NAHL-38

Anasayfa » NAHL Suresi » NAHL-38
share on facebook  tweet  share on google  print  

NAHL-38

"NAHL Suresi" için, toplam 1 sonuç arasından 1 - 1 arası sonuçlar

<<<<<16/NAHL-38>>>>>

Bismillâhirrahmânirrahîm

وَأَقْسَمُواْ بِاللّهِ جَهْدَ أَيْمَانِهِمْ لاَ يَبْعَثُ اللّهُ مَن يَمُوتُ بَلَى وَعْدًا عَلَيْهِ حَقًّا وَلكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ

Ve aksemû billâhi cehde eymânihim lâ yeb’asullâhu men yemût(yemûtu), belâ va’den aleyhi hakkan ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Ve “Kim ölürse Allah, onu beas etmez (yeniden diriltmez).” diye en kuvvetli yeminleri ile Allah'a kasem ettiler. Hayır, (öyle değil). Bu, O'nun (Allah'ın) üzerinde hak bir vaaddir. Ve lâkin insanların çoğu bilmezler.  
1. ve aksemû : ve yemin ettiler, kasem ettiler
2. billâhi (bi allâhi) : Allah'a
3. cehde : en kuvvetli şekilde
4. eymâni-him : yeminleri
5. lâ yeb'asullâhu : Allah yeniden diriltmez (beas etmez)
6. men yemûtu : ölen kimseyi
7. belâ : hayır (bilâkis), öyle değil
8. va'den : bir vaad
9. aleyhi : onun üzerinde
10. hakkan : hak olarak
11. ve lâkinne : ve lâkin, fakat, ama
12. eksere en nâsi : insanların çoğu
13. lâ ya'lemûne : bilmezler

AÇIKLAMA

Bismillâhirrahmânirrahîm

İnsanlık, Âdem (A.S)'dan başlayarak, kıyâmet günü doğacak olan insanlara kadar devam edecektir. Kıyâmet günü, hayatta olan insanlar, ilk beas edilecek olanlardır. Kıyâmetin kopması bir sebebe dayalıdır. Bu sebep, Allah'ın kâinatı büyüten itiş enerjisinin sona ermesidir. Allahû Tealâ, Enbiya Suresinin 30. âyet-i kerimesinde diyor ki:

21/ENBİYÂ-30: E ve lem yerellezîne keferû ennes semâvâti vel arda kânetâ retkan fe fetaknâhuma, ve cealnâ minel mâi kulle şey’in hayy(hayyin), e fe lâ yu’minûn(yu’minûne).

İnkâr edenler (kâfirler), semaların ve arzın bitişik olduğunu görmediler mi? Sonra Biz, o ikisini (birbirinden) ayırdık. Ve her canlı şeyi sudan yarattık. Hâlâ inanmazlar mı?

Bütün enerji partiküllerinin hareket halinde olduğu bir noktadan kâinatı yaratmak üzere patlatılan nötrinolar bütün gezegenlere, yıldızlara belki saniyenin milyonda biri kadar bir zaman parçası içinde aynı anda ulaşmıştır. (Nötrinolar hiçbir âleme ait değildir ve sonsuz hızla hareket ederler.)

Geçmişten geleceğe zaman başlamıştır. Böylece oluşan her yıldıza, her gezegene Allahû Tealâ onları yerlerinden ayıran ve kâinatı büyütecek olan bir itiş kuvveti, ivme vermiştir. Bu kinetik enerjiyle, kâinat hâlâ büyümeye devam etmektedir. Merkezdeki o tek noktadan ayrılan bütün sistemler, hâlâ ayrılmaya devam etmekte ve zaman, geçmişten geleceğe doğru yürümektedir. Ama kıyâmet günü, itiş enerjisinin sona ermesiyle kıyâmet kopacaktır. Büyüme ve zamanın geçmişten geleceğe uzaması duracaktır. Allah'ın herşeye bir son izafe etmesi söz konusudur ve kâinat için de bir son oluşacaktır.

Sonra kıyâmette gravitasyon (büyük kütlelerin, küçük kütleleri kendine çekme özelliği) başlayarak, olayı tersine çevirecek ve kâinat küçülecektir. Allahû Tealâ Kur'ân-ı Kerim'de, Ay'ın Dünya'yla ve her ikisinin Güneş'le birleşeceğini kesin bir hüviyette açıklamıştır. Tek noktadan ayrılan bütün kâinat, o tek noktaya doğru uzayları yok ederek gelir. Ay'la, Dünya arasındaki ve Güneş'le her ikisi arasındaki uzay yok olur.

Geçmişten geleceğe doğru uzanan zaman bittiği ve sur'a 1. defa üfürüldüğü anda, kâinattaki canlı varlıkların hepsi ölür. Ama zaman durup da geriye doğru yürümeye başlayınca öncelikle kıyâmet günü ölmüş olanlar canlanır. Herkesin hayatta olduğu devreye ulaşınca, o insanlar canlanırlar. Yerçekimi kuvveti olmadığı için bütün insanlar, Mahşer Meydanı'na, Allah'ın İndi İlâhisi'ne en yakın bir noktaya ulaşırlar.

Herkesin aynı yaşta cennet veya cehennem hayatını yaşayacağı bir enerji bedene sahip olması lâzımgeldiği için sur'a 2. defa üfürülerek herkes öldürülür. Ve ardından tekrar diriltilir (sur'a 3. üfürülüş).

Allah'ın bütün bu gezegenlere ve kâinatı oluşturan sistemlere ulaşmakta olan, kâinatı büyüten kinetik enerjisi sona erdiği an, büyüme duracak ve kıyâmet kopacaktır.

Bu, Allah'ın vaadidir ve Allah'ın vaadi haktır.

 

16/NAHL-38

Bismillâhirrahmânirrahîm

İmam İskender Ali Mihr : Ve “Kim ölürse Allah, onu beas etmez (yeniden diriltmez).” diye en kuvvetli yeminleri ile Allah'a kasem ettiler. Hayır, (öyle değil). Bu, O'nun (Allah'ın) üzerinde hak bir vaaddir. Ve lâkin insanların çoğu bilmezler.
Diyanet İşleri : Onlar, “Allah, ölen bir kimseyi diriltmez” diye var güçleriyle Allah’a yemin ettiler. Hayır, diriltecek! Bu, yerine getirilmesini Allah’ın üzerine aldığı bir vaaddir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, Allah'a kesin olarak ant içtiler de Allah dediler, ölen kişiyi tekrar diriltmez. Evet, diriltecek, bir vaittir bu ki gerçektir ve yerine getirecektir onu, fakat insanların çoğu bilmez.
Adem Uğur : Onlar: "Allah ölen bir kimseyi diriltmez" diye olanca güçleriyle Allah'a and içtiler. Aksine, bu O'nun bizzat kendisine karşı gerçek bir vâdidir. Fakat insanların çoğu bilmez.
Ahmed Hulusi : (Onlar) en ağır yeminleri ile: "Allâh, ölen kimseyi bâ'setmez" diye Allâh adına yemin ettiler. . . Hayır, O'nun üzerine hak bir vaattir (ki ölen, vefatın hemen sonraki anında bâ'solacaktır ölümü tatmış olarak)! Fakat insanların çoğunluğu bilmezler.
Ahmet Tekin : Onlar:
'Allah ölen bir kimseyi diriltmez' diye, peşpeşe Allah’a büyük yeminler ettiler. Elbette diriltecek. Bu Allah’ın kesinkes gerçekleştireceği vadidir. Fakat insanların çoğu diriltileceklerini bilmiyorlar.
Ahmet Varol : En kuvvetli yeminleriyle: 'Allah öleni diriltmez' diye Allah'a yemin ettiler. Hayır, bu O'nun üzerine gerçek bir vaaddir. Ancak insanların çoğu bilmezler.
Ali Bulaç : Olanca yeminleriyle: "Öleni Allah diriltmez" diye yemin ettiler. Hayır; bu, O'nun üzerinde hak olan bir vaidtir, ancak insanların çoğu bilmezler.
Ali Fikri Yavuz : Onlar: “- Allah, ölen kimseyi diriltmez.” diye en kuvvetli yeminleriyle Allah’a yemin ettiler. Hayır, bu ölüleri diriltmek, Allah üzerine gerçekleşen bir vaaddir; fakat insanların çoğu bilmezler.
Bekir Sadak : (38-39) len kimseyi Allah'in diriltmeyecegi uzerine butun gucleriyle Allah'a yemin ederler. Hayir; oyle degil, ayriliga dustukleri seyi onlara aciklamayi , inkar edenlerin kendilerinin yalanci olduklarini bileceklerini, Allah gercekten vadetmistir, fakat insanlarin cogu bilmezler.
Celal Yıldırım : «Allah, ölen kimseyi tekrar diriltip kaldırmaz» diyerek olanca yeminleriyle Allah ile yemin ettiler. Hayır, bu, Allah üzerine hak bir va'ddir; ne var ki insanların çoğu bilmezler.
Diyanet İşleri (eski) : (38-39) Ölen kimseyi Allah'ın diriltmeyeceği üzerine bütün güçleriyle Allah'a yemin ederler. Hayır; öyle değil, ayrılığa düştükleri şeyi onlara açıklamayı, inkar edenlerin kendilerinin yalancı olduklarını bileceklerini, Allah gerçekten vadetmiştir, fakat insanların çoğu bilmezler.
Diyanet Vakfi : Onlar: «Allah ölen bir kimseyi diriltmez» diye olanca güçleriyle Allah'a and içtiler. Aksine, bu O'nun bizzat kendisine karşı gerçek bir vâdidir. Fakat insanların çoğu bilmez.
Edip Yüksel : 'ALLAH ölmüş olanı diriltmez diye tüm güçleriyle ALLAH'a yemin ederler. Hayır, O'nun verdiği gerçek bir sözdür o. Ancak insanların çoğu bunu bilmiyor.
Elmalılı Hamdi Yazır : Allah ölen kimseyi ba'setmez diye olanca yeminleriyle Allaha kasem de ettiler, hayır ba’sedecek bu onun taahhüd buyurduğu hak bir va'd ve lâkin nâsın ekserisi bilmezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onlar: «Allah, ölen kimseyi diriltmez.» diye olanca yeminleriyle Allah'a yemin ettiler. Hayır, dirilecektir, bu O'nun taahüt ettiği gerçek bir va'ddir; fakat insanların çoğu bunu bilmezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kâfirler, «Allah ölen kimseyi diriltmez.» diye en kuvvetli yeminleriyle Allah'a yemin ettiler. Hayır, bu ölüleri diriltmek, Allah'ın kendisine karşı bir vaadidir. Ancak insanların çoğu bunu bilmezler.
Fizilal-il Kuran : Onlar en pekiştirici ifadeleri kullanarak «Allah, ölüleri yeniden diriltmez» diye yemin ettiler. Hayır, öyle değil. Ölüleri diriltmek, Allah'ın üstlendiği kesin bir vaaddir. Fakat çoğu insanlar bunu bilmezler.
Gültekin Onan : Olanca yeminleriyle: "Öleni Tanrı diriltmez" diye yemin ettiler. Hayır; bu, O'nun üzerinde hak olan bir vaaddir, ancak insanların çoğu bilmezler.
Hasan Basri Çantay : Onlar: «Ölecek kimseyi Allah diriltmez» diye olanca yemînleriyle Allaha andetdiler. Hayır, bu Onun üzerinde hak bir vad'dir. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.
Hayrat Neşriyat : Hâlbuki (onlar): 'Allah, ölen kimseyi diriltmez!' diye bütün güçleriyle Allah’a yemîn ettiler. Hayır! (Onlar diriltileceklerdir! Bu,) O’nun üzerine hak bir va'ddir; fakat insanların çoğu bilmezler.
İbni Kesir : Onlar: Ölen kimseyi Allah diriltmez, diye olanca güçleriyle yemin ettiler. Hayır öyle değil. Bu, O'nun dosdoğru bir vaadidir. Ancak insanların çoğu bilmezler.
Muhammed Esed : Üstelik, bunlar en ciddi yeminlerle, Allah'ın ismini anarak, "Allah ölüyü asla diriltmeyecektir!" diye and içiyorlar. Hayır, gerçekten bu O'nun, gerçekleşmesini kendi üzerine aldığı bir vaaddir; ne var ki, insanların çoğu bunu bilmez.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Allah'a olanca yeminleriyle yemin ettiler ki: «Allah ölecek bir kimseyi (diriltmeyecektir). Hayır. Bu (diriltmek) O'nun üzerine hak olan bir vaaddir. Velâkin nâsın ekserisi bilmezler.
Ömer Öngüt : Onlar bütün güçleriyle: “Allah ölen kimseyi tekrar diriltmez. ” diye Allah'a yemin ettiler. Hayır, öyle değil! Bu, O'nun hak olarak verdiği bir sözdür. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Şaban Piriş : Allah’ın ölen bir kimseyi yeniden diriltmeyeceğine tüm güçleri ile Allah adına yemin ettiler. Hayır, verilmiş bir söz olarak o gerçektir. Fakat, insanların çoğu bilmiyor.
Suat Yıldırım : Onlar var güçleriyle yemin ederek: "Allah, ölen kimseyi diriltmez!" dediler. Hayır, diriltecek! Bu O’nun verdiği kesin bir sözdür, fakat insanların ekserisi bunu bilmezler.
Süleyman Ateş : (Onlar), yeminlerinin bütün şiddetiyle: "Allâh ölen kimseyi diriltmez!" diye Allah'a yemin ettiler. Hayır diriltecektir, bu, O'nun gerçek olarak verdiği sözdür. Ama insanların çoğu bilmezler.
Tefhim-ul Kuran : Olanca yeminleriyle: «Öleni Allah diriltmez» diye yemin ettiler. Hayır; bu, O'nun üzerinde hak olan bir vaidtir, ancak insanların çoğu bilmezler.
Ümit Şimşek : Bir de 'Öleni Allah diriltmez' diye, var güçleriyle Allah adına yemin ettiler. Elbette diriltir. Onun vaadi haktır; lâkin insanların çoğu bilmez.
Yaşar Nuri Öztürk : Yeminlerinin tüm gücüyle, "Allah ölen kimseyi diriltmez" diye Allah'a yemin ettiler. Hayır, öyle değil. Öleni diriltmek O'nun üzerinde hak bir vaattır, fakat insanların çokları bilmezler.
Kaynak : İmam İskender Ali Mihr
Tür : Diğer Tarih : 5.11.2018
[ Tüm yazılara ulaşmak için burayı tıklayınız. ]

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 100, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127128

Sure Adına Göre Sırala

 

 

 

 

Sayfa Ziyaret Sayacı
68.162