NAHL-64

Anasayfa » NAHL Suresi » NAHL-64
share on facebook  tweet  share on google  print  

NAHL-64

"NAHL Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<16/NAHL-64>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَمَا أَنزَلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ إِلاَّ لِتُبَيِّنَ لَهُمُ الَّذِي اخْتَلَفُواْ فِيهِ وَهُدًى وَرَحْمَةً لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ

Ve mâ enzelnâ aleykel kitâbe illâ li tubeyyine lehumullezîhtelefû fîhi ve huden ve rahmeten li kavmin yu’minûn(yu’minûne).

Ve Kitab'ı sana, “hakkında ihtilâfa düştükleri şeyi” onlara beyan etmenden (açıklamandan) ve âmenû olan (Allah'a ulaşmayı dileyerek mü'min olan) bir kavme hidayet ve rahmet olmasından başka bir şey için indirmedik.  

 

1. ve mâ enzelnâ : ve biz indirmedik
2. aleyke el kitâbe : sana kitabı
3. illâ : den başka, hariç
4. li tubeyyine : açıklaman için, beyan etmen için
5. lehum : onlar, onlara
6. ellezî ihtelefû : ihtilâfa düştükleri şey
7. fî-hi : onun hakkında
8. ve huden : ve hidayet edici
9. ve rahmeten : ve bir rahmet
10. li kavmin : bir kavim için
11. yu'minûne : inanırlar, mü'min olurlar

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

Allahû Tealâ:

  1. "Kitab'ı Sana hakkında ihtilâfa düştükleri şeyi onlara beyan etmen için gönderdik."
  2. "Ve mü'min bir kavme hidayet ve rahmet olması için gönderdik." buyurmaktadır.

Kur'ân-ı Kerim, yahudilerin, hristiyanların ve İslâm'ın arasındaki ihtilâfların çözümü için gönderilmiştir. Doğru, bu Kitap'tadır. Aslında hristiyanlık, yahudilik ve İslâm, sadece Hz. İbrâhîm'in hanif dînidir. Hz. Musa'dan ve Hz. İsa'dan evvel yaşayan Hz. İbrâhîm, Allah'ın Allah'ın kâinattaki tek dîni olan hanif dînini yaşamış ve o hanif dînini bütün muhtevasıyla öğretmiştir. Peygamber Efendimiz (S.A.V) de hanifti. Allahû Tealâ, Rum Suresinin 30. âyet-i kerimesinde Peygamber Efendimiz (S.A.V)'e şöyle buyurmuştur:

30/RÛM-30: Fe ekim vecheke lid dîni hanîfâ(hanîfen), fıtratallâhilletî fataran nâse aleyhâ, lâ tebdîle li halkıllâh(halkıllâhi), zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Artık hanif olarak kendini (vechini) dîn için ikame et, Allah'ın hanif fıtratıyla ki; Allah, insanları onun üzerine (hanif fıtratıyla) yaratmıştır. Allah'ın yaratmasında değişme olmaz. Kayyum olan (kaim olacak, ezelden ebede kadar yaşayacak) dîn budur. Fakat insanların çoğu bilmez.

Herkes, Allah'a ruhunu, vechini, nefsini ve iradesini teslim etmek için yaratılmıştır. Allah'a teslim hakikatleri (hidayet ve bütün bunların Allah'ın rahmetiyle oluşması), her peygamber zamanında etraflı bir şekilde herkese anlatılmasına rağmen aradan geçen asırlarda hep unutulmuş ve insanların arasında ihtilâflar doğmuştur.

Bu ihtilâflar, farklı peygamberlerden menkul olması ve daha evvelki asırlarda şeytanın, onların anlattıklarının büyük kısmını yok etmiş olması sebebiyle başgöstermiştir. Farklı peygamberlere tâbî olan insanlar, Allahû Tealâ'nın o peygamberlere verdikleri sanki başka peygamberlere verdiklerinden farklıymış gibi bir ihtilâfın içine girmişlerdir. Oysaki, sadece tek bir dîn yani Hz. İbrâhîm'in hanif dîni varolmuştur. Ve Kur'ân için Allahû Tealâ: "Hidayet olsun diye indirdik." buyurarak, bu Kitab'ı, insanlar ruhlarını, vechlerini, nefslerini ve iradelerini Allah'a teslim ederek dört hidayete de ersinler diye indirdiğini belirtmektedir.

 

16/NAHL-64

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve Kitab'ı sana, “hakkında ihtilâfa düştükleri şeyi” onlara beyan etmenden (açıklamandan) ve âmenû olan (Allah'a ulaşmayı dileyerek mü'min olan) bir kavme hidayet ve rahmet olmasından başka bir şey için indirmedik.
Diyanet İşleri : Sana kitabı, ancak ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve iman eden bir topluma doğru yolu gösterici ve rahmet olarak indirdik.
Abdulbaki Gölpınarlı : Biz sana kitabı, ancak hakkında ayrılığa düştükleri nesneleri onlara apaçık bildirmen için indirdik ve inanan topluluğa da hidâyettir ve rahmettir.
Adem Uğur : Biz bu Kitab'ı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir topluma da hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.
Ahmed Hulusi : Biz sana bu BİLGİyi (Kitabı) karşı çıktıkları şeyi (hakikati) kendilerine açıklayasın diye ve iman eden bir topluma da hidâyet (hakikat bilgisi) ve rahmet olarak inzâl ettik.
Ahmet Tekin : Biz, bu kitabı, sana, insanlara ihtilâfa düştükleri konuları açıklayasın, iman eden bir kavme de, hidayet rehberi ve rahmet olsun diye indirdik.
Ahmet Varol : Sana Kitab'ı ancak, ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve iman eden bir topluluğa bir hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.
Ali Bulaç : Biz Kitab'ı ancak, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaman ve inanan bir kavme rahmet ve hidayet olması dışında (başka bir amaçla) indirmedik.
Ali Fikri Yavuz : Ey Rasûlüm, bu Kur’an’ı sana ancak insanların ayrılığa düştükleri din işlerini beyan etmek için ve iman edecek kimselere bir hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik.
Bekir Sadak : Sana kitap'i, ayriliga duskukleri seyleri onlara aciklaman icin, inanan kimselere de dogru yol rehberi ve rahmet olarak indirdik.
Celal Yıldırım : Biz kitabı (Kur'ân'ı) sana ancak, onlara, hakkında ayrılığa düştükleri hususu açıklayasın ve onu imân eden bir millete doğru yolu gösterici, rahmet sunucu olsun diye indirdik.
Diyanet İşleri (eski) : Sana Kitap'ı, ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için, inanan kimselere de doğru yol rehberi ve rahmet olarak indirdik.
Diyanet Vakfi : Biz bu Kitab'ı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir topluma da hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.
Edip Yüksel : Sana bu kitabı indirdik ki, anlaşmazlığa düştükleri konuları kendilerine bildiresin. Bu kitap, inanan bir topluluk için bir yol göstericidir, bir rahmettir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Sana bu kitabı indirmemiz de ancak şunun içindir ki onlara hakkında ıhtilâf ettikleri şey'i beyan edesin ve iyman edeceklere bir hidayet, bir rahmet olsun
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Biz, sana bu kitabı, yalnızca onlara ihtilaf ettikleri şeyi açıklayasın ve iman edeceklere bir hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Ey Resulüm!) Biz, sana bu kitabı (Kur'ânı) sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklaman için ve iman edecek topluma bir hidayet, bir rahmet olsun diye indirdik.
Fizilal-il Kuran : Biz sana bu kitabı, insanlara anlaşmazlığa düştükleri meseleleri açıklayasın, mü'minlere ise yol gösterici ve rahmet kaynağı olsun diye indirdik.
Gültekin Onan : Biz Kitabı ancak hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaman ve inanan bir kavme rahmet ve hidayet olması dışında (başka bir amaçla) indirmedik.
Hasan Basri Çantay : (Bu) kitabı sana (başka bir hikmetle değil) ancak hakkında ihtilâf etdikleri şeydir açıkça anlatman için ve îman edecek her hangi bir kavme bir hidâyet ve rahmet olarak gönderdik.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki (biz) sana bu Kitâb’ı ancak (insanların), hakkında ihtilâfa düştükleri şeyleri kendilerine açıklayasın ve îmân edecek bir topluluğa bir hidâyet ve bir rahmet olsun diye indirdik.
İbni Kesir : Sana kitabı; sırf ihtilafa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve inananlar topluluğuna hidayet ve rahmet olmak üzere indirdik.
Muhammed Esed : Sana bu ilahi kelamı yalnızca, üzerinde çekişip durdukları (dini) sorunları onlara açıklayasın ve inanmaya eğilimli olan kimselere de onu doğru yol bilgisi ve rahmet olarak (ulaştırasın) diye indirdik.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve sana bu kitabı indirmedik, ancak onlara kendisinde ihtilâf ettikleri şeyi açıkça bildirmen için ve imân edecekler olan bir kavim için bir hidâyet ve bir rahmet olmak üzere indirdik.
Ömer Öngüt : Resulüm! Biz bu Kitab'ı sana, sırf anlaşmazlığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman ve iman eden bir topluluğa da hidayet ve rahmet olması için indirdik.
Şaban Piriş : Biz, kitabı ancak hakkında ihtilaf ettikleri şeyleri onlara açıklaman için, yol gösterici ve iman eden bir halka rahmet olarak sana indirdik.
Suat Yıldırım : Ey Resulüm, sana bu kitabı indirmemiz, sırf onların, hakkında ihtilaf ettikleri gerçekleri açıklaman ve sırf iman edecek kimselere hidâyet ve rahmet olması içindir.
Süleyman Ateş : Biz sana Kitabı indirdik ki, hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara açıklayasın ve (o Kitap), inanan bir kavim için yol gösterici ve rahmet olsun.
Tefhim-ul Kuran : Biz Kitab'ı ancak, hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaman ve inanan bir kavime rahmet ve hidayet olması dışında (başka bir amaçla) indirmedik.
Ümit Şimşek : Biz sana kitabı onların anlaşmazlığa düştükleri şeyi kendilerine açıklaman için ve iman eden bir topluluğa hidayet ve rahmet olarak indirdik.
Yaşar Nuri Öztürk : Bu Kitap'ı sana yalnız şunun için indirdik: Hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara iyice açıklayasın ve Kitap, iman eden bir topluluk için kılavuz ve rahmet olsun.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127128

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
68.096