHL-70

"NAHL Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<16/NAHL-70>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَاللّهُ خَلَقَكُمْ ثُمَّ يَتَوَفَّاكُمْ وَمِنكُم مَّن يُرَدُّ إِلَى أَرْذَلِ الْعُمُرِ لِكَيْ لاَ يَعْلَمَ بَعْدَ عِلْمٍ شَيْئًا إِنَّ اللّهَ عَلِيمٌ قَدِيرٌ

Vallâhu halakakum summe yeteveffâkum ve minkum men yureddu ilâ erzelil umuri li keylâ ya’leme ba’de ilmin şey’a(şey’en), innallâhe alîmun kadîr(kadîrun).

Ve Allah, sizi yarattı. Sonra sizi vefat ettirecek. Ve sizden kim, ömrünün en rezil devresine geri (hidayetten dalâlete) döndürülürse bu, bir şey konusunda ilim sahibi olduktan (hidayeti öğrendikten) sonra bilemediği (idrak edemediği) içindir. Muhakkak ki Allah, en iyi bilendir, kaadir olandır (herşeye gücü yetendir).  
1. vallâhu : ve Allah
2. halaka-kum : sizi yarattı
3. summe : sonra
4. yeteveffâ-kum : vefat ettirecek (ettirir)
5. ve min-kum : ve sizden
6. men yureddu : geri döndürülen kimse (kim geri döndürülürse)
7. ilâ erzeli : en rezil hale, en aşağı hale
8. el umuri : ömür
9. li keylâ : olmaması için, olmadığı için
10. ya'leme : bilir
11. ba'de : sonra
12. ilmin : bir ilim
13. şey'en : bir şey
14. inne allâhe : muhakkak Allah
15. alîmun : en iyi bilendir
16. kadîrun : herşeye gücü yeten, kaadir olan

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Bu âyet-i kerime için birçok insan (bilmemeleri sebebiyle) farklı yorumlarda bulunmuşlardır. Allah, bu yanlış yorumlara ışık tutmaktadır. Bir meal şöyle der: "Allah sizi yarattı. Sonra sizi öldürür. Sizden kimi de dirilttikten sonra bir şey bilmesin diye, ömürlerinin en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilir. Şüphesiz Allah bilendir, herşeye güç yetirendir."

Oysaki, Allahû Tealâ, bu âyet-i kerimede vuslattan (hidayete erdikten) sonra yeniden dalâlete düşmeyi ifade etmektedir.

Hidayet müessesesi, ruhun, vechin, nefsin ve iradenin Allah'a teslimidir.

Kişi Allah'a ulaşmayı dilediği anda, Allah Rahîm esmasıyla tecelliye başlar ve 12 ihsan verir. Kişi mürşide ulaşınca 7 ni'met alır ve nefs tezkiyesi başlar. Nefs tezkiyesine paralel olarak, kişinin ruhu Allah'a doğru gök katlarında birer birer yükselmeye başlar. Yedinci katın yedi âlemini de geçtikten sonra Allah'a ulaşır ve Allah'ın Zat'ında yok olur. Bu, hidayete ermektir.

Kişi "ilim sahibi" olmuştur. Burası, İlm'el yakîn kademesinin sonudur. Ancak tagut (insan ve cin şeytanlar), onunla öyle bir konuda ve standartta bir temasın içine girer ki o kişinin kalbini nurdan tekrar zulmete döndürür:

2/BAKARA-257: Allâhu velîyyullezîne âmenû, yuhricuhum minez zulumâti ilen nûr(nûri), vellezîne keferû evliyâuhumut tâgûtu yuhricûnehum minen nûri ilâz zulumât(zulumâti), ulâike ashâbun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Allah, âmenû olanların (Allah'a ulaşmayı dileyenlerin) dostudur, onları (onların nefslerinin kalplerini) zulmetten nura çıkarır. Ve kâfirlerin dostları taguttur (onlar, şeytanı dost edinirler, şeytan kimseye dost olmaz), onları (onların nefslerinin kalplerini) nurdan zulmete çıkarırlar. İşte onlar, ateş ehlidir. Onlar, orada ebedî kalacak olanlardır.

Burada, Allah'ın dostlarıyla tagutun dostları ayrımı vurgulanmıştır. Başlangıçta herkes fısktayken ve dalâlette iken ve küfürde iken Allah'a ulaşmayı dileyen kişi, fısktan ve dalâletten ve küfürden derhal kurtulur. Her kim nurdan zulmete döndürülmüşse o, hidayetteyken tekrar fıska ve dalâlete düşmüştür.

Kişinin idrak etme sürecinde; gözlerindeki hicab-ı mesture, basar hassasındaki gışavet; kulaklarındaki vakra, sem'î hassasındaki mühür; kalbindeki ekinnet alınmış ve kalbinin içine ihbat konulmuştur. Ancak bu kişi hidayetten sonra tekrar fıska düşmüşse kalbi tekrar mühürlenir ve kişi küfre geri döner. Arkasından kişinin gözlerine tekrar hicab-ı mesture, görme hassasına gışavet konur, kulaklarına tekrar vakra ve işitme hassasına mühür konur. Kalbine tekrar ekinnet konur. Böylece kişi idrak ettikten sonra idrak edemez hale gelir. Allah'a dönük olan kalbi de tekrar şeytana dönük hale getirilir. Burada Allahû Tealâ, kişinin ilimden sonra idraksizliğe düştüğünü ifade etmektedir: "İlim sahibi olduktan sonra bilememesi, idrak edememesi içindir." İdraki sağlayan, kalpteki ekinnetin alınmasından sonra kalbe konulan ihbattır. Kişi, ihbat kendisinden alınıp kalbine tekrar ekinnet geri gönderilince, artık idrak edemez olur.

Allahû Tealâ'nın ifadesi oldukça açıkken, bunları bilmeyen insanlar, Allah'ın ‘idrak' müessesesini ‘gençlik'; ‘idraksizlik' müessesesini de ‘ihtiyarlık' olarak vasıflandırmışlardır.

Eğer insanlar bilmiyorlarsa öyle yazacaklardır. Ancak biz, size onların öğretisini değil, Allah'ın bize öğrettiği ilmi öğretmekle vazifelendirildik.

Âyetler, dört dörtlük olarak yerli yerine oturtulmalıdır. Çünkü biz, Allah'ın öğretisini, Allah'tan öğrenerek sizlere öğretmekle mükellefiz.

 

16/NAHL-70

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve Allah, sizi yarattı. Sonra sizi vefat ettirecek. Ve sizden kim, ömrünün en rezil devresine geri (hidayetten dalâlete) döndürülürse bu, bir şey konusunda ilim sahibi olduktan (hidayeti öğrendikten) sonra bilemediği (idrak edemediği) içindir. Muhakkak ki Allah, en iyi bilendir, kaadir olandır (herşeye gücü yetendir).
Diyanet İşleri : Allah, sizi yarattı. Sonra sizi öldürecek. İçinizden kimileri de, bilgili olduktan sonra hiçbir şeyi bilmesin diye ömrünün en düşkün çağına ulaştırılır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, (her şeye) hakkıyla gücü yetendir.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve Allah sizi halketti, sonra öldürür ve içinizden yaşayışın en aşağılık çağına, kocalığa kadar ömür sürdürülenler de vardır ki bildikleri şeyleri bilmez olurlar; şüphe yok ki Allah her şeyi bilir, her şeye gücü yeter.
Adem Uğur : Sizi Allah yarattı; sonra sizi vefat ettirecek. Daha önce bilgili iken hiçbir şeyi bilmez hale gelsin diye sizden bazı kimseler ömrün en kötü çağına kadar yaşatılacak şüphesiz ki Allah bilgilidir, kudretlidir.
Ahmed Hulusi : Allâh sizi yarattı. . . Sonra sizi vefat ettirir (öldürür değil vefat ettirir)! Kiminiz de erzel-i ömür'e (ömrün düşkünlük çağına) bırakılır; bildiklerini artık düşünemeyecek devreye. . . Muhakkak ki Allâh Aliym'dir, Kaadir'dir.
Ahmet Tekin : Allah sizi yarattı. Sonra da eceliniz gelince sizin ruhlarınızı alarak ölümlerinizi gerçekleştirecek. Bilgili şuurlu ve iradeli bir hayattan sonra, hiçbir şey bilmez hale gelsin diye sizden bazıları, ömrün, en kötü çağına kadar yaşatılacak. Allah her şeyi bilir, her şeye gücü kudreti yeter.
Ahmet Varol : Sizi Allah yarattı sonra canlarınızı alır. İçinizden kimi de bilgiden sonra bir şey bilmesin diye hayatın en perişan haline döndürülür. [3] Allah bilendir, güçlüdür.
Ali Bulaç : Allah sizi yarattı, sonra sizi öldürüyor, sizden kimi de, bildikten sonra bir şey bilmesin diye, ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilir. Şüphesiz, Allah bilendir, her şeye güç yetirendir.
Ali Fikri Yavuz : Allah sizi yarattı, sonra da sizi O öldürecek. İçinizden kimi de en düşük ihtiyarlığa (75-90 yaşlarına) çevrilir ki, (daha önce) bilgi sahibi olduktan sonra, (artık unutup) bilmez olsun. Gerçekten Allah Alîm’dir, Kadîr’dir.
Bekir Sadak : Allah sizi yaratmistir, sonra oldurecektir, icinizden bir kismi da omrunun en fena zamanina ulastirilir ki, bilirken bilmez olurlar. Dogrusu Allah bilendir, her seye Kadir'dir. *
Celal Yıldırım : Allah sizi yarattı, sonra da canınızı alır. Sizden kimi ömrünün en fena ve en sevilmiyen noktasına itilir ki (o devrede artık) bildiğini bilmez olur. Şüphesiz ki Allah her şeye gücü yetendir.
Diyanet İşleri (eski) : Allah sizi yaratmıştır, sonra öldürecektir, içinizden bir kısmı da ömrünün en fena zamanına ulaştırılır ki, bilirken bilmez olurlar. Doğrusu Allah bilendir, her şeye Kadir'dir.
Diyanet Vakfi : Sizi Allah yarattı; sonra sizi vefat ettirecek. Daha önce bilgili iken hiçbir şeyi bilmez hale gelsin diye sizden bazı kimseler ömrün en kötü çağına kadar yaşatılacak Şüphesiz ki Allah bilgilidir, kudretlidir.
Edip Yüksel : Ve sizi ALLAH yarattı, sonra da yaşamınıza son verir. Sizden bazıları hayatın en kötü zamanına kadar yaşatılır ki bilgiden sonra hiçbir şeyi bilmesin. ALLAH Bilendir, Her Şeye Gücü Yetendir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem Allah sizi halketti, sonra sizi vefat ettiriyor, içinizden kimi de erzeli ömre reddolunuyor ki biraz ılimden sonra bir şey bilemez olsun, her halde Allah hem alîm hem kadîr
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sizi, Allah yarattı, sonra O, sizi öldürür; içinizden kimi de bildiklerinden hiçbir şey bilmez olsun diye, ömrünün en kötü çağına kadar yaşatılır. Şüphesiz ki, Allah herşeyi bilendir, her şeye gücü yetendir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Allah, sizi yarattı, sonra da sizi öldürecektir. İçinizden kimi de, biraz bilgiden sonra eşyayı önceki bildiği gibi bilmesin diye, ömrün en kötü çağına kadar yaşatılır. Şüphesiz ki Allah çok bilgili ve büyük kudret sahibidir.
Fizilal-il Kuran : Allah sizi yarattı, sonra canınızı alır; kiminizin ömrü en rezil, en güçsüz yaşlara kadar uzatılır da adam vaktiyle bildiklerinin hiçbirini bilmez olur. Hiç şüphesiz Allah her şeyi bilir ve her şeyi yapabilir.
Gültekin Onan : Tanrı sizi yarattı, sonra sizi öldürüyor, sizden kimi de, bildikten sonra bir şey bilmesin diye, ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilir. Şüphesiz, Tanrı bilendir, her şeye güç yetirendir.
Hasan Basri Çantay : Sizi Allah yaratdı. Sizi yine O öldürecek. İçinizden kimi — bildikden sonra (çocuk gibi) bir şey bilmesin diye — en aşağı ömre kadar geri götürülür. Allah (her şey'i) hakkıyle bilen, kemâliyle kaadir olandır.
Hayrat Neşriyat : Hem Allah, sizi yarattı; sonra da sizi öldürür; içinizden kimi de ömrün en rezîline(bunaklık çağına) ulaştırılır ki, biraz ilimden sonra hiçbir şey bilmez olsun! Muhakkak ki Allah, Alîm (herşeyi bilen)dir, Kadîr (herşeye gücü yeten)dir.
İbni Kesir : Allah sizi yaratmıştır, sonra da öldürecektir. İçinizden bir kısmı ömrünün en fena zamanına ulaştırılır ki bilirken bilmez olur. Muhakkak Allah Alim'dir, Kadir'dir.
Muhammed Esed : Ve sizi Allah yarattı, günü gelince de öldürecek; ve içinizden kimileri, ömrün o en düşkün çağına, (insanın) bildiği şeyi de bilmez olduğu yaşa kadar alıkonulurlar. Gerçek şu ki Allah, her zaman kudretli olan yegane ilim sahibidir!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Allah Teâlâ sizi yaratmıştır. Sonra sizi öldürecektir ve sizden kimi vardır, ömrün en aşağı ihtiyarlık çağına reddolunur ki bir bilgiden sonra bir şey bilmez olsun. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ alîmdir, kadîrdir.
Ömer Öngüt : Allah sizi yarattı, sonra sizi vefat ettirecek. Sizden kimi ömrünün en fena ve en sevilmeyen noktasına itilir ki (o devrede artık) bildiğini bilmez olur. Şüphesiz ki Allah bilendir, her şeye gücü yeter.
Şaban Piriş : -Allah, sizi yarattı, daha sonra da sizi öldürecektir. Sizden kiminiz de hayatın en rezil dönemine itilir ki, daha önce bildikleri şeyleri bilmez olur. Şüphesiz Allah, her şeyi bilen ve güç yetirendir.
Suat Yıldırım : Sizi Allah yarattı. Sonra da sizi O öldürecek. İçinizden kimi -bilgi sahibi olmasından sonra çocuk gibi, bir şey bilmesin diye- ömrün en fena dönemine vardırılır. Allah her şeyi hakkıyla bilir, her şeye kadirdir.
Süleyman Ateş : Allâh sizi yarattı, sonra öldürür; içinizden kimi de ömrün en reziline (bebeklik çağı gibi güçsüz ihtiyarlık çağına) itilir ki, biraz bilgiden sonra hiçbir şeyi bilmez olsun! Doğrusu Allâh bilendir. (O, her şeye) kâdirdir.
Tefhim-ul Kuran : Allah sizi yarattı, sonra sizi öldürüyor, sizden kimi de, bildikten sonra bir şey bilmesin diye, ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilir. Şüphe yok, Allah bilendir, her şeye güç yetirendir.
Ümit Şimşek : Sizi yaratan Allah'tır. Sonra da sizi öldürür. Bir kısmınız ise, önceden bildiklerini bilemez hale geleceği ömrün en düşkün çağına geri döndürülür. Şüphesiz ki Allah herşeyi bilir ve herşeye kadirdir.
Yaşar Nuri Öztürk : Allah sizi yarattı, sonra sizi vefat ettirecek. İçinizden bazıları, ömrün en basit ve düşük noktasına geri çevirilir ki, bir ilimden sonra hiçbir şey bilmez olsun. Allah Alîm'dir, Kadîr'dir.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127128

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
68.098